ishak BALLICA
14-01-2013, 10:51
Değerli dostlar, yaklaşık 10-15 günden beri hava genelde İzmir ve yöresi için sürekli lodos ve yağmuru yaşamakta.Arada bir ya da 2 günlüğüne hava Poyraz!a dönse bile hemen arkasından tekrardan Lodos!a dönmekte ve akabinde de yağmur gelmekte.
Bu sene Levrek yönünden Poyraz' lı günleri yakalasam dahi pek verim alamadım.Şahsıma gelen bir kaç tane ispendeği de zaten sorgusuz sualsiz hep suya iade etmiştim.Sözün özü balık açısından oldukça verimsiz bir dönemdeyim.
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
Senelerin alışkanlığı olsa gerek, balığa gitsem de, gitmesem de mutlaka her gün periyodik olarak hava tahmin sitelerine bakarım.Nitekim geçtiğimiz Cuma günü devlet meteroloji işlerinin sitesine baktığım da, bu hafta sonu Pazar günü Lodosun bir günlüğüne ara vereceğini ve havanın zayıf da olsa kuzeyli yönlere döneceği tahmin verisi dikkatimi çekmişti.Kendi kendime ne alaka da demiştim.Günlerce hep lodos ve yağmur,sonra da bir günlüğüne tıs bir hava.
Neyse lafı uzatmayayım, arada kalan bu bir günlük sakin hava Sevgili dostum Erdal bey'inde dikkatini çekmiş olacak ki,Cumartesi akşamı beni cepden aradı.Yarın balığa var mısın diye.Bana gelen bu daveti tabi ki de hiç tereddüt etmeden kabul ettim.Ve hemen plan yapıldı doğal olarak.
[Only Registered Users Can See Links]
Pazar günü sabah 03,30 gibi, sağolsun beni geldi aldı ve düştük yollara.İlk uğrak yeri doğal olarak yemci dükkanları oldu.Olmasına oldu da, tam bir hayal kırıklığı yaşadık.Başladık, dükkan dükkan yemcileri gezmeye.Yok Allah yok.Hiç birinde taze sülünez yok.Hepsinde de kim bilir kaç gün bekleyip de, satılamayan ve daha sonra da dondurularak bu gibi kıt günler için saklanan sülünezler var.Hem de fırsat bu fırsat ateş pahası.
Hem biz, hem bir çok diğer ekipler, yana döne yem arayışı içindeler.Yemci dükkanları önünde karşılaştığımız tanıdığımız, tanımadığımız arkadaşlara, şuraya baktın mı? Bura ya sordun mu diye hemen ayak üstü fikir alışverişinde bulunuyoruz.Nerdeyse, ümidi kesip eve döneceğiz, veya dondurulmuş bu sülünez paketlerinden alacağız.Neyse balığa gitme arzu ve isteği ağır bastı ve dondurulmuş sülünezlerden ve az bir miktarda teke/çim çim vs alarak başladık yol almaya.Ama her ikimizde durumdan memnuniyetsizlik had safhada.
Yolda biz Amatör balıkçı camiasının uğrak yeri olan bir unlu mamuller/kahvaltı salonuna uğrayarak acelece, bir şeyler atıştırdık.Buradan çıkışta ise İzmabder başkanı sevgili dostum Ramazan İSKEÇELİ ile karşılaştık ve hemen ayak üstü sohbet ederek, birbirimize rastgele diyerek ayrıldık.
[Only Registered Users Can See Links]
Tekne başına varır varmaz hiç vakit kaybetmeden hemen eşyaları tekneye yüklemeye başladık.Bu arada ben bir yandan havayı koklamaya ve açıkları gözlemlemeye çalışıyorum.Hava hiç de İzmir İç körfez veya dış körfez gibi mutedil değil.Bu taraflar sanırım tüm gece 3-5 yıldız/ karayel esmiş gibi.Denizin üstü kapkaranlık.Ay zaten yok.Yani ortalık külliyen zifiri karanlık.
[Only Registered Users Can See Links]
Hazırlıklar bitince , kazasız belasız diyerek başladık yol almaya.Saat 06,00 gibi filan.Ertaç hocam, o yaşta kalın gözlükleri ile adeta mum ışığında dantel örmeye çalışır gibi, bizi kazasız belasız av yapacağımız meraya ulaştırmaya çalışıyor.İrili ufaklı tüm ticari tekneler adeta Çin seddi gibi her yeri ağ ile kaplamışlar.En büyük korkumuz yüzey ağları tabi ki.Üzerlerinde çakar olması gerekirken, ne yazık ki bir çok ticarinin bunu ihmal ettiğini sanırım tekrardan söylemeye gerek yok.
