Giriş Yap

Tüm Versiyonu Göster : çay içmeye düşkün arkadaşların dikkatine


yilmaz
22-12-2006, 19:56
arkadaşlar, sizin de benim gibi av sırsında, özellikle akşam avında canınız çay istiyorsa. ama çaydanlık ve demliği her zaman yanınızda bulundurmanız mümkün olmuyorsa içeceğiniz kadar çayı bir pet şişeye atınız ve şişeyi taşana kadar su ile doldurunuz. kapağını sıkıca kapadıktan sonra pet şişeyi yaktığınız ateşin içine, daha sonra alabileceğiniz şekilde koyunuz. çayın kaynadığını görünce alınız.eğer zamanlamayı doğru yaparsanız harika bir çay içmiş olursunuz. denenmiştir ve de denenecektir.

katiti
22-12-2006, 21:20
Bu eğer yapılacaksa cam şişeyle yapmanızı şiddetle tavsiye ederim. Sıcakla birlikte pet şişeden içerideki sıvıya (çay veya her ne içecekse) ciddi miktarda inorganik ve yüksek olasılıkla karsinojenik (yani kanserojen) madde geçişi olacaktır. Hatta pet şişlerin içerisine sıcak su koymanızı ya da uzun süre direkt güneş ışığına maruz kalacak yerlerde tutmanızı bile tavsiye etmem...

balıkcı
22-12-2006, 22:50
Yakın bir ateş yakın.

ramazanuçar
23-12-2006, 08:35
mümkünse hayatınızın hiç bir kısmında plastik içerikli özelliklede kullanılıp atılacak cinsten şeyler kullanmayın.aynı şartlarda eğer cam kullanmak gibi bir alternatifiniz varsa kesinlikle camı tercih edin.doğaya saygınızı gösterin.

aganta borina borinata
23-12-2006, 12:34
arkadaşlar ben genelde kahve içerim...çayı kırk yıl içmesem bi gün aklıma gelmez...ama sorun o değil...ben yukarıda yazılanları ilk defa duyuyorum...genelde ava giderken içici olan arkadaşlar mutlaka demliklerini yanında götürürler...o yüzden daha önce böyle bi bilgiye ulaşma şansım olmadı...

şimdi sorularım olacak...

1) pet şişe direk ateşin içerisinde erimez mi...hatta yanmaz mı?
2) cam şişe de direk ateşte bi süre conra kırılmaz mı (mantık kırılmayabileceğini söylüyor)
3) şişenin taşana kadar dolacak ağzı sıkıca kapatılacak denmiş...bu şekilde suyun kaynadığını nasıl anlayacağız?
4) dolu olan ve ağzı sıkıca kapatılmış şişenin içerisindeki sıvının genleşmesiyle o şişeler patlamaz mı?
5) bu durumu açıklayan fizik kanunu var mı?
6) ben çay içmem ama önceden demlenmiş çayın tadı bozulmuş olmaz mı?
7) kaçtane balıkçı yanında cam şişe taşır?
8) ben yukarıda yazılanları yanlış anlamış olabilirmiyim?

sorularımı cevaplayacak arkadaşa kolaygelsin...

rastgelsin...

katiti
23-12-2006, 12:51
Doğan bir kısmına cevap vereyim:

1. PET şişe kesinlikle sıcakla karşılaşınca eriyecektir. Buradaki erimeden kastım doğrudan sıvılaşma değil, önce yumuşamayla başlar ki bu noktada şişenin çeper kısımları küçük miktarlarda sıvılaşarak içerisindeki sıvıya karışmaya başlayacaktır (kalanı biraz teknik detay)...

2. Camın ateşte kırılması için kendisinin veya iki içerisindeki sıvının sıcaklığı ile ateşin sıcaklığı arasındaki farkın çok yüksek olması gerekir. Bunun dışında kırılma olmaz, ancak çok yüksek sıcaklıklarda erime söz konusu olur.

3. Şiş taşacak kadar doluysa kaynamayı en çok şiş çeperine yapışacak ince hava kabarcıklarıyla görebilirsin, onun dışında fokur fokur kaynama görmeden önce zaten şiş patlar...

4. Söz konu olan PET şişe ise patlamadan önceki genleşme oranı daha fazla olacağında patlamama durumu söz konusu olabilir. Camda genleşme olmayacağından içeride oluşacak basıncın büyüklüğü önem kazanır. Yani patlama olasılığı olmasına rağmen patlamayabilir de...

5. Bu durumları açıklayan birden çok fizik kanunu var, bana kitap karıştırtma şimdi :D. En başta Boyle-Mariotte Kanunu var mesela...

6. Çay bende içmem, kahve kahve kahve :D...

