Kaçırdığınız Balıklar????
 

Hep yakaladıklarımızın anısını anlatıyoruz ya kaçırdıklarımız ne olucak??
İşte bu konuyu bu yüzden açtım kaçırdığınız balık var mı hani arkasında ağlamaklı olduğunuz boğazınızın düğümlendiği misinaya iğneye veya attığınız düğüme lanet ettiğiniz oldu mu???
Benim oldu ben anlatırsam çok abartmış gibi olucam anılcım anlatsın benimkini o hangisi bilir :)

Bizim anıl internet faturasını ödemeyi unutmuş 1-2 gün internetsiz kalıcak iş başa düştü ben anlatıyorum.
Geçtiğimiz ekim ayı bir pazar günü hava adeta temmuz ortasındaki gibi alev alev.Öğlenden sonra 2 suları tekneyle açılıp uskumru yakalamaya gittik. Anılla ben sıkıldık uskumru olmayınca kanalda 50 metrede dip oltası atmaya başladık oltayı dibe indirene kadar 2-3 dakika geçiyor o arada yemek yiyorduk. Dipte bolca gopez,ısparoz vardı sürekli at çek yapıyorduk gopezler 2 li 2li atlıyordu oltaya. Aradan 1 saat kadar geçti akıntı yönü değişti zokalar teknenin altına doğru gittiğinden dolayı uskumrucular teknenin sağ tarafından sol tarafına geçiceklerdi. biz mecburen sağ tarafa geçmek zorundaydık takımı topladım misinanın dolaşmaması için diğer taraftan yemsiz şekilde dibe salladım misinanın tamamı suya indiğinde yerimi değiştirdim oltayı çekmeye başladım orta suda aniden bir ağırlık oldu ben allah allah bu ne derken uskumrudur o dediler bende oflaya poflaya çekmeye başladım gerçekten iyi direnç gösteriyordu ve misinayı gezdirdikçe gezdiriyordu uskumru sonunda suyun üstüne çıktı ama teknenin 10 metre ilerisinde bende karadan balık çeker gibi çekmeye başladım bu arada uskumru dahada çıldırdı bir dibe bir sağa bir sola geziyordu tam dibime kadar geldi artık tekneye almak için 1 karış kalmıştı o anda çat dedi misina elimde kaldı birden boğazım düğümlendi ağlamaklı oldum tabi misinaya içimden basıyorum küfürü ama giden geri gelmez tabiki. Hala o uskumru yüzünden dalga geçerler benimle ama olsun bunlar olmasa işin tadı olmaz :)

Aynen öle ben vallaha balina çekiyo sandım bi an onu öle görünce.
Balık güçlü balık o balığı değil 30 luk misinala öle çekmek 40 misinala çeksen kopar , mübarek çapa çeker gibi balık çekiyodun ama artık öle değil demi tagocum.
Haaa bu arada o balık Maximum 300 gramdı onuda belirteyim.

Bende sahalara döndüğüme göre bende bir kaçan balık hikayesi anlatayım.
Sıcak bir yaz günü amcamla birlikte kanala uskumru avlamaya gittik ben çapayı attıktan sonra denize baktım altımız sürüle balık geçiyor renkli bi balık ben amcama sordum bu balıklar ne böle diye o lafı duyar duymaz zokaya taktı hamsiyi salladı bi tane yakaladı ve tekneye aldı ve bu bana balığın ne olduğu hakkında güzel bir cevap verdi amcam bi daha attı oltayı ve sürü kayboldu ondan sonra uskumruya indirdik zokaları ve uskumru bekliyoz birde baktım bizim elemanlar yine geldi ve oltalara atlamaya başladı benim oltama bi tane amcama bi tane ama balık oltaya yakalanır yakalanmaz yüzeye doğru yüzmeye başladı bende hemen boşluğunu gerildi balık bir zıpladı çık misina koptu sonra 1 tane daha sonra amcam kuvvetli misina taktı bi tane daha aldı ama kopan misinaların haddi hesapı yok :D olsun o gün 4-5 kolyoz ve iki lampuka vardı bizde lampukala tanışmış olduk
haa bu arada kaçan lampukaların her biri kiloydu :)

aşşağıdada resimleri var :D

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

27 mayısta Serkan ile gittiğimiz levrek avında akşam olmak üzere iken ben malzemeleri toparladım. Serkan ise bu son diye birkez daha fırlattı oltayı. Biraz bekledikten sonra oltaya birşeyler oldu.Takılan her neyse daha Serkan'ın oltadaki boşluğu almasına fırsat vermeden yıldırım gibi suyu yararak birkaç metre önümüze kadar geldi veee kurtuldu.
Biz birbirimize bakıp kaldık. Ne olduğunu bile anlayamadan, kaçmıştı. Aklımızda kalan ise yıldırım gibi hızlı olması ve suyu yarmasıydı. (Bir de ne olduğunu görebilseydik.)

kaçtımı kaçırıldımı ?
 

