![]() |
trakonya ile yaralandım...
Merhaba arkadaşlar,
Dün arkadaşlarla denize kıyıdan olta ile avlanmaya gittik.. Oltanın birini çektiğimizde Sokar balığı denilen 15-20 cm boyunda kahverengi benekli, sırtında siyah bir yüzgeçi olan balık tarafından yaralandım, yarayı iyice kanattım ama acıdan yerimde duramadım, koluma ve omzuma kadar acı duydum.. Hemen sağlık ocağına gittik, biri alerjik olmak üzere, birde ağrı kesici iki iğne yaptılar. Ancak sol elimin işaret parmağındaki yara yarım saat sonra şişmeye başladı, sonra tüm elim balon gibi şişti.. ertesi gün akşam oldu ve hala aynı şişlik duruyor.. Konu hakkında fazla yapılacak birşey de bulamadım ve burda belki başına aynı şey gelmiş olabilecek balıkçı arkadaşlardan tavsiye alabileceğimi düşündüm, böyle birşey yaşamış ve tedavisini bilen varsa yardımcı olursa sevinirim.. Herkese kolay gelsin... |
Geçmiş olsun arkadaşım...Gereken tedaviyi yapmışlar zaten.Bu aşamadan sonra beklemekten başka yapılacak bir şey yok kanımca...Keşke o anda sıcak su tedavisi yapsalarmış.Zehirin etkisini alırdı...
|
Geçmiş olsun, sokar bizim buralarda bulunan bir balık değil ama o taraftaki arkadaşlardan duyduğum kadarıyla o kadar zehirli bir balık değil diye biliyordum...
|
büyük geçmiş olsun serkanın da dediği gibi gereken yapılmış. ilk etapta 40 derecenin üzerinde ısı uygulaması protein yapısını parçalayabilir ve daha az etkilemesini sağlayabilirdi. vücudun yenmesini bekliyeceğiz. acil şifalar diliyorum.
|
geçmiş olsun arkadaşım....birdaha yaşamassın işallah ..rastgele
|
buralarda sokarca deriz o balığa...çok can acıtabilir...ama tehlikeli değildir...allerjik bi reaksiyon oluşturmuştur sizde...geçmiş olsun...
rrastgelsin... |
Geçmiş olsun ve aramıza hoşgeldiniz...
|
Oncelikle hos geldiniz diyecegim ama hos da gelmediniz.
Gecmis olsun dileklerimi iletiyorum. Arkadaslarin da belirttigi gibi sicaklik faktoru zehir diye tabir ettigimiz cok sayida protein yapisini bozmaya yetiyor. Cogu zaman da ise yariyor. Gerci suandan itibaren beklemekten baska yapilacak bir sey yok. Ikinci alternatif ise Isvec surubu denilen bir solusyon. Ozellikle sokulmalara karsi cok cok etkili. Bir miktar pahaliya malolsa da o izdirabi cekmektense hazirlamayi yegledim. Maddi yonu agir geldigi kosulda 4 arkadas bir araya gelerek hazirlanmasi cok daha iyi olur. Doga ile icice yasan arkadaslarin kucuk bir sisede yanlarinda bulundurmalarini siddetle oneririm. Koca kari ilaci olarak nitelendirilemez. Cunku bizzat basima gelen sokulmalarda kullandiktan 3 dakika sonra hic bir agri kalmadigi gibi hic bir odem de olusmadi. Isteyen arkadaslar olursa formulasyonu ve hazirlanisi aktarabilirim. Tekrar gecmis olsun dileklerimle... |
arkadaşım geçmiş olsun ve aramıza hoşgeldiniz.
yalçın abi ilacın tarifini verirseniz yapmak isteyen arkadaşlar olacaktır mutlaka. birde bahsettiğiniz ilaç sadece bu balık içinmi geçerli yoksa diğer balık sokmalarında veya zehirli hayvanların ısırmalarındada etkili oluyormu? |
"varior" birader dünden beri durumunu merak ettim. nasıl oldun? ağrısı biraz olsun hafifledimi? inşallah semptomlar azalmaya başlamıştırda sende rahat edersin. tekrar acil şifalar diliyorum.
