gokseldbuga
06-01-2007, 23:14
Havalar soğuduğundan 5 te kalkmamıza rağmen ağır ağır kahvaltı ederek ancak saat 8 gibi salladık oltaları denize. Balıklıova, İçmeler tarafı aşırı dalgalı ve rüzgarlı olduğu halde Ildır pırıl pırıl deniz adeta çarşaf gibiydi. Bayram sonrası mamunlar da bir harikaydı. Ayrıca 2 paket te boru kurdu almamıza rağmen gün sonunda 1 pakedi balıklara iade ettik.
Sabah soğuk olan hava güneşin yükselmesi ile ısındı, harika bir gündü Ildırda, hiçkimse yoktu avlanan bizden başka. Abim 2. oltasını denize sallamak üzere iken ilk kasnağın fırlaması ile hemen koşup çekmeye başladı. 20 metre çektiği kocaman çipura 3 metre kala kaçtı.
Tüm oltaları deniz indirdikten sonra başladık beklemeye, derken abimin kasnaklardan biri uçtu, gelen resimdeki çipura. Ben gene bugün şansım yok diye düşünğrken 3 kere kesik kesik kamışın zili öttü, boşunu aldım birşey yok, tekrar koydum bu sefer tek bir vuruş, " çekicem anasını satiim " dedim veee o harika beyazlığı gördüm (kırmızı, yeşil, kahverengi balık avlamaktan bıktım usandım). Benim şansım mırmır imiş.
Arada bir de kokar çipurası (hanos) çektim. Bu arada abim de oyalanmak için daha önce onu uyardığım çürük misinalı bir kasnağı atıyor çekiyor. E sen çürük misinayı atarsan , mırmırı çekersin ayağına kadar, o da bi kafa atar çat misina kopar :) , son gördüğümde abim dövünüyordu.
3 balıkla dönsek te mutlu, huzurlu pırıl pırıl , ve de sıcacık bir gündü. Pınar balıkçılıktan nefret ettiğimi de söylemek isterim. Denizin dibini nasıl mahvettiklerini gözlerimizle gördük, tabii orda balık mı kalır, biz de avucumuzu yaladık ( beyefendiler yeni bir ciftlik yerleştiriyorlardı, yaklaşık 1 km karelik bir alanı rezil ettiler , tabii bu alan içinde bizim avlanma sahamız da vardı, tabii deniz ve kıyılar babalarının malı ya.)
[Only Registered Users Can See Links]
Sabah soğuk olan hava güneşin yükselmesi ile ısındı, harika bir gündü Ildırda, hiçkimse yoktu avlanan bizden başka. Abim 2. oltasını denize sallamak üzere iken ilk kasnağın fırlaması ile hemen koşup çekmeye başladı. 20 metre çektiği kocaman çipura 3 metre kala kaçtı.
Tüm oltaları deniz indirdikten sonra başladık beklemeye, derken abimin kasnaklardan biri uçtu, gelen resimdeki çipura. Ben gene bugün şansım yok diye düşünğrken 3 kere kesik kesik kamışın zili öttü, boşunu aldım birşey yok, tekrar koydum bu sefer tek bir vuruş, " çekicem anasını satiim " dedim veee o harika beyazlığı gördüm (kırmızı, yeşil, kahverengi balık avlamaktan bıktım usandım). Benim şansım mırmır imiş.
Arada bir de kokar çipurası (hanos) çektim. Bu arada abim de oyalanmak için daha önce onu uyardığım çürük misinalı bir kasnağı atıyor çekiyor. E sen çürük misinayı atarsan , mırmırı çekersin ayağına kadar, o da bi kafa atar çat misina kopar :) , son gördüğümde abim dövünüyordu.
3 balıkla dönsek te mutlu, huzurlu pırıl pırıl , ve de sıcacık bir gündü. Pınar balıkçılıktan nefret ettiğimi de söylemek isterim. Denizin dibini nasıl mahvettiklerini gözlerimizle gördük, tabii orda balık mı kalır, biz de avucumuzu yaladık ( beyefendiler yeni bir ciftlik yerleştiriyorlardı, yaklaşık 1 km karelik bir alanı rezil ettiler , tabii bu alan içinde bizim avlanma sahamız da vardı, tabii deniz ve kıyılar babalarının malı ya.)
[Only Registered Users Can See Links]