![]() |
Tavada Sazan
Kısa Kısa anlatacak olursam
Malzemeler: - Sazan balıklarının ağırlıklarını 500 ile 750 gr olarak alıyorum - Bol miktarda ayçiçek yağı - İnce mısır ve buğday unu - Sarmısak, - Sirke - Tuz - Süt Terbiye sosu Derin bir kap içine (leğen olabilir) 1 baş sarmısağı ince rende ile rendeleriz. sirke, süt, ayçiçek yağını ve tuzu ilave ederiz. (ilaveler gözkararı pişirilecek balıklarn miktarına bağlı amaç terbiyeyi balıkların çekmesi.) Pişirim Ununun Hazırlanması Geniş bir kap içine ince mısır unu veya buğday ununu dökerek tuzla karıştırırız. 1. Balıkların derileri yüzülerek pullarından ayrılır (Deri yüzme işini ingiliz pensesi ve biraz kül ile kolayca yapabiliriz.) 2. Pul ve derileri temizlenen balıkların üzerlerine solungaçlarına paralel olarak fazla derin olmayacak şekilde bıçakla çizik atılır. 3. Çizilen balıklar önceden hazırladığımız terbiye sosuna yatırılarak 3 ila 4 saat buzdolabında bekletilir. (aman dikkat buzdolabına yerleştirdiğimizde hava almayacak şekilde strec veya kapağı ile güzelce kapatalım yoksa dolabı kokuturuz.) 4. Yeteri kadar dolapta bekleyen balıkları çıkartarak. Önceden hazırladığımız una bulayarak Derin bir tava kızgın yağ ve yüksek ateşte pişirelim. 5. Pişirirken dikkat edilmesi gerekenler. a) Balık yağın içinde yüzecek b) Yağ azaldığı taktirde ilave edilecek c) Balığın birtarafı tam pişmeden diğer tarafı çevrilecek d) Sazan balığı yağın içinde iyice pişmesi gerekiyor bunun nedeni içindeki küçük kılçıkların yanması ve etindeki istenmeyen kokunun gitmesi. e) Balığın tamamen piştiğini anlamak için, önceden balığın üzerine attığımız çiziklerin iç kısımların rengi portakalımsı olacak hale gelmesi gerekiyor. Balığımız Hazır Afiyet olsun İnşallah anlatabilmişimdir. (kafamdaki sazan pişirme tarifini ilk defa yazıya dötüğümden dolayı eksiklikler olabilir Kusura bakmayın.) |
Tarif için teşekkürler tatlı su balığı sevmem sevsemde izmirde bulması zor artık denk gelirse aklımızda bulunsun :)
|
Alıntı:
Bende pek sevmem tatlısu balığını (alabalık hariç) ama tutması sevkli özellikle sazan hastasıyım tutupta yememek olmuyor. |
İlhan Kardeş öyle güzel tarif etmişsin ki balığa gidemeyeceğim soğuk kış günleri için ayırdığım son sazanımı bu akşam pişirmek şart oldu.Ben yağı daha az koyuyordum ama dediğin doğru kılçıkların erimesi ve lezzet açısından balığı yağda yüzdürmek şart...
|
Ayrıca iri sazan konusundaki yakınmaların için de şu cevabı vereyim.Küspeyle mısırla uğraşırken aynı sorun bendede vardı.Ama boiliyi yapıp onunla avlanmaya başlayınca bu halloldu.Gerçekten mucize bir yem.Çabuk doyurduğu için balıklar özellikle onu arıyor.Ama yemlediğin bölgede avlanırken soranlara yemini söylemiyorsun çünkü bir hafta sonra onlarda boili ile gelerek senin emek vererek 1 aydır yemlediğin bölgenin balıklarını toplayabilirler.Üstelik yerini kapabilirler.Biraz egoist olmakta fayda var.
|
Alıntı:
|
2-3 hafta yemleme yapıp öyle denemelisin.Normalde 1 ay ama zaman azaldı.Biz bu hafta sabahın 4ünden 12ye dek olta atıp boş döndük.Nazar deydi herhalde... :D
|
Eywallah biz sazanı göremesekte bir gün denemeye çalışırız artık....
|
İlhan da aynısını yazmış.Sazanı niye göremiyorsunuz.Azaldığı için mi yoksa özellikle avlamadığınız için mi?
|
dizzy ile ben göremeyiz çünkü deniz avı yapıyoruz.
|
Denizde avlanmanın hazzı da tatlı suyla kıyaslanamaz elbette ama gurbetteyiz ne yaparsın?Sazan mazan oyalanıyoruz işte :(
|
Alıntı:
Sana katılamıyacağım aserkansati :) Benim için tatlısu avı gibisi yok hele böyle sessiz bir ortam olacak geceden gideceksin yanı başında KURU AĞAÇ parçalarından topladığın ateşi yakacaksın. Közünde çayını pişirip yanında ızgaranı getirecen ızgara ile pişireceğin Et, tavuk veya sucuk olacak afiyetle onu yiyeceksin. Hele tam yemek yer iken veya çay içerken zillerin çalışı yemek falan düşünmeden zıplıyorsun oltaya oltalarda el oltası olacak elinle misinayı tutarak bir tasma yapıyorsun sonra sazan gezdire gezdire geliyor allah allah birde kiloluk ise çekişinin keyfine varamıssınız..Gelen balığı sabah o ortamda pişirip yemekte mükemmel oluryor hani. :) Denizde bu şekilde zevk alamıyorum kendim için konuşuyorum istanbulda boğazda tutarız baliğı, çok kalabalık olur oltalar karışır tekne geçer oltaları kopartır.. |
Buradaki sazan avlarımız dediğin gibi oluyor ve elbette zevk alıyorum.Ama İzmirden örneğin Gerence Koyuna gidiyoruz geceden oltaları atıyoruz.İn cin yok o civarda.
Denizin kendine has gizemi var ya bir de,ne çıkacağı belli değil oltadan.Levrek mi gelir mığrımı gelir sinaritmi gelir... İşte o belirsizliği seviyorum denizde. Sükunet var gizem var heyecan var.Ben deniz avcılığının bu yönünü severim.Yoksa benim oltacılığa ilk gönül verişim de tatlı suda olmuştur. Bir de televizyondan izlediğimde sizin köprüden olta atanları gördükçe çok özenirim.Dediğin zorlukları vardır elbet ama yine de zevkli olsa gerek |
abi kim nederse desin tabi göl avı ayrı deniz avı ayrı ama tatlı su balıkları kısıtlı bir kaç çeşit ama deniz öylemi derya bitermi çeşit bitermi her zaman ayrı bir deneyim ben denizdende vaz geçmem ama yinede şanslı sayılırım yuvacık ve ömerli bana oldukça yakın ayrıca marmara ve karadenizde yakın yalnız bir sorun var denizde tecrüben az aserkansati sen abi zaten ustasın sözüm yokta deniz herzaman daha zevklidir en azından çeşit bakımından :'( :'( ağlama be abi bir gün gurbet biter :'( :'(
|
Bundan Güzel bir tarif olamazdı. ilgiyi dağıtmıyacak kadar kısa, mevzuyu örtecek kadar uzun.Ukalalık olmazsa, Marinasına; az şeker (Marina sosuna sirke konduğu için.) ve kabuklarıyla ince ince doğranmış limon ilave edin derim. cmlkzm
|
Saat 03:21. |
Powered by vBulletin Version 3.7.4
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
TR Çeviri : organik81