7. Ben bazen olta sarmak için cam şişe taşırdım yanımda ama artık pek yapmıyorum o işi :)...

8. Valla o konu senin yazılanlarla kendi aranda, biz aranıza girmeyelim :D...

en çok sana rastgelsin :D...

aganta borina borinata
23-12-2006, 13:00
teşekkürler mert...çoğu net cevaplar değil ama olsun...:D
yazdıklarından aşağı yukarı en mantıklı olayın aslanlar gibi bi termos almaktan geçtiğini tahmin etmek zor değil...:D

rastgelsin...

Uzm.Dr.Rastgele
23-12-2006, 13:38
Bir fincan köpüklü orta şekerli kahveyi hiç bir şeye değişmem.Tabi yanında bir bardak da su olacak......


Ama çaysız yapamayan kişleride anlıyorum.İşyerinde yıllarca beraber çalıştığım ve 2003 yılında emekli olan Bitlis'li bir arkadaşım vardı. O çaysız duramazdı.Verin bir demliği muhabbet ederken vallahi koca demliği tek başına bitirirdi.Onunla balığa gittiğimiz o yıllarda,iğne kurşundan önce Termosuna mutlaka çay koymayı ayarlardı.Kulakları çınlaşın....

aganta borina borinata
23-12-2006, 13:43
ishak abi...
sen şimdi balığı tutarken orta şekerli kahve mi içiyorsun:deli: ...eğer içiyorsan kesin falda baktırıyorsundur:D :P ...

rastgelsin...

Taygun KOCABIYIK
23-12-2006, 19:30
ishak abi...
sen şimdi balığı tutarken orta şekerli kahve mi içiyorsun:deli: ...eğer içiyorsan kesin falda baktırıyorsundur:D :P ...

rastgelsin...
Tabiki doğan abi hatta falda balığın nerede olduğunu görüp oraya atıp tutuyor ishak abimiz :D

mufi
24-12-2006, 09:22
yine en iyisi termos beyler..termos.. ben bir yaz boyunca 3 tane termosu telef ettimm ..zaten kışta gelmişti yenisini almadım ama büyük marketlerde satılan 0,5o veya 0,25 litrelik çelik termoslar var bence kahve ve çay için ideal tabii kalabalık değilsen.. benim şansızlıgım motorsıklet ile gidişlerde sarsıntı ve/veya dagılma/toplanmalarda kırılıyor..aksilik işte..

Uzm.Dr.Rastgele
24-12-2006, 14:26
Sevgili arkadaşlarım, siz ne derseniz deyin; sabah saat: 09.00 civarı kahvaltıdan sonra bir orta şekerli kahve içmez isem kimse benden verim alamaz.Yahu kafam çalışmaz diyorum.İlle de orta şekerli-köpüklü bir kahve.........:D

igmsva
24-12-2006, 16:36
valla bend muvaffak abiye katılıyorum. en iyisi termos......

varior
24-12-2006, 23:42
arkadaşlar tabii ki termos her açıdan (hijyen, yer kaplaması) iyi ama bence evdeki küçük bir çaydanlığı telef etmek lazım.. :D ben ettim bile.. :D hem neskafe için, hem çay için (hem de benim gibi balık zehirlenmelerine karşı :D ) sıcak su daima hazır..

murataslan
25-12-2006, 22:32
yaa babamın meslek hayatından kalma metal bi mataraı vardır. Etrafı isten tanınmıyacak şekilde. Suyu onda kaynatırız. Bir de küçük demlik var içine göçmüş bir tarafı yıllardır kullana kullana. Onda da çayıdemleriz. Ben başka şeye değişmem o çayı... Ne termos ne çydanlık...:deli:

turna
27-12-2006, 22:33
Yılmaz kardeş,bende Mert in dediklerine aynen katılıyorum.Ama benim mini tüpümde var,uzun yol için araş kitli su ısıtıcım da var.herkesede tavsiye ederim.

MEHTERAN
28-12-2006, 04:22
Bizim buralarda kahve düşkünü arkadaşlar bu işi tezekle yaparlar.gidilen bölgeden bir adet kuru tezek bulunur,ateşin üzerine bırakılarak kor orması beklenir,işte bu kor olan ateşte ister çay demle, ister kahve,ama tezek kahvesinin tadını alan birdaha bırakamaz.(Gerçekten kahve tutkunu ise) Bizde göçebe arkadaşlardan öğrendik. Aynı zamanda tezek koru, meşeye benzer çabuk geçmez,mesela dört adet tezek parçası, size sabaha kadar yanan bir ocak vazifesi görebilir. Saygılarımla.

aganta borina borinata
28-12-2006, 07:38
arkadaşlar burada bahsedilen kahve hazır kahvedir...ben bu güne kadar balıkta cezvede kahve yapana rastlamadım:D ....yapana da helal olsun vallahi:deli: ...hele üzerine bi de fal baktıran olursa alnından öperim onu vesselam...:)

rastgelsin...

katiti
28-12-2006, 09:51
Bizim buralarda kahve düşkünü arkadaşlar bu işi tezekle yaparlar.gidilen bölgeden bir adet kuru tezek bulunur,ateşin üzerine bırakılarak kor orması beklenir,işte bu kor olan ateşte ister çay demle, ister kahve,ama tezek kahvesinin tadını alan birdaha bırakamaz.(Gerçekten kahve tutkunu ise) Bizde göçebe arkadaşlardan öğrendik. Aynı zamanda tezek koru, meşeye benzer çabuk geçmez,mesela dört adet tezek parçası, size sabaha kadar yanan bir ocak vazifesi görebilir. Saygılarımla.

Bunu okuyunca yıllar önce bir derginin başlığında gördüğüm kocaman puntolarla yazılmış bir yazıyı hatırladım:

"Tezek ..ktur, kalorisi yoktur" yazıyordu :D :D :D. Ama gerçek ortada, hala yakacak olarak da kullanılıyor...

MEHTERAN
29-12-2006, 04:42
Hazır kahve içen arkadaşları kahve tiryakisi olarak görmüyorum.kusuruma bakmayın. Bu tür kişiler kahveyi bulursa içer, bulamazsa pek aramaz.Ama türk kahvesi tiryakileri,tezekte,kumda,kuzinede(soba),çeşitli yerlerde pişen kahvelerden ayrı ayrı zevk alırlar.Gördüğüm kadarıyla bizim arkadaşlar beleş kahveci. kahve tiryakiliği zor hastalıktır bilirim.Saygılarımla.

aganta borina borinata
29-12-2006, 07:55
Hazır kahve içen arkadaşları kahve tiryakisi olarak görmüyorum.kusuruma bakmayın. Bu tür kişiler kahveyi bulursa içer, bulamazsa pek aramaz.Ama türk kahvesi tiryakileri,tezekte,kumda,kuzinede(soba),çeşitli yerlerde pişen kahvelerden ayrı ayrı zevk alırlar.Gördüğüm kadarıyla bizim arkadaşlar beleş kahveci. kahve tiryakiliği zor hastalıktır bilirim.Saygılarımla.


:D sen öyle san:D ...zaten tiryakiyiz demiyoruz...hazır kahve tiryakileri gördüm ama ben...üstelik "türk kahvesi" diye bişey yok...:D ...üstelik tiryaki olmamama rağmen arıyorum walla:P ...kahve de beleş değil nakit alıyoruz :P ...

rastgelsin...

gokseldbuga
04-01-2007, 22:48
ulen Türk kahvesi nasıl yok, git Dubaiye , git Rio ya git Moskovaya bakalım menude ne yazıyor. Türkiyede kahve yetişmez dersen annarım ama Türk Kahvesi, Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramıyla kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır.

MEHTERAN
05-01-2007, 04:25
Uzatmaya gerek yok. bilen bilir. Bilmeyenler sonra öğrenir. (( Biraz daha kartlaşınca)) Saygılarımla.

aganta borina borinata
05-01-2007, 09:46
ulen Türk kahvesi nasıl yok, git Dubaiye , git Rio ya git Moskovaya bakalım menude ne yazıyor. Türkiyede kahve yetişmez dersen annarım ama Türk Kahvesi, Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramıyla kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır.

kelimeleri doğru seçersek çok daha düzeyli bi kaç şey yazabiliriz...kişisel sohbetlerde kullanılan bi kaç sözcüğü buraya taşımak can sıkıcı sohbetlere klavuz olabilir...

sonra...cevap verceğiniz zaman bildiğiniz bi takım şeyler varsa lütfen bildiğiniz gibi yazın...zira internet sonsuz bi bilgi kaynağıdır...eğer araştırma yaparak cevap veriyorsanız lütfen alıntı olduğunu yazınız...zira wikipedya hepimiz için bi bilgi kaynağıdır...

ayrıca tarımsal ürünler tüketildikleri ülkelerle değil yetiştirildikleri ülkelerle anılırlar...herhalde kahvenin türkiye de yetiştirilemediğini söylemem gereksiz kalırdı...

bununla birlikte ülkemizde özel yerleri dışında herhangi bi yerde kahve içmek isterseniz bunu belirtmelisiniz "türk kahvesi" diye...zira garson size hangi kahveyi vereceği konusunda çelişkiye düşer...

kahvenin türkiye ye girişi osmanlı dönemindedir...ki pişirme yöntemide osmanlı zamanında bulunmuştur...ama osmanlı kahvesi diye asla anılmaz...

kahve kelimesi de arapçadan geçmiştir...bunu biliyorum ama yine de netten bi baktım evet kahwa kelimesinden geçmiş...arapçayada habeşistan da kahve üretilen yerin "kaffa" adından geçtiğini öğrendim... bildiğiniz gibi türk kelimesi de "törümek ten törük e ve oradanda türk" olarak geçmiştir (türkçe değildir)... eski haline uyarladığımızda "törük kaffa"...türkçe bile olmayan kelimelerden nasıl türk kahvesi diye bi tabir çıkarılmış bu da enteresandır...

