![]() |
12/11/2006 İstanbul Boğaz
Yaklaşık bir aydır gittiğim her avdan elim boş geliyorum diyebilirim. Tuttuğum balık sayısı av başına bir veya ikiyi geçmiyor. Eğer evde balıkçıdan alınmış balık yoksa çoğunlukla da bunlar suya geri iade ediliyor. Bu nedenle sizlerle ne balık avı ne de fotoğraf paylaşabiliyorum.
Dün (12/11/2006) sabah 3’te kalkıp her zamanki av arkadaşlarımla berber Boğaz’a Hüber Köşkü’nün ön tarafına gittik. Bir gün önce o bölgede bulunanlar çok güzel palamut ve çinekop almışlardı. Gittiğimiz zaman gerekli hazırlıklarımızı yaparak yapay balık (maket balık ~ rapala), Berkley Sandworm, Raglou ve istavrit kullanılarak ince bir takım (mantarsız çinekop takımı gibi düşünebilirsiniz) ile hava aydınlanmaya başlayıncaya kadar çeşitli denemeler yaptık. