PDA

Tüm Versiyonu Göster : Balık çiftliklerinin, avlaklara, baskısı , olumlumudur ? !!


alpargun35
01-06-2010, 11:32
Arkadaşlar,
Özellikle biz Ege'lilerin , bir çok , av bölgelerinde , ''balık çiftlikleri bulunmakta .
Bu çiftlikler, balık için doğal mazmuz durumuna gelmiş olup , özellikle yemleme saatlerinde ve gölge de , teşkil ettiklerinden ,balıkları altında muhafaza etmektedirler.
Bu bölgelerden yakaladığımız, üretimi olmayan , başka cins balıklar da , çiftlik yemleriyle beslendiğinden, normal büyüklüklerinin üzerine çıkmaktadırlar.

Bu bölgelerde avlanan biz ''Amatörler kayıkçılar,balık çiftliğin altındadır mantığıyla , çiftliklere biraz daha yaklaşma amacıyla ,kimi zaman Çiftlikçiler ve SG ile karşı karşıya gelmeyi bile göze alabiliyoruz,ve neyazık ki , bir çoğumuz kuralları çiğniyoruz. !!

Açıkçası balık çiftlikleri !, ''avlaklarımızda bir baskı oluşturmaktadır ! .

Balık çiftliklerinin bu baskısı olumlumudur ? veya tam tersi olumsuzmudur ?
Bu konuda sizlerin düşünceleri nelerdir ?
Görüş belirten arkadaşlarıma şimdiden teşekkür ederim. saygılarımla...

BARIŞ ÇIRAK
01-06-2010, 12:16
Merhabalar,

Bence avcılık doğanın kalbine yolculuktur, hazıra konmak değil, mühim olan nasip, bereketiyle yakalamaktır. Balık çiftliklerinin yakınında hiç avlanmadım. Bilmediğim meralarda farklı balıklar tuttum, çok zevkli avlarım oldu.

"Eski balık çifliklerinin dubalarını teknelerini bağlamaya çalışanlar arasında kavgalar çıktığını duydum"

"taktım yemi ucuna nasipte varsa gele yoksa beslene" derim her seferinde

Saygılarımla,

Anıl ÜNALAN
01-06-2010, 14:38
Bence avlaklar üzerinde pek bir baskı oluşturduğunu düşünmüyorum. Avcılar açısından, balık avcılığını daha çok destekler durumda olduğu bile söylenebilir.. Çünkü doğal kaynağa sahip olmayan bazı meralara çiftlik kurularak o bölgeye sürekli yem atar hale getirdiklerinden o bölgeyi bir balık cennetine çevirdiği söylenebilinir.. Bugüne kadar doğru düzgün balık tutulmamış ve kolay kolayda balığın yerleşemiyeceği bir bölgeye kurulucak bir çiftlik oradaki balık popülasyonunu olumlu yönde arttırıcaktır..
Avlaklar hiç bir zaman bizim değildir sadece oraları kullanır ve bırakırız bazen oraya zarar veririz bazen yarar sağlarız ama hiç bir zaman bizim değildir. O yüzden avlaklarımızı tehdit ediyor diyemeyiz aksine olumlu yönde avantaj sağladığı söylenebilir..

Bugüne kadar hiç bir çiftlik halatına bağlanıp av yapmadım oradaki yetkilerle hiç karşı karşıya gelmedim ama çiftliklerini korumak adına orada avcılığı engellemek istemeleri gayet doğrudur diye düşünüyorum çünkü o bölgeye çiftlik kurmak için devlete yüksek bir meblağda kira ödediklerini biliyorum, oysa bizim deniz konusunda hiç bir ödememiz olmadığından oraları sahiplenmemiz söz konusu değil ve gündem oluşturamaz diye düşünüyorum..

Saygılarımla :)

Taygun KOCABIYIK
01-06-2010, 14:48
Balık çiftliklerinden kaçan balıkları, dibe çöken fazla yemleri vs. hesaba katarsak avcılık için olumlu etki yarattığı açık.

