mufi
25-12-2005, 19:56
arkadaşlar bana bir mesaj geldi ve bunu sizlere paylaşmak istedim forum sayfamızda en uygun bu köşeyi gördüm eger yanlış yaptıysam özür dilerim
ama bence çok dgerli bir yazı.
***********************************************
Azman Dede
>
> Balikesir`de son gomdugumuz Canakkale gazisi Ivrindi'nin Mallica
> koyunden 104 yasinda Azman Dede idi. Gencliginde iki metreyi askin
> boyu,dev gorunumuyle insan azmani sayilmis herkes ona azman demeye
> baslamis, soyadi kanunu cikina da Azman soyadini almisti. Esas ismi
> adeta unutulmustu.
>
> Yillar once bir yerel arastirma sirasinda Mallica koyu kahvesinde
> kendisiyle gorustum. Kulaklari agir isitiyordu. Koylulerden biri
> yardimci oldu. Benim sorduklarimi kulagina bagira bagira soyledi. Onun
> sesine aliskin oldugundan anladi. Sorduklarimi cevapladi. Soz
> Canakkale`ye geldiginde o koca ihtiyar sarsila sarsila, hickiriklar
> icinde aglamaya basladi. Kendi zor duydugu icin kan canagina donen
> gozleriyle bize de duyurmak icin bagira bagira anlatmaya basladi:
>
> -“Bir hucum sirasinda boluk erimisti. Yuzbasi telefonla takviye istedi.
> Gece yarisi siperleri takviye icin istedigimiz askerler geldi. Hepsi
> askere alinmis gencecik insanlardi. Ama iclerinde daha cocuk denecek
> yasta uc-dort asker vardi ki hemen dikkatimizi cekti. Bolugu duzene
> soktum. Yuzbasi gelenlerle tek tek ilgileniyor, karanlikta el yordamiyla
> ustlerini baslarini duzeltiyor, sabah yapilacak olan sungu hucumuna
> hazirliyordu. Sira o cocuklara geldiginde, o civil civil sarki soylerek
> gelen cocuklar birden caki gibi oldular. Yuzbasi sordu;
> “Yavrum siz kimsiniz?”, iclerinden biri; “Galatasaray Mektebi Sultanisi
> talebeleriyiz Vatan icin olmeye geldik!..” diye cevap verdi. Gonlum
> akiverdi o cocuklara. Bu savas icin cok kucuktuler. Daha sungu tutmasini
> bile bilmiyorlardi. Onlarla ilgilendim.
>
> “Mermi boyle basilir. Tufek soyle tutulur. Sungu boyle takilir. Dusmana
> soyle saldirilir!..” diye. Onlari karsima alip bir bir gosterdim.
> Siperlerin arkasinda ay isiginda sabaha kadar talim yaptik. Gun isimadan
> biraz dinlensinler diye siperlere girdik. Ortalik hafif aydinlanir gibi
> olunca hep yaptiklari gibi dusman gemileri gelip siperlerimizi
> bombalamaya basladilar. Yer gok top sesleriyle inliyordu. Her mermi
> dustugunde minare gibi alevler yukseliyor birgun once olenlerin kol,
> bacak, el, ayak gibi parcalari havaya kalkan toprakla siperlere
> dusuyordu. Mermiler uzerimizden islik calarak geciyordu. Siperler toz
> duman icinde kalmisti.
>
> Bir ara yuzbasi “Azman yandik!..” diye siperin kosesini isaret etti. O
> sarki soyleyerek sipere gelen, sanki cicek toplarmis gibi neseli olan o
> cocuklar siperin bir kosesinde sanki bir yumak gibi birbirine sarilmis
> tir tir titriyorlardi. Cocuklar harbin gercegi ile ilk defa
> karsilasiyorlardi. Urkmuslerdi. Yuzbasi yandik demekte hakliydi.
> Muharebede bir urkuntu panik meydana getirebilirdi. Tam onlara dogru
> yaklasirken iclerinden biri avaz avaz bir mars soylemeye basladi!..
>
> Annem beni yetistirdi bu yerlere yolladi
> Al sancagi teslim etti Allah'a ismarladi
> Bos oturma calis dedi hizmet eyle vatana
> Sutum sana helal olmaz saldirmazsan dusmana
>
> Baktim hemen biraz sonra ona bir arkadasi daha katildi. Biraz sonra biri
> daha... Mars bitiyor yeniden basliyorlar. Bitiyor bir daha soyluyorlar.
> Avaz avaz!.. Gozleri cakmak cakmak... Hucum ani geldiginde hepsi sungu
> takmis, tufeklerine simsIki sarilmis, gozleri yuvalarindan firlamis,
> disler kenetlenmis bekliyorlardi. O an geldi. Birden yuzbasi “Hucum!..”
> diye bagirdi. Butun boluk, butun tabur, butun alay cephenin her yerinden
> firladik. Iste tam o anda, tam o anda, o cocuklar kurulmus gibi
> siperlerden firlayiverdiler. Iste o an. Tam o an bir makinali yavrulari
> biciverdi. Hepsi sipere geri dustuler. Kucagima dokuluverdiler. Onlarin
> o gul gibi yuzleri gozumun onunden gitmiyor. Hic gitmiyor!.. Iste ben
> ona agliyorum, o cocuklara agliyorum!..”
>
> Azman dede agliyordu. Ben agliyordum. Kahvede kim varsa agliyordu.
> Kahveci gozyaslari icinde bize cay getirdi. Egildi;
>
> “Azman dede hep aglar. Niye agladigini bugun ilk defa anlatti.” dedi.
>
> (C. Bayar Universitesi Ogrenci Konseyi'nin hazirladigi Canakkale adli
> kitapciktan.)
>
>
> ------------------------------------------------------------------------
>
>
>
> CANKAYALIST@YAHOOGROUPS.com
>
>
>
>
> [Only Registered Users Can See Links]
>
>
> "Efendiler!
>
> Avrupa'nin bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenilesmesine karsilik
> Türkiye tam tersine gerilemis ve düsüs vadisine yuvarlanadurmustur.
> Artik vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün
> isleri Avrupa'nin emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan
> almak gibi birtakim zihniyetler belirdi.
>
> Halbuki, hangi istiklal vardir ki ecnebilerin nasihatleriyle,
> ecnebilerin planlariyla yükselebilsin?..
>
> Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemistir!"
>
> Ataturk
>
> 6 Mart 1922, TBMM
ama bence çok dgerli bir yazı.
***********************************************
Azman Dede
>
> Balikesir`de son gomdugumuz Canakkale gazisi Ivrindi'nin Mallica
> koyunden 104 yasinda Azman Dede idi. Gencliginde iki metreyi askin
> boyu,dev gorunumuyle insan azmani sayilmis herkes ona azman demeye
> baslamis, soyadi kanunu cikina da Azman soyadini almisti. Esas ismi
> adeta unutulmustu.
>
> Yillar once bir yerel arastirma sirasinda Mallica koyu kahvesinde
> kendisiyle gorustum. Kulaklari agir isitiyordu. Koylulerden biri
> yardimci oldu. Benim sorduklarimi kulagina bagira bagira soyledi. Onun
> sesine aliskin oldugundan anladi. Sorduklarimi cevapladi. Soz
> Canakkale`ye geldiginde o koca ihtiyar sarsila sarsila, hickiriklar
> icinde aglamaya basladi. Kendi zor duydugu icin kan canagina donen
> gozleriyle bize de duyurmak icin bagira bagira anlatmaya basladi:
>
> -“Bir hucum sirasinda boluk erimisti. Yuzbasi telefonla takviye istedi.
> Gece yarisi siperleri takviye icin istedigimiz askerler geldi. Hepsi
> askere alinmis gencecik insanlardi. Ama iclerinde daha cocuk denecek
> yasta uc-dort asker vardi ki hemen dikkatimizi cekti. Bolugu duzene
> soktum. Yuzbasi gelenlerle tek tek ilgileniyor, karanlikta el yordamiyla
> ustlerini baslarini duzeltiyor, sabah yapilacak olan sungu hucumuna
> hazirliyordu. Sira o cocuklara geldiginde, o civil civil sarki soylerek
> gelen cocuklar birden caki gibi oldular. Yuzbasi sordu;
> “Yavrum siz kimsiniz?”, iclerinden biri; “Galatasaray Mektebi Sultanisi
> talebeleriyiz Vatan icin olmeye geldik!..” diye cevap verdi. Gonlum
> akiverdi o cocuklara. Bu savas icin cok kucuktuler. Daha sungu tutmasini
> bile bilmiyorlardi. Onlarla ilgilendim.
