RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI

RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI (http://www.rastgelsin.org/forum.php)
-   Deniz Balıkları (http://www.rastgelsin.org/forumdisplay.php?f=27)
-   -   ÇİPURA (Sparus auratus) (http://www.rastgelsin.org/showthread.php?t=712)

byMyMoon 27-06-2006 14:55

Sanırım tarif edilen kurt bu olsa gerek
 
1 Eklenti(ler)
Sanırım yukarıda baksedilen parazitin resmi bu olsa gerek.
tesadüfen de olsa buldum. Daha fazla bilgi edinirsem onuda
gönderirim. Selamlar..

byMyMoon 27-06-2006 14:56

Resim boyutu için kusura bakmayın.. bi daha ki sefere küçülterek gönderirim

Taygun KOCABIYIK 27-06-2006 15:09

Erdem abi önemli değil resim gayet net sayfanın düzeni biraz bozulmuş olsada sorun değil...
Konuya dönersek
Benim kene dediğim parazit budur ve yemekte hiç bir sakınca yok...

byMyMoon 30-06-2006 12:31

Peki bu canlılar bildiğimiz kene gibi taşıyıcı canlının kanıyla mı beslenirler? Yoksa zararsız fakat ganimetten pay alan bi canlımıdır?

katiti 30-06-2006 13:13

Bildiğim kadarıyla bunlar da kan ile besleniyor. Çünkü yakaladığım balıklarda bunları yapıştığı yerden ancak çekerek çıkarıyorsunuz ve orası yara halinde oluyor.

obivan 05-07-2006 10:09

El Cvp: Bunlar Balik Kenesİ Olup Bi Zarari Yoktur Rahat Olunuz ArkadaŞlar. Ah Sİz 3 Kg Gecen Bi Cipuranin Sirtinin Halİnİ GÖrsenİz Şİmdİ Ben ÜstÜ Tragana Tututor Desem Oha Dersİnİz Demİ Ama Tutuyor İŞte.....

ykmk 09-07-2006 09:03

Abi bu keneden Enezde oldukça çok var.Hele hele kıyıya diğer balıklardan önce yanaşan mırmırların halini bir görseniz.HAyvanlar halsizlikten oltaya bile vurmuyor.Keneler çok illet hayvanlar.Foçada tuttuğum iri bir balığın üstünde görmüştüm ilk olarak.Benimde elime yapıştı mahluk...

mufi 10-07-2006 19:44

İstanbulda yaşadığım yıllarda bu meret çogunlukla izmaritte çıkardı..
haydarpaşa dış mendirekten tutuğumuz izmaritlerin %90 ında vardı..
zararsızdır..
söküp atın..

levrek 23-08-2006 20:29

Türkiye’deki Çipura
 
1 Eklenti(ler)
Selam arkadaşlar,aşağıdaki yazıda Çipura ile ilgili birçok bilgiye ulaşmanız mümkün,sevgilerimle



Türkiye’deki Çipura (Sparus aurata L., 1758) Larva Üretim Tesislerinin Anaç Yönetim Teknikleri
*Deniz Çoban, Şahin Saka, Kürşat Fırat
Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, 35440, İskele, Urla, İzmir, Türkiye
*E mail: [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Özet: Araştırma kapsamında Türkiye deniz balıkları larva üretim tesislerinde uygulanan çipura (Sparus aurata L., 1758) balığının
anaç yönetimi, yumurta temin teknikleri, yumurta özellikleri ve bunların inkübasyon koşulları araştırılmıştır. Tesislerin
belirlenmesinde Tam Sayım Metodu kullanılarak, 2001 yılı içersinde 8 adet kuluçkahanenin çipura üretimi yaptığı tespit edilmiştir.
Anaç yönetiminde genellikle 2-6 yaş arasındaki bireylerin kullanıldığı, anaçların sadece üreme döneminde kaliteli pelet ve yaş yem
ile beslendikleri, yumurta alımında doğal yöntem, dekalaj ve hormonal müdahalenin uygulandığı, hormon türü olarak genellikle
LHRH hormonunun kullanıldığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, anaçlardan kg başına ortalama 150.000-300.000 adet yumurta
alındığı, döllenme-açılım oranının %80-100 arasında olduğu, yumurta ölümlerinin döllenme-gasturulasyon safhaları arasında
yoğunlaştığı ve inkübasyon sıcaklığının 14-16°C arasında değiştiği saptanmıştır.

