şeytanın sesi oralara kadar geldi mi?
 

Baktım 3-5 kişilik bi av organizasyonu düzenleyemiyorum… aslanlar gibi tek başıma ava gitme kararı aldım …uzun bi aradan sonra 23.12.2006 sabah saat 5 gibi evden şeytanın bacağını kırmak için çıktım…aman ya rabbim o ne ayaz:deli: …iki aydır bi tek damla yağmur düşmeyen bu coğrafya da tamamıyla yanmış gibi kokan bi şehrin havasını soluya soluya balık avına dair ne varsa yükledim Bekir’e…bekirde hevesli pek…ama böylesine soğuk bi havada ikinci marşı istedi garibim…

Yaklaşık 50 dakikalık bi yolculuktan sonra bu aylarda kıyıdan avlanmak için en kolay ulaşılabilen ve genelde yüzümü kara çıkarmayan avlağa vardım…malzemeleri ve yemleri bi gün önceden ayarladığım için hiç vakit kaybetmeden üç adet tek iğneli gezer kurşunlu takımı yemleyip ya Allah deyip salladım 10 ar metre mesafe farkıyla…daha sonra at-çek yapmak için hazırladığım zarganalı takımı kamışa bağlayıp…mecburi hizmete başladım…

Denizde dalga pek yoktu bu yüzden olta attığım neredeyse deniz seviyesindeki kayaların üzerinde rahat rahat gezerek at,çek yapıyordum…derken şamandıranın arkasından gelen slikon zargananın çıkarmasının mümkün olmadığı bi şapırtıyla kamışın ucunu acilen diktim havaya…tabi uzun aradan sonra bazı şeyleri kestirebilmek zor oluyor…baktım kamışın ucu kırılacakmış gibi yatıyor…telaşlanmadım değil hani…kalama mı versem diye kendi kendime tiriplere bile kapılmadım değil hani:D …tabi bunlar pek alışık olmadığım ve uzun süredir kullanmadığım kamıştan kaynaklanan tatlı bi heyecandı…balığın atladığı anı gördükten sonra hay anasını demekten ve kendi kendime gülmekten alamadım kendimi…balığı dışarı çıkardıktan sonra heyecanım daha da arttı…gelen balık çinekoptu ve başkaları da olabilirdi...

Dip oltalarından ses seda çıkmıyordu…bi kaç at-çek denemesinden sonra üç tane karakulak aldım ve artık her at çek boş gelmeye başladı rüzgarda hızını arttırıyordu ve sürekli yön değiştiriyordu bu da kamışla avlanmamı küçleştiriyor ve bana boşa uğraşıyorsun demeye başlıyordu…kamışı bi yana bıraktım…

Dip oltalarını tekrar yemledim ve beklemeye başlayayaım derken ishak ağabeyninde dediği gibi Türkan şoray dudaklı kardeşimiz teşrif etti:D …oltaların üçünü de elimde tutuyordum ve arka arkaya lidaki kardeşler keliyordu arada bi de yolunu şaşırmış 5 tane de barbuncuk vardı enteresan olan şudur orada ilk defa barbun yakalıyordum …derken oltalardan kıyıya yakın olanına bi cengaver buraların delikanlısı benim deyip asılmaya başladı bu arada diğer oltaları elimden atıp başladım balığı cekmeye ağır hareket ediyordum, derken balık suyun üzerine doğru bi helme yaptı…işte bu anda balığı gördüm ve elimden geldiğince hızlı çekmeye başladım oltayı…ama ne mümkün o hareketle balığın oltaya verdiği boşluğu toplamak ve balık kendini kayaların arasına gizledi ve iyice bi yerleşti…bi horoz kayası yakalamıştım ve balık oldukça profesyoneldi:ninja: …baktım çıkmayacak oltayı bi kenara bırakıp ava devam ettim… bi kaç balık daha yakaladıktan sonra sol tarafımda iri kefallerin hareketlerini fark ettim ve bi şamandıralı kefal takımı hazırlayıp ya Allah deyip onuda salladım saat 8.30 civarıydı ilk kefal de teşrif ettiler…uleeeeeyynn ne iyi etmişim de gelmişim dedim kendi kendime:dans: …biri yaklaşık 40 cm.lik diğerleri 25 er cm.lik 4 kefal aldım oradan bu arada ısparoz ve karagöz aldım birer tane…bi kaç lidaki daha…

