MAVİ FENER
15-07-2009, 22:50
TİLAPİA (TATLI SU ÇİPURASI) YETİŞTİRİCİLİĞİ
Tuzlusu Ortamlarında Tilapia Yetiştiriciliği:
Suat DİKEL
Çukurova ÜniversitesiSu Ürünleri Fakültesi Balcalı ADANA
Tilapialar esas olarak tropikal ülkelerde yetiştirien ekonomik öneme sahip tatlı subalıklarıdır. Bunula birlikte değişik tuzluluk derecelerine gösterdikleri tolerans ile yetiştiricilik olanakları deniz ve acısu sistemlerine kaymıştır. Bu konuda yapılan ilk çalışmalar ticari olarak tilapia yetiştiriciliğinde kullanılan farklı seviyelerdeki tuzluluk değerlerinin normal büyüme performanslarından daha iyi değerler eldedilebilceğini göstermiştir. Tuzlu su ortamınlarında tilapia yetiştiriciliğine yaklaşım, tatlı suda üretilmiş yavruların tuzlu su ortamına adapte edilerek yetiştirilmesi şeklinde yoğunlamıştır.
Anahtar Kelimeler: Tilapia, Tuzlusu, Yetiştiricilik Abstract: Tilapia Culture in Seawater Tilapia are cultured primarily in fresh water in tropical region. Besides their tolerance to
salinity, trend towards to brackish and mari culture. Some preliminary investigations showed that,growth performance values of tilapia in marine conditions better than the results which obtained from fresh water culture conditions. The general approach to mari culture of tilapia; Fry reproduction realized in fresh water, and fingerlings transferred to saline water and acclimatized. Key words: Tilapia, Seawater, Aquaculture
Giriş
Su ürünlerine olan talebin gün geçtikçe artması sektöre hizmet veren üreticileri üretimiartırma yoluna sevk etmektedir. Ancak üretimin program dışı artması sonucu bu kez de üretilen ürünlerin fiyatlarında önemli düzeyde düşüşler ortaya çıkmaktadır. Bu konuya ışık tutacak en anlamlı örnek Akdeniz ülkelerinde üretimi son 15 yılda yaygınlaşan çipura ve levrek üretiminde karşılaşılan değer kaybıdır. Başlangıçta 15-20 Dolarlar/kg civarında olan fiyatları, günümüzde bu değerlerin yarısına kadar gelinmiştir. Pazarda oluşan üretim fazlası ürün ve pazarın genişlememesi gibi nedenlerden dolayı sektör kendine çözümler üretmeye çalışmaktadır. Bunların başında farklı pazarlara yönelmek yada değişik alternatifler üzerinde durulması fikirleri belirginleşmiştir. Uzak pazarlara ürün satmanın yanı sıra genellikle bir çok sparit türü ile lahozlar ve dil balıkları alternatif olanarak denenmiştir. Ancak üretim ve yavru almadaki zorluklarla özgün yemleme protokollerinin oluşturulmasında karşılaşılan zorluklar, başarıyı zorlayan etkenlerden bazılarıdır. Bu konuda günümüzde Malta, Mısır, Tunus, Suudi Arabistan, Kuveyt ve İsrailde deneme amacıyla denizel ortamlarda tilapianın ticari olarak yetiştiriciliği yapılmaktadır. Denizlerde yetiştiriciliği henüzyaygın olmamasına rağmen, tilapianın tatlı sudaki üretimi ile gelişen akuakültür sektörünün en önemli segmentlerinden biri haline gelmiş ve toplam üretimi (avcılık dahil) 2,3 milyon ton/yıl'ı olmuştur. Bunun önemli bir kısmı da Asya'da (1,5 milyon ton/yıl) üretilmiştir (Anonim 2005).
