![]() |
Yunuscan şu an tüm sazanlar yumurtalarını döktü sanırım 1 temmuz itibariyle yasak kalktı iri bi sazanı şöyle fırına versen fena mı olur :)
|
Abi fena olmaz ama bizim barajda balık oldukça tok.BAhar başında diyorum çünkü doğa daha yeşillenmemiş oluyor.Çekirgeler yok hayvan aç.Çok büyük balık tutuyolar o zaman ama bence bir katliam bu.Yaz mevsiminde tutamam gibi geliyor ama sizin için ve kendim için uğraşacağım tutmaya.Bende çok istiyorum ama hayvanların her türlü besini var.Artık işim Allaha kaldı.Ama kimbilir bu pazar da gidersem aynı koya gideceğim orada pek balık yok ve levreklerden az da olsa uzak bir koy.Sazan yanaşıyor oraya.Oltacılar olmadığı için beslenemiyorlar.İnşallah 5 kiloluk bi sazan tutacam.Bu yaz olmazsa elbet bir gün olacak.Artık boiliye geçecem ama sistem ve malzeme eksikliği var.Buradaki balıkçılar boilinin b sini bilmiyor.Neyse , bu pazar size iri bi aynalı ya da herhangi bir sazan türünün kucağımdaki resmiyle dönmek dileğiyle...
|
Sevgili Yunuscan,
benden sana bir tiyo,tatlı su balıkları genelde sazlık tipi yerlerden beslenirler.Burada bulabilecekleri yem türleri suların yüksekliği ile doğru orantılıdır,yani suda ne kadar sazlık-kamış varsa o kadar pörtü-böcek var demektir.Durum bu olunca balıklar buradan beslenmesine devam edeceğinden olta yemine pek rağbet etmez durumda olurlar,lakin sular alçalınca yer bakımından stok seviyeleri de düşer ve de yeni yer- yemler aramaya başlarlar,üstelik nüfusda artmıştır.Bu bir gözlem sonuçudur,sevgilerimle |
Erol abi dediğin gibi sazlık bir bölge yok bizim burada fakat otlar fazla.Böceğin envayi çeşidi var.HAyvan besleniyor ama dediğin doğru eskiden su olan yerlerde ot bitmediği için sular çekildiğinde balık yemden ve otlardan uzaklaşıyor.Çok doğru bir yaklaşımın var.Zaten bu mevsimde vuruyor balık.YAni sular çekildiğinde.Bilgi için sağol abi.Oltayı nereye atacağım konusunda bana fikir verdi.
|
Aslında sazan, gerçeği söylemek gerekirse üzerinde fazla düşünülecek kadar kurnaz bi balık değildir…türkiye’nin hemen hemen her yerinde bulunur…iştahını açacak şekilde kokan ve tabiri caiz ise taştan yumuşak her şeye vurur…bahsedildiği gibi çok güçlü ve oltaya karşı çok fazla direnç gösteren (cüssesine göre diğer bi çok balıkla kıyaslandığında) bi balık değildir…
Ben Güven beyin sorusuna yanıt olabilsin diye sazanın oltaya ilk vuruşunda balıkçının ellerine yolculuğunu tecrübelerimden yola çıkarak anlatacağım…avı konusunda sitede yeterince ayrıntılı bilgi var zaten… Sazan yemi bi çok balık gibi koklayarak bulur hatta kokmayan bi yemin yanından onu fark etmeden geçip gidebilir…eğer yem sazanın ağzına alabileceğinden daha büyükse onunla oltaya hissettirmeden bi süre oynar (hissettirmemesi iyidir yoksa balıkçıyı yanıltabilir) daha sonra büyük yemin (ki bu sadece sazanın ilgisini çekmek için kullanılır genelde) etrafındaki daha küçük yemi ağzına alarak onu biraz geveler…daha sonra ani-hızlı-güçlü bi hareketle ilerlemeye çalışır işte o an balıkçının oltaya doğru heyecanla harekete geçtiği andır…hatta eğer olta kıyıda sağlam durmuyorsa (zil-ve şiş) onu suya