RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI

RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI (http://www.rastgelsin.org/forum.php)
-   SAĞLIK (http://www.rastgelsin.org/forumdisplay.php?f=22)
-   -   Marmara Denizi Hakkında (Önemli) (http://www.rastgelsin.org/showthread.php?t=1499)

mufi 08-08-2006 13:57

Marmara Denizi Hakkında (Önemli)
 
arkadaşlar Marmara denizi hakkında bir makale...:(
Ölüm balıkları MARMARA'DA
Marmara Denizi'ndeki balıkların sanayi atıklarıyla beslendikleri için karacaciğer kanseri ve böbrek yetmezliğine neden oldukları tespit edildi. Midyeler ise balıklardan daha tehlikeli çıktı.

Marmara Denizi'nde yaşayan 3 balık türünün, karaciğer kanseri ve böbrek yetmezliği yapabilecek kadar tehlike saçtığı anlaşıldı. Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Yaşar Keskin'in başkanlığı'nda, Birinci Ordu Gıda Müfreze Komutanlığı'nda Sorumlu Veteriner Hekim Ruhtan Baştakaya, Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Oğuz Özyaral, Yrd. Doç. Dr. Nimet Emel Lüleci ve Prof. Dr. Osman Hayran'dan oluşan ekip, 1 yıllık çalışma sonucunda çarpıcı sonuçlara ulaştı. 2005 yılında başlayıp 2006'nın ilk aylarına kadar süren 13 aylık çalışma, 20 tür balık üzerinde gerçekleşti. Balıklarda, sanayi atıklarında bulunan civa, kurşun, bakır ve kadmiyuma olan 4 ağır metale bakıldı.

LÜFER TEHLİKE SINIRINDA
Araştırmaya göre, Diğer tehlikeli balıklar ise ikinci sırada Bakalyoz ve üçüncü sırada Hamsi geldi. Tehlike sınırında olan balıklar ise şu şekilde sıralandı: Lüfer, Karagöz, Palamut ve Karides. Ağır metal taşıyan balıkların en büyük özelliği ise dip balıkları olması. Araştırma ekibinin başkanı Yrd. Doç. Dr. Yaşar Keskin Marmara Denizi'nde avlanıp satışa sunulan balıkların ölüm tehlikesi saçtığına dikkat çekti ve "Sanayi atıkları kontrolsüz bir şekilde doğaya bırakılmakta. Bunlar içerisinde ağır metaller deniz, göl ve barajlarda birikerek su ekosistemini etkiliyor. Bunlarla temas eden balıkların kas ve dokularında birikmesinden dolayı insanlarda zehirlenme ve ölüm vakaları görülüyor. Bunun ilk örneği de 1950'de Japonya'da anlaşıldı" diye konuştu.

Sakın midye yemeyin
Yrd. Doç. Dr. Yaşar Keskin'e göre araştırmanın en çarpıcı sonucu Marmara Denizi'ndeki midyeden, hamsiden ve bakalyozdan kesinlikle yenmemesi. Midyelerde 0.5 olması gereken civa oranı 1.75 ile sınırın 3.5 katı üzerinde bulundu. Ayrıca midyede kadmiyum elementi de 1 olması gerekirken 1.122 olarak belirlendi. İncelemeye alınan 20 balık türü ise şunlar: Mezgit, Kefal, İzmarit, Barbun, Midye, Bakalyoz, Hamsi, Karagöz, Mercan, Dil, Çinekop, Sardalya, Uskumru, İstavrit, Kolyoz, Zargana, Palamut, Gümüş, Karides, Lüfer.