Balık çiftliklerine fazla yaklaşmamak gerekli. Hem yasada böyle hemde dipteki çiftliğinin sabitleme halatları, tonozları var. Bunun yanı sıra herkes iyi niyetli değil. Çiftlik havuzlarının içine olta atanlar mı ararsınız, gece balık hasatında kullanılan ığrıp ile çiftliğe peydah olup balık çalanlar mı ararsınız. Neler neler var. Neticesinde çok büyük yatırımlar yapılıyor, balıklar yetiştirilirken bir çok meşakkatli işe katlanılıyor. Onlarada işlerini düzgün yaptıkları sürece saygı göstermeliyiz.

Kısacası balık çiftlikleri bence amatör olsun profesyonel olsun tüm balık avcılarına pozitif fayda sağlıyor.

xnode
01-06-2010, 15:11
Balık çiftliklerine fazla yaklaştırılmamanın esas sebebi, kaçak avcılık vs. değildir. Esas sebep, rakip firmaların ağ kafeslere zarar vermesi mücadelesi. Milyonlarca dolar paraların döndüğü bir sektör. Bağlanmış olan milyonlarca dolar var kafeslerde. Aynı zamanda da rakiplerin pazar ele geçirme mücadelesi var. Bir balık kuluçkahaneden çıkıp ağ kafese girdikten 14 ay sonra pazarlık boya ulaşır (Ortalama) Pazar ise daha fertilizasyon (döllenme) işlemi yapıldıktan sonra hazırdır.

Düşününüz 1 kafeste 1.500.000 balığınız var. 1 Balığın Sofralık boyu (pazar boyu) 300 gr.dır. 1 kg balığın pazara giriş fiyatı en iyi ihtimalle 7.5-8.0 / 9.0 TL. civarındadır. 1 kg'da 3 balık oluyor. 1 Ağ kafeste bulunan balıkların maliyetini hesaplarsanız dudak uçuklatan paraların çıktığını göreceksiniz. 10 kafesiniz olduğundaki maliyetleri ve ekonomik yükü takdirinize bırakıyorum..

[Only Registered Users Can See Links]

Başka firmaların pazarlarını bozmak isteyen rakip firmalar, illegal bir biçimde ağ kafeslere sabotajlar düzenletebiliyor. İşte bu yüzden, ağ kafeslere kimseler yaklaştırılmaz. Hatta birçok büyük firma, kafeslerin altını kamera sistemleri ile canlı olarak kontrol eder ve mütemadiyen dalgıçlar ile dedekt ettirir.

Öte yandan;
Balık çiftlikleri konusunda herkesin farklı fikirleri vardır muhakkak. Olumlu ve olumsuz yanları var. Şahsi fikrim sorulacak olursa, bugün vatandaşın balık çiftliği dediği bizim ise bilimsel olarak akuakültür adını verdiğimiz yetiştiricilik dünyada çok önemli ve kritik bir alanı doldurmaktadır. Özellikle küresel ısınma sebebiyle yok olan türler bulunuyor. Bulunduğumuz yüzyıl denizden balık avlanılan son yüzyıl. Birçoğumuzun denizden avladığı levrek ve çipuralar, aslında kuluçkahanelerden doğal hayatı korumak amacıyla salınmış veya çiftliklerden herhangi bir şekilde kaçmış balıkların türevleri artık. Çünkü bu balıklar genetik olarak belli dirençler gösteriyorlar. Doğal balık ise, en ufak su parametreleri değişikliklerinde (Salinite, türbidite, kimyasal değişiklikler, sıcaklık, viskozite vs.) bulunduğu ortamı terk ediyor. Bir canlı bulunduğu yerleri terk ederse, onun bir üst besin zincirinde yer alan predatörü (avcısı) canlı da yiyecek bulamadığı için bölgeyi terk ediyor.. Bu böyle yukarı doğru kümülatif olarak gidiyor ve bir süre sonra bölge içinde bolca yosunun bulunduğu biyoması tükenmiş durgun su kütleleri haline geliyor. (Ki aktif avcılık yapanlar bunu çok iyi bilirler).