""yalçın hocam bu arifoğlu markasının hazır pakette olup konyakla karıştırılarak hazırlanan şurup değilmi? ben onu sadece içiliyor sanıyordum. yaranın üzerinemi sürüyorsun? anlat abi bizde aydınlanalım. |
Arkadaşım öncelikle aramıza hoşgeldin ve büyük geçmiş olsun...Yapılması gereken yapılmış zaten...Ben tanımadığım balığa selam vermem,selamını da almam...Sonra 3 kuruşluk zevkimizden de olmayalım...Bir de imza kısmınızı düzenlerseniz size nasıl hitab ediceğimizi daha iyi biliriz...Saygılar.
|
Ramazan saydigin bir cok seyde ise yarar. Ancak cok guclu proteinler karsisinda, bilimsel mudehale mutlaka alinmali diye dusunuyorum.
Alıntı:
ISVEÇ ŞURUBU Acı madde içeriklibitkilerin 38-40 derecelik etil alkol-su karışımında açığa çıkmasıyla elde edilen bu acı şurubun reçetesi, İsveçli Dr. Samst?ın ölümünden sonra, geride bıraktığı notların arasında bulunmuştur. Dr.Samst, 104 yaşında sağlıklı bir kişiyken, attan düşerek ölmüş. Samst ailesinin fertleri, kuşaklar boyunca hep sağlıklı ve uzun ömürlü olmuşlar. Bu sağlık iksirini, Avusturyalı Bayan Maria Treben, Tanrı?nın Eczanesinden Sağlık adlı kitabıyla 1980?li yıllarda topluma tanıtmıştı. Benim Türkçe?ye çevirdiğim kitap 1994?te yayınlandıktan sonra İsveç Şurubu (Schwedenbitter) ülkemizde de tanınmaya başladı. Onun inanılması zor başarılarına sürekli olarak tanık olmuş olan binlerce aile, onsuz bir yaşamı düşünemiyorlar artık! Şimdi belki de, Niyazi Eröztürk amma da atıyor! diyedüşünüyor olabilirsiniz, ama varsın olsun. Nasıl olsa, onu günün birinde deneyeceğinizi ve bana hak vereceğinizi çok iyi biliyorum! Alman Dr.Ecz. Peter Theiss, drog katkılarının bazılarını değiştirip, drog çeşidini de zenginleştirerek, şurubu daha da etkilikılabilmeyi başarmıştır. Reçetedeki droglar, 2-3 litrelikgeniş ağızlı bir cam şişeye veya kavanoza koyulur,üstüne 1,5 litre, 38-40 derecelik kanyak veya votka veya rum veya etil alkol-sukarışımı eklenir. Alkol kullanmak istemeyen kişiler, elma sirkesi de kullanabilirler. Şişe iki haftaboyunca, arada bir çalkalanarak, güneşte veya sıcak bir ortamda bekletilir.Süre sonunda, kullanılacak kadarlık bölümü dört kat tülbentten birkaçkere geçirilerek tortularından iyice arındırılır, koyurenkli şişelere aktarılır ve kapağı iyicekapatılır. Büyük şişedeki posalı şurup iseloş bir ortamda bekletilir. Bekleme süresi arttıkça artı güçkazanacaktır. Böylece, bu eşsiz iksire yıllar boyunca sahipolunabilir. Dikkat edin! Şurup kumaşta leke yapıcıdır! Reçete Türkçe: Besbase 1g, Cedvar 5,5g, Centiyane 3,5g, Domuzdikeni 2g, Eğir kökü 9g, Kafur 1g, Kakule 0,5g, Melekotu kökü 6,5g, Mirra 7g, Ravent kökü 9g, Safran 0,1g, Sarısabır 10g, Sinameki1g,Tarçın 1g. Kullanım Alanları ve Biçimleri ----------------------------- İçten kullanımda, günde 1-4 kere, 1-2 çaykaşığı dolusu, bitki çaylarına veya ılık suyakarıştırılarak alınabilir. Çocuklarda dozajyarıya indirilir. Akut durumlarda, 1-2 yemek kaşığıdolusu şurup, sek olarak veya bir misli suyla inceltilerek, bir keredeiçilir. Gebelik sürecinde ve 10 yaşın altındaki çocuklarda içtenkullanılması doğru olmayabilir, çünkü bu konularda bilimselaraştırma eksikliği söz konusudur. Şurupla birlikte içileninek sütü nedeniyle bazı duyarlı bünyelerde alerjik tepkileroluşabilir. Süt veya şurup kullanımına son verildiğindeise bu tepkiler sona erer. Dıştan kullanımda, hasta veyaağrılı bölgeye sürülür veya kompres yapılır.