çeker ama alıp uzağa götürmez…bu sadece ilk hareketin şiddetinden olur…balık iğneye takılmıştır…daha sonra bulunduğu yerden genelde ayrılmayarak güçsüz kafa darbeleriyle iğneyi ağzından atabilmek için zayıf çabalarda bulunur; hatta bunlar; oltayı çekmeden elinizde tuttuğunuzda küçük bi balığın oltaya vurmasına-oynamasına benzer ( balık çok büyük olsa bile genelde bu anda hissedeceğiniz budur ve zil çok hafif şekilde çalmaya devam eder)…aslında önemli an bu andır oltaya müdahalede etmede geç kalınmazsa sorun yok – eğer ağzın üst tarafından yakalanmışsa genelde yine sorun olmaz; ama ağzın alt tarafından yakalanmışsa bu güçsüz kafa darbeleri hassas olan alt dudağı iğnenin çıkabileceği kadar yırtarak balığın kaçmasına neden olabilir… Eğer kıyaslanacak olursa 300 gr.lık bi çupra 2 kg.lık bi sazandan daha gülü asılır oltaya üstelik bu asılmaların sürekliliği de yoktur şiddetlenir ve boşalır (son 5-6 metreye kadar bu genelde böyle olur)…sazanı yakalamak değil ama çekmek biraz tecrübe ister…dediğim gibi iğne ağzın üst tarafına takılmışsa ya da yutmuşsa kolay kolay çıkmaz ama alta takıldığı göz ardı edilmemelidir ve genelde de alta takılır…bundan dolayı yavaş yavaş çekilmelidir bu hem balığı telaşlandırmaz hem de ağzının yırtılma olasılığını en aza indirir…sazan oltayı pek gezdirmez aksine sırtını karaya dönerek oltayı derinlere doğru çeker ve etrafında yosunluklar varsa hiç affetmeden dalar içine ve büyük bi ihtimalle balığı kaybedersiniz (böyle bi durumda balığı çekmeye çalışmak anlamsızdır, balığı kendi kendine çıkması beklenmelidir…eğer çıkmıyorsa ne isterseniz deneyebilirsiniz)…balığı oltaya en fazla direnç göstermesi son 5-6 metrede başlar (can havli) en çok bu mesafede dikkat edilmelidir..çünkü balığı kaçıranlar genelde bu mesafede kaçırırlar…sazan oltaya asıldığında hafife alınmamalıdır; iğneyi açabilir, misinayı kopartabilir, olta elinizden düşebilir ya da söylediğim gibi ağzı yırtılarak kaçabilir… sazan oltaya asıldığında siz boşluk bırakmadan salmalısınız direnci düştüğünde çekmelisiniz…dediğim gibi son 5-6 metrede balık bütün gücünü ortaya koyar hatta son 1-2 metrede balığı kepçeyle almak daha doğru olur… Eğer balığı tuttuğunuz gölü içinde muhafaza ederseniz yengeç parçalayana kadar yada açlıktan ölene kadar balık yaşayacaktır…hatta evinize canlı olara ulaşabilecek kadar güçlü olabilir ( tabi ki evinizin mesafesi önemlidir)…eğer tuttuğunuz bölge aşırı yosunluysa balığın derisini yüzerek pişirmeniz yosun kokusunu azaltacaktır… Sanırım çok uzattım…eğer bu satırı okuyorsanız oldukça sabırlısınız demektir (ki bu balıkçıda şarttır) sabrınızdan dolayı teşekkür ederim…bunlar sazan hakkındaki bana ait izlenimlerdir…farklı gözlem yapan arkadaşlar da mutlaka vardır… Rastgelsin… |
doğan bey tatlı su ile ilgili bu yazıları siz yazdıkça bende hiç yaşamadığım tatlı su keyfini körüklüyor...bakalım bir gün toplayacağız tası tarağı bir dere veya göl kenarına ineceğiz görünen o..saygılar...:)
|
Saat 21:53. |
Powered by vBulletin Version 3.7.4
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
TR Çeviri : organik81