Bu zamanda levrek avı yapmak doğru mu

[CEMAKO]

Arkadaşlar merhabalar
Ben Levrek avının her türlüsünü yapmayı gerçekten çok seviyorum özellikle son bir yıldır at-çek spin avcılığına çok merak sardım ve bu benim için gerçekten bir tutku oldu. Ayrıca bilenler bilir trofe niteliğinde nasiplerim de oldu.
Yalnız en son gerçekleştirdiğim levrek avında levrekleri temizlerken inanın içerisinde 1 - 1,5 kgr. ağırlığında 2 tüp yumurta bu levreklerin arasında karnı şiş olmayanlar da vardı ve bunu erkek zannedip karnını sıktım beyaz renli bir sıvı çıktı bunda yumurta yok dedim ve temizlerken bu hayvanın içerisinden de yumurta çıktı bu arada son bir kaç haftadır bu hayvanların üreme zamanlarını araştırıyorum akdeniz levreğinin yani bizim karasularımızdaki türlerinin yumurtlama zamanları ocak ayında başlatıp mart ayının sonunda tamamlanıyormuş. yaklaşık olarak 3 - 4 haftadır ava bu soru daha önceden de aklımı kurcaladığı için levrek avına da gitmiyordum.
Evdeki stoklar tükenince bu sabah saat:06:00 civarında İzmir buca daki balık haline gittim her gün onlarca ton balığın geldiği balık halinde “bir tane deniz levreğine rastlayabildim.” Baktım hayvanın karnı davul gibi yani yumurta dolu her zaman balık aldığım yer fiyatını da gayet makul bir seviyeye çekti ama kusura bakma ben bunu yumurtalı diye almıyorum dedim. Abi sen böyle yapmazdın dedi. Bir şey söylemeden ayrıldım.
Bugün balık halinde gördüğüm bu manzara gerçekten benim vicdanımı rahatsız etti kendi kendime kızdım neden bu dönemde av yapıyorum neden bu hırsıma yeniliyorum diye inanın uzmanların ve diğer duyarlı arkadaşların dediği doğru biz böyle gidersek torunlarımıza deniz balıklarını fotoğraflardan gösterecek hale hızlı adımlarla yaklaşıyoruz.
Ben bu avı bırakacak mıyım hayır. Sadece Ocak ve mart ayında Levrek avcılığının her türlüsüne ara veriyorum ve limitlere daha çok uyumlu olarak 01 nisan tarihinden sonra devam edeceğim.
Sizleri sıktıysam kusura bakmayın.
Ama durum gerçekten vahim içimden geçenleri aktarmak istedim.
Teşekkürler

[dogukan1997]

çok teşekkür ederiz cem abi bizi aydınlattıgın için. benm gibi sitede biçokk genç arkadaşım kardeşim var .Bizi çok aydınlattıgin için çok teşekkür ederiz inşallah Nisan ayında yine seni avlarınla birlikte görürüz Rastgele.....

[muratdogan]

Cem paylaşımın harika olmuş tam bir duyarlılık örneği.
Hakikaten bayıldım şu sözlerinin güzelliğine.
DUYARLI OLMAK.
Malesef günlük yaşayan bir toplumuz düşünmüyoruz geleceğimizi.
Hatta kendi egomuz adına balık rezervleri umurumuzda bile değil.
...
Önce kendimizi eğitelim ve bu bilinci zihnimize yerleştirelim sonra etrafımıza aktaralım.
Cem bu bilgiler için tekrar teşekkürler.

[viravira]