Giriş
Deniz balıkları larva üretim sektöründe levrekten sonra en
yoğun üretim çipura türü üzerindedir. Bugün ülkemizde 15
adet deniz balıkları larva üretim tesisi mevcuttur. Bu tesislerin
planlanması, kurulması ve işletimi ileri teknoloji ve know-how
gerektirmektedir. Bunun için üretim sistemlerinin teknolojik
açıdan sürekli yenilenmesi zorunludur. Ülkelerin kültür
sistemlerini, gelişme potansiyellerini, akuakültür girdilerinin
ulusal ekonomideki yerlerini, gelecekteki gelişim stratejilerini
ve planlama yönetimlerini ortaya koymaları sektör gelişimi
açısından önemlidir (Chua ve Tech, 1990; Javid, 1990;
Chelong, 1990; Bromage ve Roberts, 1995). Yüksek kalitedeki
bir larva üretimi ancak iyi bir anaç yönetimi ve buna bağlı
yumurta temini ile desteklenebilir.
Araştırmada, Türkiye deniz balıkları kuluçkahanelerinde
uygulanan çipura balığı anaç yönetimi ve yumurta temin
teknikleri incelenmiştir.
Materyal ve Yöntem
2001 yılı içerisinde çipura üretimi yapacak olan tesisler tespit
edilmiştir. Tesislerin uyguladıkları anaç yönetimi, yumurtlatma
teknikleri ve yumurta kalite özelliklerini kapsayan anket formu
hazırlanmıştır. Anket formları tesis üretim müdürleri veya
mühendisleri tarafından doldurulmuştur. 2001 yılı içerisinde
13’ü aktif olmak üzere 15 adet deniz balıkları
kuluçkahanesinden 8 işletmenin çipura üretimi yaptığı tespit
edilmiştir. Bu işletmelerin tümü ankete katılım sağlamıştır.
Tesislerin belirlenmesinde ve anket formlarının
değerlendirilmesinde Tam Sayım Metodu kullanılmıştır.
Bulgular
Ankete katılan kuluçkahanelerin 4 tanesinin İzmir, 3 tanesinin
Muğla, bir tanesinin de Adana ili sınırları içerisinde olduğu
tespit edilmiştir.
Anaç Yönetimi
Tesislerdeki çipura anaç tanklarının 5-15 m3 hacminde olduğu
ve tankların saatlik su değişim oranının %15-25 arasında
değişim gösterdiği saptanmıştır. Tüm işletmeler akışkanlı su
tekniğini uygulamaktadır. İşletmeler 2-6 yaşları arasındaki
bireyleri anaç olarak tercih etmektedirler (Şekil 1). Anaç balık
stoklama yoğunluğu 3-6 kg/m3 arasında değişim göstermekte
olup, dişi-erkek oranı 1:1, 1:2, 2:1, 3:2 kg şeklindedir (Şekil 2).
İşletmelerde anaç bireyler yumurtlama dönemi öncesi
pelet yemler ile, yumurtlamaya hazırlama periyodunda ise
besin değeri yüksek ticari pelet ve yaş yemler ile
beslenmektedir. Anaçların beslenmesi genelde canlı ağırlık
oranına göre yapılmakta olup, günde 1-4 kez besleme
yapılmaktadır (Şekil 3). Anaçlara haftada 6 veya 7 gün yem
verilmektedir. Sübye, kalamar, ahtapot ve balık gibi yemler
taze olarak kullanılmaktadır (Şekil 4). Tesislerde kullanılan
çipura anaçlarının yenilenme oranları 1-6 yıl arasında değişim
gösterdiği tespit edilmiştir.


Yumurta Özellikleri
Temin edilen çipura yumurtalarının çapları 0.8-1.1 mm
arasında değişmektedir. Yağ damlası sayıları ise 1-3 adet
arasındadır .