[Only Registered Users Can See Links]
İlk durağımız her zamanki gibi 39 metreler oldu.Bu derinlikteki meramız genelde güneşin ilk ışıklarına kadar hep kırma mercan verir.Hiç bir şey yapmayıp, burada takılınsa, mutlaka tavalıklar alınır.Ve, başlıyoruz tek tük nasiplerimizi almaya.Arada tek tük karagözlerde geliyor .Erta. hocam a burada bir de çupra denk geldi.Ama o benim aşık olduğum Al Yanaklı/kalın dudaklı dilberlerden değil.Takımlarımız hepimin de aynı.En alllat kurşunun yer aldığı ,klasik 3 lü takım.
[Only Registered Users Can See Links]
Burada bayağı bir oyalandıktan sonra, başka bir mera denemeye karar veriyoruz.Ve çapayı tekne içine alıp, başlıyoruz yol almaya.hava maşallah yerinde yine.Hava kalacak kalmasına da, kimbilir kaçta kalacak.İşin ilginçi hava bir yönden esmeye çalışıyor, deniz ise başka yöne akmaya çalışıyor.Velhasıl, biz balıkçıların sevmediği dandik dübelek bir hava.Akıntı ters yani.
[Only Registered Users Can See Links]
Ve saat 09,00 gibi ava ara verip, bir ara bir şeyler atıştırıyoruz.Ve daha sonra bir kez daha yer değiştiriyoruz.Sırf biz değil tabiki.Etrafı gözlemliyorum da,adeta tüm tekneler seyir halinde.Balığın yeme basma arzusu istenilen kalitede olmadığından, hemen hemen herkes bir arayış içinde.Birbirimizin yanından geçerken selmlaşıyor ve var mı bir şeyler diye bir birimize soruyoruz.Herkesin cevabı aşağı yukarı aynı.Eh işte...
[Only Registered Users Can See Links]
Ertaç hocam'a iyice bıkkınlık geldi ve kasnağını toplayıp, geçti kamaraya istirahate.Maşallah 5 dakika geçmeden de tatlı bir uykuya daldı.Erdal kardeşim ve bende bu arada takımları tekrar tekrar kontrol ediyor ve ufaklar tarafından tırtıklanan yemleri tazeleyip tazeleyip, yine dibe indiriyoruz.Gelen vuruşlar zayıf ve bunların içinden de sağlam vuruşa denk gelip balık almak zor.Gerçi adam başı bir pişirimlik bir şeyler aldık almasına da, arzu edilen o canım pembe beyazlar çok seyrek.
Bu arada saat de, 10,30 gibi filan olsa gerek.Hava iyiden iyiye sakinlemeye başladı.Erdal ile karar verip çapayı almaya ve akış yapmaya karar verdik.Biz çapayı toplayıp, akışa yapacağımız meraya gidinceye kadar hava bayağı bir kaldı.Adeta sıfır havaya döndü.
[Only Registered Users Can See Links]
Ve akış esnasında sabahın ilk saatlerinden beri beklenen Ege nin canım pembe/beyazları yüzünü göstermeye başladı.Başladık ara ara birer birer almaya.Ha, boyları kallavi denilecek cinsden değil, ama, yine de kabul edilebilir ölçüde.Bizim neşeli seslerimize Ertaç kaptanım da uyandı ve o da bizlere katıldı.Ve akış esnasında bu defa nasıl bir meradan geçiyor isek, mubarek hanos tarlası.Üçer üçer geliyor.İşe yarayanlar alınıyor.İşe yaramayacak kadar küçük boyda olanlar, hava keseleri patlatılarak suya edilmeye başlandı.Bu arada çabuk dalamayanlar ne yazıkı ki, martılara yemek oldular.