2004 yılında Soma da sazan avındayız, Cumartesi öğlen oltaları attık, daha atarken sağımız solumuz balıkçı dolmaya başladı,salmalar bizimki bitip komşununki başlıyor hale geldi, gece yarısına kadar yarım kilo ile bir kilo arasında 6 parça sazan aldık,uykumuz gelmeye başladı, tatlı tatlı uyuklarken zilsesi duyduk bayada kuvvetli idi,komşu fenerle çekmeye başlayınca biz o tarafa gitmedik.Sabahın ilk saatlerinde komşu takımları toplayıp gidiyor,Tabi bizde merakla nasıldı av ,niye erken gidiyorsun sorusunu sorduk,işinin olduğunu o yüzden erken gittiğini söyleyip, tuttuğu sadece 1 tane 5-6 kiloluk sazanı çuvaldan gördük, :'( bizde oltaları yemlemeye başladık,o tarafa gittiğimizde şok olduk, :hıııı: bizim iki salma birbirine karışık olarak çekilmiş o şekilde bırakılmış, :ninja:
şimdi size soruyorum? Bu balık kaçtımı-kaçırıldımı :soru:
Her sazan avına gittiğimde o adamı arıyorum.Hafızam iyi değil ama onu unutmadım.Yanlış anlamayın dövmek için değil anlından öpmek için,bizim gibi iki uyanığı öptüğü için.
Saygılarımla

Sevişler civarında bir kaç kez daha duydum ben böyle muhabbetler sevgili Önder.Ya aynı adam yapıyor ya da oralarda adet heralde balık çalmak... :D Bizim enişteye de oldu aynısı ama yakalayamadılar.O da öpecekti ama kısmet olmadı...

Hatırlatmasana Mustafa yav... O gece zor uyudum valla.Kamış iki büklüm oldu ama kaçırdık kuzuyu...

Bende 15-18 gün önce başıma gelen bir şeyi anlatayım.Enezde kumsalda elimizdeki sülünezlerle balık avlıyorduk.Tabii hiç bişey tutamadık.Hava kararıyordu br ümitsizlik içinde oltayı çektim,takımı topladım.Derken biraz ileride balık ttanları gördüm.Aramızda 20 m kadar vardı.Ben tekrar pimaş borumu kuma gömdüm,oltamı ve takımı açtım.Elimde kalan son sülünezi iğnelere taktım.Attım oltayı denize,yerleştirdim.Tam oturayım derken bişey asıldı oltaya ama çok hızlı asılıyordu.Arkada da insanlar bizi izliyor.Neyse çekmeye başladım oltayı.Balık geliyor hala.Balığı artık görebiliyordum.HAva yapacam diye oltayı hızla yukarı kaldırdım.Tabii balığın ağzı koptu.Kuma düştü bir iki sıçrayışta balık suda.Hava yapalım derken hem balıktan hem de karizmadan olduk...Balık iri bir çupra idi..300 gr gelirdi...

Demekki balığı iyi takamamışsın yunuscan çuprayı tam anlamıyla oltaya taksadın istersen bir jetsky inin arkasına bağla kurtulamaz anca misinanın kopması lazım çünki çupranın ağzı kemik gibi girdimi çok zor çıkıyor iğne.

Olabilir ama anlamadım hiç.Herhalde kenarına bi yere takıldı...

kaçan balıklar..
 