Sizi erdemizden ötürü tebrik ediyorum keşke her dünya insanı siz ve bizler kadar duyarlı olabilse. İnanın bilinçsiz avlanan o kadar çok kişi var ki, çok uzağa gitmeye gerek marmara bölgesinde ve karadenizde yapılan çinekop avları buna en güzel örnektir. Sirküler yayınlanıyor yasaklar da var ama hak getire çünkü insanlarımızda bilinç yok maalesef daha geçtiğimiz bayram tekirdağdaydım ve balık haline gittim bayramın ikinci günü sabah bir baktım 5-7 cm çinekoplar o kadar çok şaşırdım ki anlatamam, istanbuldaki denetlemelerin artmasından dolayı balıkçılar civar illerde satış yapıyorlardı ve üstelik kasası 20 liradan...Gittim tepki gösterdim eleştirdim nerdeyse orada kavga edeceklerdi benimle, insanlar bilinçlensin istedim...Sizi çok iyi anlıyorum benzer şeyler izmirde de mevcut ve yıllardır alışveriş yaptığım balıkçıdan sırf limit altı balıklar satmaya başladığı için alışverişi kestim. Birilerinin buna dur demesi gerekli biz tüketicilerin, sizin göstediğiniz gibi hepimiz tepkimizi bu yönde gösterirsek inanaın gelecek nesiller daha çok deniz canlsı ve deniz sevdası ile yaşayacaklardır...Sevgi ve saygılarımla nacizane düşüncelerim...

[ben ve deniz]

abi ben küçük balıkesir küyuya gittiğimde oradaki insanlar denize girip elle yakalıyorlardı ocak ayında levrek kuma yumurta bırakmaya geliyordu osırada yakalıyorlardı ve tuttuklarında karınlarını okşayıp yumurtaları bıraktırıp levreği kowaya alıyorlardı ... zannedersem el ile diğe hatırlıyorum ama oltada olabilir

[ishak BALLICA]

Sevgili Cem kardeşim, Yumurtalı Levrek husundaki yazını okudum.Ve, bu husustaki duyarlılığın için de seni tebrik ederim.

Bu mevzu, bir çok ortamda konuşuldu-tartışıldı.Tartışma dediysem tabiki fikir-alışverişi şeklinde olduğunu belirtmek isterim.



Çok çeşitli fikirler ortaya atıldı bu husuta...Kısaca toparlarsak:

1- Sürdürülebilir Amatör Balıkçılık açısından Yumurta zamanı Levrek tutmak yanlıştır.
2- Levrek tutulabilir,ama sonra hemen zarar vermeden salınmalıdır.
3- Amatör bir balıkçının Levrek populasyonuna zararı ne kadar olabilir şeklinde idi.

Bu fikir alışverişinde bende fikir beyan etmiştim.Ve demiştim ki:


NOT: Bu Karşılıklı fikir alış-verişini yine aynı çerçevede değerlendirerek paylaşıyorum.Amacım benim dediğim doğru yada da başkasının dediği yanlış diye lütfen değerlendirilmesin.Zira her arkadaşım kendi tutumunda ve fikrinde tabiki de sonuna kadar haklıdır.)


Sevgili dostlar ,Onur arkadaşımız kendi tutmuş olduğu bir Levreği, yine kendi tercihi ile salması herçekten çok güzel bir davranış şekli .;)Bu onun tercihi ve saygı duymak gerek..;)

Haaa, peki salınmayıp da alıkonulsa ne olurdu...?Yani o av esnasında denk gelen bir yada 2 levreği eve götürüp de çoluk çocuk tarafından afiyet ile yenilse ne olurdu...?Bana göre bu davranış tarzı da gayet normal bir davranış tarzıdır.Yeter ki, biz ''Amatör Balıkçı Camiasının'' uymak zorunda olduğu yasal sirkülerin aşılmaması kaydıyla... ;) (Günlük Limitler)

Hele hele 365 gün içinde toplamda 7-8 veya 10-15 levrek tutabilene/tutmayı başaran bir kişi sanırım ETÇİ yada BOHÇACI diye betimlenmemeli veya o göz ile balıkmamalı...

Çünkü, biz amatör balıkçıların sürdürülebilir balık avcılığına zarar verdiğimize inanmıyorum.

Düşünün bir defa:

Bir sene içinde 365 gün..52 Hafta var...Ve biliyorum ki ben dahil bir çok arkadaşım 365 gün veya 52 hafta sonu sürekli olarak balığa gitme imkanımız yok.Çünkü hepimizin işi gücü var.Bir hafta gidebilsek, diğer hafta gitme imkanı bulamayız sanırım .Eh bu da eder 365 gün içinde 20-25 defa balığa gidebilme imkanı.;)

Peki bunun içinde bayramın denk geldiği yada evimizde mazeretimizin olduğu zamanlar hiç olmuyor mu? Tabiki oluyor ve olacaktır da...Eh geriye kala kala 365 gün için de totalde 10 yada 15 defa balığa gitme imkanı kalmış oluyor.