Şurubun bazı duyarlı derileri tahriş edebileceği veyakurutabileceği göz önüne alınarak, kompresten önce o bölgeyağlı bir kremle, veya aynısafa merhemi ile veyazeytinyağı ile nemlendirilir. Şuruplaıslatıldıktan sonra hafifçe sıkılmış birpamuk parçası bölgeye yatırılır. Giysilere lekeyapmaması ve soğumaması için bir plastik parçasıyla örtülürve sargı beziyle tespit edilir. Sürekli uygulanan kompreslerde hepaynı pamuğu kullanmakla, hem kompresin gücüarttırılmış, hem de şurup tüketimiazaltılmış olur. Kompres, birkaç saat veya gece boyuncaetkilemeye bırakılabilir. İçtenKullanım -Mide krampları ve kolitağrılarında, 1-2 yemek kaşığı dolusu, sek olarak veya aynı miktardasuyla inceltilerek, bir kerede içilir. -Fazla alkol kullanıp,ağır yemeklerle midenin zorlanmış olduğu bir gecenin sonunda veya sabahındakişi kendini kötü hissettiğinde, 1-3 yemek kaşığıdolusu şurup, sek olarak veya aynı miktarda suyla inceltilerek, birkerede içilir. En geç 1-2 dakika içinde rahatlama başlayacaktır. -Mide ve bağırsaklardabiriken gazların dışlanmasını sağlar. Papatya,rezene veya nane çaylarına 2-3 tatlı kaşığı eklenerek içilir. -Safrakesesiağrılarını dindirir. Safrakesesi bölgesine ayrıca kompres uygulanmalıdır. -Romatizmaağrılarına karşı, günde 3-4 kere, 1 tatlıkaşığı dolusu şurup, bitki çaylarına eklenerekalınır ve ağrılı bölgelere ayrıca şurupfriksiyonları veya kompresleri uygulanır. -Kan temizliği için, 2-3 haftalık kürler uygulanır. Günde3-4 kere, yarım veya bir tatlı kaşığı şurup,ısırganotu-civanperçemi eşitkarışımının çayına eklenir. -Uykusuz kişiler,yatmadan yarım saat önce, örneğin mayıs papatyası veya kediotu köküçayına 1 tatlıkaşığı dolusu ekleyerek almalıdırlar. Sinirselkökenli uykusuzluklarda kalp bölgesine friksiyonlar yapılabilir. -Sarhoş kişi, 2-3 yemek kaşığı dolusuşurubu sek olarak bir kerede içtikten kısa süre sonra kendinegelebilir. -Şurubu sabah akşamkullananlar başkaca ilaca gerek duymayabilirler. Çünkü o bedenigüçlendirir. Kısacası, bedeni hastalıklarakarşı güçlü kılar, bağışıklık sisteminigüçlendirir, yüzü gençleştirir ve güzelleştirir. -Gırtlak, yutak vedişeti iltihaplarında, dişeti çekilmesi ve kanamasında, gerçekten de çokbaşarılıdır. Sek olarak veya aynı miktarda suylainceltilerek küçük bir yudum alınır ve ağzın içinde eldengeldiğince uzun süre dolaştırılır. Sonra üstüne küçükbir yudum su alınarak gargaralar yapılır ve tükürülür. Bu tedavi,dişetini sağlıklı tutmak için bir önlem olarak da,örneğin haftada 1-2 kere uygulanabilir. Dişetirahatsızlıkları fark edildiğinde, bazen çok geçkalınmış olabiliyor! Şurup dişlerisarartabileceği için, kullanımdan yarım saat sonra dişler fırçalanmalıdır. -Dişağrılarında da aynıtedavi uygulanabilir. Ama dişetine uzun süreli şurup kompresikesinlikle yapılmamalıdır! Çünkü uzun süreli bir kompresdişetini tahriş edebilir