Arkadaşlar bir bahar günü kalabaktan hakkı isimli arkadaşımın teknesi ile çıktık.Doğruca karşıya pınarlıya varıp yokladık baktık kayde değer bir şey yok.Hadi demir alıp ilerdeki adaya doğru yollandık.Demirleyip tekne oturdukdan sonra salladık takımları iyi kötü bir şeyler alıyoruz.Saatler ilerledi güneş yükseldi hava iyice yattı,deniz adeta oldu bir çarşaf.Dipden gelen balık kesildi.Başladık muhabbete bazılarımız yine aşağıyı yokluyor ve ara sıra izmarit falan alıyor.Yemimiz sardalya.Beyler benden mola deyip yerimden kalkıp geçtim kıç tarafına.Hem bir şeyler yiyiyorum.Hemde denizi seyredip kendi kendime allahım verdiğin bu güzellikler için sana şükürler diye iç geçiriyorum.Bir anda teknenin azıcık ilerisinde 5-6 metre aşağıda bir karaltı gördüm.Arkadaşlardan 3-4 kesilmiş sardalya istedim ve bana gönderilen sardalyalardan,iki tanesini aralıklı mesafe ile ona doğru fırlattım.Vallahi konak alanındaki kuşların yem kapması gibi yıldırım hızıyla sardalyaları kaptı.Hemen çantamdan güzel bir leblebi kurşun bağlı olan bir zokalı takıma sardalyayı basıp fılattım ileriye.Amcam pat onu da kaptı.Zoka ağzına girdimi girmedimi bilmediğimden kıpırdamadan duruyorum.Arkadaşlara hiç bir şey demeden boşluğu aldım ki,aşağıda kıyamet kopuyor gelmiyeceğim diye.Başladım ağır ağır çekmeye beylerrrrrrrrrrrrr bir misafir geliyor,aman hemen bir kepçe dedim.Teknede bulunan abim dur ben onu alırım dedi ve ayağa kalkarak yanıma geldi.Bir iki hamle balığı sudan çıkarttı ve görür görmez benim kucağıma bırakıverdi.Balık kucağıma düşdüğünde sadece ana bu neee diye bağırıp bağdaş kurmuş otururken korkudan yaptığım refleks ile kendimi sırt üstü yatar buldum.Abimin benim seyrede seyrede okşaya okşaya taa teknenin dibine kadar getirdiğim balığı bir anda kucağıma koyması sonucu ortaya çıkan kargaşada tabi balık bir iki debelenmeden sonra aynen cup denize gitti.Bizim bağırışmalarımızı etrafdaki diğer teknelerdeki arkadaşlar da izliyormuş.Hepsi tuuuuuuuuuuu ulan ne yaptınız.3-4 kiloluk akyayı denize geri kaçırdınız diye bizimle dalga geçtiler....:)

Bir gün
 

İstanbul arnavutköy boğazköyde alibeyköy barajına giden derede suların kesik olduğunu duyduk.
Ağları falan aldık.
Girdik hem elle hem ağla balık yakalamaya.
Yayın turna kefal gökçenez çapak bıyıklı ne gelirse yakaladık.
İki tane 5 kiloluk yayınıda ben elimle yakaladım.
Yaklaşık bir çuval balık yakaladık.
Onları arbanın yanında dereye çuvalla beraber ve yanına bir nöbetçi bırakarak tekrar yakalamayagittik
Bİraz balık daha tuttuktan sonra geri geldik.
Bİrde ne görelim bizim arkadaş uyumuş ve adamlar gelip bıçakla çuvalı kesip alıp gitmişler
YAni en büyük balığı böyle kaçırdık(70-80 kilo civarı)
Neyse bi tane daha anlatayım.
Bi gün abimlerle turnaya gittik kaşık atıyoruz.
2-3 saat bi göle kaşık attık
tık yok
abim bağırdı.
Tamam topla oltayı da gidelim.
Ben de oltayı yavaşa yavaş sarmaya başladım.
Sonra bi ara takıldı
dedim herhalde yavaş çekince yosuna takıldı.
Bİrazdaha çektim bi baktım suyun üstünde bi şey geliyor.
Bi baktım turna
Abimlerde gördüler başladılar bağrımaya
çek len çek
ben başladım koşmaya tepeye doğru
balığı kenara 1 mt kalana kadar çektim
tam o anda kafasını çamura sapladı ve oltadan kurtuldu.
Yaklaşık boyu 1-1.2 metre arasıydı
hala arada bir rüyama girer.