[Only Registered Users Can See Links]
Derken, saat yaklaşık olarak öğle 12,00 civarı olunca da Allah bereket versin diyerek toplanarak başladık dönüş yoluna.Sözün özü, ömür yaprağından bir gün daha kopardığımız, dost meclisinde geçen tatlı bir av güncesi daha yaşamış olduk.Daha bereketlisinin dostlarınız ile birlikte sizlere denk gelmesi, dileği ile rastgele...
xwqp9f_balyk-avy-videosu-0052-ishak-ballica_sport#.UPPKcORg_Ss
Bu sene Levrek yönünden Poyraz' lı günleri yakalasam dahi pek verim alamadım.Şahsıma gelen bir kaç tane ispendeği de zaten sorgusuz sualsiz hep suya iade etmiştim.Sözün özü balık açısından oldukça verimsiz bir dönemdeyim.
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
Senelerin alışkanlığı olsa gerek, balığa gitsem de, gitmesem de mutlaka her gün periyodik olarak hava tahmin sitelerine bakarım.Nitekim geçtiğimiz Cuma günü devlet meteroloji işlerinin sitesine baktığım da, bu hafta sonu Pazar günü Lodosun bir günlüğüne ara vereceğini ve havanın zayıf da olsa kuzeyli yönlere döneceği tahmin verisi dikkatimi çekmişti.Kendi kendime ne alaka da demiştim.Günlerce hep lodos ve yağmur,sonra da bir günlüğüne tıs bir hava.
Neyse lafı uzatmayayım, arada kalan bu bir günlük sakin hava Sevgili dostum Erdal bey'inde dikkatini çekmiş olacak ki,Cumartesi akşamı beni cepden aradı.Yarın balığa var mısın diye.Bana gelen bu daveti tabi ki de hiç tereddüt etmeden kabul ettim.Ve hemen plan yapıldı doğal olarak.
[Only Registered Users Can See Links]
Pazar günü sabah 03,30 gibi, sağolsun beni geldi aldı ve düştük yollara.İlk uğrak yeri doğal olarak yemci dükkanları oldu.Olmasına oldu da, tam bir hayal kırıklığı yaşadık.Başladık, dükkan dükkan yemcileri gezmeye.Yok Allah yok.Hiç birinde taze sülünez yok.Hepsinde de kim bilir kaç gün bekleyip de, satılamayan ve daha sonra da dondurularak bu gibi kıt günler için saklanan sülünezler var.Hem de fırsat bu fırsat ateş pahası.
Hem biz, hem bir çok diğer ekipler, yana döne yem arayışı içindeler.Yemci dükkanları önünde karşılaştığımız tanıdığımız, tanımadığımız arkadaşlara, şuraya baktın mı? Bura ya sordun mu diye hemen ayak üstü fikir alışverişinde bulunuyoruz.Nerdeyse, ümidi kesip eve döneceğiz, veya dondurulmuş bu sülünez paketlerinden alacağız.Neyse balığa gitme arzu ve isteği ağır bastı ve dondurulmuş sülünezlerden ve az bir miktarda teke/çim çim vs alarak başladık yol almaya.Ama her ikimizde durumdan memnuniyetsizlik had safhada.
Yolda biz Amatör balıkçı camiasının uğrak yeri olan bir unlu mamuller/kahvaltı salonuna uğrayarak acelece, bir şeyler atıştırdık.Buradan çıkışta ise İzmabder başkanı sevgili dostum Ramazan İSKEÇELİ ile karşılaştık ve hemen ayak üstü sohbet ederek, birbirimize rastgele diyerek ayrıldık.
[Only Registered Users Can See Links]
Tekne başına varır varmaz hiç vakit kaybetmeden hemen eşyaları tekneye yüklemeye başladık.Bu arada ben bir yandan havayı koklamaya ve açıkları gözlemlemeye çalışıyorum.Hava hiç de İzmir İç körfez veya dış körfez gibi mutedil değil.Bu taraflar sanırım tüm gece 3-5 yıldız/ karayel esmiş gibi.Denizin üstü kapkaranlık.Ay zaten yok.Yani ortalık külliyen zifiri karanlık.
[Only Registered Users Can See Links]
Hazırlıklar bitince , kazasız belasız diyerek başladık yol almaya.Saat 06,00 gibi filan.Ertaç hocam, o yaşta kalın gözlükleri ile adeta mum ışığında dantel örmeye çalışır gibi, bizi kazasız belasız av yapacağımız meraya ulaştırmaya çalışıyor.İrili ufaklı tüm ticari tekneler adeta Çin seddi gibi her yeri ağ ile kaplamışlar.En büyük korkumuz yüzey ağları tabi ki.Üzerlerinde çakar olması gerekirken, ne yazık ki bir çok ticarinin bunu ihmal ettiğini sanırım tekrardan söylemeye gerek yok.