ve hatta yakabilir! Çalkalamalar yeterlidir! DıştanKullanım -Kulak ağrısı,dışkulak yolunda sivilcelenme veya kabuklanma ve kulakuğultusuna karşı, şurupla nemlendirilmiş küçük bir pamuk parçası kulakyoluna sokulur ve uzunca bir süre (gece boyunca) etkilemeyebırakılır. Ama alkolün kulak yolunu kurutmaması için,önceden, zeytinyağına batırılan küçük parmağıkulak yoluna sokmak doğru olur. -Burun içindekikabuklanmalar, şuruplaıslatılan bir pamukla sık sık nemlendirilir. Kabukkısa sürede düşer ve yara iyileşir. -Arı, böcek vesivrisinek ısırıklarına karşı, o bölgeye hemen kompres yapılacak olursa,şişmez, kızarmaz, kaşınma olmaz ve acı hemendiner. Bu tür ısırıklara karşı önlem olarak,ısırılabilecek bölgelere önceden şurup sürerseniz,sivrisinekler, karasinekler ve arılar siziısırmayacaktır! -Kazalar sonunda oluşankanamalara ve hatta kafa yarılmalarına ilk yardım olarak, hemenbol şuruplu bir kompres yapılacak olursa, hastaneye ulaşanakadar kanama durabilir. -Eziklerde, örneğin otomobil kapısınasıkışan parmağa hemen kompres yapılacak olursa, ağrıdiner, parmak morarmaz, şişmez ve tırnak düşmez. -El ve ayak bileklerininburkulmasında veya çarpmalarda oluşan şişlikler, yapılan kompresler sayesinde birkaç saatiçinde veya bir gecede iner, ağrılar ise çok kısa sürede diner. -Basit yanık vehaşlanmalarda veya güneş yanıklarında ilkyardım olarak sık sıkşurup sürülürse acı diner, deri altında su toplanmaz, yani deriölmez. Ama bunun için, deri yatışana kadar sık sıkşurupla nemlendirilmelidir. Ayrıca, eşzamanlı olarak aynısafamerhemi de kullanıldığında başarı oranıdaha da yükselecektir. -Dudak uçukları,çatlaklar, iltihaplı sivilceler ve gelişme aşamasındakiçıbanlar sıksık şurupla nemlendirilir veya kompres uygulanırsa,gelişmelerini tamamlayamadan yok olurlar. Ama eğer bir çıbanoluşma aşamasını tamamlamışsa, iltihabıdışa akıtmak için, örneğin kara merhemle(ihtiyolmerhemi) ve sıcak kompreslerleolgunlaştırılmalıdır. İltihapdışarı aktıktan sonra uygulanan şurupla çıbankısa sürede kuruyacaktır. -Akıntılı nezlelerde, 1/5 oranındasuyla inceltilen şurup buruna iyice çekildiğinde, akıntıhemen durur ve tıkalı burun açılır. Şurubun kokusununburuna derin derin çekilmesi de rahatlatıcıdır. -Her tür eski ve yeni yara, beyaz şarapla temizlenip, şuruplakompres uygulandığında, iltihaplanma sona erer ve yara kısasürede kapanır. -Nasırların üstüne,3-4 gün boyunca canlıtutulan kompresler uygulanır. Sonunda nasır kendiliğindendüşer veya köküyle birlikte çekip çıkarılabilir. -Tüm sporsakatlanmalarında, içkanamayı ve şişmeyi önlemek için, ıslak kompreslerbiçiminde kullanılmalıdır. Önemli oyuncuları sakatlananfutbol takımlarının yöneticilerinin neden İsveçŞurubu kullanmadıklarını anlamakta zorluk çekiyorum.Oyuncularının kısa süre içinde yeniden takımakatılmalarını istemiyorlar mı acaba? Bu kategorikaçıklamaların yanı sıra, benim yaşamışolduğum yüzlerce olaydan yalnızca birkaçını da buradaanlatmam herhalde doğru olacak. Yirmi yılıaşkın bir süre boyunca yaz mevsimini geçirdiğim YalovaAydın 2 Sitesinde, depremle yıkılmadan önceki güzel günlerdenbirinin akşamında, eski