Bornovalı
08-03-2010, 20:52
Selam dostlar,
2005 Yılı yazında İzmirin urla ilçesinde sahilde arabamla gezip olta atabileceğim uygun bir yer arıyordum,sonunda bir sitenin önünde sakin bir iskele gördüm ve hemen tezgahı kurdum,iskelenin ucunda derinlik iki metre civarındaydı,oltamı attım ve beklemeye başladım.bir ara gözüm on metre ilerideki parıltılara takıldı,hemen makinayı sarmaya başladım ve takımı o noktaya çektim. bekle bekle tık yok ...
ama parıltılar daha bir fazla ve hareketli hale gelmiştiki ben dayanamadım,hemen arabadan şinorker ve gözlüğümü alıp yavaşça suya girdim,parıltıların olduğu noktaya yaklaştığımda gözlerime inanamadım. balıklar yaklaşık bir metre çapında bir küre olmuş sürekli dönüyorlardı,mest oldum dakikalarca onları seyrettim.fakat benim takımın yüzüne kimse bakmıyordu,acaba bu balıkları bir araya getiren nedir diye merak edip daldım,odane!!! yaralı bir parmaktan düşmüş bir gazlıbez parçası aynızamanda batikona bulanmış, balıkları deliye çevirmişti.herbiri gazlı bezi ben alacam kavgasına girmiş çekiştirip duruyorlardı.
eeeee rıdvan bunu görürde dururmu:D,hemen arabadan ilk yardım çantasını kaptığım gibi iskeleye koştum. misinayı sarıp yemleri çıkardım iğnelere küçük küçük kestiğim gazlı bezleri batikona bulayıp salladım bekle bekle tık yok..
kafayı yedim,birara ulen şu balıklar adama neler yaptırıyor diye tebessüm ederken,aklıma çılgınca bir fikir geldi,acaba dedim bu gazlı bezde kan kokusu varda bu balıklar onamı geliyor. tamamda kan nerde daha hiç balık yokki kan olsun.:D:D:D
düşünmeye başladım hangi parmak olsun diye:D:D:D sonra kendimi topladım iki balık yakalıyacaz diye parmakla başlayıp kolumu bırakmadan toplanmak engüzeli deyip hemen toparlandım.
orda kalsam başlıycam kendimi kesmeye. işte böyle dostlar aklıma geldikçe gülerim ve anlatırım.
2005 Yılı yazında İzmirin urla ilçesinde sahilde arabamla gezip olta atabileceğim uygun bir yer arıyordum,sonunda bir sitenin önünde sakin bir iskele gördüm ve hemen tezgahı kurdum,iskelenin ucunda derinlik iki metre civarındaydı,oltamı attım ve beklemeye başladım.bir ara gözüm on metre ilerideki parıltılara takıldı,hemen makinayı sarmaya başladım ve takımı o noktaya çektim. bekle bekle tık yok ...
ama parıltılar daha bir fazla ve hareketli hale gelmiştiki ben dayanamadım,hemen arabadan şinorker ve gözlüğümü alıp yavaşça suya girdim,parıltıların olduğu noktaya yaklaştığımda gözlerime inanamadım. balıklar yaklaşık bir metre çapında bir küre olmuş sürekli dönüyorlardı,mest oldum dakikalarca onları seyrettim.fakat benim takımın yüzüne kimse bakmıyordu,acaba bu balıkları bir araya getiren nedir diye merak edip daldım,odane!!! yaralı bir parmaktan düşmüş bir gazlıbez parçası aynızamanda batikona bulanmış, balıkları deliye çevirmişti.herbiri gazlı bezi ben alacam kavgasına girmiş çekiştirip duruyorlardı.
eeeee rıdvan bunu görürde dururmu:D,hemen arabadan ilk yardım çantasını kaptığım gibi iskeleye koştum. misinayı sarıp yemleri çıkardım iğnelere küçük küçük kestiğim gazlı bezleri batikona bulayıp salladım bekle bekle tık yok..
kafayı yedim,birara ulen şu balıklar adama neler yaptırıyor diye tebessüm ederken,aklıma çılgınca bir fikir geldi,acaba dedim bu gazlı bezde kan kokusu varda bu balıklar onamı geliyor. tamamda kan nerde daha hiç balık yokki kan olsun.:D:D:D
düşünmeye başladım hangi parmak olsun diye:D:D:D sonra kendimi topladım iki balık yakalıyacaz diye parmakla başlayıp kolumu bırakmadan toplanmak engüzeli deyip hemen toparlandım.
orda kalsam başlıycam kendimi kesmeye. işte böyle dostlar aklıma geldikçe gülerim ve anlatırım.