Doğal yolla elde edilen yumurtaların inkübasyonunda
ölüm oranlarının en fazla olduğu dönemler döllenme ile
gastrulasyon arasındaki periyotta tespit edilmiştir. Hormon
uygulaması yapan işletmelerde hormon kullanımı sonucunda
yumurta çapının küçüldüğü, döllenme ve açılım oranında
düşme olduğu, larva boyunun kısaldığı, malformasyon
oranının artığı ve açılım süresinin değişime uğradığı
saptanmıştır. Bunun yanı sıra hormon uygulaması sonucunda
blastomerlerin boyutlarında farklılık, yağ damlası sayısında
artış ve gasturulasyon sırasında ölümlerin olduğu tespit
edilmiştir. Dekalaj yöntemi ile alınan yumurtalarda ise çapın
küçüldüğü, yağ damlası sayısının arttığı, gasturulasyon
sırasında ölümlerin görüldüğü, döllenme-açılım oranının
düştüğü ve larva boyunda azalma olduğu saptanmıştır
Sonuç
Türkiye deniz balıkları kuluçkahanelerinde uygulanan çipura
anaç yönetimi ve buna bağlı yumurta temin teknikleri, yumurta
özellikleri ve inkübasyon koşulları 2001 yılı üretim döneminde
incelenmiştir. Çipura balıklarında prodantrik hermanfrodizm
görülmektedir. Akuakültür ortamında yaşamlarının ilk yılı
boyunca tüm balıklar erkek olarak görev görür. Hermafrodit
özellik gösteren çipuralar 8. aylarında ovaryum oluşumlarıyla
birlikte dişi özellik gösterirler. 12. ayda üremenin ilk
sezonunda tüm bireyler erkek karakterdedir. Gonadın
ventralinde olgun testiküller belirir. Gonadın dişi kısmında ise
hiç bir gelişme gözlenmez. 23-24. aylardaki balıkların ikinci
üreme periyodunda ise bireylerde erkeklikten dişiliğe geçiş
söz konusudur. Bu dönemde gonadlarda belirgin bir
olgunlaşma gözlenmektedir. Bu cinsiyet değişimi ani
olmamakla birlikte özellikle 3. yaştaki bireyler intersex
özelliğindedir. Ancak bu cinsiyet değişimi populasyonun
tamamında değil sadece yaklaşık olarak %80’inde
gözlenmektedir ki kalan %20’lik oran populasyonun ve
devamının sağlanabilmesi için genetiksel bir emniyet marjı
olarak nitelendirilebilir. Bütün bu değişimlere genetik ve
çevresel faktörler ile beslenme özellikleri etki yapmaktadır.
Geniş planda yumurta üretim programı için önerilen 2-6
yaş arası dişilerin kullanılmasıdır (Fernandez-Palacios, 1990;
Bromage ve Roberts, 1995). İşletmelerin 2-6 yaş arasındaki
çipura anaçlarını tercih etmeleri, üretime alınması gereken anaç
yaşı ile paralellik göstermiştir. Tesislerin anaç bölümlerinde
kullanılan havuz hacimleri Akdeniz ülkelerinin akuakültür
sistemlerinde kullanılanlarla benzerlik göstermektedir yoğunluğu
(Licas, 1988; Melotti ve diğ., 1991). Bununla birlikte anaç stok
yoğunlukları Akdeniz kuluçkahanelerinde 10-15 kg/m3 olacak
şekilde ayarlanmıştır. Yoğun stok yoğunluğu kısmı yumurtlama
özelliği gösteren çipuralardan bir kerede fazla yumurta alımı
açısından önemlidir. Ülkemizde m3'e anaç stoklama oranı daha
düşüktür.
İşletmelerin kullandıkları dişi-erkek anaç eşleştirmeleri
tesislere göre farklılık göstermiştir. Dişi-erkek oranı genel
olarak 1:1 veya 2:1 olarak kullanılmaktadır (Fernandez-
Palacios ve diğ., 1990; Almansa ve diğ., 1999). Bu oran yıl
içinde değişim gösterir populasyona yeni katılan bireyler yaşlı
bireylerin ayrılmasına neden olur ki bu da oranı değiştirir.
Anaç bireyler yumurtlama döneminden önce yüksek kalitede
taze yemler olan kalamar, sübye ve karides etine dayalı pelet
yemlerle günde 1-3 kez vücut ağırlığının (kg) %1-1.5’i
oranında beslenmelidir. Verilen yemler %50-55 protein ve
%10-15 deniz orijinli canlıların yağlarından oluşan içeriğe
sahip olmalıdır. Yağlar en az %5 n-3 HUFA içermeli ve temel
olarak 22:6n-3 (DHA) tipinde olmalıdır. Bu durum yumurta
kalitesini doğrudan etkiler (Watanabe ve diğ., 1991; Harel ve