Bir çok Asya ülkesinin ihracat kaynağını oluşturan tilapyanın pazarda karşılaşılan en önemli sorunları, ithalatçı ülkelerin (önemli bir kısmını , %88’ini Amerika oluşturur) kötü koku, et kalitesinde bozukluk ve küçük boy gibi bazı kalite sorunları yüzünden ürünleri reddetmeleridir (Dey,2001). Uzmanlar; ithalatçı ülkelerden gelen bu eleştirileri göz önünde bulundurarak kötü kokunun giderilmesi için havuzlar yerine “kafeslerle”, et kalitesinin yükseltilmesi için “iyi kalitede yemlerin” kullanımını ile ve küçük boyun geliştirilmesi için de ya tamamen “erkek bireylerle” (tek cinsiyet) yada “kışlatılmış” 50-60g ‘lık bireylerle operasyona başlanmasının, sayılan bu sorunlara önemli düzeyde çözüm sağlayacağı konusunda fikir birliğine varmışlardır. Son yıllarda pazarda rekabet gücünü artırmak ve deniz balıklarına alternatif bir ürün olarak denizde yetiştirilmesi ve pazara sunulması bakımından da tilapia, gündeme aday olarak gösterilmektedir. Bir çok balık türü gibi tilapya üretiminde de üretilen ürünün kalitesi ve kantitesi; stok yoğunluğu, kullanılan fingerlinglerin ortalama boyları, seçilen türün ve kullanılan sistemin özellikleri ve bu sistemin içinde bulunduğu üretim çevresinin biyofiziksel değişkenleri gibi bir çok etkenden etkilenmektedir (Dey,2001). Ilıman iklim kuşağındaki ülkelerde tilapia gibi tek sezon yetiştirme olanağı bulunan türlerden birim alanda en yüksek üretim sağlamak çok önemli bir konudur (Tidwell ve ark.,2000).
Bu nedenle bir çok ilgili tilapya yetiştiriciliğinde büyük boyda erkek bireylerle yetiştiriciliğe başlanmasının küçük boylu ve karışık cinsiyetli bireylerle başlanandan daha başarılı olma olasılığından söz etmektedir. Zira bir çok çalışma erkek tilapiaların dişilere göre %30 civarında daha yüksek final ağırlığına ulaştığını kanıtlamıştır.
Tilapialar esas olarak tropikal ülkelerde yetiştirilen ekonomik öneme sahip tatlı su balıklarıdır. Bununla beraber değişik tuzluluk derecelerine gösterdikleri tolerans ile yetiştiricilik olanakları deniz ve acısu sistemlerine kaymıştır. (Payne,1983). Bu konuda yapılan ilk çalışmalar ticari olarak Tilapa yetiştiriciliğinde kullanılan farklı seviyelerdeki tuzluluk değerlerinin , normal büyüme performanslarından daha iyi değerler elde edilebileceğini göstermişitir (Liao ve Chang 1983). Tuzlu su ortamlarında Tilapia yetiştiriciliğine genel yaklaşım; tatlı suda üretilmiş yavruların tuzlusu ortamına adapte edilerek yetiştirilmesi şeklinde yoğunlaştırılmıştır (Watanabe ve Kuo 1985). Lovshin ve Da Silva (1975) nın bildirdiğine göre Chervinski ve Yashouv (1971) O.aureus u tuzlu suda %036.6 ile %044 tuzlulukta yetiştirilebileceğini belirtirken ayrıca bu tuzlulukta üreme yapmadıklarını , bunun da tilapia yetiştiriciliğinde önemli bir buluş olduğunu vurgulamışlardır.
Watanabe ve Kuo (1985) yaptıkları bir araştırmada O.niloticus ları tatlı sudan tuzlu suya kadar bir dizi farklı tuzluluktaki su ortamlarında yumurtlama eylemlerini gözlemlemiş ve %032 lik tuzluluğa sahip deniz suyunda çok az bir üretimin olduğunu belirtmişlerdir.
Tilapiaların tuzluluğa karşı gösterdiği tolerans
Tilapiaların atalarının eurohaline ve geniş bir tuzluluk toleransına sahip denizel formlarından olduğuna inanılır ( Muir ve Roberts 1982) Chen (1976) nın bildirdiğine göre O.mossabicus %075 gibi hipersaliniteye dayanabilirken , bu tuzlulukta üreyememekte , %030 – 35 tuzlulukta yumurtlama etkilense de oluşabilmektedir. Genellikle yüksek tuzluluk tilapia türlerinin üremesini düşürmek ve engellemekle birlikte , uzun süre tuzlu suda tutulması halinde gonadal atrofi meydana geldiği bildirilmektedir (Chervinski ve Yashouv 1971). Bu durum belki de üreme mekanizmasının kontrolü amacıyla gelecekte değerli olanaklar yaratabilir (Muir ve Roberts 1982) Muir ve Roberts (1982) ın çeşitli kaynaklara dayanarak bildirdiğine göre izotoniğe yakın bir konsantrasyon örneğin O.mossabicus ta olduğu gibi %08.5 – 17, (Bashamouddieen ve Parvatheswararao , 1972) %017 (Canagaratnam , 1966) ve %012.5 (Job 1966) lik bir konsantrasyon büyümeyi artırmaktadır. Bu da şu şekilde nitelendirilir; osmoregulasyon için daha düşük enerji gerekirken , büyüme için daha çok enerji kullanılabilir. Bu unsur göz önüne alınarak intensif alabalık yetiştiriciliğinde uygulamalar yapılmıştır. Aynı biçimde estuarinlerde tilapialar da ekonomik olarak yetiştirilebilmiştir.