dostumuz Hakkı Beyin kazayauğradığını duydum. Ne olduğunu sorduğumda,akşam karanlığında denizden balıkağlarını çekerken farkına varmadan, her iki eline deiskorpit adlı zehirli balığın pek çok kere vurmuşolduğunu söylediler. Hemen çantamı alarak sitenin yönetimbinasına koştum. Dev cüsseli Hakkı Bey, oturduğu iskemledeacıyla kıvranıyordu. Her iki eli de, şişirilmişlastik eldivenlerini andırıyordu. Öylesine şişmişlerdiki, parmaklarını oynatması mümkün değildi. Hemen çantamdakiİsveç Şurubu şişesini çıkararak ellerine dökmeyebaşladım. Mümkün olduğunca ellerini ovuşturmaya çalışmasını söylüyordum bir taraftan da. Belki 10-15 dakikaboyunca aralıksız sürdü bu tedavi. Sonunda Hakkı Bey, artık ağrının azalmaya başladığını ve parmaklarını az da olsa oynatabildiğini söyledi.Şişeyi ona vererek, gece boyunca elden geldiğince sık aralıklarla tedaviyi sürdürmesini söyledim. Ertesi gün öğlen saatlerinde site gazinosuna geldiğinde, normal boyutunu kazanmış elindeki boş şişeyi bana geri verirken gülümsedi veşunları söyledi: ?Niyazi Bey, ben kırk yıllık denizciyim. Böyle olayları çok yaşadım, ama bu kadar kesin etkisi olan bir ilacı ne gördüm ne de duydum! Mucizeden farkı yokbunun!? Yine bir yaz günü sitegazinosunda arkadaşlarla maça kızı oynarken, birden bağırtılar ve telaşlı koşuşmalar olduğunu fark ettim. Sırt üstü düşen bir delikanlının kafası yarılmıştı. Bir yandan kanı durdurmaya çalışıyor, bir yandan da hastaneye götürmeye hazırlanıyorlardı. Hemen çantamdaki İsveç Şurubunu ve iri bir pamuk parçasını alarak hazırladığım kompresi yaranın üstüne bastırdım ve bir sargı beziyle kompresi tespit ettim. Hemen bir arabaya atlayarak hastaneye doğru yola çıktılar. Daha sonra döndüklerinde öğrendiğime göre, sargıyı ve kompresi açan doktor, kanamanın durmuşolduğunu gördüğünde, hemen sormuş: ?Yarığa uygulanan bu kompresin adı nedir? Kafa yarığı kanamasınınbu kadar kısa sürede durduğunu ilk olarak görüyorum!? Ne yazıkki doktora yanıt verememişler. Keşke doğru yanıtı verebilselerdi ve İsveç Şurubunu işbaşında tanıyabilseydi o doktor. Bir keresinde, varlıklı bir arkadaşımızın teknesiyle, dört erkek arkadaş Bodrum?dan mavi tur seferine çıkmıştık. Bir süre yolaldıktan sonra teknemiz cennet gibi bir koyda demirledi ve halatlarla karaya bağlandı. Biz denizden yararlanırken, teknenin kaptanı ve tayfası, akşam yemeği için hemen zıpkınlarınıalarak denize daldılar. Hava kararmak üzereyken zengin av ürünleriyle bezenmiş masanın başına geçtik ve ağıztadıyla yiyip içmeye başladık. Ama daha koya ilk girişimizde, çevrede bol miktarda eşek arısının uçuştuğunu fark etmiştim. Akşam yemeğinde de ışığa gelen arılar yemeğimizi paylaşmakta bir hayli ısrarlıydılar. Ben hemen kamaraya giderek çantamdan İsveç Şurubu şişesini ve biraz pamuğu getirip masaya koydum ve rahatça yemeye devam ettim. Meyvelerimizi yerken, arkadaşlardan birib irden acı bir çığlık attı ve ağzındakileri eline boşalttı. Ezik üzümlerin arasındabir eşekarısı ölüsü de vardı. Dili hızla şişmeye başlayan arkadaşımızın konuşması da anlaşılamıyordu artık. Hemen onu uyararak, korkmamasını, ancak benim dediklerimi yapmasını öğütledim. Sonra bir bardağın dibine boşalttığım iki parmak kadar şurubu ağzına almasını ve elden geldiğince uzun süre ağzında dolaştırmasını, bu arada da boğazını kilitlemesini söyledim. Şurubu ağzına alarak, dediğimi uygulamaya başladı. Birkaç dakika sonra da küpeşteden denize tükürerek masaya döndü ve hiç aksamadan şöyle dedi: ?