bir zamanlar.....
 

arkadaşlar bugünlerde balık yakalayamıyoruz bari eski anılardan birini anlatayım. inşallah sıkılmazsınız.
bundan belki 15 yıl belki daha önce idi. tarihini tam hatırlamıyorum ama mevsiminin sonbahar ve ekim sonu oldığunu dün gibi hatırlıyorum.gündüzleri sahte balık ile güzel lüferler yakalıyorduk.yine böyle güzel bir günün sonunda eve dönerken fevzi abiye - abi yarın sabah ben gelirim sen akşamdan biraz teke yakala sabah gelince atarız dedim.fevzi abi'de - tamam yakalarım dedi. ben de yem derdini düşünmeden eve geldim.akşam istirahatimi yapıp sabah 05.00 de tekelci ali kurt ile beraber yola çıkıp şafakla sogandere fenerine indik.sabah saatlerinde lüfer sahte balığa iyi yükseldiği için alçıtepe köyünden arkadaşlarımız da gelmişti.neyse ben biraz karagöz tutayım dıyerek fevzi abiden teke aldım ve 0.40 lık ebrulin misinaya 3 numara ortası delik (30 gramlık) kurşun ve 1/o olta baglı el takımına teke takıp sallayıp attım.bu avlandığım yer bogazın en akıntı yerlerinden biri olduğu için takımı 25-30 metre ancak atıyorum.neyse benim takım akıntı ile biraz sekip durdu.takım elimde beklerken ufak ufak dokunmalar başladı derken takım yürüdü ama ben de tasmayı vurdum ve çekmeye başladım. ali de üst tarafımda takım atıyordu. hemen - ali yetiş kepçeyi al gel dedim. ali kepçeyi alıp geldi ben de bir taraftan balığı çekiyorumbalık 1-2 kalama istedi verdim mesafe yakın olduğu için koparmadan önümüzdeki kayalara kadar getirdim ve ali'ye kepçeyi vurmasını söyledim. ali - bu balık kepçeye girmez artlik dedi ama bu arada bende balığı karaya aldım. hakkaten kepçenin ağzından balık girmedi. hayatımda ozamana kadar yakaladığım en iri çıpra idi. tam 6.5 kılo.
ben yine aynı takıma teke takıp attım. fazla beklemeden takım yine yürüdü. ben yine kalama vererek çekmeye başladım.inanın daha önce yakaladığım balıktan beni çok fazla uğraştırdı.bu balığı taşlara gelince kepçe ile karaya altım. bu da 2.5 kılo idi.
bu arada ali de yem olarak kullandığı yapışkan ile bir 4.5 kiloluk çıpra almıştı.
bu arada güneş doğmuş ve etraf aydınlanmıştı. ben yine teke takıp takımı denize atıp misinayı işaret taşlarına bağlayıp taşların önüne ses yapması için teneke kutu koyup beklemeye başlamıştım. derken o da fazla bekletmeden teneke sesi ile misinaya yapıştım başladım çekmeye 15 dakika kadar uğraşmaktan sonra o çıprayı da aldım. 3 kıloluk güzel bir çıpra idi.
bu arada ali'de 2 kiloluk bir çıpra daha almıştı.
bana yemleri veren fevzi abi bütün uğraşlarına rağmen bir tane bile alamıştı.ben artık balıkçığı bırakıp fevzi abimin balık almasını istiyordum. saat 10 gibi onun takımada 3 kiloluk bir çıpra yakalandı.
arkadaşlar balıkçılıkta her şey nasip işi nasibin oldumu balık yakalanıyor. o gün nasibimizin açık olduğu bir gündü.bizim de çok balıksız geldiğimiz günler oldu.bilmem anlatmayı becerebildimmi.
ozamanlarda dıjıtal makina olmadıgın aşağıda koyduğum resim pek iyi degil ama yinede idare eder.
herşeyin gönlünüzce olmasını diliyorum.

ismail abim ne yaptınız, mahvettiniz bizi. biz kıyı kıyı çipura diye melerken sizin o ağır sikletler yaktı kavurdu ortalığı. maşallah bileğinize yüreğinize sağlık abicim.

ewet ismail abi siz şanslılardansınız balığın bol olduğu ve iri olduğu dönemi görebildiniz biz malesef bunlarla idare ediyoruz yazıkki bizden sonraki nesil lidaki bile göremeyecek böyle giderse tebrikler abicim...

Ben şimdiye kadar çupra tutmamışım hatta lidaki bile tutmamışım benimkiler piç lidakiymiş helal olsun İsmail usta büyüksün

brova abi ama artık böyle balıklar zor çıkar be abi:camoka:

Ismail abi, 15 yıl falan anlamam bak farkındasındır mesafe tanımıyorum atlıcaz gelicez senin oraya sırf levrek için

Eh haklılar balık dediğin böyle olur,tebrikler.

