Çağatay
19-02-2011, 23:08
[Only Registered Users Can See Links]
Hafta içinde, arkadaşım Güven Özyeldan’ın epeydir balığa çıkmıyorum, hafta sonu bir şeyler yapsak mı acaba demesi üzerine, aslında havanın iyi olmayacağını bile bile niyeti bozduk.
Neyse, niyeti bozduk ama Güven'in tam gün müsait olduğu pazar günü çıkmanın olanağı yoktu, meteoroloji siteleri havayı yüksek veriyordu. Cumartesi günü ise rüzgar lodos'tan kuzeyli yönlere döndüğü için deniz bir nebze daha makul görünüyordu. Daha makul dedimse bölgesel olarak geneli yüksek ama Urla körfezi eh işte dedirtecek biçimde 3-4 arası bir rüzgar tahmini vardı. Yağmur ise tam gün sağanak yağacaktı. Bu koşulları göze alıp öğleden sonrası kaçamağı yapmaya karar verdik. Zaman olarak kısa bir av olacaktı çünkü tahminlere göre akşam saatlerinden sonra rüzgar sertleşmeye başlayacaktı.
Güven, saat 13.00 gibi bana geldi, yoldan önce ağbimiz İshak Ballıca'yı sonra da arkadaşımız Kaya'yı aldık. Klasik olduğu üzere yem, mazot, ıvır zıvır derken tekneye çıkışımız saat 14.15'i falan buldu. Yerleşme faslında sonra saat 14.30 gibi ip çözüp yola çıktık. Gerek havanın tatlı sert olması gerekse benim teknenin altının ve pervanesinin artık iyice yosun ve kekamoz tutmasından dolayı, ağır aksak, sırtı hızından hallice bir hızla avlağa yol doğru yol aldık. Çapa attığımızda tahminen saat 15.15 civarı idi. Yani normalde 20-25 dakikada aldığımız yolu neredeyse 45 dakikada almıştık. Böylece teknenin artık beni bakıma al bakıma al diye yüksek perdeden söylendiğini de duymuş oldum.
Hem yolda hem de oltaları attıktan sonra sağ olsun sağanak yağmur peşimizi hiç bırakmadı. Oltaları attığımızda aşağının gayet hareketli olduğunu gördük, aslında daha tam olarak akşam suyu saati de değildi, arada derede bir saatte oltalamaya başlamıştık.
Saat, 18.00'e kadar oltaladık. Tuhaftır kalkış saatimize yakın aslında tam akşam suyu dediğimiz saatte balık aşağıda iyice seyreldi. Bu faktör, rüzgarın hızını artırmaya başlaması ile birleşince zaten av boyunca ıslanmaktan sucuğa dönmüş bizler vakitlice çapa alıp dönüşe geçmeye karar verdik. Yani toplamda 2,5 saat civarı bir av yapmış olduk. Bu kısıtlı zamanda, bir miktar kaba lidaki, bir miktar mercan, bir miktar istavrit ve söylemeye gerek yok yeter sayıda erkek mercan ve izmarit cemaatinden misafirlerimiz oldu. Lafın kısası, herkes akşam yiyeceği tavalık balığı çıkarmış oldu.
Daha iyisi ve bereketlisi sizlere denk gelsin.
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])
Not:Konu başlığını düzelttim, zira 2010 yazmışım, malum daha 2011'e alışamadım.:)
Hafta içinde, arkadaşım Güven Özyeldan’ın epeydir balığa çıkmıyorum, hafta sonu bir şeyler yapsak mı acaba demesi üzerine, aslında havanın iyi olmayacağını bile bile niyeti bozduk.
Neyse, niyeti bozduk ama Güven'in tam gün müsait olduğu pazar günü çıkmanın olanağı yoktu, meteoroloji siteleri havayı yüksek veriyordu. Cumartesi günü ise rüzgar lodos'tan kuzeyli yönlere döndüğü için deniz bir nebze daha makul görünüyordu. Daha makul dedimse bölgesel olarak geneli yüksek ama Urla körfezi eh işte dedirtecek biçimde 3-4 arası bir rüzgar tahmini vardı. Yağmur ise tam gün sağanak yağacaktı. Bu koşulları göze alıp öğleden sonrası kaçamağı yapmaya karar verdik. Zaman olarak kısa bir av olacaktı çünkü tahminlere göre akşam saatlerinden sonra rüzgar sertleşmeye başlayacaktı.
Güven, saat 13.00 gibi bana geldi, yoldan önce ağbimiz İshak Ballıca'yı sonra da arkadaşımız Kaya'yı aldık. Klasik olduğu üzere yem, mazot, ıvır zıvır derken tekneye çıkışımız saat 14.15'i falan buldu. Yerleşme faslında sonra saat 14.30 gibi ip çözüp yola çıktık. Gerek havanın tatlı sert olması gerekse benim teknenin altının ve pervanesinin artık iyice yosun ve kekamoz tutmasından dolayı, ağır aksak, sırtı hızından hallice bir hızla avlağa yol doğru yol aldık. Çapa attığımızda tahminen saat 15.15 civarı idi. Yani normalde 20-25 dakikada aldığımız yolu neredeyse 45 dakikada almıştık. Böylece teknenin artık beni bakıma al bakıma al diye yüksek perdeden söylendiğini de duymuş oldum.
Hem yolda hem de oltaları attıktan sonra sağ olsun sağanak yağmur peşimizi hiç bırakmadı. Oltaları attığımızda aşağının gayet hareketli olduğunu gördük, aslında daha tam olarak akşam suyu saati de değildi, arada derede bir saatte oltalamaya başlamıştık.
Saat, 18.00'e kadar oltaladık. Tuhaftır kalkış saatimize yakın aslında tam akşam suyu dediğimiz saatte balık aşağıda iyice seyreldi. Bu faktör, rüzgarın hızını artırmaya başlaması ile birleşince zaten av boyunca ıslanmaktan sucuğa dönmüş bizler vakitlice çapa alıp dönüşe geçmeye karar verdik. Yani toplamda 2,5 saat civarı bir av yapmış olduk. Bu kısıtlı zamanda, bir miktar kaba lidaki, bir miktar mercan, bir miktar istavrit ve söylemeye gerek yok yeter sayıda erkek mercan ve izmarit cemaatinden misafirlerimiz oldu. Lafın kısası, herkes akşam yiyeceği tavalık balığı çıkarmış oldu.
Daha iyisi ve bereketlisi sizlere denk gelsin.
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links]
[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])
Not:Konu başlığını düzelttim, zira 2010 yazmışım, malum daha 2011'e alışamadım.:)