50 yıl içinde dünya denizleri tükenecek
 

Arkadaşlar aşağıdaki haber Hürriyet gazetesinden alınmıştır. Yazıyı okumadan önce sizden şunu rica ediyorum; Lütfen hayatınızda geriye doğru gidip yaşadığınız son 10 yada 20 yada 30 yıla bir bakın. Siz de bu yılların bir su gibi akıp çabucak geçtiğini hissediyor musunuz? Şimdi ileriye doğru bakıp önümüzdeki 50 yılı ve sonrasını yaşayacakları düşünün.... Bu önümüzdeki 50 yıl hızla akıp tükenecek ve denizler bitecek.... Ne acı.


ABD ve Kanadalı bilim adamları, "çevre kirliliği" ve "aşırı avlanma"nın günümüzdeki gibi devam etmesi durumunda, 50 yıl içinde dünya denizlerinde yaşayan balıklarla yunus gibi memelilerin yok olabileceği uyarısında bulundu. Okyanusların "çölleşmesi" karadaki yaşamı ve dünya iklimini de olumsuz etkileyecek.

BİLİM adamlarının 4 yıllık bir araştırma sonunda hazırladıkları ve önceki gün açıkladıkları rapor, BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 1950-2003 yılları arasında dünyadaki tüm balık ve omurgasızlarla ilgili verilerini ve 1000 yıllık tarihi kayıtları incelendikten sonra hazırlandı. 7800 deniz canlısı türü üzerinde yapılan araştırmaya göre, 2048 yılına gelindiğinde avlanan deniz ürünlerinde yüzde 90’lık bir azalma meydana gelecek. Araştırma, denizlerdeki biyolojik çeşitliliğin çarpıcı bir biçimde azaldığını ve şimdiden türlerin yüzde 29’unun yok olma noktasına geldiğini gösterdi.

Biyolojik çeşitliliğinin gördüğü zarar yüzünden okyanusların 2050’de 9 milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunu besleyemeyeceğine dikkat çekilen araştırmada, "Aşırı avlanma deniz yaşamına darbe vurdu. Aşırı avcılık, ayrıca okyanusların canlıları yeniden üretme, hastalıklara direnme, kirleticileri ayıklama olanaklarını da zedeliyor" denildi.

Science dergisinde yayımlanan araştırmanın yazarı Boris Worm, midye ve deniz tarağından ton ve kılıçbalığına dek tüm türlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Worm, türler yok oldukça okyanusların daha zayıf duruma geldiğini ve küresel iklim değişikliği gibi sarsıntıların etkisinden daha zor kurtulduğunu söyledi.

Worm, tükenen alanların yeniden onarılması, "deniz yaşamı stokları" ve avlanma yasağı olan bölgelerin hemen kurulması gerektiğini sözlerine ekledi. Ayrıca denizde yaşamın sona ermesinin kıyı bölgelerinde sel riskini arttıracağı, denizlerde aşırı bir yosun artışı yaşanacağı ve oksijen tüketiminin artacağı kaydedildi.

erhan bey...ellerinize sağlık...

araştırma raporunu okumadım...eğer raporun özü ve sonucu olarak bize paylaşımda sunduğunuz bölüm verilmişse şunu söyleyebilirim...

bilindiği üzere sorun sadece denizleri kapsamamaktadır...ve sebebi dünya nüfuzunun sürekli artış göstermesidir...bu nüfusu ve artışı, pazar olarak gören zihniyetlerin pazarı kullanabilmek adına, ihtiyaçları karşılamak adına (ya da adına ne derseniz) dünyayı önemsemeden yaptıkları üretim ve hazıra konma politikaları nedeniyle dünya herkesin görebildiği şekilde ve bağıra bağıra yok oluyorum diyor...sorunun çözümüde herkesçe biliniyor...

demem o ki...abd'li ve kanada'lı bilim adamlarının 4 yıl boyunca denizlerdeki yaşamın ne zaman yok olacağını hesaplamasına gerek yoktu...zaten ne zaman yok olacağıda önemli değil...önemli olan yok olacağı...denizleri yok eden etkenlerden birisi de; bu bilim adamlarına fon sağlamak için yukarıda bahsettiğim zihniyetin ayırdıkları bütçe...

üç beş bilim adamı bi araya geliyor...gereksiz konularda araştırma yapıyorlar...bahsi geçen konuda da defalarca araştırma yapıldı...tekrar tekrar yapılması bence anlamsız...bilim adamlarının (ki sayıları da oldukça fazla) oturup daha gerekli konular da araştırma yapmalı...nüfusun artışının planlanabilirliği araştırılıp hayata geçirilmeli mesela...öyle denizler yok olacak deyip bi kenara çekilen bilim adamlarından bıktım...

bu bilim adamlarının araştırmalarına karşı olduğum anlamında bi görüş değil...bu arada bilim adamları da hükümetler tarafından yalnız bırakılmış...şimdi adamın biri çıksa deseki "dünya nüfusunu planlayabilmek için kişi başına sadece iki çocuk yapma hakkı verilmelidir" kim takar onu...ya da kaç kişi böyle bi çözümü uygulamak için tedbir alır...

nitekim daha önce defalarca araştırılmış bi konu hakında çıkıp yeniden araştırma yapıp, fon payı alıp; öksüzün yetimin hakkını yemeye kimsenin hakkı yok...bu araştırmayı yapan bilim adamlarını kınıyorum...

(belki ben defalarca araştırılmasındaki nedeni kavrayamadığım için böyle düşünüyorum)

rastgelsin...

Erhan Abi araştırma iyi hoş da artık sadece bulguyu vermek yetmiyor, bu adamların oturup çözümleri önermesi hatta önermekle de kalmayıp uygulanmasını sağlanması gerekli diye düşünmüyorum...