İshak abi gitti güzelim akya :( yapılır mı o hareket :D insan sarılır ona yine bırakmaz deryalara geri :D
Erdal abi sizin uykucu bekçiye diycek bişey bulamıyorum gitti canım balıklar :D
Eh diğeri normal herkes öyle kaçırmıştır bişeyler :)

bende bir anım anlatayımm
 

kızıl ırmakta sazana diye attıgım oltaya ucunda solcan var
bir yayın takıldı ve bayagı iyi çektiriyor elimdeki kamıss iki büklüm olduu yayının agzını çıkardım yukarı gördümm yayını babam gil biraz ilerimde çünkü gittigimiz yerde dolşacak gibi yer degill oturacaksınn neysee önüme kadar geldii babam bagrıyo ne olduu oglumm diye kocaman balık yakaladım diyomm babama geliyo ve balık ani bir çırpındıyla benide ıslattıgıyla kalıp oltamıda koparıp o hoşurtulu akıntıyaa kapılıyorr tabii amcamm baya gı ilerimde kalıyor allahtan duymuyorr yoksa acayipp kötü bir amca olurduu babam balıga baktıyla kalıyorrr oltamda kopuyoo kimsee yakalamadıysaa daha o kanca agzındadırr heraldeee:deli: :deli:


en hayret ettigimm ise biraz ilerideki agaca baglı yayına attıgımızz misinaya takılmıyodaa gelip benim oltama takılayorr neyseki amcam 1 kaçtane sazan alıyorrdaa birazz neşemizz yerimize geliyooooo

Sirkülere göre yasak olan avlanma yöntemlerini yazmayın arkadaşlar...

bu yaz tatilde dalyanda enişte ile kefal avlıyorduk gece saat 1 sıralarında.balık sürekli yemleniyodu.bazen yemi alıp gidiyor bazende yakalanıyordu.o akşam 7-8 tane balık yakaladık ama en az 10 taneside çekerken oltadan kaçtı.bunun sebebi ise kendi hazırladığım kıbrıs takımları karıştığı için hazır aldığımız takımları kullanmamızdı.ama bir tanesi vardıki kaçanların içinde bizi baya bi üzdü.çünkü yarım kiloya yakın bir kefal eniştenin oltasına takılmıştı.olta attığımız yer küçük bir iskeleydi ve hep sandallar bağlı olduğundan bir sandallık boşluktan atıyorduk.tam olta attığımız yerdede kenara bir araba lastiği bağlanmıştı.enişte balığı çekerken iğnelerden birisi o lastiğe takıldı sanırım balıkta lastiğin altına girmişti.çekince tabi balık cup suya.oltayı ayıklarken iğnelerin birinde bilye büyüklüğünde birşey dikkatimizi çekti.telefonun ışığıyla bakınca bunun kaçan balığın gözü olduğunu anladık.üzüldük tabiki hem balığı kaçırdığımıza hemde onun yaralı olarak kalmasına.

Gen hafta sonundan bir anı. Kardeşim ile beraber Maltepe’de zargana peşinde koşarken, bir kedi de bize eşlik ediyordu. Bir kaç tane zargana aldıktan sonra güzel bir zargana oltama vurdu. Kıyıya aldım. Tabi kayalık bir mekan olduğu için de rahat hareket etme imkanı bulamıyorsunuz. Tam balığı kendime doğru yaklaştırırken kedi balığa doğru bir hamle yaptı. Hooop, hüüp gibi nidalarla kediyi kovalamak isterken balık iğneden kurtuldu ve hemen denizin kıyısında bir kayanın üzerine düştü, kedi de peşinden kayaya atladı ancak balık daha atik davranıp kendini suya bıraktı. Kediler suyu sevemezler derler, ancak bu kedinin herhalde açlıktan nevri dönmüştü ki doğru balığın peşinden suya girdi. Fakat zargana su dünyasındaki üstünlüğünü kullanıp uzaklaştı. Ben ve kardeşim bu ilginç olayı sadece izlemek ile yetindik.

Bir kaç dakika sonra kardeşim de bir zargana aldı. Ama bu sefer önlem alıp kediyi, balığı sudan çıkarmadan önce kovduk. Aksilik bu ya tam kovaya koyarken bu sefer zargana bir hamle ile kovadan çıktı ve kayaların arasında kayboldu. 15-20 dakika sonra sabah yürüyüşü yapan bir bey, sizin balıklarda eksilme var mı diye sordu, balığı bir kedinin ağzında kaçarken görmüş. Bozuntuya vermemek için de balığı biz verdik dedik. Avın devamında ise bir kepçe hep yanımızda oldu.

murat bey...keşke kediye peşinen bi balık verseydiniz işin başından rahatlamış olurdunuz...bu arada size zargana avında iğne yerine zargana ipeği kullanmanızı tavsiye ederirm...kurtulma şansı pek kalmıyor üstelik yem kullanmak zorunda kalmıyorsunuz...

rastgelsin...

şamandıranın dönüşünü unutamıyorum.
 