Tuzlusu Ortamlarında Tilapia Yetiştiriciliği:
Suat DİKEL
Çukurova ÜniversitesiSu Ürünleri Fakültesi Balcalı ADANA
Tilapialar esas olarak tropikal ülkelerde yetiştirien ekonomik öneme sahip tatlı subalıklarıdır. Bunula birlikte değişik tuzluluk derecelerine gösterdikleri tolerans ile yetiştiricilik olanakları deniz ve acısu sistemlerine kaymıştır. Bu konuda yapılan ilk çalışmalar ticari olarak tilapia yetiştiriciliğinde kullanılan farklı seviyelerdeki tuzluluk değerlerinin normal büyüme performanslarından daha iyi değerler eldedilebilceğini göstermiştir. Tuzlu su ortamınlarında tilapia yetiştiriciliğine yaklaşım, tatlı suda üretilmiş yavruların tuzlu su ortamına adapte edilerek yetiştirilmesi şeklinde yoğunlamıştır.
Anahtar Kelimeler: Tilapia, Tuzlusu, Yetiştiricilik Abstract: Tilapia Culture in Seawater Tilapia are cultured primarily in fresh water in tropical region. Besides their tolerance to
salinity, trend towards to brackish and mari culture. Some preliminary investigations showed that,growth performance values of tilapia in marine conditions better than the results which obtained from fresh water culture conditions. The general approach to mari culture of tilapia; Fry reproduction realized in fresh water, and fingerlings transferred to saline water and acclimatized. Key words: Tilapia, Seawater, Aquaculture
Giriş
Su ürünlerine olan talebin gün geçtikçe artması sektöre hizmet veren üreticileri üretimiartırma yoluna sevk etmektedir. Ancak üretimin program dışı artması sonucu bu kez de üretilen ürünlerin fiyatlarında önemli düzeyde düşüşler ortaya çıkmaktadır. Bu konuya ışık tutacak en anlamlı örnek Akdeniz ülkelerinde üretimi son 15 yılda yaygınlaşan çipura ve levrek üretiminde karşılaşılan değer kaybıdır. Başlangıçta 15-20 Dolarlar/kg civarında olan fiyatları, günümüzde bu değerlerin yarısına kadar gelinmiştir. Pazarda oluşan üretim fazlası ürün ve pazarın genişlememesi gibi nedenlerden dolayı sektör kendine çözümler üretmeye çalışmaktadır. Bunların başında farklı pazarlara yönelmek yada değişik alternatifler üzerinde durulması fikirleri belirginleşmiştir. Uzak pazarlara ürün satmanın yanı sıra genellikle bir çok sparit türü ile lahozlar ve dil balıkları alternatif olanarak denenmiştir. Ancak üretim ve yavru almadaki zorluklarla özgün yemleme protokollerinin oluşturulmasında karşılaşılan zorluklar, başarıyı zorlayan etkenlerden bazılarıdır. Bu konuda günümüzde Malta, Mısır, Tunus, Suudi Arabistan, Kuveyt ve İsrailde deneme amacıyla denizel ortamlarda tilapianın ticari olarak yetiştiriciliği yapılmaktadır. Denizlerde yetiştiriciliği henüzyaygın olmamasına rağmen, tilapianın tatlı sudaki üretimi ile gelişen akuakültür sektörünün en önemli segmentlerinden biri haline gelmiş ve toplam üretimi (avcılık dahil) 2,3 milyon ton/yıl'ı olmuştur. Bunun önemli bir kısmı da Asya'da (1,5 milyon ton/yıl) üretilmiştir (Anonim 2005).
Bir çok Asya ülkesinin ihracat kaynağını oluşturan tilapyanın pazarda karşılaşılan en önemli sorunları, ithalatçı ülkelerin (önemli bir kısmını , %88’ini Amerika oluşturur) kötü koku, et kalitesinde bozukluk ve küçük boy gibi bazı kalite sorunları yüzünden ürünleri reddetmeleridir (Dey,2001). Uzmanlar; ithalatçı ülkelerden gelen bu eleştirileri göz önünde bulundurarak kötü kokunun giderilmesi için havuzlar yerine “kafeslerle”, et kalitesinin yükseltilmesi için “iyi kalitede yemlerin” kullanımını ile ve küçük boyun geliştirilmesi için de ya tamamen “erkek bireylerle” (tek cinsiyet) yada “kışlatılmış” 50-60g ‘lık bireylerle operasyona başlanmasının, sayılan bu sorunlara önemli düzeyde çözüm sağlayacağı konusunda fikir birliğine varmışlardır. Son yıllarda pazarda rekabet gücünü artırmak ve deniz balıklarına alternatif bir ürün olarak denizde yetiştirilmesi ve pazara sunulması bakımından da tilapia, gündeme aday olarak gösterilmektedir. Bir çok balık türü gibi tilapya üretiminde de üretilen ürünün kalitesi ve kantitesi; stok yoğunluğu, kullanılan fingerlinglerin ortalama boyları, seçilen türün ve kullanılan sistemin özellikleri ve bu sistemin içinde bulunduğu üretim çevresinin biyofiziksel değişkenleri gibi bir çok etkenden etkilenmektedir (Dey,2001). Ilıman iklim kuşağındaki ülkelerde tilapia gibi tek sezon yetiştirme olanağı bulunan türlerden birim alanda en yüksek üretim sağlamak çok önemli bir konudur (Tidwell ve ark.,2000).
