![]() |
Bi tanede ben yazıyım,,başlık hosuma gitti...
Bundan 2 sene önce yine sabah 6da kalktık temmuz ortalarında,,ekmekleri aldık sıcacık ve hamur sekilde ve kefal için yola çıktık...Balığada yazın hep dedemle gıderim,,o benden hastadır balık konusunda..Neyse su üstü kıbrısları attık...Aradan 2 saat geçti hiçbirşey yok..Sonra oltaları izlerken bi anda hiç abartmıyorum 40-50 civarı kefal kıyıya doğru öyle bir kaçtıki biz ağzımız açık izledik..Hayvanlar neredeyse karaya çıkıcaktı..Daha sonra bir 20 dakıka hiçbir hareket olmadı..Tam arka tarafta denize bakıodum denizden öyle bir ses geldıkı gercekten irkildim..Bir döndüm oltasu ustunde 4 donuyo,,ve balıklar etrafa zıplıo...Yer kayalık oldugu için oltayı hemen havaya kaldırdım ve sarmaya basladım..Yaklaşık 15 dakika zorladı beni..Doğruyu solıyım ben Levrek die çektim..Sonra balık yaklaşınca bir baktım köpek balığı gibi yüzüyo suda..Balığı attığım yerın tam arka tarafından aldım...Oltayı kaladırdım dedemle bakakaldık..Dedem çipuramı dio ben hayır diorumm.eee ne bu dio?? ben tanımıorum dedım...O gun ekmeklerı bitirdiimiz gibi balıkçıya gıttık..Balıkçı bu Yalıncak dedi..BEn hayatımda ilk defa duydum bu ismi..Daha sonradan Akya oldugunu ögrendim...Suana kadar çektiğim en iyi balık.750 civarı gelmişti..Gerçekten çekilmesi inanılmaz zevkliydi... |
Çağdaş daha büyüklerini de yakalarsın inşallah. Akya avı zeklidir hiç nazlanmaz oltaya atlarken. oltaya yakalanmış kefali çekerken arkadan atlayıp yakalandığını bile gördüm ben. topu topu 10 m mesafe içinde :) .
|
valla abi bende kefal çektim arkasından neredeyse karaya çıkıcaktı ama bır turlu atlamadı :D
|
walla hiç ayırt edmem ne gelirse zevk alırım:D:D:D:D
|
valla arkadaşlar dayanamadım ilk fırsatta yazıyorum.2004 yılının ağustos ayında ısparta gölcük kraterinde sudak avına gitmiştim.tam akşam üstü 19:30 CİVARLARINDA BALIKLARIN GELECEK SAATİ ARTIK BEKLEMEDEYDİM.bizim burada gölcük krateri milli park olduğundan balık avına yasak.ama bu kahrolası amatör ruhu yasak dinlemiyor.hayır her şeye yasak olsa anlarım ama yanlız balık avına yasak.neyse ben kendimden geçmiş beklerken karşımdan jandarma arabasını görünce sapıttım.kaçsam olmaz kaçmasam olmaz.ben işi erkekliğe vurdurup oltalarımın ters istikametine yürümeye başladım.karşı sahilde ialeler olduğu için jandarma ilk onların yanına gitti.ben oltaları görebilecek şekilde yanlarından ayrıldım.jandarma benim bulunduğum yerde kimse yok diye onlarla oyalanırken benim oltaların üçü birden inanmayacaksınız ama adeta yere yapıştı.gidemiyorumda yanlarına delirecem ziller çoktan suyun içine uçtu.kan beynimde şans jandarma hareket edip göl çıkışına yönelince nasıl uçtuğumu bilmiyorum oltaların sayına.evet yemin ederim o gün o üçünüde aldım.ve her biri iki kilodan az olmayan sudaklarımı aldım.AMA O JANDARMANIN GİDENE KADAR OLAN YAKLAŞIK 20 DK lık zaman benim için yirmi yıla bedeldi.şimdi o balıklar nasıl kaçmadı diyeceksiniz.yere sopalar çakılı ve sabit olta takımı vardı ondan kaçamadılar.hepinize saygılarımla....