o dediğin ülkelerdee lokumun ya da lahmacunun nasıl nasıl yazıldığını da biliyorsundur sen... ama nedense yoğurda turkish yogurt denmez...

ondan sonra sen kalkmış tükçe adı olmayan ve türkiyede yetişmeyen bi ürüne sokakta yaşayan binlerce insandan birine sahip çıkmadığın kadar sahip çıkıp... netten araştırıp...üç beş kelime bulup cevap yazmaya çalışıyorsun...


ki mırra yı mengiç i de bilirim ben ve eminim senin bi yılda içtiğin kehveyi ben iki ayda içiyorumdur...kahvenin nasıl hazırlanınca daha lezztli olduğunu da en az herkes kadar bilirim...

kahve üzerine senin hayal edemeyeceğin kadar polemik yaratmak mümkün... ama hakikaten konuyu uzatmaya gerek yok...zira forumun geçmişinde sorunlu tartışmalarda bile bu kadar patavatsız bi cevap gelmemiştir...

turna
05-01-2007, 20:54
Arkadaşlar kahve işini burada noktalasak çok iyi olur gibime geliyor.

MEHTERAN
05-01-2007, 21:04
Kahve muhabbeti burda sona ermiştir.uzatılmaması saygıyla rica olunur.Lütfen beyler.

Taygun KOCABIYIK
05-01-2007, 21:17
Hiç yoktan yere birbirimizin kalbini kırmaya gerek yok abilerim lütfen bize böyle mi örnek olucaksınız? :(
[Only Registered Users Can See Links]

mufi
06-01-2007, 09:21
evet beyler...kahveye ara verlim balıga gidrken yanınıza başka neler(hayati) alırız o konulara bakalım...konuyu değiştirelim..mesela ben bugün aluminyum köşebent aradım 2 cm eninde bulduklarım çok ince amacım yabancı kanallarda gördüğüm kumsal balıkçılıgında takribi 1 m. boyunda ve üst tarafında bir boru oltanın sapının geçeçeci ve olta yı yüksekte dik tutacak bir aparat yapmaktı ama maalesef 2 lik köşebentler esnek..demir desen agır olur.. öylecene kaldı...
birşey yapamadık...

igmsva
06-01-2007, 15:54
sadece bi şey söylemek ve araya girmek istiyorum arkadaşlar. " GÖNÜL NE KAHVE İSTER NEDE KAHVEHANE, GÖNÜL MUHABBET İSTER GERİSİ BAHANE " muhabetle sevgili arkadaşlarım..............sevgi aramızdan eksik olmasın......sevgiyle kalın..

MEHTERAN
06-01-2007, 22:45
sadece bi şey söylemek ve araya girmek istiyorum arkadaşlar. " GÖNÜL NE KAHVE İSTER NEDE KAHVEHANE, GÖNÜL MUHABBET İSTER GERİSİ BAHANE " muhabetle sevgili arkadaşlarım..............sevgi aramızdan eksik olmasın......sevgiyle kalın..
ilker kardeş tebrik ediyorum.:helal: :helal:

varior
06-01-2007, 23:12
"Bebegimi görebilir miyim" dedi yeni anne. Kucağına yumusak bir bohça verildi ve mutlu anne, bebeginin minik yüzünü görmek için kundağını açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya basladi.

Bebeğin kulakları yoktu...

Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmedigi, sadece görünüsü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlaşıldı.Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula basladi. Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı.

Hıçkırıyordu... Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığıydı; Ağlayarak "Büyük bir çocuk bana ucube dedi..."

Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafindan seviliyordu ve oldukça da basarili bir ögrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi; eğer insanların arasına karışmış olsaydı.Annesi, her zaman ona

"Genç insanların arasina karışmalısın" diyordu, ancak aynı zamanda yüreginde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu.Delikanlinin babası, aile doktoru ile oğlunun sorunu ile ilgili görüştü;

"Hiçbir şey yapılamaz mı?" diye sordu.

Doktor "Eğer bir çift kulak bulunabilirse, organ nakli yapılabilir" dedi. Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya başlandı. Iki yıl geçti bir gün babası "Hastaneye gidiyorsun oğlum, annen ve ben, sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır" dedi.Operasyon çok başarılı geçti ve adeta yeni bir insan yaratıldı. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç, okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat oldu. Yıllar geçmisti, bir gün babasına gidip sordu:

"Bilmek zorundayım, bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım... Bir şey yapabilecegimi de sanmıyorum" dedi


Babası, "fakat anlaşma kesin, şu anda ögrenemezsin, henüz degil..."