Bu nedenle bir çok ilgili tilapya yetiştiriciliğinde büyük boyda erkek bireylerle yetiştiriciliğe başlanmasının küçük boylu ve karışık cinsiyetli bireylerle başlanandan daha başarılı olma olasılığından söz etmektedir. Zira bir çok çalışma erkek tilapiaların dişilere göre %30 civarında daha yüksek final ağırlığına ulaştığını kanıtlamıştır.
Tilapialar esas olarak tropikal ülkelerde yetiştirilen ekonomik öneme sahip tatlı su balıklarıdır. Bununla beraber değişik tuzluluk derecelerine gösterdikleri tolerans ile yetiştiricilik olanakları deniz ve acısu sistemlerine kaymıştır. (Payne,1983). Bu konuda yapılan ilk çalışmalar ticari olarak Tilapa yetiştiriciliğinde kullanılan farklı seviyelerdeki tuzluluk değerlerinin , normal büyüme performanslarından daha iyi değerler elde edilebileceğini göstermişitir (Liao ve Chang 1983). Tuzlu su ortamlarında Tilapia yetiştiriciliğine genel yaklaşım; tatlı suda üretilmiş yavruların tuzlusu ortamına adapte edilerek yetiştirilmesi şeklinde yoğunlaştırılmıştır (Watanabe ve Kuo 1985). Lovshin ve Da Silva (1975) nın bildirdiğine göre Chervinski ve Yashouv (1971) O.aureus u tuzlu suda %036.6 ile %044 tuzlulukta yetiştirilebileceğini belirtirken ayrıca bu tuzlulukta üreme yapmadıklarını , bunun da tilapia yetiştiriciliğinde önemli bir buluş olduğunu vurgulamışlardır.
Watanabe ve Kuo (1985) yaptıkları bir araştırmada O.niloticus ları tatlı sudan tuzlu suya kadar bir dizi farklı tuzluluktaki su ortamlarında yumurtlama eylemlerini gözlemlemiş ve %032 lik tuzluluğa sahip deniz suyunda çok az bir üretimin olduğunu belirtmişlerdir.
Tilapiaların tuzluluğa karşı gösterdiği tolerans
Tilapiaların atalarının eurohaline ve geniş bir tuzluluk toleransına sahip denizel formlarından olduğuna inanılır ( Muir ve Roberts 1982) Chen (1976) nın bildirdiğine göre O.mossabicus %075 gibi hipersaliniteye dayanabilirken , bu tuzlulukta üreyememekte , %030 – 35 tuzlulukta yumurtlama etkilense de oluşabilmektedir. Genellikle yüksek tuzluluk tilapia türlerinin üremesini düşürmek ve engellemekle birlikte , uzun süre tuzlu suda tutulması halinde gonadal atrofi meydana geldiği bildirilmektedir (Chervinski ve Yashouv 1971). Bu durum belki de üreme mekanizmasının kontrolü amacıyla gelecekte değerli olanaklar yaratabilir (Muir ve Roberts 1982) Muir ve Roberts (1982) ın çeşitli kaynaklara dayanarak bildirdiğine göre izotoniğe yakın bir konsantrasyon örneğin O.mossabicus ta olduğu gibi %08.5 – 17, (Bashamouddieen ve Parvatheswararao , 1972) %017 (Canagaratnam , 1966) ve %012.5 (Job 1966) lik bir konsantrasyon büyümeyi artırmaktadır. Bu da şu şekilde nitelendirilir; osmoregulasyon için daha düşük enerji gerekirken , büyüme için daha çok enerji kullanılabilir. Bu unsur göz önüne alınarak intensif alabalık yetiştiriciliğinde uygulamalar yapılmıştır. Aynı biçimde estuarinlerde tilapialar da ekonomik olarak yetiştirilebilmiştir.