Artık böyle çipura çook nadir ne yazık ki:'( . En azından resimlerini bize gösterdiğin için teşekkürler İsmail Abi...

abi one yaaaaa bırak yakalamayı balık halinde bile böylesini görmedim........:artist:

güvene katılmamak mümkün değil. bundan 15-20 sene önceleri balıklar böyleymiş. 10 sene sonrasını düşünemiyorum. (eğer böyle giderse) düşünmek bile istemiyorum. gelecek nesiller balıkları bilemeyecekler.
bizim site varolursa, ziyaretciler buradaki resimlerde tanıyacaklar balıkları.
of ismail abi offffff. ne olacak gelecek nesillerin hali ??? :'( :'( :'(

Tebrik ederim, Gerçekten artık böyle balıklar çok zor, gelecekte üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde bol balık, bilinçli avcılar olması dilekleriyle.....

ismail abi...bu aralar yeni resim göndermiyordun biraz rahatlamıştım walla...:D bu seferde eski defterleri karıştırıyorsun...:D ...yok abi böyle olmayacak...sana bi sınırlama getirmek lazım...:D ... nefsimizle oynuyorsun...:D...

abi hikaye de çok güzel balıklar da...paylaştığın için teşekkürler...

rastgelsin...

Reis bu ne ya.bu ne ya
neler varmış sende be. kurcalama şu arşivi kalp krizi geçircez valla

İsmail hocam, resmi gündüz msn den bana sevgili Göksel'im yolladı.Dondum kaldım desem yalan olmaz.Ne yapıp yapıp yarından tezi yok tası tarağı toplayıp
bende Çanakkale'ye taşınıyorum........:P

Herzaman, her şeyin gönlünce olması dileğiyle.....:D

Abi ustalığına diyeceğim hiç bir şey yok,maşallah her büyüklükte her balığı tutmuş veya tutmaktasın:helal: :helal: :helal: ne diyelim Allah bizlerede böyle avlar nasip etsin:) ben gene bir soru soracağım ismail abi,senin avlanmış olduğun yer çok akıntılı olması nedeni ile herhalde balıkcıların ağ atmaları zor olsa gerek acaba diyorum balıkcıların ağ atamama nedeni ile balıkların büyüklükleri arasında bir ilişki varmı,yani sorum şu profösyonel balıkcılar sizin avlandığınız yerde ağ atıyorlarmı.

geçmişden günümüze güzel resimli bir anı teşekkürler

İsmail abiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii......kaşıntıdan kurdeşen olucam vallaha abicim yaaaa...:helal: :helal: :helal: :helal: :helal: :helal: diyorum başkada birşey diyemiyorum...kısmetin hep böyle olsun abicim...

İsmail kardeş .. maşallah diyelim geçmiş zaman da olsa...herhalde bunlar dedeleri felan..yani..
inşallah ileride de aynılarından tutarsın..

evet selim bey benim avlandığım bu yer gerçekten çok akıntılı ve kıyıdan 3-5 metre sonra derinleşen bır bölge.akıntı devamlı olduğu için kayıkların ağ atmaları pek mümkün olmuyor. rüzgarın lodostan esmesi suların akıntısına mani olunca kayıkçılar ağ atıyor ama oda senede 15 - 20 yi geçmez. bizim asil müşteki olduğumuz konu gece ışıkla avcılık.gerçi devletimiz ışıkla avcılığı yasaklamış ama bizde yasak uyanlara var. uymayanlara yasak falan yok malesef.bizde uygulamalar tam yapılmıyor. cezalar caydırıcı değil ve çok komik.
herşeyin gönlünüzce olmesını dilerim.

buna ek olarak: bi akvaryumcu, akıntılı akvaryumlarda balıkların daha hızlı büyüdüğünü söylemişti... bu her ortamdaki balık için geçerli olabilir (tabi doğruysa)...

tabi bunlar birleşince...(ağ atan neredeyse yok, akıntılı sular, balıkların geçiş yolları, meranın yapısı, beslenme şekilleri)... böyle dadından yenmeyecek balıklar çıkıyor ortaya...

aynı şartlar buralarda da olacak ki, bakın o zaman analar ne aslanlar doğuruyormuş görün:D ...

rastgelsin...

İsmail abim saygı duyuyorum, Helal olsun diyorum sayın abim...

İsmail aBi pes diyorum. Tebrikler...:helal: :helal: :helal:
Süper vallahi..
O balıkları kıyıya çekmek büyük ustalık ister.
Ben 700 750 gramlık çipurayı çekene kadar zevkten dört köşe oluyorum.
nerede 6,5 kilo tahmin bile edemiyorum.
Tekrar tebrikler...

çüpraymış levrekmiş ne anılar var. heyt be. İsmail abi "artlik" sözünü açıklamamışsın. Çanakkale civarında kullanılan bu söz adamım dostum, kardeş gibi anlamlara gelmektedir. :D hey gidi günler be. bende o tarihlerden anılarımda şöhret kağıtlarına oyun oynardık arkadaşlarla diyebilirim. :D yetişememişiz biz. rastgelsin İsmail abi.

Kutluhan tam da yeni yeni kendimize gelmeye çalışırken konuyu yeniden gündeme getirdin ya...helal olsun...yeniden göçtüm vallaha...ah ulen ah...gel emeklilik geeeeel....