diğ., 1994; Watanabe ve Kiron, 1994; Fernandez-Palacios ve
diğ., 1995). Çipura üretimi yapan tesisler anaç bireylerini
yumurtlama öncesi yüksek kalitede yemler ile
beslemektedirler ki bu durum kaliteli bir larva üretiminde
şarttır. Yumurtlamaya hazırlama döneminde besleyici değeri
yüksek yemlerin yanı sıra taze ve dondurulmuş sübye,
kalamar ve bunun gibi türler kullanılmalıdır. Bu besleme rejimi
anaçların bıraktıkları yumurtaların kalite ve kantitesini direkt
olarak etkiler (Barton, 1981; Craik ve Harvey, 1984; Eskelinen,
1989; Watanabe ve diğ., 1991; Watanabe ve Kiron, 1994).
Anaç bireyler en azından yumurtlamanın başlamasından 45-
60 gün önce yüksek kalitedeki yemler ile desteklenmelidir
(Corraze ve diğ., 1993). Bu durum daha kaliteli larva üretimini
destekler. Tesislerde uygulanan günlük öğün miktarları ise
diğer çalışmalara paraleldir.
Aynı anaçların iki ya da üç yıl üst üste üretime alınması
yumurta kalite ve kantitesini azaltır, aynı zamanda yumurta
çapını düşürür (Girin ve Devauchelle, 1978). İşletmelerin anaç
olarak kullandıkları bireyleri 2-6 yıl arasında değiştirmeleri
Akdeniz’deki çipura üretim tesislerindeki uygulamalar ile
paralellik göstermemektedir. Kullanılan farklı üretim
tekniklerinde anaç bireylerden farklı miktarda yumurta
alınması olağandır. Dekalaj uygulamalarında, hormonal
müdahale ya da doğal yöntemle yumurta alımında anaçların
göstereceği performanslar farklıdır. Tesislerin 1 kg dişi anaç
başına yumurta verimleri incelendiğinde elde edilen
miktarların büyük oranda diğer araştırmacılar ile benzerlik
gösterdiği saptanmıştır. Farklılık tespit edilen çalışmalarda ise
kullanılan hormon miktarı, balık büyüklüğü, fotoperiyot
uygulamalarındaki farklılıklar, besleme teknikleri ve ayrıca
anaçların temin edildiği bölgesel farklılıklar karşımıza
çıkmaktadır ki bu durum yumurta miktarını direkt olarak etkiler.
Çalışmada dekalaj uygulaması yapan işletmelerde hormonlu
ve hormonsuz yumurta alımında anaçların verdiği yumurta
miktarlarının benzer çıkması kullanılan LHRH hormonunun
bağışıklık sistemini etkilememesinden kaynaklanabilir. Bu
görüş Alvarino ve diğ. (1992a, 1992b) tarafından da
desteklenmektedir. Kültür balıklarında, yumurtlama ve
olgunlaştırma için fotoperiyot tekniklerinin kullanılması
yumurta miktarı, yumurta kalitesi ve yaşama yüzdesinde
azalmalara sebep olmaktadır (Tandler ve Helps, 1985; Silva-
Garcia, 1996). Ankete katılan işletmelerin dekalaj yoluyla
hormonal müdahalede bulunarak alınan yumurta miktarlarında
doğal yönteme göre her hangi bir farklılık gözlemlemediklerini
bildirmeleri de yurt dışında yapılan çalışmalarla paralellik
göstermemektedir (Mellotti ve diğ., 1991).
Anaçların gonad gelişimlerini hızlandırmak veya
yumurtaların atılımını sağlamak amacıyla hCG ve LHRH
hormonları kullanılmaktadır (Prat ve diğ., 1990; Alvarino ve
diğ., 1992a; Barbaro ve diğ., 1997). hCG hormonu ile yapılan
çalışmaların anaç bireyleri olumsuz etkilemeleri üzerine
LHRH-LHRHa hormonu ve bunların analoğu olan GnRHGnRHa
hormonları ile yapılan çalışmalar hızlandırmış olup bu
problemler büyük ölçüde giderilmiştir (Devauchelle ve Coves,
1988; Carrillo ve diğ., 1989; Carrillo ve diğ., 1991). LHRHLHRa
ve analoglarının çeşitli türlerin plazmalarındaki
gonadotropin (GtH) düzeyini yükselttiği ve hCG hormonuna
göre daha avantajlı (özellikle bağışıklık sistemi üzerine)
olduğu saptanmıştır (Alvarino ve diğ. 1992a, 1992b). Çipura
balıklarında yapılan çalışmalarda hCG 500-1800 IU, LHRH 1-
20 µgr.kg-1 olacak şekilde kullanılmasının yumurta kalitesi ve
