erkepli
20-07-2010, 09:13
Merhaba dostlar;
Dün yine dükkanda oturuyordum.
Daha önceden tanışt8ığım yabancı çift, beni ziyarete gelmişlerdi.
Dükkandaki av resimlerim çok hoşlarına gitti.
Nasıl yaptığımı sordular.
Ben de zaten kaçmak için bahane arıyordum.
Hanımla kızımı aradım.
Onlar dükkanı beklerken biz de balığa çıktık.
Norveçli misafirlerime de tekneyle açılmak çok ilginç geldi.
Yaklaşık 1 saatlik yolculuktan sonra avlağımıza ulaştık.
Tabi 1 numaralı kankim olan kuzenim de yanımdaydı
Sonarımızı kurduk, hazırlıklarımızı yaptık.
Biz jigging yapmaya başlarken, teknenin diğer tarafına da misafirlerin yüzeceğini düşünerek merdiveni taktım.
Sonarda 65 m.leri görürken birden 45lere yükselen bir tepeyi fark ettim.
Tepe çok sivri şekilde yükselip alçalıyordu.
O sırada kuzenime seslendim.
Bu 10 dakika içerisinde birşeyler alma ihtimalimiz çok yüksek dedim.
Bir yandan jigging yapıyor, bir yandan da balık bulucunun ekranına bakıyordum.
Tam tepeden düşüşe geçmeye başladığımız anda, balığı aldım
ve bir anda kamışın ucunu suya soktu.
Çılgın gibi asılıyordu.
Birkaç metre gitmesine izin verdikten sonra arap olma ihtimalini düşünerek, taşa gireceğinden korkarak kalamayı kapattım.
Birkaç kez daha zorlamayı denedikten sonra balığın teslim olduğunu hissettim.
Yaklaşık 15 dakikalık bir mücadeleden sonra aşağıda parlamasını gördüm.
Kuzenime hemen kakıcı alıp yanıma gelmesini söyledim.
Balık suyun üzerine gelmişti ama kuzenim bir türlü kakıcı nereye takacağına karar veremiyordu.
Balık çırpındıkça benim kalbim ağzıma geliyordu, ama o hala kakıcı takamamıştı.
Ve acemilkğğinin en kral hareketi yaparak kakıcı balığın karnına sapladı
Neyse ki güç bela balığı tekneye alkdık.
Tekrar yerlerimize geçtik.
Kuzen kendince bahaneler yaratmaya başladı;
"Senin jig daha güzel" ,"Senin iğne daha iyi" vs.
Ben de asıl püf noktasının malzemeden çok sallama yönteminde olduğunu söyledim.
Tembellik yapmayıp benim gibi yapmasını ikaz ettim.
"Hıh böyle mi yapacağız?" derken birden kamışı kırılacakmış gibi eğildi.
"Hıh evet öyle yapacaksın!" dedim ve güldüm
Birkaç metre uğraştıktan sonra çekemeyeceğine karar verip benden yardım istedi.
Biraz uğraştıktan sonra balığı su yüzeğine kadar aldım.
Ama bu sefer kuzen kakıcı nereye takacağını öğrenmişti.
Onu da aldık.
Misafirlerimizle birasz denize girdik
ve erken olmasına ramen "bu günlük yeter" diyerek avımızı sonlandırdık.
Not: Bu avın videolarını daha sonra yükleyeceğim. Şu anda sadece resimleri var.
[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])
[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])
Dün yine dükkanda oturuyordum.
Daha önceden tanışt8ığım yabancı çift, beni ziyarete gelmişlerdi.
Dükkandaki av resimlerim çok hoşlarına gitti.
Nasıl yaptığımı sordular.
Ben de zaten kaçmak için bahane arıyordum.
Hanımla kızımı aradım.
Onlar dükkanı beklerken biz de balığa çıktık.
Norveçli misafirlerime de tekneyle açılmak çok ilginç geldi.
Yaklaşık 1 saatlik yolculuktan sonra avlağımıza ulaştık.
Tabi 1 numaralı kankim olan kuzenim de yanımdaydı
Sonarımızı kurduk, hazırlıklarımızı yaptık.
Biz jigging yapmaya başlarken, teknenin diğer tarafına da misafirlerin yüzeceğini düşünerek merdiveni taktım.
Sonarda 65 m.leri görürken birden 45lere yükselen bir tepeyi fark ettim.
Tepe çok sivri şekilde yükselip alçalıyordu.
O sırada kuzenime seslendim.
Bu 10 dakika içerisinde birşeyler alma ihtimalimiz çok yüksek dedim.
Bir yandan jigging yapıyor, bir yandan da balık bulucunun ekranına bakıyordum.
Tam tepeden düşüşe geçmeye başladığımız anda, balığı aldım
ve bir anda kamışın ucunu suya soktu.
Çılgın gibi asılıyordu.
Birkaç metre gitmesine izin verdikten sonra arap olma ihtimalini düşünerek, taşa gireceğinden korkarak kalamayı kapattım.
Birkaç kez daha zorlamayı denedikten sonra balığın teslim olduğunu hissettim.
Yaklaşık 15 dakikalık bir mücadeleden sonra aşağıda parlamasını gördüm.
Kuzenime hemen kakıcı alıp yanıma gelmesini söyledim.
Balık suyun üzerine gelmişti ama kuzenim bir türlü kakıcı nereye takacağına karar veremiyordu.
Balık çırpındıkça benim kalbim ağzıma geliyordu, ama o hala kakıcı takamamıştı.
Ve acemilkğğinin en kral hareketi yaparak kakıcı balığın karnına sapladı
Neyse ki güç bela balığı tekneye alkdık.
Tekrar yerlerimize geçtik.
Kuzen kendince bahaneler yaratmaya başladı;
"Senin jig daha güzel" ,"Senin iğne daha iyi" vs.
Ben de asıl püf noktasının malzemeden çok sallama yönteminde olduğunu söyledim.
Tembellik yapmayıp benim gibi yapmasını ikaz ettim.
"Hıh böyle mi yapacağız?" derken birden kamışı kırılacakmış gibi eğildi.
"Hıh evet öyle yapacaksın!" dedim ve güldüm
Birkaç metre uğraştıktan sonra çekemeyeceğine karar verip benden yardım istedi.
Biraz uğraştıktan sonra balığı su yüzeğine kadar aldım.
Ama bu sefer kuzen kakıcı nereye takacağını öğrenmişti.
Onu da aldık.
Misafirlerimizle birasz denize girdik
ve erken olmasına ramen "bu günlük yeter" diyerek avımızı sonlandırdık.
Not: Bu avın videolarını daha sonra yükleyeceğim. Şu anda sadece resimleri var.
[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])
[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])