Her balığa gittiğinde de hep başarılı olan ve balık tutan da sanırım yok denecek kadar azdır.Haaa, var ise tabiki tebrik ederim..:helal:

Sözün özü, koca bir yıl içinde biz amatör balıkçıların balık populasyonuna ve sürdürülebilir balıkçılık adına zarar verdiğimiz fikrine katılmam zordur.

Balık populasyonuna esas zaran veren ,yasa dışı av yapan trol avcılarıdr.Bu amansız ve merhametsiz kişilerin ne bir kuralı ne de bir kaidesi olduğuna inanamıyorum.Bunlar karakıyı dahi trol çekmekteler ve sahil güvenlik tarafaından yakalanacaklarını anladıkları anda da halatları kesip, o bölgeyi ellerindeki CPRS cihazlarına ekliyerek anında temize çıkmaktalarmış.Ve kendilerine göre de tehlike geçince işaretli bölgeye dönüp, pahalı takımları ucunda kanca bulunan bir halat ile yine derinden çıkartıp, aynen/kaldıkları yerden devam ediyorlarmış.Esas olan, bu tür avcılığın engellenmesi gerek diye düşünüyorum.

Sözün özü, sahil güvenlik elinde bir kanıt olmadan bunlara karşı hiç bir yaptırım uygulama şansı yokmuş.Vakit buldukça kendimizi bir deniz kenarına yada bir tekne üstüne atan bizlerin bu hususta yardımcı olmamızı bekliyorlar.Bir kanıt...Bir belge...Bir Resim...Bir video kaydı..

İsim,adres belirtmeye gerek yokmuş.Bir e-posta yada postalacak olan bir veri CD si onlara yetecekmiş...;)


Sözün Özü, hem vicdani hem de yasal sürküler çerçevesinde kalmak ve ille de kendini ispatlama moduna girmemek ve hırsına yenilmemek kaydıyla, bence tüm sene boyunca bizlere denk gelecek olan 10-15 balığın doğaya pek zarar vereceğini ummuyorum.:rolleyes:

Ama, yinede her arkadaşım kendi isteğine göre tutum takınmakta ve fikirlerini savunma husunda sonuna kadar haklıdır...

[akinyildiz81]

Arkadaşlar merhabalar
Ben Levrek avının her türlüsünü yapmayı gerçekten çok seviyorum özellikle son bir yıldır at-çek spin avcılığına çok merak sardım ve bu benim için gerçekten bir tutku oldu. Ayrıca bilenler bilir trofe niteliğinde nasiplerim de oldu.
Yalnız en son gerçekleştirdiğim levrek avında levrekleri temizlerken inanın içerisinde 1 - 1,5 kgr. ağırlığında 2 tüp yumurta bu levreklerin arasında karnı şiş olmayanlar da vardı ve bunu erkek zannedip karnını sıktım beyaz renli bir sıvı çıktı bunda yumurta yok dedim ve temizlerken bu hayvanın içerisinden de yumurta çıktı bu arada son bir kaç haftadır bu hayvanların üreme zamanlarını araştırıyorum akdeniz levreğinin yani bizim karasularımızdaki türlerinin yumurtlama zamanları ocak ayında başlatıp mart ayının sonunda tamamlanıyormuş. yaklaşık olarak 3 - 4 haftadır ava bu soru daha önceden de aklımı kurcaladığı için levrek avına da gitmiyordum.
Evdeki stoklar tükenince bu sabah saat:06:00 civarında İzmir buca daki balık haline gittim her gün onlarca ton balığın geldiği balık halinde “bir tane deniz levreğine rastlayabildim.” Baktım hayvanın karnı davul gibi yani yumurta dolu her zaman balık aldığım yer fiyatını da gayet makul bir seviyeye çekti ama kusura bakma ben bunu yumurtalı diye almıyorum dedim. Abi sen böyle yapmazdın dedi. Bir şey söylemeden ayrıldım.
Bugün balık halinde gördüğüm bu manzara gerçekten benim vicdanımı rahatsız etti kendi kendime kızdım neden bu dönemde av yapıyorum neden bu hırsıma yeniliyorum diye inanın uzmanların ve diğer duyarlı arkadaşların dediği doğru biz böyle gidersek torunlarımıza deniz balıklarını fotoğraflardan gösterecek hale hızlı adımlarla yaklaşıyoruz.
Ben bu avı bırakacak mıyım hayır. Sadece Ocak ve mart ayında Levrek avcılığının her türlüsüne ara veriyorum ve limitlere daha çok uyumlu olarak 01 nisan tarihinden sonra devam edeceğim.
Sizleri sıktıysam kusura bakmayın.
Ama durum gerçekten vahim içimden geçenleri aktarmak istedim.
Teşekkürler
güzel bir konu olmuş elinize sağlık.daha önceden yayınlanan levrek konularında bazı arkadaşlarımız yumurtalı olduğu fotoğraftan bile anlaşılan balığı almışlardı ve fotoları koymuşlardı.sirkülere uyan av her zaman doğru değildir .nitekim amatör balıkçı için deniz levreği yıl boyunca serbest olmasına rağmen şimdiye kadar tek yumurtalı levrek almadım ve yumurtalı olan mevsimde avı çok daha kolay olmasına rağmen levrek avlamaya gitmedik.amacım tartışma yaratmak değildir nitekim sakalları ağarmaya başlamış abilerimiz ve kardeşlerimizde davranış değişikliği yaratacağımı düşünmüyorum.konu tartışmanın uzayabileceği bir konu olduğundan kimseyi üzmemek ve üzülmemek adına bu konudaki son mesajımdır.elinize yüreğinize sağlık.:helal:

[ustam18]

Cem kardeş duyarlılığın için teşekkürler.Ah herkes senin gibi olabilse.Geçen yıl iç sularda 15 haziranda biten av yasağı günü gününe uygulamaya başladı.havalar soğuk gittiği için balıklar daha yumurtayı atmamışlardı.birkaç forumda "Sazan ve Yayın lara 15 gün daha müsade edelim mi?" yazılarıma olumlu cevaplar almış ve sevinmiştim.ama "yasal yasak dönemi bittiği için tutarım yumurta varmış beni ilgilendirmez ,yumurtlasaydı" diyenlerde oldu.benim bu ricam ile 15 günde 15 balık yumurtayı bıraktıysa ne mutlu bana.

Avlarınız bereketli olsun Rastgele.

[yuunis]

Yaa üzgünüm ama ben bir şeyi anlayamadım.Birilerinin şuursuzca yaptığı bir hareket bizi niye bağlasın.Biz kendi üzerimize düşeni yapacağız,sirküler içerisinde avımızı yapacağız,balığa yavrulama şansını vereceğiz,aksi davrananı vatandaşlık görevimizi yapıp uyaracağız.Yani balığı havyar zamanı yakalıyorsak dahi salacağız, bir ay yemeyeceğiz, yahu bu zor bir şey değill.Ayrıca bir konu daha var, sirküde belirtilen boyutların üzerinde bir balık tuttuk diyelim (mesela 7-8 kiloluk bir levrek ) bu balığı alı koyup eve getirmenin kime ne kattığını,böyle damızlkların neden salınmadını anlamkta güçlük çekiyorum.Görüntülerini alıp anılarının arasına koyacağın fotolar hatta video görüntüleri neden yetmiyor,neden illa canını alıyoruz,lütfen biri bana izahh etsin.
Saygılar.

[Anıl ÜNALAN]

