![]() |
Mersin Balığınada Eyvah
2 Eklenti(ler)
Mersin Balığınada Eyvah 02.04.11
DÜDÜKLÜ TENCERE ----1988----(Yorumsuz) GÜNAH DEĞİLMİ ? Geçen gün İstanbul yakınında bir balıkçı köyüne gittim. Balıkçıların neşesi yerindeydi. Hayrola, dedim, hep yakınır dururdunuz, nedir bu fevkaladelik? Balıkçıların işi gerçekten ağırdır ve kazandıkları para son kuruşuna kadar helaldir. Yapılacak iş değildir. Konuştuğum çocuklar, 27-35 yaşlarındaydı. En küçüğü 40-45 yaşlarında gösteriyordu. Öylesine yıpratıyordu deniz onları. Örneğin İstanbul'dan kalkıp yüzlerce mil giderek ta Romanya ve Rusya Karasularına yakın kalkan ağ yada paraketelerı atıyorlar. Günlerce sonra topluyorlar. Balıkları İstanbul'a getiriyorlar. Sert fırtınaların hüküm sürdüğü, denizlerin adeta yiyecek adam aradığı mevsimde en azından bir hafta 13-14 metrelik teknelerle açık denizlerde dolaşmak, bilen insanlar için elbette kolay değildir. Daima yorgun-argın ve bu durumlarından ötürü şikayetçi görmeye alıştığım balıkçıları bu defa neşeli görünce hayret ettim. İçlerinden biri: Yeni bir maden buldukta memnunuz, dedi. Balıkçılığı bıraktınız, madenciliğemi başladınız? MERSİN BALIĞINADA EYVAH!!! Yok, yok... Gırgırcılığı bıraktık, Mersin Balığı avcılığına başladık. Mersin Balığını yıllar yılı iri ama, munis güç büyüyen, etinden çok havyarı para eden bir balık olarak tanırdık. Sakarya, Yeşilirmak gibi nehirlerin ağzında çok görmüşümdür. Ağır hareket eden, tatlı suların deniz sularına karıştığı yerleri seven bir balıktır. Büyük dere ağızlarını sever...Bugün piyasada satılan siyah havyar bu balıktan elde edilir. Az da olsa kıymetli bir yiyecek maddesi olan havyar bu balıkların Türkiye'ye verdiği bir nimettir.Balıkçıları mal bulmuş mağribi gibi "Mersin Balığına Hücum" halinde görünce doğrusu tüylerim ürperdi. Tamam, dedim, yakında onun da kökünü kazırsınız. Oturmuşlar Mersin Balığı için TROL AĞI hazırlıyorlardı. Gariban balık arada sırada Kalkan ağlarına takılır tesadüfen yakalanırdı. Uskumrunun, Palamutun, Toriğin, Barbunyanın, Sinaritin, Kırlangıcın, Kılıcın, Pisinin, Dilin, Istakozun, Böceğin, denizlerimizde dibine kibrit suyu ektik. Şimdi ise kala kala eskiden etini yemek aklımıza bile gelmeyen bir Mersin Balığı kalmıştı. İşte onun neslini de tüketmek için fırsat bu fırsattır diyoruz.Mersin Balığı 7 yılda yetişir. Yani havyar vermesi için geçirmesi gerekli süre 7 yıldır. Hiç böyle güç yetişen bir balık kıyasıya avlanırmı? Bu gidişle gelecek yıllar köpekbalıklarına fit olmazsak hiç şaşmam...Nasıl olsa büyük lokantalarda levrek buğulama diye köpekbalığı yemeye alıştık. Eh, konserve ton balığı imal edenlerde palamut, torik ve orkinos yokluğunda köpeğin her cinsini,,,Allah Allah, diye arıyorlarmış... Her şeyimiz gibi ağız tadımızda bozuluyor. Ama kendimiz bozuyoruz!... NECATİ ZİNCİRKIRAN |
Saat 05:50. |
Powered by vBulletin Version 3.7.4
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
TR Çeviri : organik81