Sevgili Dostum...

Haklısın....

Uzatmayalım istersen...
Sevgili dostum...

Sevgili Uzman, yaptığın alıntının yanlışlığını senin yanlışlığın olarak kabul etmiyorum. Hem paylaşım yapman güzel oldu. Böyle yanlış bilgilerin düzeltilerek doğruların yazılmasına katkın oldu.Sen o paylaşımı yapmasaydın haberimiz bile olmayacaktı. Ben o alıntıyı tekrar yaz derim.

'İyi Abi 'Mustafa mı diyeyim ne diyeyim... Sanki biz yazana laf ettik de sen etmemişsin gibi olmuş...Hepimiz kaynağa laf ettik,Mustafa.Ali Rıza 39 yaşında olgun bir adam küsüp silmeseydi yazılarını.Hoş kızmış silmiş,beni ilgilendirmez de,senin yazdıkların da sanki biz farklı şey yazmışız da sen farklı yazmışsın gibi olmuş...Ilımlı olmak iyidir elbette, söylediklerinin nereye gittiğine de dikkat et sevgili kardeşim.Uzman için sana sitem edeceğim hiç aklıma gelmezdi, zira o arkadaşı hiç tanımam ama seni tanıyorum.Bu mesajın bizi karalar gibi olmuş.Yani 'ben sana onu demedim onların ne dediğini bilemem ' tarzı... Olmamış yani...

Değerli arkadaşlar,

Aslında bu kadar reaksiyon alması beni de şaşırttı.

Sonuçta bir siteden alıntıydı bu yazı ve ben de bu yazıyı herhangi bir şehrimizin adının nereden geldiğini görmemiz için koymuştum.

Fakat bu konu beklediğimden büyük tepki aldı ve bu tepki yazının kaynağına gösterildi. Bunu da biliyorum.

Nihayetinde, rahatsızlığım yazıya karşı yapılan eleştirilerden çok, tarza aitti.

Benim için kimsenin kimseye kızması ve darılmasını istemem. Sonuçta tarih hususunda tabii ki herkes yaşadığı ile adit bilgileri ( veya doğduğu...) daha sağlam kaynaklardan öğrenebilir....

Bu arada kimseye küsmüş veya kızmış değilim. Tüm arkadaşların iyi niyetinden de şüphem yok. Ama, gereksiz olduğuna inandığım bu yazılardan kendime ait olanları kaldırarak, sıkıntının devamını engellemek istedim....

Saygılarımla...

Yazılarını kaldırmakla iyi ettin ya da kötü ettin o senin bileceğin iş elbette Ali Rıza ... Ama kalan yazılardaki tarza bakarsan ,uslupla alakalı pek bir problem olmadığı ortadadır... Senin yazınla alakalı olarak ben Mustafaya kızmam merak etme sen,çünkü Mustafa sanal değil gerçektir. Oysa ben bu sitede yazan bazılarının gerçekten yaşayıp yaşamadıklarından emin değilim, onlarla iligili olarak elbetteki gerçek insanlara kızamam.Ben bu sitede niye varım biliyormusun??? Gerçekten ' Bu benim ' diyerek adının arkasında duran çok sevgili arkadaşlar için.Onlar kimler mi...Mod ve Admin olan arkadaşlarımın haricinde, Mert gibi,İlhan gibi,Muvaffak abi gibi,Mustafa gibi,Erol hoca gibi,Sennur gibi gerçek insanlar için buradayım ben.O yüzden sen hiç merak etme,ben Mustafaya kızmam, sadece sitem ederim sanal ortamdaki sanal insanlara çok uzun ve açıklayıcı mesajlar yazdığı için. O da kendi cevabını istediği uslupla bana verir ve emin ol hiç alınmam,çünkü o net aleminde de gerçek alemde de etten kemikten harbiden bir adamdır ve ne derse kabulümdür...

Sevgili Serkan...

Yazının tümünü alıntı yapmadım, çünkü tüm yazının içindeki "anahtar" cümle bence üstteki cümledir....

Aslında bu soruyu sen kendine değil sanırım benim kendime sormamı istiyorsun.

Haklısın... Hem de çok. Bunu samimiyetle yazıyorum....

Fazla (belki bir tane bile değil...) destekçisi ve inananı kalmayan bir kişi için kendine sorması ve cevaplaması gereken güzel bir soru, senin bu soru. Kendime sordum. Ama senin verdiğin cevap kadar iyi bir cevabım olmadığını gördüm...

Sanal dostluklar, gerçek hayatta devam etmedikçe bir şeyler eksik kalıyor. İnsan kendini tam ifade edemiyor.

Neyse başını ağrıtmayayım. Şu ana kadar da bayağı strese sebep oldum sanırım...

Hoşçakal...

Güle güle... Ama biliyorum ki farklı adlarla aramızda olacaksın uzman,emin,clavicula ya da diğerleri...

Kesinlikle öyle bir niyetim yoktu. Yanlış anlaşılan bir cevap yazdığım için özür dilerim. Çok pardon...
(Not: Bi daha olmaz)
Ayrıca Serkan'ın bana kızmasından kesinlikle gocunmam yaralanmam. Beni düşündüğünü bilirim. Bana kızan arkadaşlarımın olması beni hep mutlu etmiştir.

Ya da görünmezlik modu...