Yaa üzgünüm ama ben bir şeyi anlayamadım.Birilerinin şuursuzca yaptığı bir hareket bizi niye bağlasın.Biz kendi üzerimize düşeni yapacağız,sirküler içerisinde avımızı yapacağız,balığa yavrulama şansını vereceğiz,aksi davrananı vatandaşlık görevimizi yapıp uyaracağız.Yani balığı havyar zamanı yakalıyorsak dahi salacağız, bir ay yemeyeceğiz, yahu bu zor bir şey değill.Ayrıca bir konu daha var, sirküde belirtilen boyutların üzerinde bir balık tuttuk diyelim (mesela 7-8 kiloluk bir levrek ) bu balığı alı koyup eve getirmenin kime ne kattığını,böyle damızlkların neden salınmadını anlamkta güçlük çekiyorum.Görüntülerini alıp anılarının arasına koyacağın fotolar hatta video görüntüleri neden yetmiyor,neden illa canını alıyoruz,lütfen biri bana izahh etsin.
Saygılar.
Bi yandan doğru bi yandan yanlış düşünüyorsunuz. Oltacıların tuttuğu balıklar canlı olarak yakalandığından onların tekrar dönüşü olabileceğinden oltayla yakalanmayı azaltmak istiyorsunuz. Bir de ölü olarak yakalananlar var onların miktarını biliyor musunuz? Kaçak av ve aşırı avlanmanın ortaya çıkardığı oltacılara balık kalmaması durumu var. Eğer oltacıların yakaladığı damızlıklar engellenecekse ölü olarak yakalanan %80 hatta %90 lık kısım daha önce göz önüne gelmeli ;)
Bizde istiyoruz denizlerde balıkların çoğalmasını fakat durum bundan ibaret olunca elden hiç birşey gelmiyor..
Saygılarımla ;)

[MAVİ FENER]

Bi yandan doğru bi yandan yanlış düşünüyorsunuz. Oltacıların tuttuğu balıklar canlı olarak yakalandığından onların tekrar dönüşü olabileceğinden oltayla yakalanmayı azaltmak istiyorsunuz. Bir de ölü olarak yakalananlar var onların miktarını biliyor musunuz? Kaçak av ve aşırı avlanmanın ortaya çıkardığı oltacılara balık kalmaması durumu var. Eğer oltacıların yakaladığı damızlıklar engellenecekse ölü olarak yakalanan %80 hatta %90 lık kısım daha önce göz önüne gelmeli ;)
Bizde istiyoruz denizlerde balıkların çoğalmasını fakat durum bundan ibaret olunca elden hiç birşey gelmiyor..
Saygılarımla ;)

Keşke herşey Sirküler veya tüzüklerde yazıldığı gibi uygulanabilse....o zaman sorun olmaz avcılık..bu sadece balık avcılığı içinde geçerli değil... Domuz, Bıldırcın, Keklik vs avcılığı için de geçerlidir....İş sadece olta balıkçılığında olsa yine sorun olmayacak...Ya denizlerimizdeki Balık katliamlarına ne demeli...Yavru çinekop ve istavritleri Kör ağlarla avlıyorlar.. Nesil kökünden kazıtılıyor...Burada da 1380 sayılı yasa ve sirküler geçerli...Hamsi minimum 9cm ve İstavrit 13 ve çinekop:20cm olacak...kim uyuyor....Denetimler nerede....
Elbetteki iğneyi önce kendimize batırmalıyız..ve geleceğimizi de yok etmemeliyiz diyorum....

[Anıl ÜNALAN]

Keşke herşey Sirküler veya tüzüklerde yazıldığı gibi uygulanabilse....o zaman sorun olmaz avcılık..bu sadece balık avcılığı içinde geçerli değil... Domuz, Bıldırcın, Keklik vs avcılığı için de geçerlidir....İş sadece olta balıkçılığında olsa yine sorun olmayacak...Ya denizlerimizdeki Balık katliamlarına ne demeli...Yavru çinekop ve istavritleri Kör ağlarla avlıyorlar.. Nesil kökünden kazıtılıyor...Burada da 1380 sayılı yasa ve sirküler geçerli...Hamsi minimum 9cm ve İstavrit 13 ve çinekop:20cm olacak...kim uyuyor....Denetimler nerede....
Elbetteki iğneyi önce kendimize batırmalıyız..ve geleceğimizi de yok etmemeliyiz diyorum....

Bir düzen oluşturulacaksa eğer Profesyonel balıkçılığa kota gelmelidir diye düşünüyorum. Amatör balıkçılığın ise sık sık sirküler içi kontrollerinin yapılması gerekmektedir.
Gerçi biz yok kota getirilsin yok damızlıklar salınsın diye ellerimizi, çenemizi yoruyoruz.. Hala biz yasadışı avı engelleyememiş bir ülkeyiz unutmayalım!