Bu derin sır yillar boyunca gizlendi. Ancak bir gün açıga çıkma zamanı geldi... Hayatının en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesi başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavasça annesinin başına elini uzanttı; Kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye dogru itti; annesinin kulakları yoktu."Annen hiçbir zaman saçın kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu" diye fısıldadı babasi "..ve hiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi?" Gerçek güzellik fiziksel görünüşe bağlı değildir, ancak kalptedir!
Gerçek mutluluk, gördüğün şeyde değil, asıl görünmeyen yerdedir...Gerçek sevgi, yapıldığı bilinen şeyde değil, yapıldığı halde bilinmeyen şeydedir!"

theimam35
09-01-2007, 20:07
arkadaşlar, sizin de benim gibi av sırsında, özellikle akşam avında canınız çay istiyorsa. ama çaydanlık ve demliği her zaman yanınızda bulundurmanız mümkün olmuyorsa içeceğiniz kadar çayı bir pet şişeye atınız ve şişeyi taşana kadar su ile doldurunuz. kapağını sıkıca kapadıktan sonra pet şişeyi yaktığınız ateşin içine, daha sonra alabileceğiniz şekilde koyunuz. çayın kaynadığını görünce alınız.eğer zamanlamayı doğru yaparsanız harika bir çay içmiş olursunuz. denenmiştir ve de denenecektir.
vay be helal olsun zekaya bak

MEHTERAN
10-01-2007, 00:06
Bu doğrudur. isterse zamandan kazanmak istiyorsanız,sobalı evde deneyebilirsiniz.bir pet şişeye suyu doldurun, sobanın içindeki kor olan kısma bırakın şişenin belli kısımları eriyecek ve su kaynamaya başlıyacaktır. şişenin biraz şekli bozulur ama sonuçta su kaynar. <<Tarafımdan daha önce denenmiş ve bir karton malbora kaybedilmiştir.<< Saygılarımla.

habaci
10-01-2007, 12:45
Valla arkadaşlar aranızda yeni sayılsamda, görüyorum ki çoğu arkadaşlarım izmirden, demek oluyorki burdaki bir çok arkadaşımla ara ara balık sefalarında karşılaşacağız.O yüzden kapsamlı bir tanışma gerekli diye düşünüyorum...İzmir içinden olduğumuz içinde pek yabancılık çekeceğimizi sanmıyorum.Neyse konuya dönelim.Herkez içici burda gördüğüm kadarıyla.Benimde balık konusunda bir kaç fantazim var elbet.Her zaman hayalini kurduğum, bir teknem olmasıydı ki artık düşündüğümden bile büyük bir teknem var çok şükür.Sonra bir akşam balığa çıkarken yanıma radyomu, ışıldağımı ve can yoldaşlarımı almaktı.İçme konusuda ise benimde ufak bir piknik tüpüm var, şekersiz çayı çok severim.Bizim memleketin kaçak çayını da demledim mi değmeyin keyfime...Ben bu sefa için bir değil 10 tane demliği feda ederim.O serinlikte denizin ortasında sıcak bir çay kadar veya bir salep kadar daha güzel ne olabilir.Salepte çok iyi gider gerçekten.Şiddetle tavsiye ederim.Bu dediklerimi teknede değil ama karada geceleri çok yapmışımdır.Fakat bunlar eskide kaldı artık. Teknemde bu düşlediklerimi gerçekleştiricem inşallah...Bir tekne sahibi olmanın tadını ancak bir teknesi olan bilir arkadaşlar.Yaza isteyen tüm arkadaşlarıma bu tadı tattırabilirim.BEnce balık avlarını sıra dışı hale getirmek gerek.Çünki çok sık yaptığımız bir olay değildir.Bunun yegane temelleri ise bir tekne, sıcak içecek, ışıldak ve durgun bir denizin muhteşem sessizliğini bozan hafif türk sanat müziği; mükemmeli arayanların düşlerini süsler diye düşünüyorum.İlavesi olan varsa bilmek isteriz, sırlarını bizlerle paylaşmalarını şiddetle rica ederiz...
Herkeze hayırlı seyirler...

