bnymnblr
01-12-2011, 21:38
Kültür balıkçılığında genel olarak balıklara verilen yem ihtiyacı hamsi çaça sardalye vb vahşi balık stoklarından elde edilmektedir. Günümüzde 1 kg çiftlik balığı üretmek için balığın yakalanışından yem oluşuna kadar 5 kg vahşi stok eritilmektedir.
[Only Registered Users Can See Links]
şimdi bu 1/5 oran düşünüldüğünde akla ister istemez şu soru geliyor. 5kg hamsiye karşı 1 kg levrek, çupra vb üretimi.
belki çaça gibi yağ oranı düşük ve müşteri bulamayan balıklar sürdürülebilir avcılık kotasına göre önemli bir kısmı yem endüstrisinde değerlendirilebilir. Ancak hamsi için bunun yapılması düşük gelirli halk için önemli bir kayıp olacağını düşünüyorum. Tabi stoklara da
[Only Registered Users Can See Links]
Çaça Balığı
[Only Registered Users Can See Links]
Hamsi Balığı
1 kg çiftlik balığı üretmek için 5 kg deniz stoklarından eritmek
Azalan deniz stoklarının büyüyen nüfusun ihtiyacını karşılaması için kültür balıkçılığının artırılması gerekir cümlesi bu anlamda biraz sorun içermektedir diye düşünüyorum.
Denizlerimizde çaça balığı stoğu yaklaşık 5 milyon ton olduğu öngörülmektedir. (Orta Karadeniz) Bu balığın sürdürülebilir avcılığının olabilmesi için yılda yaklaşık 500.000 ton avlanması makul görülmektedir. Oysa çaça balığı yılda 50.000-80.000 ton arasında avlanılmaktadır. Türkiye’de kültür balıkçılığında üretim 140.000 ton civarındadır. Şu anki haliyle 140.000 ton balık üretimi için 500.000 ton yemlik balık makul bir rakamdır. Kültür balıkçılığında kapasite artırılmadan gerekli olan yem ihtiyacının bu şekilde karşılanması olağan gözükmektedir.
Bu veriler, kültür balıkçılığın yem ihtiyacının, çaça stoklarının sürdürülebilir avcılığı üzerinden yapılabilmesini mümkün kılmaktadır.
Kanaatimce Balıkçılar; hamsinin çaçadan daha fazla para kazandırdığı için hamsiyi daha fazla avlar. Avlar avlamasına da iç piyasaya satamadığı daha doğrusu kısa vadede para dönüşü olamayacağını anladıkları için balığı yem fabrikalarına gönderirler. Yem fabrikalarına giden miktar, toplam avlanan miktarın yarısı kadardır. Yani 125.000 ton.
[Only Registered Users Can See Links]
Toplamda yılda yaklaşık 150.000 ton kadar hamsi avlanma kotası konur ve halihazırdaki teknelere göre de yıllık avlanma kotaları belirlenirse hamsinin yem fabrikalarına gidişi önlendiği gibi, günümüzde artan yem fiyatları balıkçılar arasında çaça avlamayı da zamanla cazip hale getirecektir.
Çaça avlanması cazip hale gelir ve kültür balıkçılığında kapasite artırılmazsa, zaman içerisinde kendi kendini çeviren bir denge oluşacağını düşünüyorum.
Eğer kültür balıkçılığının yem ihtiyacı vahşi stoklar üzerinden yapılacak ise ve 5 kg vahşi stoğa karşı 1 kg kültür balığı elde edilecekse, kültür balığı büyüyen bir sektör olarak değil, varlığın devamlılığı esasına göre sadece müşteri bulamayan çaça gibi yağ oranı düşük balıkların sürdürülebilir avcılık kotasına göre elde edilen yem potansiyeline göre sınırlandırılmalıdır diye düşünüyorum. Bunlar benim nacizane düşüncelerim. Doğrusu ve eğrisi konusunda bilgi sahibi olanlar paylaşım yaparlarsa buradan herkes bir fikir çıkartabilir.
Yetiştiricilikten elde edilenlerin miktarı ile (balık et, süt, yumurta) bunlara gerekli olan hammaddenin (hamsi,çaça vb) miktarı arasındaki fark
Yani Sürdürülebilirliği baz aldığımızda
Yetiştirsek mi daha fazla ürün elde ediyoruz. Yoksa doğal ortamında avlasak mı?
Burada ürün ve hammadde arasındaki fark doğaya atık olarak yansımaktadır. Ancak doğal deniz ürünlerine yönelirsek özellikle besin piramidinin altındaki türlere(Hamsi), et süt yumurta gibi ürünler belki az olacak ama balık daha fazla doğadaki çevrim, sürdürülebilirlik ve kendine yetme gibi kavramlar daha istikrarlı bir şekle gelecek diye düşünüyorum.
