ykmk
18-06-2007, 09:56
Dün teyzemin düğününden sonra ,İstanbuldan gelen misafirlerimiz bizim eve ziyarete geldiler.Ben de berbere saçlarımı 4 nunmara yaptırmaya gittim.Malum önümüz yaz.Berberdeyken çok şiddetli yağmur başladı.Tabii ben mahfoldum.Fazlasıyla üzüldüm.NEyse 1.5 saat sonra dindi yağmur.Bi oh çektim,eve geldim.Babam ''Türk Sanat Musikisi'' ile pek fazla ilgilendiği için her pazar olduğu gibi bu pazar da korodaydı.Allahtan bitti bu pazar koro.Yoksa balık işi suya düşerdi mazallah.Neyse konumuza dönelim.Babam saat 5'te eve geldi.Tabi ben yerimde durunamıyorum.Babama söyledim.Misafirlerimize bağlı dedi.Misafirlerimiz biraz yaşlı insanlar olduğundan hafif naz yapar oldular ama sonunda doğayı seven ve İstanbul'un kalabalığından bunalan Tunç enişte ikna etti onları.Tunç enişte çok iyi biri kanımca.Buraya yerleşmeyi bile düşündü kendisi.Ama kuruulu bir düzeni bozmak kolay olmuyor.Neyse saat 6.15 te yola çıktık.Annanemlere uğradık bir 5 dakika da orda durduk ve onları bekledik.Sonra iki araba yola çıktık.Baraj yoluna saptığımızda arabayı babam bana verdi.
Barajın kenarında durup oltamı denize attığımda saat 6.55 idi.Neyse biraz vakit geçti.Kıyıyı taradım.Oltamın ucunda yine 2 numara kaşığım vardı,kaşığın 50 cm. gerisinde de ufak bir kıstırma kurşun bulunuyordu.At çek,at çek hiçbişey yok.Yağmur da yeni yağmıştı.Birşeylerin olması gerekiyordu.Yarım saat sonra dayımın yanına gittim.Orada at çek yaptım.Annemlerle ve dayımla konuşurken oltaya bi ağırlık bindi.Levrek sandım önce fakat gördüğümde kefaldi.İri bi kefal oltama zıplamıştı.Aldım sudan misafirlere falan gösterdim.Baktım karşı tarafta kayalıklarda balıklar oynuyor.Dayıma dedim hadi karşıya geçiyoruz.Neyse koyu dolaşarak geçtik karşıya.Kayaların orada 2. atışımda oltaya bişey takıldı ama bayağı bir kuvvetli ve hızlı.Biraz sonra o da karadaydı.Şimdiye kadar tuttuğum en iri levrekti kendisi.Livarı istedim karşıdan.NEyse dedem getirdi livarı.Koyduk keratayı livara.DAyıma verdim oltayı.Ben atıyorum o çekiyor:D .Neyse baktım o da atar atmaz bi tane yakaladı.Kefaldi onunki de.Burun deliğine girmiş iğne.Şans eseri onu da atabildik livara.Sonra dedem bak burada balıklar oynuyor oraya at dedi.Biraz sola kaydım kayalıktan,yolladım oltayı suya.Yine iri bir levrek.Kaldırdım havaya tam karaya alıyorum balığı çıktı oltadan cumburlop tekrar suya.Misafirlerimiz sıkıldılar haliylen. Saat 8.30 da döndük karşı tarafa.Ben takım sandığını toplarken babama attırdım kaşığı.Ona da takıldı balık ama babam heycana geldi,oltayı çevirmeyi bıraktı.Balık kaçtı.Herşeyimi topladım ve 8.40 ta araba bagajındaydı oltalarım.Eve geldik hemen.O arada bir fotograf çekildim.Annem akşam yemeğini annanemlerde yiyeceğimizi söyledi.Apar topar oraya gittik.Balıkları da oraya götürdüm.Bir tane fatograf çekildim sadece.O da pek kaliteli olmadı.Kusuruma bakmayın lütfen.Düğün telaşıyla karışınca böyle oldu işte.Ama boyları geçen gün resmini attığım kefal kadardı...Büyükçe balık tuttmanın zevki de bir ayrı oluyormuş yani...Bu arada Kırklareli barajı inşallah hep aynı güzellikte balık verir bizlere.Tabii paraşütçülerden (Tırıvırı) bize balık kalırsa.
Saygılar ve hayırlı balıklar...
[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])
Barajın kenarında durup oltamı denize attığımda saat 6.55 idi.Neyse biraz vakit geçti.Kıyıyı taradım.Oltamın ucunda yine 2 numara kaşığım vardı,kaşığın 50 cm. gerisinde de ufak bir kıstırma kurşun bulunuyordu.At çek,at çek hiçbişey yok.Yağmur da yeni yağmıştı.Birşeylerin olması gerekiyordu.Yarım saat sonra dayımın yanına gittim.Orada at çek yaptım.Annemlerle ve dayımla konuşurken oltaya bi ağırlık bindi.Levrek sandım önce fakat gördüğümde kefaldi.İri bi kefal oltama zıplamıştı.Aldım sudan misafirlere falan gösterdim.Baktım karşı tarafta kayalıklarda balıklar oynuyor.Dayıma dedim hadi karşıya geçiyoruz.Neyse koyu dolaşarak geçtik karşıya.Kayaların orada 2. atışımda oltaya bişey takıldı ama bayağı bir kuvvetli ve hızlı.Biraz sonra o da karadaydı.Şimdiye kadar tuttuğum en iri levrekti kendisi.Livarı istedim karşıdan.NEyse dedem getirdi livarı.Koyduk keratayı livara.DAyıma verdim oltayı.Ben atıyorum o çekiyor:D .Neyse baktım o da atar atmaz bi tane yakaladı.Kefaldi onunki de.Burun deliğine girmiş iğne.Şans eseri onu da atabildik livara.Sonra dedem bak burada balıklar oynuyor oraya at dedi.Biraz sola kaydım kayalıktan,yolladım oltayı suya.Yine iri bir levrek.Kaldırdım havaya tam karaya alıyorum balığı çıktı oltadan cumburlop tekrar suya.Misafirlerimiz sıkıldılar haliylen. Saat 8.30 da döndük karşı tarafa.Ben takım sandığını toplarken babama attırdım kaşığı.Ona da takıldı balık ama babam heycana geldi,oltayı çevirmeyi bıraktı.Balık kaçtı.Herşeyimi topladım ve 8.40 ta araba bagajındaydı oltalarım.Eve geldik hemen.O arada bir fotograf çekildim.Annem akşam yemeğini annanemlerde yiyeceğimizi söyledi.Apar topar oraya gittik.Balıkları da oraya götürdüm.Bir tane fatograf çekildim sadece.O da pek kaliteli olmadı.Kusuruma bakmayın lütfen.Düğün telaşıyla karışınca böyle oldu işte.Ama boyları geçen gün resmini attığım kefal kadardı...Büyükçe balık tuttmanın zevki de bir ayrı oluyormuş yani...Bu arada Kırklareli barajı inşallah hep aynı güzellikte balık verir bizlere.Tabii paraşütçülerden (Tırıvırı) bize balık kalırsa.
Saygılar ve hayırlı balıklar...
[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])