katiti
10-01-2007, 15:57
Valla arkadaşlar aranızda yeni sayılsamda, görüyorum ki çoğu arkadaşlarım izmirden, demek oluyorki burdaki bir çok arkadaşımla ara ara balık sefalarında karşılaşacağız.O yüzden kapsamlı bir tanışma gerekli diye düşünüyorum...İzmir içinden olduğumuz içinde pek yabancılık çekeceğimizi sanmıyorum.Neyse konuya dönelim.Herkez içici burda gördüğüm kadarıyla.Benimde balık konusunda bir kaç fantazim var elbet.Her zaman hayalini kurduğum, bir teknem olmasıydı ki artık düşündüğümden bile büyük bir teknem var çok şükür.Sonra bir akşam balığa çıkarken yanıma radyomu, ışıldağımı ve can yoldaşlarımı almaktı.İçme konusuda ise benimde ufak bir piknik tüpüm var, şekersiz çayı çok severim.Bizim memleketin kaçak çayını da demledim mi değmeyin keyfime...Ben bu sefa için bir değil 10 tane demliği feda ederim.O serinlikte denizin ortasında sıcak bir çay kadar veya bir salep kadar daha güzel ne olabilir.Salepte çok iyi gider gerçekten.Şiddetle tavsiye ederim.Bu dediklerimi teknede değil ama karada geceleri çok yapmışımdır.Fakat bunlar eskide kaldı artık. Teknemde bu düşlediklerimi gerçekleştiricem inşallah...Bir tekne sahibi olmanın tadını ancak bir teknesi olan bilir arkadaşlar.Yaza isteyen tüm arkadaşlarıma bu tadı tattırabilirim.BEnce balık avlarını sıra dışı hale getirmek gerek.Çünki çok sık yaptığımız bir olay değildir.Bunun yegane temelleri ise bir tekne, sıcak içecek, ışıldak ve durgun bir denizin muhteşem sessizliğini bozan hafif türk sanat müziği; mükemmeli arayanların düşlerini süsler diye düşünüyorum.İlavesi olan varsa bilmek isteriz, sırlarını bizlerle paylaşmalarını şiddetle rica ederiz...
Herkeze hayırlı seyirler...

İlave edecek birşey bırakmamışsınız, ağzınıza sağlık :). Aramıza hoşgeldiniz, imza bölümüne de gerekli eklemeleri yapabilirseniz kime hitap ettiğimizi daha iyi bilebiliriz...

leper
10-01-2007, 17:35
bende tam buzlu çay içmeyi deneyiniz dicektim ama şimdi buzun temini ve muhafazası üzerine polemik çıkarmayayım diye vazgeçtim.

theimam35
10-01-2007, 18:10
bende tam buzlu çay içmeyi deneyiniz dicektim ama şimdi buzun temini ve muhafazası üzerine polemik çıkarmayayım diye vazgeçtim.
o zaten bilinen birşey kesinlikle polemik çıkmaz

turna
10-01-2007, 20:21
Arkadaşlar bırakın pet şişeyi,takım çantasına evdeki eski demliği atın ooooohhhhhh mis gibi çay.

theimam35
10-01-2007, 21:34
Arkadaşlar bırakın pet şişeyi,takım çantasına evdeki eski demliği atın ooooohhhhhh mis gibi çay.
doğru söze ne denmez mehmet abi

lidaki
14-01-2007, 19:02
Wallahi bence en iyisi türk kahvesi... bir avuç mangal kömürü birde annemden arakladığım bakır cezve; pek yer tutmuyor. eğer bu işi teknede yapçaksanız konserve kutusundan basit bi mangal yapabiliriz :)

gokseldbuga
05-03-2007, 16:43
şu anda sanyalyeye oturmuş kalmış durumdayım. Nedenini bilmediğim halde hissettiğim bazı şeyler vardı , bir tesadüf sonucu bu kahve olayını gördüm 10 dakika önce. Şerefim üzerine yemin ederim ki haberim şu anda oldu, gene yemin ederim ki yazdığımda en ufak bir art niyet, kaba hitap düşünmedim. Ne hırsızlığım kalmı ne cehaletim vay be , üzüldüm
ne demiş Sheakspeare
words words words ( kelimeler kelimeler kelimeler )
benim kullanıcı hesabını siliver Tagocum,

kalın sağlıcakla

ismail çakır
05-03-2007, 19:03
şu anda sanyalyeye oturmuş kalmış durumdayım. Nedenini bilmediğim halde hissettiğim bazı şeyler vardı , bir tesadüf sonucu bu kahve olayını gördüm 10 dakika önce. Şerefim üzerine yemin ederim ki haberim şu anda oldu, gene yemin ederim ki yazdığımda en ufak bir art niyet, kaba hitap düşünmedim. Ne hırsızlığım kalmı ne cehaletim vay be , üzüldüm
ne demiş Sheakspeare
words words words ( kelimeler kelimeler kelimeler )
benim kullanıcı hesabını siliver Tagocum,

kalın sağlıcakla
göksel kardeşim.
lütfen sakin olalım. biz buraya bu siteye hergün girip mesajlara bakıyorsak samimi olarak gördügümüz bu ortam hoşumuza gittigi içindir.yoksa internette site mi yok. ama inan elimiz öbür taraflardan ziyade rastgelsine gidiyor. şahsen ben sizleri tanıdığıma çok memnunum.ufak tefek kırılmalar olabilir. büyütmeyin.
selamlar.