|
Buraya anılarını yazan tüm arkadaşlarımın çok daha heyecanlı ve keyifli avlar yaşamasını temenni ederim. SAYGILARIMLA
|
anı
arkadaşlar anılarınız güzel birtanede ben yazayım.geçen kış aylarından biriydi hangi ay olduğunu hatırlamıyorum devamlı ava gittiğim bir arkadaşım var sabah saat 8 evine gittim uyuyordu kıyamadım uyandırmaya yalnız gittim sahile vardığımda dalgaları görünce moralim bozuldu diğer oltacılar kuytu bir yere toplanmışlar sohbet ediyorlar ne yapsam diye biraz düşündüm birden aklıma geldi arabamın bagacında tulum vardı ğöğüse kadar çekiliyor askılı bütün çizmeli hemen gidip onu giydim beni o şekilde gören oltacılar hiç uğraşma bu havada yemez dediler ama ben inat ettim avlak yerimiz kayalık dalga kayalara çarpıp çekildiği zaman kendime bir yer belirledim suyun içinde belli belirsiz ikitane kaya vardı tam ortaya ekmek içi attım biraz bekledim daha doğrusu oltamı hazırlayana kadar 4 m çıplak karbon kamış a 20 lik kalite misina bağladım ucuna 6no çarpraz kısa saplı iğne yem olarak teke-yanıç taktım dibe indirdim bu arada dalgalar iyice kuvvetledi bana bakanlar kesin salak demişlerdir neyse olta dipte bekliyorum 10 dakika sonra oltada bir kıpırtı oldu tepki vermedim ikincisini bekledim ve tasmayı attım allah yarabbim senmisin tasmayı atan balık öyle bir basıyorki kamış ha kırıldı ha kırılacak ben tepki vermiyorum sadece kamışı tutuyorum abartmıyorum 10 dakika öylece kaldık yavaş yavaş kendini bırakmaya başladı ayağa kalktım yukarıya doğru asılmaya başladım müthiş bir ağırlık geliyor kamışı kendime doğru çektim misinadan tuttum asılarak çektim çok iri bir sargoz tam 1 250 gr geldi heyacandan ellerim titriyordu oltayı yuttuğu için biraz uğraştım daha sonra tekrar salladım 500,er gr,lık 4 adet sarpa yakaladım eve döndüğümde babam bu balıkları kimden satın aldın dedi inanmadı çünkü ogün hava şartı çok kötüydü arkadaşlar herzaman içinizdeki sesi dinleyin hoşçakalın
|
bir anı da benden
selam arkadaşlar,
Bir anı da ben ekliyeyim istedim. 14-15 yaşlarındaydım gümüldür ürkmez de eniştemlerle birlikte her sene yaptığımız gibi sezonluk pansiyon kiralamıştık. Babam ve eniştem her sabah ve akşam kıyıdan olta atarlardı. Bizde teyzemin oğluyla onlara musallat olur oltalarından birer tane alır birkaç isparoz ve mandagöz avladıktan sonra oltayı bir güzel karıştırır açamayınca da yanlarından sıvışırdık. Bir akşamüstü aynı senaryo tekrarlandı ve ben kaçamadan yakalandım. Babam benim oltamın açılamayacağına karar verdi ama yine de içi elvermediği için düğüm yerinden koparıp tamir etmeye çalışırken kendi oltası dolaştı. Bu sefer iyice sinirlenip ceza olarak kendi oltasını açmamı istedi ve yedek oltayla avlanmaya devam etti. Ben epey uğraştıktan sonra düğümü çözüp oltayı denizden çekmeye başladım. Ama bu seferde olta takılmıştı bir iki asılayım dedim bir baktım olta kendini geri çekiyor tüylerim diken diken oldu. O heyecanla bağırarak resmen oltayı sırtıma alıp karaya doğru koşmaya başladım, sonuç kumların üzerinde zıplayan yaklaşık 1,5 kiloluk bir levrekti. Balığı kaptığım gibi olta daha ağzındayken pansiyona doğru bağıra bağıra koştum sonta farkettim ki babam da kasnağı tutmuş peşimden bağırarak koşuyor "Ulan sıpa oltada benim balıkta benim reklam yapma". |
Gerçekten çok hoş bir anı..
Erhan hakikaten güzel bir anı.Hele oltayı sırtına alıp karaya doğru koşuşunu gözümün önünde canlandırıyorum da bayağı eğlenceli bir av olmuş.
|
Bir anıda benden.
Bi13-14 yaşındayım babamlarla turna yakalamaya gittik.
Canlı yem kurduk. Bana iki olta verdiler ben onları bekliyorum.Birinin önüne ağ serdiler.Benim bekleyeceğim olta 1 e düştü Neyse babamlar canlıyla bir iki tutmaya başladılar.Ben sıkılıyorum. Neyse o ara bi çivi (küçük turna)vurdu.aldım.Onu tekrar oltaya bağladım.Canlı yem olarak. Neysebi yarım saat bekledim. Bi turna vurdu oltaya.(olta 3-4 mt lik fıdık sopasından yapılıyor.) hemen koştum sopayı kaldırdım.Tam en tepe seviyeye getirip arkaya aşıracakken balık oltadaki kancadan kurtuldu. Neyse balık suya düşüyor ben boş dururmuyum.Atladım üstüne. Suyun içinde balığı yakaladım ama her tarafım çamur çorak oldu. Babam oğlum balığıbıraksaydın üzerini batırmasaydın dedi ama nafile ben bırakırmıyım. Neyse ondan sonra bi tane daha yakaladım 50 cm falan. Sonra akşam oldu. Tam oltaları toplamaya gideceğim. Baktım benim oltanın mantarı hafif hafif oynuyor. Dedim yine çivi geldi. Yavaşça kaldırdım.Bel seviyes ne kadar bir kaldırdım daha kalkmıyor.Kocaman balık.bir sallanıyor bir o tarafa bi bu tarafa gidiyorrum ama balığı bir türlü kaldırıp alamıyorum. En son balığın sallandığı tarafa bolanca kuvveetimle savurdum attım balığı kenara. Hemen balığı omuzladım babamlara götürceğim ama ne fayda iki adım atmadan bir sallanıyor ben yere. Şöyle omzuma aldım balığın kuyruğu yere değiyordu. KArşıdan ismail abi bağıtrıyordu.: H SEYİN ABİ HÜSEYİN ABİ senin oğlan kendinden büyük balık yakaladı. Ve bizim oraların en büyük turnasını ben tutmuştum. Boyu 1m10 cm civarıydı. Ama bi daha o kadar büyük balık yakalamak nasip olmadı. Ama daha büyüğünü kaçırdım EEEEE kaçan balık büyük olur. |
Saat 03:00. |
Powered by vBulletin Version 3.7.4
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
TR Çeviri : organik81