1999 yılı ağustos ayında güllük körfezinde kıyıkışla köyü gök liman mevkiine balığa gittik.arkadaşla ben bizim lehen dediğimiz 180 boyunda 90 cm genişliğinde bir tekne ile gök limana açıldık.gök liman kesinlikle dalga tutmayan 25 m derinliğe sahip ve balık çifliklerinin olduğu bir yer. saat 21 sıraları suya açıldık. birkaç parça çupra aldıktan sonra balık kesti. yem olarak o saate kadar boru kurdu kullanıyorduk. oltalarımıza madyayı takıp beklemeye başladık. benim attığım takozlardan biri arka tarafıma düştü.yaklaşık 1 saat kadar sonra takoz teknenin içinde resmen parende attı. oltayı elime almamla misinanın tabiri caizse kemiğe oturması bir oldu.hemen takozu arkadaşa verdim ve misinayı sağarak çekmeye başladım.bu arada balık tesislerin koyduğu şamandıraya doğru hamle yaptı. misinayı çekmez oldum.hemen arkadaşa çapayı toplamasını söyledim şamandıraya doğru ilerlemeye başladık .bir yandanda oltayı yokluyodum, balık halen daha ordaydı.şamandıraya iyice yakınladığımızda bizim lehenden büyük şamandıranın girdap yaparak döndüğünü gördüm şamandıranın çeresinde misinayı kurtarırız umuduyla bir tur attık ve kaçınılmaz sonu yaşadık misina boşa çıktı. bizim balık kaçmıştı.arkadaşla halen daha o balığın iriliği konusunda konuşup iç geçiririz.geçtiğimiz hafta sonuda gök limandaydım yine içimde aynı ümitle ...:'(

Tam olarak kaçırılmadan ziyade aptallığımdan dolayı kaçması olsada yine de anlatabilirim sanırım. Geçen hafta yaptığım urla seferinde başımdan geçen olay ders oldu. Sabah suyunda atıığım oltaların birine levrek takıldı hayatımda tuttuğum ilk levrek olduğundan epey sevindim balığı karaya aldıktan 5 dakika sonra balıkta hareket kesilince denize sokup üzerindeki kumları atayım dedim, ancak suya giren balık bir anda kendine geldi ve ellerimin arasından kayıp gitti. Neyse ki günün sonunda bir tane daha levrek almamla birlikte üzüntüm de azaldı ama yaptığım aptallık aklıma geldikçe kendime kızıyorum.:'(

canını sıkma ersin...kaçırdığımız her balık bize balık olarak geri dönecektir...:D

Aynı hatayı daha ucuz atlatan biri olarak o duyguyu anlayabiliyorum. Ben yakaladığım 2. yada 3. balığı kaçırmıştım :D kocaman bi kaya balığıydı

acemilikle kaçırdığım 2 balık:
bir karagöz yakaladım.ancak elimde makina yoktu,kasnak vardı.bu nedenle kasnağı yere bıraktım,misinayı elimle çekmeye başladım.bir süre sonra o da zor geldi :D ve misinayı küpeşteye dayayıp çektim.balık yukarı gelmiş ama farketmedim.küpeşteye çarpınca suya düştü.ancak çok üzülmedim balık çok büyük değildi.asıl üzüldüğüm olay:
aynı gün çipura vurdu.bayağı asıldı çok güzel bu balık dedim.bağırdım "Allaaaahh! vurduu"diye.sonra aceleyle çektim ancak oltanın ucunu boş görünce çok üzüldüm.meğersem çipurayı çekerken arada sallayıp yormak gerekiyomuş.sonradan öğrendim.ama o balığı kaçırdığıma çok üzülmüştüm.

oltama takılan hemen hemen bütün küçük balıkları kaçırırım.:) ama çipura oldu mu asla:dans:
saygılar