Yanısıra su sıcaklığı küresel ısınmadan dolayı arttığından ve su sıcaklığı parametresi su ürünleri üremesindeki en önemli faktör olduğundan olumsuz bir etkilenme mevcut. Yani akuakültür uygulamaları şu anda hayati bir türlerin korunması fonksiyonunu korumaktadır.

[Only Registered Users Can See Links]

Japonya'da yapılan uygulamalar Türkiye'de de uygulanmaya başlandı ve artık balık çiftlikleri her yıl onbinlerce yavru balığı deoğal hayatın korunmasına katkıda bulunmak için doğaya salıyorlar. Bunun öncü firmalarından biri Akuvatur'dur (Reklam değil takdirdir)

Çevre kirliliği konusundaki eleştirilerin tamamına katılmakla birlikte, bunun akuakültürün zorunlu bir sonucu olmadığını, ilkesizlik ve düşüncesizliğin ürünü olduğunu söyleyebilirim.

Devletimizin de, denetim mekanizmalarını bu konuda daha güvenli hale getirmesi gerekiyor. Bunun için de öncelikle Su ürünleri konusunun Su Ürünleri Bakanlığı kurularak, bu başlık altında irdelenmesi ve örgütlenmesi gerekiyor. Sonrasında ise su ürünleri yasası ile belirli yaptırımların hayatiyete geçirilmesi gerekiyor. Maalesef su ürünleri sektörü, ziraat'in bir alt dalı olarak işletilip, yönetmeliklerle geçiştirildiği sürece birçok problemin ortaya çıktığını, çelişkilerin önlenemediğini görmeye devam edeceğiz..

Saygı ve selamlarımla.
Cem.

Adem VARDARCIK
01-06-2010, 15:47
Yaklaşık 12 yıldır Balıklıova da avlanırım.. Eski balıkçiftliklerinin çevresinde atığımız çapa ve kurşunları çektiğimizde acaip fena kokan sümükümsü bir çamur ile karşılaşırdık.Benim anlayışım; Balıkçiftlikleri doğaya tamamen zaralı ve Habitat dengelerini bozan oluşumlar sergiledikleridir.
Saygılar.

Anıl ÜNALAN
01-06-2010, 16:03
Yaklaşık 12 yıldır Balıklıova da avlanırım.. Eski balıkçiftliklerinin çevresinde atığımız çapa ve kurşunları çektiğimizde acaip fena kokan sümükümsü bir çamur ile karşılaşırdık.Benim anlayışım; Balıkçiftlikleri doğaya tamamen zaralı ve Habitat dengelerini bozan oluşumlar sergiledikleridir.
Saygılar.

Evet sizde gerçekten çok doğru bir konudan bahsettiniz ama biz çiftliklerin bulunduğu yerlerdeki avlakların avcılar üzerindeki baskısından bahsediyorduk. Sizin bahsettiğiniz de önemli bir konu ve iki başlığı bi araya sokmaktansa böyle bir tartışma konusunu başka bir başlığa taşıyabilir ve tartışma ortamı yaratabilirsiniz ;)

cesifer
01-06-2010, 22:12
balık çifliklerinin amatör balıkçılara biraz da olsa yararı olmakla beraber (balıklar yemlendiği bölgeyi terk etmediğinden devamlı balık avı verebiliyorlar) doğaya iki nedenden dolayı zararlılar 1. o kadar yoğun balık barındırıyorlar ve hep aynı yerde kaldıklarından havuzların altı çamur olmakta ve deniz dibi kendini uzun süre toparlayamamakta. poseidon çayırları yok olmakta bu çayırlılklarda beslenen balıkların popülasyonu da olumsuz etkilenmekte.2. ve belki bence en önemlisi balıklar devamlı beslenebildiklerinden göç etmemekte veya edememekte dolayısıyla doğanın kendi döngüsü de bozulmakta. elbette balık çiftlikleri olmalı ancak çevreye duyarlı AB standartlarına uygun koşullarda üretim yapmaları şartıyla. herkese bol şans ve rastgelsin dileklerimle.

Bahadır Sarıca
01-06-2010, 22:33
Açıkçası balık çiftlikleri !, ''avlaklarımızda bir baskı oluşturmaktadır ! .