Öncelikle, bu ıssız yerde boğazımın şişeceğini ve boğularak öleceğimi düşündüm! Şimdi ise bardağımdaki rakıyı sonuna kadar içebileceğim için doğrusu çok mutluyum arkadaşlar! Yarından tezi yok, ben de yanımda İsveçŞurubu taşıyacağım artık ve onu tanıdığım tanımadığım herkese tavsiye edeceğim. Mucize ötesi bir şey bu canım!? Bu bitkisel iksir için daha pekçok şey yazılabilir. Ama en doğrusu, kişinin onu birebirilişkiyle tanımasıdır. Her evin ecza dolabında (ve hatta herkesin el çantasında) bulunması gereken başlıca ve belki de en etkili ilkyardım ilacıdır o! Avusturyalı Bayan MariaTreben?in yazdığı ve benim Türkçe?ye çevirdiğimTanrı?nın Eczanesinden Sağlık adlı kitabın1994?te yayınlanmasının ardından geçen zaman içinde,İsveç Şurubunun ünü gitgide artan bir hızla yaygınlaşıyor. Genelde yıllardır bana yöneltilen,İsveç Şurubuna nasıl sahip olabilirim? sorusuna olumlu bir yanıt verebilmek için amatörce çalışmalar yaptım. Bu çalışmaların bir sonucu olarak, 2000 Yılının başından itibaren, İsveç Şurubu Bitki Paketleri, yurtçapında MMM M..ros şubelerindeki Şifalı Bitkiler Köşesi?nde, şifalı bitkilerle ve benim elimden çıkmış olan kitaplarla birlikte satılmayabaşlandı. Artık onu herkes evinde hazırlayıp, üstün niteliklerinden yararlanabiliyor. Not: Bu metin alintidir. Uzunca bir sure gectigi icin, alintiyi yaptigim adresi animsayamiyorum. |
yalçın bey ellerinize sağlık... bas baya ilaç işte bu ya... teşekkürler...
rastgelsin... |
yalçın abi tarif için teşekkürler.fakat kullanılacak malzemelerin 3/2 sini tanımıyorum.bu malzemeleri nerde bulabiliriz.hepsi aktarlarda mevcutmudur?
bide ithal olayına girmeyelim yani...:))) |
Dogan ayni fikirdeyim. Kimse kullanacak pozisyona dusmesin, ama inanilmaz ise yariyor.
Ramazan kardes, iyi bir aktarda hepsini bulman mumkun. |
Alıntı:
Herkese ilgisi için teşekkürler, Ayrıca bu olay beni bu site iletanıştırdığı için sevindim, Durumuma gelince sol elim halen şiş durumda çok fazla bir inme olmadı, ancak saf alkol ile tedavi etmemi söylediler, şişi en iyi alkol alırmış. Denedim ama pek fayda etmedi.. :( Birkaç gün daha bekleyip duruma bakacağım yoksa doktora başvurmayı düşünüyorum.. Herkese ilgileri için tekrar teşekkür ederim.. |
Savaş Bey sokar konusunda tecrübem yok ama daha önce trakonya ile ufak bir tanışmam olmuştu çocukken. Parmağımdaki şişlik 1,5 ay inmemişti. Üstelik trakonya 4-5 cm boyundaydı. Yani şişliğin inmesi biraz zaman alabilir, ama siz yine de bir doktora görünün derim...
|
Savaş öncelikle geçmiş olsun. umarım çabuk iyileşirsin.
Yalçın tarif için çok teşekkürler. |
Alıntı:
|
1 Eklenti(ler)
işte beni yaralayan trokanya...
|
yalcin hocam ellerine sağlık. hemen edinmenin yollarını arayayım.
|
savaş geçmiş olsun bencede bir doktora görün.