Bundan 3 yıl kadar önce, Adana baraj gölü üzerinde bulunan İt adası denilen yerde 11 adet olta ile 3 kişi balık avlamaya başladık, gittimiz saat 19:00 filandı daha 1 saat geçmeden 1 kğ bir sazan çektik, daha sonra gece 23:30 a kadar filan boş boş bekledik, bu arada çevredeki gazinoların sesi iyice açılmaya başlamıştı, neyse muhabbet de geceye doğru azalmıştı, arkadaşlardan bir tanesi uyumaya başladı, diğeride uykusunu açmak için olta alarak 25-30 metre kadar ilereiye gitti, bende sandelyemde oturup 3 no iğne ile elimde misina balık vurmasını bekledim, saat 03:00 filan olmuştu, dalmışım tabii.. :) elimdeki oltaya birşey öyle bir asıldı ki "taaak" misininanın tahtası elimden düştü.. kenar çamur tahtayı almak için 30 sn mücadele ettim, aldım sonunda, asıldım ağır birşey var, biraz boşluk verdim ip gidiyor, tekrar asıldım, yine sağlam bir asılma, sonra ağırlık kayboldu kendi kendime kaçırdım diye sinirlenmeye başladım, baktım olta boş geliyor, anladım ki büyük bir sazan kafa atıp iğneden kurtulmuş, çünkü iğne küçüktü ve büyük bir sazanın kafa atmasıyla rahatlıkla çıkacak cinstenti.. Misinayı çekip iğneye batığımda resmen iğne düzleşmiş kanca halinden eser yoktu..

Ben ile babam 2011 yazı ağustos ayı sonu gibi tekne ile acıldık ama adaların koylarına değil açıklara gittiğimiz yerler 65 metre vardı foçada oraya aslan burnu diyorlarmış...
Attık oltaları bekliyoruzz.Saat 8 hiç tık yok mercan var 9-10 parça ama ufak ,3-4tanede karagöz veısparoz ama ısparozlar eşşek ısparozu hatta biri sargoz gibi yuvarlağımsı büyümüş ben çekerken sargoz sandım neysee saat 10 a yaklaşıyo hava soğuyor bizartık yavaş yavaş dipten sırtı çekelim dedik.Babam su üzerinden çekiyordu bende belki sinarit falan atlar die dipten cekiyordum tam hayırsız adanın arkasına geldik. babamın oltasına birşey atladı babam ilk defa sırtı ile avlanıyodu balığı zaptedemedi neyse çatlaktık balığı birbaktık 1 kiloya yakın bir barracuda akdeniz ıskarmozu :Dbalık çok haramiydi tekneye yaklaştırdık babam heyecanla tekneye alırken kepçe kunlanmadı misina inceydi uydurukmuş bide :D tık koptu :Dçok üz<üldüm hayatımda ilk defa baraküda görmüştüm canlı yeseydik iyi olacaktıı :D




Çıkardığım dersler :

1.Kepçe ile balığı almalıyız
2.5 liralık sahte balıklarla bile büyük balık yakalanıyormuş
3.Büyük balık avına çıkarken misinayı güzel seçmeliyiz
4.En önemlisi sabırlı olmalıyız :D sabırın karşılığı :D

2004 yılı ,ağustos ayı ,gece saat 02 sıraları,hava bulutlu,arada bir dolunay kendini gösteriyor.buluda girdiğinde zifiri karanlık.Kızılırmakta Akşam hava kararırken attığımız yayın oltalarını kontrol ediyorum.şıp şıp şıp bir kurbağa suyun üzerinde koşuyor.elimde ellambası var ama balıklar ürkmesin diye pek yakmak istemiyorum.sesten anladığım kadarı ile kurbağa benden tarafa gelmekte.sudan çıktı ayağıma çarpıp geçti.aklımdan "körmüsün be azkalsın üstüme çıkacaktın"diye geçirdim.aynı anda "haşşşşşşşş" diye sudan, büyük bir şeyin çıktığını hissettim.ellambasını yaktım ve korkudan elimden lambayı düşürmüşüm.1.5 metreden büyük bir yayın hızla sudan çıkarak bacağıma çarptı.dedim ya aniden sudan çıktığı için müthiş korkmuş elimden lambayı düşürmüştüm.hava öyle karanlık ki önümü göremiyorum.bir iki çırpındıktan sonra tekrar suya giren bir ses duydum.koca balık suya geri dönmüş bense korkudan balığın üstüne ayağımı bile basamamıştım.bu anlattıklarım birkaç saniyede oldu bitti.oltalara bile bakmadan arabanın yanına döndüm.patır patır atan kalbimi su içerek biraz sakinleştirdikten sonra başladım ağlanacak halime gülmeye. o güne kadar oltayla o büyüklükte bir balığı yakalayamamışsın, o ayağına kadar gelmiş sen korkup balığa bırak el değmeyi ayağını basamamışsın.Vay be ne korkak adammışım ben.bilmem sizde aynı şeyi yaparmıydınız sudan bir balık çıkıp pat diye ayağınıza çarpsa korkmazmıydınız?
Tüm dostlara Rastgele.