5 yıl sonra anlaşılır
Memorial Hastanesi'nden Doç. Dr. Kenan Keskin, ağır metal almış olan balıkların tüketilmesiyle 5 yıl sonra ağır metal zehirlenmesinden ölenlerin sayısının artacağını söyledi. Keskin, taktirde başta kanser olmak üzere, "Yenilen balıklar kısa sürede değil ama bir süre sonra büyük hastalıklara ve hatta ölümlere neden olurlar. Organ hastalıkları başta olmak üzere, karaciğer kanseri, böbrek yetmezliği, beyin hasarları, kan kanseri türlerine davetiye çıkarırlar. Civa, kurşun, kalay gibi ağır metaller yüzünden zehirlenmeler zamanla kendini gösterir. Fark edilmeden ortaya çıkar. Marmara Denizi'ndeki ağır metal içeren balıkların tüketilmesiyle çıkacak olan felaket sonuçları 5 yıl sonra görülmeye başlar" dedi.

Sibel ÜNLÜ

Bugün Gazetesi
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
adresinden

Taygun KOCABIYIK 08-08-2006 14:10

Gerçekten üzücü bir olay doğaya verilen tahribat gün geçtikçe artıyor ve bizde bu tahribattan gün geçtikçe daha çok zarar görüyoruz resmen oturduğumuz dalı kendi ellerimizle kesiyoruz :(

mozdil 08-08-2006 15:23

Bu yazı iki ay kadar önce üyesi olduğum akvaryum forumlarında bir üye arkadaş tarafından dile getirildi. O zaman aşağıdaki yorumu yazmış idim. Halen yazımın arkasındayım. Sizlerin bu konuda düşüncelerini alabilir miyim?
Alıntı:

Murat ÖZDİL tafarından gönderildi
Bu yazıda bana ters gelen bir kaç şey var.

Bu balıklardan Mezgit, Kefal, Barbun, Dil dip balığı, Midye ve Karides zaten balık değil. Diğer balıklar ise pleajik balık. Yani orta ve üst sulardan beslenen “GÖÇMEN” balıklar. Bakalyoz diye bir balık duymadım. Aradım bulamadım. Belki Berlam / Merlam veya Bakalyaro (Merluccius merluccius) olabilir diye düşünüyorum.

Araştırma Marmara Denizi’nde yaşayan balıklar olarak ifade etmiş. Bu balıkların büyük bir çoğunluğu göçmen balık. Göçmen olduğu için balık avı ile ilgilenen arkadaşlar bilirler, balığı ancak belli dönemlerde tutabilirsin. Eser miktarda nüfus Marmara’da kalır ancak bu miktar çok azdır. Sardalya yoğun olarak GüneyBatı Marmara (Çanakkale)’da bulunur. Bildiğim kadarı ile Marmara ve Karadeniz’e çok az bir nüfus çıkar. Onlarda Hamsi sürüleri içinde. Ne kadar doğrudur bilemiyorum, Kolyoz’un uzun süredir Marmara’da (ticari) avının yapılmadığı ifade edilir. Yani nüfusu oldukça azalmıştır.

Eğer bu araştırmada Marmara Denizi değil de İzmit Körfezi olarak ifade edilmiş olsa sonuna kadar katılırdım. Zira bu bölgedeki kirlilik hepimiz tarafından malumunuzdur.
Ancak

* Tipografik değil doğrudan bilgi açısından yanlış olduğunu düşündüğüm ifadeler yer aldığından,
* Belli haber forumları dışında internet üzerinde bir bilgiye ulaşamadığım için (bunların da tamamı kopyala yapıştır ile kolonlanmış durumda)


Yayınlanan araştırma konusunda ciddi şüphelerim var. Bu yazının bir bütünü kapsamadığını ve sadece bir kısmının yayınlandığını düşünüyorum.