|
Büyük geçmiş olsun bu trakonya alerjik bünyelerde insanı öldürecek boyutta zehire sahip
|
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
Yeni üye olan veya merak eden arkadaşların sitemizin yukarıdaki adresinde yer alan Sevgili Serkan Hocanın hazırladığı '' Zehirli Balıklar '' başlığına göz atmasında fayda olacağı kanaatindeyim. |
teşekkürler, keşke önceden bunları öğrenseydim.. :)
|
Alıntı:
|
Alıntı:
hele o yaralandığım ilk yarım saat, yerlere yattım resmen.. Allah'a şükür şimdi iyiyim.. :) |
büyük geçmiş olsun. artık daha dikkatli olursun sanırım
|
büyük geçmiş olsun arkadaşım..sokarca çok zehirli bir balık değil akdenizde çok bulunan bir balık..sanırım arkadaşların da dediği gibi alerjik bir reaksiyondur..daha 1 hafta öncesi temizlerken soktu beni...gerçekten çok acı veriyor. parmağım iki saat zonkladı.. bir de canlıyken sokarsa acı ikiye katlanıyor :) ne kadar dikkatli olsamda mutlaka bir açığımı buluyor balık ..tekrar geçmiş olsun arkadaşım
|
ersen ben sokarca sanmışım sonradan bi başka konuda trakonya olduğunu yazmış hemşerim...ama sokarca konusunda haklısın dikkat edilmesi gereken bi balık...çok zor durumlara düşürmese de çok can yaktığı doğru...
rastgelsin... |
sanırım ikinci sayfayı atlamışım. evet bu sokar değil Trakonya
Trachinus Draco dedikleri balık .. |
Savaş kardeş bende geçmiş olsun diyorum. birde sen mesajlarının en baştakinde sokan balık deyince aklıma marmaristeki yllarım geldi güney ege diyelim ..sahillerde bolca bulunan ve mahalli adı sokkan olan siganus rivulatus var ki o da tüm akdenizde dagınık şekilde yaşıyor. menşei asıl kızıldeniz ve hint okyanusu olup süveyş kanalı açılması ile akdenize geçmiş..bu balıkta zehirli. sırtındaki dikenler batınca acı veriyor.. tabii bu acı insandan insana değişiyor..
bahsettiğim balık aşagıdaki adreste görünüsü var. bunlarında bazı cislerinini sırtları benekli oluyor.. [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] ------------- kolay gelsin |
geçmiş olsun bu tür balıklarda biraz dikkatli olmak gerekiyor en ufak dokunuz bir süre acı ile yüz yüze gelmemize sebebiyet veriyor. bu tür yaralanmalarda ilk müdahale cok önemli bence yanımızda sıcak su bsürekli olmayacağından en azından amonyak bulundurmamız gerekiyor eğer ki buda yoksa yaralanma anında, bölgeye sidikle müdahale edebilirsiniz buda sizi tedavi anına kadar idare edecektir içinde bulundurduğu asit bileşenleri proteinlerin yayılmasına engel olacaktır...yaralı parmağa işemek atasözüde burdan cıktı sanırım..:D :D :D :P
|
rauf abi...sokarca, sokan, çırpan, çilli çırpan, çarpan, arı balığı... vallahi hepsinin aynı balık olduğu konusunda bazen şüpeye bile düşüyorum...ne çok adı var bu balığın...
rastgelsin... |
muvaffak abi o resimdeki balığa biz sokarca diyoruz ve çok lezzetli bir balık aslında .. tutması kolay ve bu aralar bolca çıkıyor Antalyada Edindiğim bilgilere göre Antalyanın çeşitli yerlerinde bulunan eski bizans dönemine ait sikkelerde bu balığın resmi varmış.. soyu tükenmeyen balıklardan birisi..
|
Bu konuyu ilk okuduğumda,sokar balığından kastın trakonya olduğunu anlamamıştım.Çünkü o isimde başka (daha az zehirli )bir balık var.Ama Savaş kardeşimi sokan balık trakonyaymış.Bu konu ile ilgili sevgil İshak link vermiş ama bir link de ben vereyim...Başıma gelmişti ve bünyem bu zehiri zor kaldırmıştı...O yüzden linki okumanı istedim sevgili Savaş...
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] |
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
Birde elimin halini göndereyim, bu durum gerçekten ciddiye alınması gerekiyor.. |
savaş şiş iniyor herhalde tekrar geçmiş olsun
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Arkadaşlar bu Trakonyanın gazabından korunun, benden söylemesi.. Not : Admin yada moderatör arkadaşlar başlığı Trakonya ile değiştirebilir mi?? Tşk. |
Saat 11:06. |
Powered by vBulletin Version 3.7.4
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
TR Çeviri : organik81