MEHTERAN
05-03-2007, 20:56
Sevgili göksel kardeşim. Şu üçgünlük dünyada ufacık şeyleri büyütmeye gerek yok.sonuçta burası sanal dostlukların kurulduğu bir yer ufat tefek tartışmalar olancak, arkadaşlarında söğlediği gibi yazılarımıza ve konuştuklarımıza dikkat etmek zorundayız. sonuçta bu siteye cümle alem giriyor. yani herkes okuyor. Şunu söğlemek istiyorum. Kırıcı olmadan yumuşak yumuşak dokundursak daha anlatımlı olur. Dediğim gibi üçgünlük dünya yarın göçüp gideceğiz. Sen beni ben seni kırsam elimize ne geçecek, arkadaşında söğlediği gibi birsürü site var, amma elimiz bu siteye alışmış, ve dostluklar güzel. tabiki yönetici arkadaşlar ve siteyi sürekli takip eden arkadaşlar ufak uyarılarda bulunacaklar. bunlar normaldir.seni sadece ikaz etmişler bunda kırılacak darılacak ne varki bence konuyu fazla uzatmayalım. Birbirimizi kırmadan kardeş kardeş geçinelim diyorum.Alttan almasını bilen insan hiçbirzaman kaybetmez bunu unutma.Lütfen alttan al, Şunuda unutma herşeyin bir yedeği vardır. sitenin, arkadaşın,sigaranın, hatta ve hatta evdeki hatunun bile bir yedeği vardır. ama bir fincan kafvenin kırkyıl hatırı vardır. birde ana ve babanın yedeği yoktur. kıymetini bilelim kırkyıl az zaman değil. Sürçülisan ettiğsem affola Saygı ve sevgilerimle.

aganta borina borinata
06-03-2007, 08:59
şu anda sanyalyeye oturmuş kalmış durumdayım. Nedenini bilmediğim halde hissettiğim bazı şeyler vardı , bir tesadüf sonucu bu kahve olayını gördüm 10 dakika önce. Şerefim üzerine yemin ederim ki haberim şu anda oldu, gene yemin ederim ki yazdığımda en ufak bir art niyet, kaba hitap düşünmedim. Ne hırsızlığım kalmı ne cehaletim vay be , üzüldüm
ne demiş Sheakspeare
words words words ( kelimeler kelimeler kelimeler )
benim kullanıcı hesabını siliver Tagocum,

kalın sağlıcakla

yok öyle...kalın sağlıcakla deyip kaçmak yok!

burada biz bir aile gibiyiz...her halde tartışmalar sürtüşmeler olacak...öyle datlı datlı bi birliktelik olmaz eğer olursa da sıkıcı olur...insanı bunaltır...küçük bi tartışmada böyle kaçacaksan sen bilirsin...ki üzerinden en az iki ay geçmiştir...bende bu başlıkla ilgili kim ne yazmış okumadım bile...ta ki sen bi cevap yazana kadar... ki seninlede daha sonraları görüştük...ben sana konuyu açmadım bile...senin mesajı okuyarak konunun kapanmasını istediğini düşünerek cevap yazmadığını sanmıştım... demek sen o mesajı o zaman okusaydın o zaman böyle "sil beni tago" felan diyecektin... ama ne yazık ki okumamışsın...keşke o zaman okusaydın... şimdi kalkıpta "way ben yeni gördüm way ben duymadıydım" deme hakkın "tago sil ben gardaş" deme hakkın kalmadı aslanım...

ha... kırılmış ve kızmış olabilirsin... herkesin hayata bi bakış açısı ve yorumlayışı vardır... bundan herkesin herkesi onaylayacağı bi ortam çıkmaz... burada 2000 e yakın üye var...ve çok kişiyle çok şeyler paylaştın hatta benim erişemediğim birlikteliklerin oldu... benimle görüşmek istemeyebilirsin... ama bu kadar insanı hiçe sayamazsın...buna hakkın yok...hele buna benimle olan bu durumu sebep göstermeye hiç hakkın yok... böyle bi davranışta sana yakışmaz kanımca... eğer gidersen buna sebep ben değilim... sensin...

şimdi istersen git istersen kal... çünkü ben hep burada olacağım...

rastgelsin...

