Balığın Kulağına Kar Suyu Kaçtı
 

Boğaz'da Soğuk Şoku Nedeniyle Binlerce Balık Baygın Su Yüzüne Çıktı...

İstanbul'da sert geçen kış aylarında ya da ani ısı değişimlerinde yaşanan manzara tekrar ediyor. Çengelköy, İstinye gibi boğaz sahilindeki semtlerde balık meraklıları hiç yorulmadan ve zorlanmadan balık avlıyor. Çünkü bir çok balık denize üstüne vurdu. Avlanan balıkların çoğu çinekop ve istavrit. Nadir de olsa kovaya giren balıklar arasında başka türler de var. Bir çok kişinin kulaklarına kar suyu kaçtığı için sersemleyip su üstüne çıktığı sanılan balıklar aslında soğuk hava koşullarının kurbanı. Ani sıcaklık değişimleri bu mevsimde sıcak sulardaki besinlerine ulaşmaya çalışan balıkları İstanbul Boğazı'nda yakaladı. Çok soğuyan sular nedeniyle şok geçiren balıklar su yüzeyine çıktı. Hal böyle olunca da onları gören balık avcıları için kolay av oldular. Eline birer iri kepçe geçiren balık avcıları soluğu bir tekneyle denizde ya da sahilde alıyor 2 gündür. Kepçelerin denize her daldırılışında içi azımsanmayacak sayıda balıkla doluyor. O semtlerden biri de Arnavutköy. Sıradışı manzaranın gözlenmeye başlandığı saatlerden itibaren bir kaç kez dolup boşalan kovalar yeniden dolduruluyor. Tansel Yavuz da o avcılardan biri ve durumdan çok memnun. Bir çok İstanbullu hayatlarının en kolay balığını avlıyor. Ama av ne kadar kolay olursa olsun yine de bir "rast gelesi" var. İri bir lüfer balıkçılardan sadece birinin kepçesine rast geldi ve kovasına girdi. Bu sorunun yanıtına uzmanlar "evet" yanıtını veriyor. Sersemlemiş şeklinde yüzen balıkların sonunu yaşadıkları şokun büyüklüğü belirliyor. Yani bu balıkların ilerleyen saatlerde şartların değişmesi halinde yeniden eski sağlığına kavuşabiliyor. Bu sorunun yanıtı hem "evet" hem "hayır".. Yani olası riski belirlemenin ön koşulu "inceleme".. Ancak uzmanlar baygın da olsa yaşamını sürdüren bir balığı yemenin insan sağlığına bir zararı henüz tespit edilmedi.milliyet

Hey gidi eski günler.
80'li senelerde İstanbul da babam az mı balık getirirdi eve en küçüğü kiloluk balıklardı.
Hiç unutmam 4.500gr. karagöz ve daha niceleri.
Elle bile toplanabiliyordu.

Hakikaten haklısınız.
Ben çocukluğumda Sultanahmet'te otururduk.
Sahile indiğimizde istavrit tutacaksak çoğu zaman 1-iğneye 2-balık geldiği çok olurdu.
Lüfer konusu ayrı bir hüzün.
Her balığa çıktığımızda istediğimiz sayı kadar yakalayabilir ve bu kadar bize yeterlidir diyip balık tutmayı sonlandırırdık.
Hatta dediğiniz gibi 1 kiloya kadar lüfer diye söylenirdi.
Denize baktığınızda denizin içinde binlerce balık görürdük şimdiki gelinen duruma bakın son derece üzüntü verici.
Özlüyorum eski günleri.

Birde kulağına kar suyu kaçmış hamsi bulabilsekde ağız tadıyla yesek diyorum bende.

eskiden kefal e olta atılıyormuydu acaba ? babam kamışla hiç tutmaz dı, el oltasıyla gemiden tutardık lüks ile ozamanlar gemilere giriş wardı tanıdıkda wardı benım bıle ılk tutuğukm balık çinekop tu ama şimdi o balığa ne yazık ki sarı kanat diyorlar 1 yıl balık tutulmasın elle balık tutucaz yaaa şu trolleri kaldırsınlar lütfen