Ah be abi tüm çabam sırtı muhabeti için.Sahte başlığı yani lureyi çekerken benzediği balığa göre çekmem gerektiğini düşünürüm hep,örneğin bir kefal luremiz var ve de çekme hızımız diyelimki çok yüksek,şimdi aç olan bir levrek saatte 300 km.giden bir murat 124 görünce ne olur,evet dumur olur,anlam veremez av olan bizim luremiz tanıdığı daha önceki kefallere benziyor ama hızı başka,peki bu nedir diye kendisine sorarken ,bizim kefalde atı almış Üsküdarı geçip gider.Aynı sorunlar doğru derinliklerde çekilemeyen lureler içinde geçerlidir.İşin doğrusu tabiatı kopyalamak,daha önceden de dediğim gibi bu lureler tezgahlarda durduğu gibi durmuyor,yani önce bizi yakalıyor,çünkü hızımız o an sıfır,sabitlenmişiz renklerinin,şekillerinin güzelliğine.
Bize lazım olan bilgiler önce hedeflediğimiz balığın yaşam ortamını,alıkanlıkları ve davranışlarını öğrenmektir.Hangi hızda yüzer-avlanır,hangi derinliklerde turlar,neleri sever vs.vs.gibi sorunların cevaplarını bulmalıyız.Bu yüzden kayda değer yakalanmış olan her balık için bir Almanak tutmakta fayda var derim.Ancak böylelikle yüzümüz:D
Konu açılanı neredeyse bir sene olmuş ama,değerli arkadaşlarımdan bilgi kırıntıları ortaya atılmamış.İster sırtı, ister tekne,ister kıyı olsun,bilgi ve tecrülerinizi bu pişen çorbanın içine atın ki tadı daha da lezzetli olsun,sevgilerimle
|