Istavrit üzerine
Bakın sabah gazetesinin gecen günki sayısında ne haber gecmiş.
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] Yalnız buradaki bir yazıyı dikkatinizi cekeyim(yirmi gramın altında balık satılmıcak)diyor yani tutulması yasak demiyor?. |
Rauf Ağabey paylaşımın için teşekkürler.
Yalnız ben bunda ağırlık ölçüsünün değilde uzunluk ölçüsünün kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Ne dersiniz daha doğru olmazmı? |
Alıntı:
|
Rauf Ağabey balığı yakaladığımızda ağırlığı hakkında şahsen ben fikir yürütebilirim belki ama kesin olarak bilmem mümkün olmaz diye düşünüyorum. Bunun için 20 gr=(karşılığı atıyorum)10 cm ise bu daha kolay bir yol olur diye düşünüyorum. Daha basit bir anlatımla tartamayız ama ölçebiliriz diyorum.
Selamlar, Rast gelsin. |
biz çok ufak balık tuttuğumuzda dalga geçeriz 1000 tane 1 tava diye o hesap olmuş buda 20 gram istavrit çok ufak değil mi?
|
Alıntı:
|
Aslında biz toplum olarak insafiyetli davranıp bu küçük balıkları satın almasak belki ozaman sorun çözülür,diye düşünüyorum.
|
Alıntı:
|
-Rauf Ağabey kıyıcıların tutacağı balık miktarı konusunda haklısın. Ama kıyıcı içinde bir prensibi olmalı bu işin.
-Diğer yoruma da katılmamak mümkün değil tabii. Ancak beni şaşırtan şey şu; ilk etapta bu önlem hal'lerde alınamazmı. Yani tutulan ufak balığın hal'e girişi yasaklanabilir. Tutan tekne için müeyyideler uygulanabilir. Hal'e ufak balığı getiren belli nasıl olsa. Trafikte hata yapan aracı bağlayabiliyorsun. Sürücünün ehliyetin el koyabliyorsun. Karada müeyyide var. Deniz'de de uygulanabilir. Saygılarımla. |
Abilerim - kardeşlerim aslında iyi bir denetimle bunların tümünü kontrol altına almak mümkün. Balıkçılığı önemli bir geçim kaynağı olarak gören Norveç'in buna bulduğu çözüm ve yaptığı sıkı denetim takdire şayan. Onlar da bu sistemi ilk uygulamaya koyduklarında muhtemelen zorlanmışlardır ancak şimdi faydasını fazlasıyla görüyorlar. Sistem çok basit kayıtlı teknelerin haricinde profesyonel avcılık kesinlikle yasak. Yakalanan olursa kaçakçılıkla eşdeğer suçla yargılanıyor. Kayıtlı teknelerin her birinin yıllık kotaları var ve liman harici kıyıya balık nakli yasak, aksi halde gene kaçakçılık. Limanlarda teknenin karnesine indirdiği balık miktarı yazılıyor. Kotası dolan bir daha o sezon avlanamıyor. Boy konusu ise gene limanda balık indirilirken inceleniyor. Zaten yıllık belli bir kotası olan tekne sahibi kotasını küçük balıkla doldurmamak için daha iri ve daha iyi para edecek balığın peşine düşüyor. Bizde uygulamaya kalksak ilk seneler muhakkak çıngar çıkar, her taraftan kaçak olarak kıyıya balık alınmaya çalışılır, ancak aynılarını Norveç te yaşamış ve titiz denetimler sonucu balıkçılar da bunun kurallar gibi yapılması gerektiğine ikna olmuşlar. Darısı başımıza inşallah.
Her biri kendinde göre özellikler sergileyen denizlerimiz ve aslen çok bereketli olan iç sularımızı balıkçılık açısından verimli kılabilmek için, ileriki günlerde de balık tutabilmek ve yiyebilmek için ben muhakkak surette balıkçılığı tarım bakanlığından ayırmak gerektiğini düşünüyorum. Belki sadece bir balıkçılık bakanlığı hayal olabilir ama Denizcilik bakanlığı olarak kurulup tüm denizcilik işlerini balıkçılıkla birlikte organize edebileceğini düşünüyorum. Elbette ki sadece bakanlık kurmak yeterli olmayacaktır. Ancak güçlü bir Türkiye için tüm herşeyde etkili denetim yapılması taraftarıyım. |
rauf abi çok doğru söylüyorsun.geçen gün kapıdabalık satana barbun yokmu dedim.balıkçı:abi parmak kada r barbun,yanına yaklaşılmıyor.kimse alamadı.dedi.peki o zavallı barbunu yakalamasarda büyüse olmazmı? sahil güvenlik gelip bizim teknede küçük balık varmı diye kontrol yapıyor.niçin trollere sahil güvenlik ufacık balıklarına bir şey demiyor? yahu ne yaman çelişki......... allahaşkına haksızsam ,boşuna kızıyorsam söyleyin.:deli:
|
Alıntı:
|
Saat 09:36. |
Powered by vBulletin Version 3.7.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
TR Çeviri : organik81