Taygun KOCABIYIK 08-08-2006 16:26

Murat abi
bakalyoz değil bakalyarodur bu balığın ismi izmirde tavuk balığı diye geçer. Çamurlu diplerde yaşar. Kefal ortasu balığı olarak geçsede ben hep dipte yemlendiklerine şahit oldum eğer bölge kirliyse kefallerde gayet kirli oluyor. İlginçtirki ben temiz yerlerde hiç midye görmedim :) ne kadar kirli yer varsa koloniler halinde binlerce midye var. Netice olarak söylediklerinde haklısın ki koca marmara denizinde hiç mi temiz yer yokta bütün balıklar zehrili atık yüklü.

serkacamak 24-05-2011 10:22

Merhaba,
 
Dip balıklarının ağır metaller nedeniyle sağlığa zararlı oldukları hakkında, Bir yazı nedeniyle haberdar oldum, geçenlerde Kanal İstanbul hakkında bir profesörün yazısını okumuştum, Marmara Denizinin 25 metreden sonrasının oksiyen yetersizliği nedeniyle balıkların yaşamasına uygun olmadığı hakkında, çok detaylı ve bilimsel açıklamalara, gözlemlere dayalı bir yazıydı. Marmara'da artık fazla tür balık da kalmadığı hakkında birşeyler de içeriyordu yanlış hatırlamıyorsam.

Özellikle sağlık konusunda doğru uyarılar içeren yazılara gerçekten ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum, çünkü bir bilimsel seminerde hangi mantarların insanlara nasıl zarar verdiklerini dinlemiştim, daha sonra bu yenmemesi gereken mantarların resimlerini çekmiş ve komşularımıza göstermiştim. Bana ısrarla biz bu mantarları çocukluğumuzdan beri yiyoruz, zehirli değil diye iddia etmişlerdi. Bizim insanımız için herhalde yediğinde ölmüyorsa zehirli değil demek oluyor herhalde.

Ağır metal konusunda olduğu gibi, bu balıkları yiyip ölmüyorlarsa sorun yok, daha sonra çıkan arazlar onları rahatsız etmiyor veya sonucunu düşünemiyorlar.

Ahmet TARİH 30-08-2011 21:56

Eğer bu araştırma sonuçları doğru ise içerisinde bulunduğumuz yıl (2011) beşinci yıl ve bu yıl ağır metal zehirlenmesinden ölümlerde bir patlama olması gerekiyor. Ben patlama yapan bir vaka duymadım.
Ayrıca bu memlekette sanki sıraya konulmuş gibi her yıl bir besin kaynağı hakkında bu tür haberler yayılıyor.
- Bir yıl deli dana var et yemeyin tavuk alın dediler.
- Ertesi yıl tavuk yemeyin sakın kuş gribi olursunuz dendi, en güzeli su ürünleri olarak gösterildi.
- Sonrasında ağır metalli kansr yapan balıklarımız oldu.

İlgin konular....

xnode 30-08-2011 22:18

Balıklardan daha çok bivalve'ler yani çift kabuklular ağır metal depolarlar bunlara dikkat edilmeli. Çift kabuklular sudaki tüm mineral, bakteri ve planktonları absorbe ederek filtrelerler. Bu yüzden sudaki MG+2, CA+2,FE+2,ZN gibi mıknatıs gibi bünyesine çekerler..

Özellikle dışarıda midye yememenizi kesinlikle öneririm. Yiyoruz birşey olmuyor diye düşünmeyin, ağır metaller vücutta rezidü yaparlar yani birikirler ve belli bir birikim oranına ulaştıktan sonra gei dönülemez rahatsızlıklara neden olurlar. Kısmi felç, felç, böbrek bozuklukları ve ağır metal zehirlenmesi+ölüm gibi.. Dışarıda satılan midye dolmalar genelde iskelelerin demir ayaklarından toplanıyorlar. Çünkü demir üzerinde yukarıda bahsettiğim absorbasyondan dolayı çok hızlı yetişir ve büyür. Kaya ve kumda ise daha yavaş gelişirler, bu yüzden bu işle uğraşanlar midyeleri demir üzerinden toplarlar çoğunlukla..

Pınar'ın kültür midyeleri var, bunlar açık denizde kontrollü olarak yetiştiriliyor belki 1,2 TL daha pahalı ama daha güvenli. Bunlar ağ kafeslerden sarkıtılan büyük palamarlar (keten ip) üzerine midye kültürü aşılanarak büyütülüyor..


Saat 21:34.

Powered by vBulletin Version 3.7.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
TR Çeviri : organik81