[MERCURY90]

haklısın ama ben yazdan beri başladım rapalayla bu balıktan hiç yakalayamadım

[yuunis]

Bi yandan doğru bi yandan yanlış düşünüyorsunuz. Oltacıların tuttuğu balıklar canlı olarak yakalandığından onların tekrar dönüşü olabileceğinden oltayla yakalanmayı azaltmak istiyorsunuz. Bir de ölü olarak yakalananlar var onların miktarını biliyor musunuz? Kaçak av ve aşırı avlanmanın ortaya çıkardığı oltacılara balık kalmaması durumu var. Eğer oltacıların yakaladığı damızlıklar engellenecekse ölü olarak yakalanan %80 hatta %90 lık kısım daha önce göz önüne gelmeli ;)
Bizde istiyoruz denizlerde balıkların çoğalmasını fakat durum bundan ibaret olunca elden hiç birşey gelmiyor..
Saygılarımla ;)

Üzgünüm ama ben buna katılamıyacağım. Oltayla yakalanan balığı azaltmak değil sadece küçüklerin ve damızlıkların salınması gerektiğini söylüyorum. Birilerinin yaptığı katliam, bizim yapacağımızı haklı çıkarmaz diye düşünüyorum.Ayrıca miktarda önemli değil, tek bir damızlığı alıkoymakta bence katliamdır. (Kırmızı ışıkta geçen birileri var, emniyet şeridini zaten işgal ediyorlar ben neden yapamıyorum demek doğru olamaz, olmamalı da.)Biz üzerimize düşeni yapacağız.Yapmak zorundayız...Yoksa zaten hep birlikte geleceğe bir şey bırakmayacağız....

[yuunis]

Bir şey eklemek istedim.
Şayet biz , zaten insan olmanın gereklerini yerine getiren bir toplum olamıyorsak. Yasalar la engellenen bir toplum olup, birilerinin bize uymamız için verdiği bir listeyle yaşamayı tercih ediyorsak, bu da bizim eksikliğimizdir. Bu, toplumların paylaştığı bir hayatsa , av yaparken, yolculuk yaparken, piknikte, yolda yürürken,yemek yerken.........biz de ona göre yaşamayı öğreneceğiz yani. Atalarımızın yaptığını niye yapamıyoruz anlamıyorum. Onlar, onlardan sonraki nesiller için yani bizler için canlarını verecek, ama biz hem kendimiz hem de gelecek neslimiz için kendi hırslarımızdan vaz geçemeyeceğiz. Dedelerimizin kemikleri sızlar arkadaşlarrr. Gözünü hırs bürümüş insanları adalete teslim etmekte elimizde, allaha havale etmekte.

[Anıl ÜNALAN]

Üzgünüm ama ben buna katılamıyacağım. Oltayla yakalanan balığı azaltmak değil sadece küçüklerin ve damızlıkların salınması gerektiğini söylüyorum. Birilerinin yaptığı katliam, bizim yapacağımızı haklı çıkarmaz diye düşünüyorum.Ayrıca miktarda önemli değil, tek bir damızlığı alıkoymakta bence katliamdır. (Kırmızı ışıkta geçen birileri var, emniyet şeridini zaten işgal ediyorlar ben neden yapamıyorum demek doğru olamaz, olmamalı da.)Biz üzerimize düşeni yapacağız.Yapmak zorundayız...Yoksa zaten hep birlikte geleceğe bir şey bırakmayacağız....

Doğru söylüyorsunuz fakat ben balıkçılığın çok içinde bir insanım beni çoğu dostumuz tanır. Bizim 1 sezonda tutabileceğimi damızlıkları 1 günde kıyanları çok yakından görüyorum bunlarla gireceğimiz mücadelelerde de bireysel zarar görmemiz söz konusuna bile gelebilecek düzeyde..
Tabi ki onlar yapıyor diye bizde yapmak zorunda değiliz fakat şöyle birşeyde söz konusu(küçük balıkların geri iade edilmesi fikrinde hem fikiriz) uğraş didin yıllarca eziyetini çek yeri gelsin dağ çayır bayır yürü yüzlerce lira masraf yap daha sonra tecrübe kazan 5-6 kilogramlık trofe bir levreğin(örnekliyorum) hayaliyle kendini geliştir ve o gün gelsin o balık senin oltana vursun o balığı salmak sizce kolay olacak mıdır? Benim anlatmak istediğimde buydu..
Saygı ve sevgilerimle..