>
> “Mermi boyle basilir. Tufek soyle tutulur. Sungu boyle takilir. Dusmana
> soyle saldirilir!..” diye. Onlari karsima alip bir bir gosterdim.
> Siperlerin arkasinda ay isiginda sabaha kadar talim yaptik. Gun isimadan
> biraz dinlensinler diye siperlere girdik. Ortalik hafif aydinlanir gibi
> olunca hep yaptiklari gibi dusman gemileri gelip siperlerimizi
> bombalamaya basladilar. Yer gok top sesleriyle inliyordu. Her mermi
> dustugunde minare gibi alevler yukseliyor birgun once olenlerin kol,
> bacak, el, ayak gibi parcalari havaya kalkan toprakla siperlere
> dusuyordu. Mermiler uzerimizden islik calarak geciyordu. Siperler toz
> duman icinde kalmisti.
>
> Bir ara yuzbasi “Azman yandik!..” diye siperin kosesini isaret etti. O
> sarki soyleyerek sipere gelen, sanki cicek toplarmis gibi neseli olan o
> cocuklar siperin bir kosesinde sanki bir yumak gibi birbirine sarilmis
> tir tir titriyorlardi. Cocuklar harbin gercegi ile ilk defa
> karsilasiyorlardi. Urkmuslerdi. Yuzbasi yandik demekte hakliydi.
> Muharebede bir urkuntu panik meydana getirebilirdi. Tam onlara dogru
> yaklasirken iclerinden biri avaz avaz bir mars soylemeye basladi!..
>
> Annem beni yetistirdi bu yerlere yolladi
> Al sancagi teslim etti Allah'a ismarladi
> Bos oturma calis dedi hizmet eyle vatana
> Sutum sana helal olmaz saldirmazsan dusmana
>
> Baktim hemen biraz sonra ona bir arkadasi daha katildi. Biraz sonra biri
> daha... Mars bitiyor yeniden basliyorlar. Bitiyor bir daha soyluyorlar.
> Avaz avaz!.. Gozleri cakmak cakmak... Hucum ani geldiginde hepsi sungu
> takmis, tufeklerine simsIki sarilmis, gozleri yuvalarindan firlamis,
> disler kenetlenmis bekliyorlardi. O an geldi. Birden yuzbasi “Hucum!..”
> diye bagirdi. Butun boluk, butun tabur, butun alay cephenin her yerinden
> firladik. Iste tam o anda, tam o anda, o cocuklar kurulmus gibi
> siperlerden firlayiverdiler. Iste o an. Tam o an bir makinali yavrulari
> biciverdi. Hepsi sipere geri dustuler. Kucagima dokuluverdiler. Onlarin
> o gul gibi yuzleri gozumun onunden gitmiyor. Hic gitmiyor!.. Iste ben
> ona agliyorum, o cocuklara agliyorum!..”
>
> Azman dede agliyordu. Ben agliyordum. Kahvede kim varsa agliyordu.
> Kahveci gozyaslari icinde bize cay getirdi. Egildi;
>
> “Azman dede hep aglar. Niye agladigini bugun ilk defa anlatti.” dedi.
>
> (C. Bayar Universitesi Ogrenci Konseyi'nin hazirladigi Canakkale adli
> kitapciktan.)
>
>
> ------------------------------------------------------------------------
>
>
>
> CANKAYALIST@YAHOOGROUPS.com
>
>
>
>
> [Only Registered Users Can See Links]
>
>
> "Efendiler!
>
> Avrupa'nin bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenilesmesine karsilik
> Türkiye tam tersine gerilemis ve düsüs vadisine yuvarlanadurmustur.
> Artik vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün
> isleri Avrupa'nin emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan
> almak gibi birtakim zihniyetler belirdi.
>
> Halbuki, hangi istiklal vardir ki ecnebilerin nasihatleriyle,
> ecnebilerin planlariyla yükselebilsin?..
>
> Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemistir!"
>
> Ataturk
>
> 6 Mart 1922, TBMM