[Only Registered Users Can See Links]
İlk durağımız her zamanki gibi 39 metreler oldu.Bu derinlikteki meramız genelde güneşin ilk ışıklarına kadar hep kırma mercan verir.Hiç bir şey yapmayıp, burada takılınsa, mutlaka tavalıklar alınır.Ve, başlıyoruz tek tük nasiplerimizi almaya.Arada tek tük karagözlerde geliyor .Erta. hocam a burada bir de çupra denk geldi.Ama o benim aşık olduğum Al Yanaklı/kalın dudaklı dilberlerden değil.Takımlarımız hepimin de aynı.En alllat kurşunun yer aldığı ,klasik 3 lü takım.
[Only Registered Users Can See Links]
Burada bayağı bir oyalandıktan sonra, başka bir mera denemeye karar veriyoruz.Ve çapayı tekne içine alıp, başlıyoruz yol almaya.hava maşallah yerinde yine.Hava kalacak kalmasına da, kimbilir kaçta kalacak.İşin ilginçi hava bir yönden esmeye çalışıyor, deniz ise başka yöne akmaya çalışıyor.Velhasıl, biz balıkçıların sevmediği dandik dübelek bir hava.Akıntı ters yani.
[Only Registered Users Can See Links]
Ve saat 09,00 gibi ava ara verip, bir ara bir şeyler atıştırıyoruz.Ve daha sonra bir kez daha yer değiştiriyoruz.Sırf biz değil tabiki.Etrafı gözlemliyorum da,adeta tüm tekneler seyir halinde.Balığın yeme basma arzusu istenilen kalitede olmadığından, hemen hemen herkes bir arayış içinde.Birbirimizin yanından geçerken selmlaşıyor ve var mı bir şeyler diye bir birimize soruyoruz.Herkesin cevabı aşağı yukarı aynı.Eh işte...
[Only Registered Users Can See Links]
Ertaç hocam'a iyice bıkkınlık geldi ve kasnağını toplayıp, geçti kamaraya istirahate.Maşallah 5 dakika geçmeden de tatlı bir uykuya daldı.Erdal kardeşim ve bende bu arada takımları tekrar tekrar kontrol ediyor ve ufaklar tarafından tırtıklanan yemleri tazeleyip tazeleyip, yine dibe indiriyoruz.Gelen vuruşlar zayıf ve bunların içinden de sağlam vuruşa denk gelip balık almak zor.Gerçi adam başı bir pişirimlik bir şeyler aldık almasına da, arzu edilen o canım pembe beyazlar çok seyrek.
Bu arada saat de, 10,30 gibi filan olsa gerek.Hava iyiden iyiye sakinlemeye başladı.Erdal ile karar verip çapayı almaya ve akış yapmaya karar verdik.Biz çapayı toplayıp, akışa yapacağımız meraya gidinceye kadar hava bayağı bir kaldı.Adeta sıfır havaya döndü.
[Only Registered Users Can See Links]
Ve akış esnasında sabahın ilk saatlerinden beri beklenen Ege nin canım pembe/beyazları yüzünü göstermeye başladı.Başladık ara ara birer birer almaya.Ha, boyları kallavi denilecek cinsden değil, ama, yine de kabul edilebilir ölçüde.Bizim neşeli seslerimize Ertaç kaptanım da uyandı ve o da bizlere katıldı.Ve akış esnasında bu defa nasıl bir meradan geçiyor isek, mubarek hanos tarlası.Üçer üçer geliyor.İşe yarayanlar alınıyor.İşe yaramayacak kadar küçük boyda olanlar, hava keseleri patlatılarak suya edilmeye başlandı.Bu arada çabuk dalamayanlar ne yazıkı ki, martılara yemek oldular.
[Only Registered Users Can See Links]
Derken, saat yaklaşık olarak öğle 12,00 civarı olunca da Allah bereket versin diyerek toplanarak başladık dönüş yoluna.Sözün özü, ömür yaprağından bir gün daha kopardığımız, dost meclisinde geçen tatlı bir av güncesi daha yaşamış olduk.Daha bereketlisinin dostlarınız ile birlikte sizlere denk gelmesi, dileği ile rastgele...
xwqp9f_balyk-avy-videosu-0052-ishak-ballica_sport#.UPPKcORg_Ss