kaptanpoyraz
24-05-2011, 19:39
Arkadaşlar, bu hafta sonu Seferisar azmaktaydık. Ama ne yazıkki sonu hüsranla bitti. Hem balıkçılıkta acemi oluşum hemde bölgeyi hiç tanımamamız sonucunda o kadar yolu boşuna tepmiş olduk.
Cumartesi gecesi Ahmetliden yola çıktık. Sabaha karşı saat 4 civarı oradaydık. Azmağın denşze döküldüğü yerde oltalarımızı attık. Yem olarakta sülünes ve mamun kullandık. Ama gün aydınlanana kadar tık yoktu. Gün aydınlanınca farkettik ki oltalarımız yaklaşı 20 cm yada yarım metre su derinliği olan kumların üzerine atmışız. Neyse acemilik dedik. Günü aydınlanmaya başlamasıyla birlikte azmağa, yani tatlı suya bir göz attık. O da ne kefaller suyun üzerine sıçrayıp taklalar atıyorlar. Bu sefer ne olur ne olmaz diyerek yanımızda götürdüğümüz toprak solucanlarını takarak oltalarımızı attık. Daha atar atmaz güzel bir balık yakalandı. Balığı çekince baktık ki kefal değil levrek. Hemen arkasından bir kefal aldık. Ne olduysa ondan sonra oldu. Her nedense oltalarımız tık dememeye başladı. O arada azmağın karşı kıyısına iki oltacı geldi. Bizim oltalara tık yapmayan kefalleri çekmeye yetiştiremiyorlar. Sebebini sorduk. Dediler ki bu kefaller kırmızı kurttan başka hiç bir yeme gelmiyor. Ama biz solucanla tuttuk dedik. Şaşkın 2 tane varmış demek ki" dediler :)
Peki kırmızı kurt denilern yemi nerden bulabiliriz dediğimizde de "izmire gitmeniz gerekir başka yerde bulamazsınız" dediler. Baktık olmuyor denize yöneldik. Her iki tarafta bulunan kayalıklardan olta attık. Yaklaşık 13-14 takım oltayı taktırarak kopartıp zayi ettik. Öğleden sonra tekrar azmağa yöneldik. Aman Allahım her yer kefal kaynıyor. İnanmazsınız sürüler halinde 200 gramdan 1-2 kiloya kadar çeşitli boylarda kefaller bizimle alay edercesine suyun yüzeyinde salına salına geziyorlardı. Biz yine sülünes, mamun, ekmek ve solucanlarımızla mücadeleye yeniden başladık ama nafile. Ne yaptıysak faydası olmadı. Yalnız şimdiye kadar gördüğüm en büyük yengeci yakaladım. Yaklaşık 2,5-3 Kg ağırlığında bacaklarının ve karnının altı mavi renkte bir yengeçti. Onu tekrar suya bıraktım
Sonunda pes ettik. Akşam üzeri derenin denize döküldüğü yerde levrek için at-çek yaptımsada sonuç sıfır.
Böylece tecrübesizliğimizin sayesinde iyi bir tecrübe edindik. Eğer kefal avlayacaksan (en azında seferisar azmakta) mutlaka kırmızı kurt bulacaksın. Ama gidiş geliş 300 km. yol olsada yakında mutlaka intikam için o sulara geri döneceğim. :))
Cumartesi gecesi Ahmetliden yola çıktık. Sabaha karşı saat 4 civarı oradaydık. Azmağın denşze döküldüğü yerde oltalarımızı attık. Yem olarakta sülünes ve mamun kullandık. Ama gün aydınlanana kadar tık yoktu. Gün aydınlanınca farkettik ki oltalarımız yaklaşı 20 cm yada yarım metre su derinliği olan kumların üzerine atmışız. Neyse acemilik dedik. Günü aydınlanmaya başlamasıyla birlikte azmağa, yani tatlı suya bir göz attık. O da ne kefaller suyun üzerine sıçrayıp taklalar atıyorlar. Bu sefer ne olur ne olmaz diyerek yanımızda götürdüğümüz toprak solucanlarını takarak oltalarımızı attık. Daha atar atmaz güzel bir balık yakalandı. Balığı çekince baktık ki kefal değil levrek. Hemen arkasından bir kefal aldık. Ne olduysa ondan sonra oldu. Her nedense oltalarımız tık dememeye başladı. O arada azmağın karşı kıyısına iki oltacı geldi. Bizim oltalara tık yapmayan kefalleri çekmeye yetiştiremiyorlar. Sebebini sorduk. Dediler ki bu kefaller kırmızı kurttan başka hiç bir yeme gelmiyor. Ama biz solucanla tuttuk dedik. Şaşkın 2 tane varmış demek ki" dediler :)
Peki kırmızı kurt denilern yemi nerden bulabiliriz dediğimizde de "izmire gitmeniz gerekir başka yerde bulamazsınız" dediler. Baktık olmuyor denize yöneldik. Her iki tarafta bulunan kayalıklardan olta attık. Yaklaşık 13-14 takım oltayı taktırarak kopartıp zayi ettik. Öğleden sonra tekrar azmağa yöneldik. Aman Allahım her yer kefal kaynıyor. İnanmazsınız sürüler halinde 200 gramdan 1-2 kiloya kadar çeşitli boylarda kefaller bizimle alay edercesine suyun yüzeyinde salına salına geziyorlardı. Biz yine sülünes, mamun, ekmek ve solucanlarımızla mücadeleye yeniden başladık ama nafile. Ne yaptıysak faydası olmadı. Yalnız şimdiye kadar gördüğüm en büyük yengeci yakaladım. Yaklaşık 2,5-3 Kg ağırlığında bacaklarının ve karnının altı mavi renkte bir yengeçti. Onu tekrar suya bıraktım
Sonunda pes ettik. Akşam üzeri derenin denize döküldüğü yerde levrek için at-çek yaptımsada sonuç sıfır.
Böylece tecrübesizliğimizin sayesinde iyi bir tecrübe edindik. Eğer kefal avlayacaksan (en azında seferisar azmakta) mutlaka kırmızı kurt bulacaksın. Ama gidiş geliş 300 km. yol olsada yakında mutlaka intikam için o sulara geri döneceğim. :))