Tabi gene burada arz- talep, talep-arz meselesinde tüketicinin insiyatifi gibi kavramlar bizim bu düşüncemize balta vuruyor. Yada tüketici olarak bizler ne kadar bilinçlenirsek o kadar olumlu sonuçlar alacağız. Bu konuda tüketici dernekleri ile diyaloglar kurmakta fayda var.
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
şimdi bu 1/5 oran düşünüldüğünde akla ister istemez şu soru geliyor. 5kg hamsiye karşı 1 kg levrek, çupra vb üretimi.
belki çaça gibi yağ oranı düşük ve müşteri bulamayan balıklar sürdürülebilir avcılık kotasına göre önemli bir kısmı yem endüstrisinde değerlendirilebilir. Ancak hamsi için bunun yapılması düşük gelirli halk için önemli bir kayıp olacağını düşünüyorum. Tabi stoklara da
[Only Registered Users Can See Links]
Çaça Balığı
[Only Registered Users Can See Links]
Hamsi Balığı
1 kg çiftlik balığı üretmek için 5 kg deniz stoklarından eritmek
Azalan deniz stoklarının büyüyen nüfusun ihtiyacını karşılaması için kültür balıkçılığının artırılması gerekir cümlesi bu anlamda biraz sorun içermektedir diye düşünüyorum.
Denizlerimizde çaça balığı stoğu yaklaşık 5 milyon ton olduğu öngörülmektedir. (Orta Karadeniz) Bu balığın sürdürülebilir avcılığının olabilmesi için yılda yaklaşık 500.000 ton avlanması makul görülmektedir. Oysa çaça balığı yılda 50.000-80.000 ton arasında avlanılmaktadır. Türkiye’de kültür balıkçılığında üretim 140.000 ton civarındadır. Şu anki haliyle 140.000 ton balık üretimi için 500.000 ton yemlik balık makul bir rakamdır. Kültür balıkçılığında kapasite artırılmadan gerekli olan yem ihtiyacının bu şekilde karşılanması olağan gözükmektedir.
Bu veriler, kültür balıkçılığın yem ihtiyacının, çaça stoklarının sürdürülebilir avcılığı üzerinden yapılabilmesini mümkün kılmaktadır.
Kanaatimce Balıkçılar; hamsinin çaçadan daha fazla para kazandırdığı için hamsiyi daha fazla avlar. Avlar avlamasına da iç piyasaya satamadığı daha doğrusu kısa vadede para dönüşü olamayacağını anladıkları için balığı yem fabrikalarına gönderirler. Yem fabrikalarına giden miktar, toplam avlanan miktarın yarısı kadardır. Yani 125.000 ton.
[Only Registered Users Can See Links]
Toplamda yılda yaklaşık 150.000 ton kadar hamsi avlanma kotası konur ve halihazırdaki teknelere göre de yıllık avlanma kotaları belirlenirse hamsinin yem fabrikalarına gidişi önlendiği gibi, günümüzde artan yem fiyatları balıkçılar arasında çaça avlamayı da zamanla cazip hale getirecektir.
Çaça avlanması cazip hale gelir ve kültür balıkçılığında kapasite artırılmazsa, zaman içerisinde kendi kendini çeviren bir denge oluşacağını düşünüyorum.
Eğer kültür balıkçılığının yem ihtiyacı vahşi stoklar üzerinden yapılacak ise ve 5 kg vahşi stoğa karşı 1 kg kültür balığı elde edilecekse, kültür balığı büyüyen bir sektör olarak değil, varlığın devamlılığı esasına göre sadece müşteri bulamayan çaça gibi yağ oranı düşük balıkların sürdürülebilir avcılık kotasına göre elde edilen yem potansiyeline göre sınırlandırılmalıdır diye düşünüyorum. Bunlar benim nacizane düşüncelerim. Doğrusu ve eğrisi konusunda bilgi sahibi olanlar paylaşım yaparlarsa buradan herkes bir fikir çıkartabilir.
Yetiştiricilikten elde edilenlerin miktarı ile (balık et, süt, yumurta) bunlara gerekli olan hammaddenin (hamsi,çaça vb) miktarı arasındaki fark
Yani Sürdürülebilirliği baz aldığımızda
Yetiştirsek mi daha fazla ürün elde ediyoruz. Yoksa doğal ortamında avlasak mı?
Burada ürün ve hammadde arasındaki fark doğaya atık olarak yansımaktadır. Ancak doğal deniz ürünlerine yönelirsek özellikle besin piramidinin altındaki türlere(Hamsi), et süt yumurta gibi ürünler belki az olacak ama balık daha fazla doğadaki çevrim, sürdürülebilirlik ve kendine yetme gibi kavramlar daha istikrarlı bir şekle gelecek diye düşünüyorum.
Tabi gene burada arz- talep, talep-arz meselesinde tüketicinin insiyatifi gibi kavramlar bizim bu düşüncemize balta vuruyor. Yada tüketici olarak bizler ne kadar bilinçlenirsek o kadar olumlu sonuçlar alacağız. Bu konuda tüketici dernekleri ile diyaloglar kurmakta fayda var.
[Only Registered Users Can See Links]