Rüzgar iyice şiddetlendi ve işin doğrusu bende dişleri biraz takırdatmaya başladım:D …balıkta kesti zaten bi iki sülüklü kaya balığı dışında oltaya dokunan yoktu balık ahalisinden…şu horoz kayası ne durumda bi bakayım dedim…oltayı elime aldım cengaver hala delikanlılığından ödün vermiyordu ve girdiği kayadan çıkmak niyetinde değildi…yaz olsa vallahi banamısın demezdim ama kışın hele bu havada ayağımı dahi suya sokma niyetim yoktu…bu balık şöyle 3-5 kiloluk olsaydı girermiydim…kesin girerdim sanırım galiba…ama balık 3-5 kiloluk değildi ve içim cız ederekte olsa misinayı kesip :'( ıvır zıvırları toplayıp bekir’e hadi gidelim dedim…ve adana ya doğru çıktık yola…

Uzun bi aradan sonra böyle bereketli bi avla eve dönmek çok rahatlattı beni…hem hanımın dırdırından da kurtulmuş oldum…eğer balık olmasaydı cümle belliydi “ben sana dememişmiydim gitme diye”…:D

Balıkları eve bırakıp iş yerine gittim msn den arkadaşlarla av hakkında sohbet ettik…herkes resim istiyordu ama bende bi fotoğraf makinesi yoktu:'( …ben de akşam wep cam ile çekip eklerim dedim…resimleri çektim ama kalitesi berbat bi durumda çıktı…artıkın idare edersiniz…:D

hava yaklaşık 1 dereceydi, rüzgar 3-5 gibi ve sürekli yön değiştiriyordu…hava bulutsuz ve ayazdı…suyun sıcaklığını bilmiyorum ama ılık bi su vardı… oltalar tek iğneli gezer kurşunlu el oltalarıydı bu oltalar lidakileri ve diğer bi kaç balığı yakaladı (yemler sardalya ve karides)….kamış üç adet 5 cm.lik mavi beyaz sedefli zarganadan oluşmuş bi at-çek takımıydı çinekop ve karakulaklar bununla yakalandı….şamandıralı iki iğneli kefal takımı gofret kullanarak 4 adet kefal yakaladı…


rastgelsin…

ha unutmadan..msn de arkadaşlara balıklar yaklaşık 2 kilo kadardı demiştim...balıklar temizlendikten sonra 2,80 kg geldiler...

rastgelsin...

yavrum benim, yirim onları ben çiğ çiğ, ulen şu adanaya bi gitsek mi? hem kebap yeriz (tavuksuz) hem de şu güzelliklerden yakalarız
yürü be kardeşim süper olmuş

Doğancım maşallah be, sen lidakiler ufak falan demiştin ama yine de iyi bunlar. Araya rağmen güzel av yapmışsın valla, ellerine sağlık...

vay vay vay....Doğanım napmışsın öyle kardeşim...Şeytanda ne kafa ne göz bırakmışsın...Kardeşim senin adına çok sevindim gerçekten...Uzun aradan sonra böyle bereketli bir av yaptığın için...Eylemlerinin devamını bekliyoruz...Eline koluna sağlık...Kaçırdıkların için hiç üzülme,senden kaçanlar bana kısıyorlar...Adana-İzmir arası sıkıştırma operasyonlarımız devam eder inşallah...:D