igmsva
06-03-2007, 09:40
ya doğan, göksel valla arkadaşlar ayıp oluyor. yaaaa bi çay kahve meselesinin geldiği boyuta bakın allah aşkına.... bize hiç yakışmıyor....:(
;) gökselin yazısındaki; samimiyete binaen ağız alışkanlığı olarak kullanılan, dilimize yerleşen"ulen" kelimesinin, tartışmanın boyutunun ulaştığı nokta olarak; doğan tarafından ters ve yanlış anlaşılmasının getirmiş olduğu gergin cevabı......
:oha: işte başlangıç bu... arkadaşlar hepimiz belirli yaşlara gelmiş, sanal alemde de olsa pek çok paylaşımlara girmiş ve forumumuzu ziyaret edenlere örnek olmaya çalışan insanlarız..... lütfen mademki acı tatlı pek çok şeyi burada paylaşıyoruz demek ki samimiyiz, öyleyse bence gereksiz alınganlıklara, gereksiz çıkışlara yer vermemeliyiz.
özelliklede kan kaybına asla müsade etmemeliyiz.
elbetteki fikir uyuşmazlıklarımız olacaktır, elbetteki kendimize yakın hissettiğimiz arkadaşlara muhabbetin kızgınlığına göre çeşitli basit hitaplarımız olacaktır, kalkar sürekli bunlara takılırsak işimiz var.......
TAGO senden gereksiz gerginlik yaratan bu konuyu mümkünse TAMAMEN silmeni talep ediyorum... bence bunlar hiç yaşanmamış olsun....
GÖKSELim; senin bu kadar basit şeylere takılıp bizleri senden mahrum bırakacak bir insan olduğunu düşünmüyorum,
DOĞAN; lütfen senden de biraz hoş görü rica ediyorum..

ARKADAŞLAR SEVGİ VE SAYGI ARAMIZDAN HİÇ EKSİK OLMASIN

Taygun KOCABIYIK
06-03-2007, 09:52
Göksel abiyi çok yakından tanıdığım için yürekten söylüyorum orada kullandığı "ulen" lafı tamamen samimiyettendir ve onu gerçek hayatta konuşurken görmüş olsaydınız eminim o ulen lafına kızmaz gülerdiniz.
Göksel abim buraya mesaj yazıp ayrılmadığını söyleyene kadar konu kalsın orta yol bulununca toptan sileriz :)

Hasan BALIKÇI
06-03-2007, 19:21
sevgılı arkadaslarım hıç yoktan tatlı muhabetınız nerdeyse kavgaya dönüsecek.değermı.:'( yapmayın.

Hasan BALIKÇI
06-03-2007, 19:42
arkadaşlar bende çay tıryakısıyım balığa gıttığım yerde önce çayımı demlerım.o çay her zaman kaynar.hava kararınca lüks ışığımı yaktıktan sonra demlığımıde üstüne koyunca sabaha kadar çayımda olur sıcak suyumda buyrun sızlerde ıçın.:) ama balıkta vuruyorsa benım aklıma ne çay ne kahve gelır.saygılar sevgıler

gokseldbuga
07-03-2007, 09:46
İşin özü benim "ulen" kelimesini kullanmam değil zira Doğan msn deki konuşmalarımızda benim avam, küfürlü konuştuğumu zaten biliyor. Madem aileyiz , e madem de 2 laf etmişliğimiz var msn devamlı açık bana bir mesaj gönderip
"abi yanlış kelime kullanmışsın, sen, ben bu tip kelimeler kullanırsak başkaları ne yapar " dese, ben de "hakikaten yahu uygun kaçmamış" der, özür diler düzeltirdim bu konu da hiç buralara gelmezdi.
Ancak, Türk kahvesi ile ilgili olarak wikipediadan kopyalanmış açıklamayı keşfedecek kadar internet gezgini ama wikipediaya onu benim yazmış olabileceğim ihtimalini düşünemeyecek kadar hırsla dolduğundan, " hah şimdi ümüğüne çöktüm" mantığıyla insanın kişiliğini zedeleyici bir saldırıya geçmişsin. Halbuki hırsızlıkla suçlamadan önce bunu da sorabilirdin.
Bu senin bir karakter özelliğin aslında, bilemiyorum aslan burcu da olabilirsin, kelime aralarını aramak, kibirli kinayeli mesajlar atmak , ben bilirim kompleksi, Doğan, kesinlikle bu gözleme alınma ben burada senin yaptığını yapıp senin kişiliğine saldırmıyorum fakat bu huy veya karakter özelliğinin farkında olmayabilirsin ve birgün uzaktan tanıdığın beni,yarın yakından tanıdığın bir başkasını kırabilirsin. İlk tanıştığımızda boşuna Mesut Yılmaz dememişim sana:) . Yaptığın çok ayıp kaçtı .
son mesajına istinaden , kullanıcı hesabımın silinmesini istemememin kaçmakla alakası yok,seni hedef gösterdiğim de yok, fakat ben kendi zayıflıklarımı iyi bilen , bunlari asgariye indirmeye çalışan biriyim , ne kadar deve kinli birisi olduğumu biliyorum, filler unutur ben unutmam , o denli takıntılarım vardır, bu yüzden senin mesajlarını, adını görüp hergün sararıp tansiyonum düşeceğine kendimi hiç bu zahmete sokmadan dışında tutarım.
burada cevap vermeni gerektirmeyecek kadar dikkatli seçtim kelimelerimi, kesinlikle kişiliğini incitmek için değil, oturup bir düşünmen için gerekli olduğunu düşünüyorum.
umarım bu konu burada bitmiştir,
kalın sağlıcakla