Balık çiftliklerinin bu baskısı olumlu mudur ? veya tam tersi olumsuz mudur ?
Bu konuda sizlerin düşünceleri nelerdir ?


Sevgili Alp Bey,
Sormuş olduğunuz konu hakkında kişisel düşüncem;
Sizin de tespit ettiğiniz gibi "balık çiftlikleri avlaklar üzerinde bir baskı oluşturmaktadır."
Avlaklara etkisi ise doğal olarak olumsuz olmaktadır. Balık çiftliklerine yaklaşma mesafesi hatırladığım kadarıyla 2/2 tebliğ gereği 200m. Çiftlikler doğal yemlik alanlar olduğu için küçük balıklar ve diğerleri çiflik bölgelerine çekilmekte. Bu yemlik balıkları arayan diğer yırtıcı ve saldırgan türler de dolayısıyla çiflikler ve çevresinde.
Çeşme bölgesi(Germiyan-Ildır- Gerence-Eşek adası) bilgesinde uzun süredir avlanan bir kişi olarak balığı eski taşlarımızda ulamaz olduk desem yeri. Ama çiftliklere yaklaşıldığında popülasyon ve verimlilik artmakta. Tüm bunlar çiftliklerin baskısının avlakları olumsuz etkidiğinin bir göstergesi.
Çiftliklerin ekonomik katkısı-çevreye zararları vs durumlar ise açmış olduğunuz konunun dışında kalan ikincil konular olduğundan değinmiyorum.
Şu da başka bir gerçek ki;
Kıyıdan avlanan arkadaşlarımız için verimli olan kıyıdaki çiftlik meraları ise çiftliklerin açığa alınması ile tamamen balığın ileriye çekilmesiyle kurumuş durumda. Sanırım kıyı avan yapan arkadaşlarımız için durum daha vahim diyebilirim.(Çİftliklerin avlaklara baskısı açısından)
Sevgi ve selamlarımla...

alpargun35
02-06-2010, 10:16
Evet , kıyı avcıları için durum , gerçekten , bu avlaklarda vahim , balık kafeslerin altında ve kafesler açıkta., birçok kıyıcı şimdi ,kayık veya bot alma peşinde, fakat açık denizde kendilerini bekleyen tehlikelerden bir çoğu bir haber durumda !!!
Hava patladığında ,can güvenlikleri olurmu,kullandıkları deniz araçları ,hava ,deniz şartlarına uygun mu ? Bunlar çok , çok önemli konular !!!

Başka bir açı ile bakarsak;
Bazı balık çiftliklerinde , çiftlik sahipleri ile yöresel balıkçıların ortak çalıştıklarını duyuyoruz
Bildiğim kadarı ile çiftliklere 200 m mesafede ağ atmak yasak fakat bizler biliyoruz ki geceleyin profesyonel kayıklar ''bu yasağı ihlal ediyorlar. Kimi çiftlikçiler kafes ölçülerinde , çiftliklerin yanına ''tuzak kuruyor ve bu toplanan balığı yakalıyor
En son duyduğum ise pes ettirecek cinsten !! ''çiftlikçi , yöredeki amatör oltacılarla ortak olmuş , çiftliğin yanında avlanmalarına, ortak olma kaydıyla , müsade ediyormuş,
Diğer amatörler, durumu , SG'liğe şikayet etmişler ve SG , duruma el koyup ''amatör oltacılara, ceza kesmiş.

Diğer bir olumsuzluk ise ''cesifer'' nikli arkadaşımızın ,kirliliğin deniz ''çayırlarının yok olmasına yol açtığı düşüncesi ,çünkü bu çayırlar ,saklanma, beslenme ve üreme ,için önemli diye biliyorum.