sanki bana adana /seyhan balık hali gibi geldi arka fon :D :D :D :D kardeşim tebrikler dönüş muhteşem olmuş valla yenge olayınada katılıyorum yanmıştın balık olmasaydı gerçekten seyhan balık halinin yolunu tutardın valla :D :D :D

ya güven haklısın valla...direk tezgahtan çekilmiş gibi görünüyor resimler...:D

:D :D

Doğan banada gaz veriyorsun bu soğuklarda balığa çıkmak cesaret istiyor,bizim balıkcı arkadaşlar cesaret edmiyorlar malesef bende tek başıma çıkmak istemiyorum ama senin göndermiş olduğun resimleri görünce düşünmüyorda değilim hani,rastgelsin doğan iyi bir av olmuş.

Doğan kardeşim ellerine sağlık bereketli olsun. Tek tabanca götürmüşsün balıkları kardeşim. Afiyetler olsun yarasın.

evet Güvencim bende ilk anda tezgah balıgı gibi zannetim ama çok kısa süre
alttaki ev tepsisini görünce ..fikrim degişti tabii.:) eline saglık Dogan kardeşim en azından titremenin karşılıgı olmuş..afiyet şeker ola....da???
benim şu kefal/gofret ilişkisene kafam takıldı... :soru: bu yaşımızda daha neler duyacaz bakalım...
o halde şu gofret muhabbetini biraz açman gerekiyor.. nasıl yani kıbrıs gibi mi sardınız ..iğnleri yoksa tek iğnede gofret çabuk dagılır diye düşündüm..
artı.. bu Adanalı kefaller ne tür gofret istiyor ?? marka önemlimi?? beyaz gofretlerde var.. malum..:soru: :dikkat:

Keşke yakın olabilsek....
 

Doğan'ım keşke yakın olabilsek de beraber balığa gidebilsek.Ama allah büyük inşallah bir gün,bir vesile ile seninle birebir tanışmak isterim.Avına gelince diyecek bir laf bulamıyorum....Ege de bir laf vardır: ''gene gene maşallah'' diye.Sanırım ne diyeceğimi tarif edebilmişimdir.
Epeyden beri balığa gidemediğin için, bu av macerası sana ilaç gibi gelmiştir umarım.Her avının aynı kalitede geçmesi dileğiyle rastgelsin diyorum.....

(Hüngür hüngür:( ben bu hafta evi bekledim.Stresden kurtulmak için ha bre yedek takım bağladım.:( )

muvaffak abi...öncelikle şunu belirteyim...ben sazan dışında hamurla avlanabilen bi çok balıkta gofreti kullanıyorum...ama bu bakkallarda satılan gofret değil...hani şu arasına dondurma konan gofretler var ya işte ondan (kağıt helvası da derler buna)...önceden balık malzemesi satanlarda balık avı için özel üretilmiş gofretler satılırdı...ama artık gofretle avlanan pek balıkçı kalmadı desem doğru olur...kakolu olanları iş görmez...beyaz olanları olacak...

bu yemi kıbrıs olarak kullanmıyorum...şamandıralı takımlarda kefalin ağzına girecek kadarını keserek iğneye takıyorum...eğer oltayla çok fazla uğraşmazsanız düşmesi kolay değildir ve balığın ağzından tabiri caizse yağ gibi geçer ve genelde balık bu yemi en çok ikinci hamlede alır...ben çok fazla kefal avlamam ama yine de hemen hemen her ava gidişimde yanımda götürüyorum bu yemi...

adanalı kefaller biraz zahmetli yemleri seviyor galiba öyle hamuru tak balık yesin muhabbetinden çok, hafif meşref yemleri tercih ediyorlar:D ...bak hatta sana bi yem söyleyeyim...şimdi şu üçgen peynir diye tabir edilen peyniri kefal iğnesine göre küçük küpler halinde doğruyorsunuz sonra bu peynirleri kurutuyorsunuz...iğneye takıp atıyorsunuz kefale olay tamamdır...ancak bu yemleri şamandıralı takımlarda kullanmalısınız...;)

rastgelsin...

