Necati ARAT
10-06-2011, 12:20
Değerli dostlar Malumunuz Bu gün cuma..
Öncelikle tüh dostların Cuması Mubarek olsun..
Madem cuma.. Çevreye karşı duyarlı olmak gerekliliğini Dini konudan da ele alalım.. Bir nevi cuma vaazı gibi olacak artık..;)
Dünya, İnsanın da içinde bulunduğu, canlı cansız varlıklarıyla birlikte muhteşem bir düzen ve denge içinde yaratılan kâinatta var olan bu düzen ve dengeye “Ekolojik Denge” diyoruz.
Rabbimiz bu gerçeği Rahman Suresinde şöyle ifade ediyor: “Güneş ve Ay bir hesaba göre (hareket etmekte) dir. Bitkiler ve ağaçlar secde ederler. O (Allah) göğü yükseltti ve dengeyi koydu, sakın dengeyi bozmayın”
Çağımızın en önemli problemlerinden birisi de ekolojik dengenin bozulması ve bununla bağlantılı olarak hava, su ve denizlerin kirlenmesi, erozyon, küresel ısınma ve iklim değişiklikleri, kısaca çevre kirliliği sorunudur.
Kitabımız Kur’an-ı Kerim,yüzyıllar öncesinden çağımızda yaşadığımız çevre problemleri ve sonuçlarına dikkat çekiyor ve bizleri şöyle uyarıyor!! “İnsanların kendi işledikleri kötülükler sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Yanlıştan dönmeleri için Allah yaptıklarının bazı kötü sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır."
Kuşların korunmasına yönelik bile kuş evleri, hastane ve vakıflar kuran kahraman ecdadımız, bizlere cennet gibi bir vatan emanet etmiştir. Bu bağlamda, Kanuni Sultan Süleyman ile Şeyhülislam Ebu Suud Efendi arasında cereyan eden şu hadiseyi sizinle paylaşmak istiyorum.
Kanuni Sultan Süleyman, Şeyhülislam Ebu Suud Efendi’den Topkapı Sarayı’nın bahçesindeki meyve ağaçlarına zarar veren karıncaların yok edilmesinin caiz olup olmadığını sorar:
-“Dergâhta ger ziyan etse karınca, Günah var mıdır anı kırınca?”
Şeyhülislam Ebu Suud Efendi iki mısralık bir cevap verir:
-“Yarın Hakkın divanına varınca, Süleyman’dan hakkın alır karınca”
Öyleyse bizler de bir ağacı keserek, gereksiz yere bir hayvanı öldürerek , suyu israf ederek doğaya zarar vermeyelim.. Çevremizdeki canlı cansız bütün varlıkların bizlere Allah’ın emaneti olduğunu unutmayalım. Çevremize karşı duyarlı olalım.
Öncelikle tüh dostların Cuması Mubarek olsun..
Madem cuma.. Çevreye karşı duyarlı olmak gerekliliğini Dini konudan da ele alalım.. Bir nevi cuma vaazı gibi olacak artık..;)
Dünya, İnsanın da içinde bulunduğu, canlı cansız varlıklarıyla birlikte muhteşem bir düzen ve denge içinde yaratılan kâinatta var olan bu düzen ve dengeye “Ekolojik Denge” diyoruz.
Rabbimiz bu gerçeği Rahman Suresinde şöyle ifade ediyor: “Güneş ve Ay bir hesaba göre (hareket etmekte) dir. Bitkiler ve ağaçlar secde ederler. O (Allah) göğü yükseltti ve dengeyi koydu, sakın dengeyi bozmayın”
Çağımızın en önemli problemlerinden birisi de ekolojik dengenin bozulması ve bununla bağlantılı olarak hava, su ve denizlerin kirlenmesi, erozyon, küresel ısınma ve iklim değişiklikleri, kısaca çevre kirliliği sorunudur.
Kitabımız Kur’an-ı Kerim,yüzyıllar öncesinden çağımızda yaşadığımız çevre problemleri ve sonuçlarına dikkat çekiyor ve bizleri şöyle uyarıyor!! “İnsanların kendi işledikleri kötülükler sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Yanlıştan dönmeleri için Allah yaptıklarının bazı kötü sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır."
Kuşların korunmasına yönelik bile kuş evleri, hastane ve vakıflar kuran kahraman ecdadımız, bizlere cennet gibi bir vatan emanet etmiştir. Bu bağlamda, Kanuni Sultan Süleyman ile Şeyhülislam Ebu Suud Efendi arasında cereyan eden şu hadiseyi sizinle paylaşmak istiyorum.
Kanuni Sultan Süleyman, Şeyhülislam Ebu Suud Efendi’den Topkapı Sarayı’nın bahçesindeki meyve ağaçlarına zarar veren karıncaların yok edilmesinin caiz olup olmadığını sorar:
-“Dergâhta ger ziyan etse karınca, Günah var mıdır anı kırınca?”
Şeyhülislam Ebu Suud Efendi iki mısralık bir cevap verir:
-“Yarın Hakkın divanına varınca, Süleyman’dan hakkın alır karınca”
Öyleyse bizler de bir ağacı keserek, gereksiz yere bir hayvanı öldürerek , suyu israf ederek doğaya zarar vermeyelim.. Çevremizdeki canlı cansız bütün varlıkların bizlere Allah’ın emaneti olduğunu unutmayalım. Çevremize karşı duyarlı olalım.