Mehmet BODUROĞLU
02-06-2010, 11:29
Son iki ILDIR avımda yaşadığımı söylemek istiyorum.
Daha önce çiftliklere yakın olarak bağlanıp av yaptıgımızda kaliteli güzel avlar gerçekleştiriyorduk.(mesafe olarak; dibinde olmuyorduk onu belirteyim yanlış anlaşılmasın)
Fakat yaklaşma mesafesi çoğaltıldığı için ve Sahil güvenliğinde ceza yazması ile çiftliklere yaklaşmak imkansız gibi birşey artık ve malesef avlarında güzel geçmesini beklemek biraz zor.
Umarım bizler için kötü olsada bu, doğamız için denizlerimiz için ve balıklar için güzel ve faydalı birşeydir.

Taygun KOCABIYIK
02-06-2010, 11:57
Evet , kıyı avcıları için durum , gerçekten , bu avlaklarda vahim , balık kafeslerin altında ve kafesler açıkta., birçok kıyıcı şimdi ,kayık veya bot alma peşinde, fakat açık denizde kendilerini bekleyen tehlikelerden bir çoğu bir haber durumda !!!
Hava patladığında ,can güvenlikleri olurmu,kullandıkları deniz araçları ,hava ,deniz şartlarına uygun mu ? Bunlar çok , çok önemli konular !!!

Başka bir açı ile bakarsak;
Bazı balık çiftliklerinde , çiftlik sahipleri ile yöresel balıkçıların ortak çalıştıklarını duyuyoruz
Bildiğim kadarı ile çiftliklere 200 m mesafede ağ atmak yasak fakat bizler biliyoruz ki geceleyin profesyonel kayıklar ''bu yasağı ihlal ediyorlar. Kimi çiftlikçiler kafes ölçülerinde , çiftliklerin yanına ''tuzak kuruyor ve bu toplanan balığı yakalıyor
En son duyduğum ise pes ettirecek cinsten !! ''çiftlikçi , yöredeki amatör oltacılarla ortak olmuş , çiftliğin yanında avlanmalarına, ortak olma kaydıyla , müsade ediyormuş,
Diğer amatörler, durumu , SG'liğe şikayet etmişler ve SG , duruma el koyup ''amatör oltacılara, ceza kesmiş.

Diğer bir olumsuzluk ise ''cesifer'' nikli arkadaşımızın ,kirliliğin deniz ''çayırlarının yok olmasına yol açtığı düşüncesi ,çünkü bu çayırlar ,saklanma, beslenme ve üreme ,için önemli diye biliyorum.

Kalınlaştırdığım kısım gerçekten çok önemli dikkat edilmesi gerekiyor.

Bahadır Sarıca
03-06-2010, 15:59
Son anlattıklarınızı ilk defa duydum. Gerçekten çok ilginç.:confused:
İş bu safhaya kadar gelmiş demek.
Bot&motor la işin basitçe çözümleneceği düşüncesi de o kadar basite indirgenecek kadar kolay değil. Diğer tüm sorunları geçelim, güvenlik sorunu birincil öneme sahip. Avlaklarda o kadar olumsuz koşullarda denize açılan var ki:( Daha bu hafta bir tekneyi uyardık; yanlarına güneşin altında açıkta duran eski bir 5lt'relik su damacasını almışlar.İçinde benzin. Motorun heryeri açıkta. Ya dedik;
" Bomba ile seyahat ediyorsunuz, en azından bir benzin bidonunuz olsun"
Cevap daha güzeldi;
" 5lt'relik gerçekten yetmiyor, daha büyük bir su bidonu alacağız"

Bunun üstüne ne denilebilir ki:confused:

alpargun35
03-06-2010, 16:29
Bazıları SG'liğe kızıyor,onu ,bunu istiyor diye, aslında kızılacak ne varki !!,karada ne isteniyor ise denizde de benzerleri isteniyor.!
Ve her istenen bizim ,can ve mal güvenliğimiz için,bunu kavrayabilene ne mutlu.
Kavrayamıyanlar ise devamlı hayati riskle ,cezayla, mal kaybıyla karşı karşıya.
Denizde her zaman ''tedbirli cesaretten'' yanayım ,yani önce tedbir,deneme, sonra cesaret ve risk.