ishak abi umarım bi gün bütün izmir grubuyla beraber av yapmak nasip olur...gerçektende bu kadar aradan sonra bu av ilaç kibi geldi...sanırım bahara kadar da idare eder gari...

rastgelsin...

doğanım sen aşmışın abi olayı.bu ne bereket, bu ne şans, bu ne ustalık.binbirkere maşallah demek geliyor içinden.bak hatta dedim bile.ege olayına gelince sen egeli olmuşsun zaten be abi.gari mari hani.

doğan tezgah değilmi. bak oralara kadar boşa gelmim. malum diyarbakır adana 8 saat sonra başına ekşirim haaa. onbaşılarda şalgam rakılı kebabta kurtarmaz sonra. özendim valla kardeşim. olmazki canım... beni buralarda strese sokmaya hakkın yok canım........ kardeşim benimmmmmmmmmm

Doğan abicim harika balıklar maşşşallah diyorum

doğan maşallah adana civarında balık bırakmamışsın. ellerine sağlık pekde güzelmişler.

doğan. uzun bir aradan sonra sana söyleyecek hiç bir şey bulamıyorum. sadece MAŞALLAH diyorum. inşallah devamı gelir bunların.
afiyet bal şeker olsun.

vallahi işin doğrusu ben de bu kadar balık çıkacağını tahmin etmiyordum beş altı parça küçük bi buket yapar dönerim diye düşünmüştüm...rabbim yürü ya kulum dedi herhalde...bi çelenk oldu...

ilker abi bu arada yeni karizma yapmışsın kendine...abi ahanda deniz, ahanda holta, ahanda yem gerisi kısmet meselesi...ama gel wallahi...deniz olmazsa tatlısu da bişeyler yaparız...o da olmazsa atlarız bekire layla yollarına alabalık yemeye gideriz walla..

rastgelsin...

ha unutmada ya herkeste bi tezgahtan resimlenmiş balık havası yarattı ya...bi daha asla walla...ipe dizecem balıkları...

Doğan eline sağlık, süper bir av yapmışsın walla.. Darısı bize inşallah, biraz bıraksaydın kardeşim denizde yaa, bizde gidecez daha... :D şaka bir yana bu soğukta gerçekten çok zor görünüyor denize gitmek.. ama yakaladığın balıkları görünce işi gücü bırakıp gidesi geliyor insanın.. Afiyet olsun, darısı bir dahaki ava...

Doğancım harika bir av cıkarmışsın o soğuk havada böyle av olmassa zaten cekilmezdi ava gittiğin tarihi bir düzelt istersen bu mesajla sana bir e meil gönderiyorum resmini biraz düzelttim istersen gönderdiğimle değiştirirsin artık bir aylık balığın var havalar düzelene kadar idare edersin selamlar.

:artist: doğanım ne karizması bu yaştan sonra. ne resmi koyayım dedim ağustos sonu romanyadaydım oradaki resimlerden bi pozu kestim kırptım bu çıktı. adanaya gelme işine gelince biliyosun diyarbakırda 30cm. kar var. yani kıvırmıyayımda yollarda kapalı. eh artık kısmet geliriz mutlaka. sevgi ile kal..:D

rauf abi ellerin dert görmesin vallahi...resim daha iyi olmuş hakikaten...ve tarihide düzelttim yahu...:D ...teşekkür ederim...

rastgelsin...

Doğan abi Kırklareli ye kadar geldi bi bağırma sesi herkes korktu.İnsan bi haber verir 'balıktayım şeytanın bacağını kırıyorum' diye de bende bilgilendiririm ''Doğan abi balıkta oralardan geliyo'' diye milleti.Kimse de korkmazdı.Tebrikler...

sevgili yunuscan...herşey çok ani gelişti...bi daha ki sefere haberli olur inşallah...bu arada ses oralara kadar gelmişse hakiketen kötü kırmışım sanırsam galiba...

rastgelsin...