kantititesi üzerinde olumlu etkisi olduğu saptanmıştır (Barnabé
ve Barnabé-Quet 1985, Bromage ve Roberts 1995).
Ülkemizdeki kuluçkahanelerinde LHRH hormonunu
kullanması, bu hormona yönelimi desteklemektedir. Hormon
kullanmadan dekalaj uygulaması yapılan anaçların yumurta
miktarları ile, dekale edilen anaç balıkların hormon kullanımı
sonucu verdikleri yumurta miktarları arasında değişiklik tespit
edilmemiştir.
Hormon uygulaması yapan işletmelerde yumurta çapının
küçülmesi ile birlikte yumurtaların açılım oranında, larva
boyunda ve larvaların yaşama oranında düşme görülmektedir.
Ankete katılım gösteren kuluçkahanelerde hormon kullanımı
sonucunda yumurta çapında küçülme, döllenme-açılım
oranında düşme ve larva boyunda azalma olduğu
anlaşılmıştır. Hormon kullanımı sonucunda blastomer ve yağ
damlası sayısında artış, gastrulasyon safhasında ise ölüm
meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu sonuçlar hormonal
müdahalenin yan etkilerinin görülmesi açısından önemlidir.
İyi bir anaç yönetimi, kalite ve kantite bakımından yüksek
değerde yumurta teminine olanak verir. Kaliteli yumurta
yüzebilirlik, şeffaflık, yağ damlası sayısı, döllenme oranı,
açılım yüzdesi ve deforme olmamış larva çıkışı ile desteklenir.
Bunun yanı sıra yumurta çapının büyük olması da çıkan
larvanın boyca uzamasında önem taşır. (Rana, 1987;
Rafaelle, 1988; Devauchelle ve Coves, 1988). Anket
sonuçlarından elde edilen veriler tesislerin yumurta
bakımından olağan dışı bir sorunla karşılaşmadıklarını
göstermektedir.
Embriyolojik gelişim bozuklukları inkübasyonun ilk
yarısında meydana gelmektedir (Devauchelle ve Coves,
1988). İşletmelerin büyük bölümünde meydana gelen yumurta
ölümleri döllenme-gastrulasyon safhasında bulunmuş ve bu
konuda yapılan çalışmalarla benzerlik göstermiştir.
İnkübasyon sırasında ışık uygulaması gelişimi artırırken
yaşama oranını azaltır (Johnson ve Kataviç, 1984). Uzun
inkübasyon periyotları özellikle yoğun stok durumlarında
bakteriyel kontaminasyona neden olduklarından uygun
değildir (Devauchelle ve Coves, 1988). Çipura yumurtaları için
50 yum./lt’den 5000 yum./lt stok yoğunluğuna kadar farklı
uygulamalar yapılmıştır (Freddi, 1985; Tandler ve diğ., 1995;
Ronnestad ve diğ., 1998). Yumurtaların açılım oranının
yüksek olması yapılan stok yoğunluklarının olumsuz etkisi
olmadığını düşündürmektedir.
Sıcaklık optimum düzeyden yükseldikçe yaşama yüzdesi
azalır, anamoli yüzdesi artar (Marino ve diğ., 1991). 16-18°C
arasında değişen sıcaklıklarda ve ‰35-38 tuzluluktaki
ortamlar tatmin edici iyi sonuçlar vermekte, açılım yüzdesi
daima %80-90 dolayında olmaktadır (Devauchelle ve Coves,
1988; Tandler ve diğ., 1995; Rønnestad ve diğ., 1998).
İşletmelerin hepsinde inkübasyon sıcaklığı 16-18°C arasında
değişim göstermektedir. Tesislerde uygulanan inkübasyon
sıcaklığı ve buna bağlı olarak larvaların yumurtadan çıkış
süreleri paralellik gösterir.

E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2004
E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2004
Cilt/Volume 21, Sayı/Issue (1-2): 133 – 138

aganta borina borinata 26-08-2006 13:09

erol abi vallahi sonuna kadar okudum...ancak tam olarak anlayabilmek için sözlük kullanmak zorunda kaldım...bazı yerlerde sözlük bile kafi gelmedi...ancak genel olarak anlayabildiklerim de bilgilendirici unsurlardı...umarım kopyalayarak eklemişsindir...yoksa zaten zorla okunabilen bilimsel kelimeler ve rakamsal verileri yazmak oldukça zor gelebilir insana...ellerine sağlık...


Saat 22:38.

Powered by vBulletin Version 3.7.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
TR Çeviri : organik81