Şunun hesabı iyi yapılmalı bence, ''Bu çiftlikler, kimi yerlerde 3-5 mil açıkta ,birincisi mutlaka hava raporunu almalıyız,ikincisi ,örneğin 5-7 bir havada veya ''batı da ,kaçmamız gerektiğinde ,ilk önce kendimizi nereye atabiliriz ,üçüncüsü kullandığımız deniz taşıtının gücü ve ağırlığı,karşılaşmamız muhtemel havayı yenebilirmi,bizi istediğimiz yere kaçırabilir mi ? dördüncüsü o havada bizler bu taşıtları kullanabilirmiyiz !! bu soruların cevapları mutlaka verilmeli birde aklıma gelen kritik havalarda , ''alkol kullanımı'' malum alkol cesareti teşvik eder,denizde bu çok kötüdür,bence çok az veya hiç alınmaması en uygunudur.

xnode
06-08-2010, 21:21
Bu başlık altındaki ilk mesajımda; çiftliklerin güvenliklerinin sağlanması ve yetiştiricilik ile ilgili zorunluluk konulu genel bir bilgi vermişim; esas soru olan "balık çiftliklerinin, avlaklara baskısı olumlu mudur ?" sorusu ile ilgili bir cevap yazmamışım. Netice;

Bence kesinlikle olumsuzdur. Maalesef doğal balık, ağ kafesler altına akın etmekte ve doğal yaşam platformu olarak mevcut yerini terk ederek artık aquaculture sistemlerini tercih etmektedir. Dolayısı ile avlaklara olan baskısı olumsuzdur.

Kirlilik ile ilgili tespitlerinizde haklı olmakla birlikte; bu sektörün genel bir açmazı değildir. Çünkü özellikle ağ kafeslerdeki yemlemeye dayalı su kirliliği bu sektörün doğal bir problemi değil, yemlemeyi yapan personelin eğitimsizliği veya işini düzgün yapmamasından kaynaklanan bir durumdur. Çünkü yem; bir aquaculture yetiştiriciliğindeki en büyük giderdir ! Pazarlık boya ulaşan bir balığın %65'e yakını yem maliyetidir. Dolayısı ile yemlemeyi yapan kişilerin çok titiz davranması gerekir. Hatalı atılan, boşa giden ve balık tarafından tercih edilmeyen her yem doğayı kirleten bir unsur olarak karşımıza çıkabilir. Yanısıra metabolik artıkların (dışkılar) toplu halde doğaya verebildikleri zarar da mevcuttur. Bu zararın tölere edilebilmesindeki en önemli faktör de, çiftliğin yer tayinidir. Dip akıntısının yeterli olduğu yerlerde kurulan çiftlikler ve atıkları, doğal hayat içinde tolere edilebilmekte, nitrit ve amonyum doğa için kirlilik değil bilakis aqua florası için besin teşkil edebilmekte ve ekosistem döngüsüne dahil olmaktadır. Bu yüzden çiftlik yeri seçimi önem taşımaktadır.
Fakat; bir üretim sektörü olarak aquaculture diğer sektörler ile karşılaştığında son derece masum kalmaktadır. Örneğin otomobillerin çevreye verdiği zarar, zirai atıklar, endüstriyel atıklar, evsel atıklar ve lağım, turizm sektörü atıkları aquaculture sistemlerinden kat kat fazla doğaya zarar verdiği halde, aquaculture sistemlerinin lobisi olmamasından dolayı günah keçisi ilan edilmektedir.

xebpk6_obledae-melanura_animals
Bahsi geçen çiftlik baskısı ile ağ kafes etrafında konuşlanan binlerce melanur.. Videodaki melanurlar yetiştirilen değil, kafeslerin dışındaki doğal balıklardır !?
Yer Dikili/Denizköy

Avlaklara baskı konusuna dönecek olursak. Balıkçıların alacakları önlemlerden bir tanesi, mazmuzlama çalışmaları, çiftlik yemleriyle zaman zaman avlaklarını yemlemek ve balığı alıştırmak olabilir. Çok yüksek balık miktarı olan yetiştiricilik bölgelerinin baskısının egale edilmesi, ancak balıkların sürekli mazmuz ile avlaklarının yerlerini değiştirmemesini sağlamakla bir nebze aşılabilir diye düşünüyorum.

Saygılar.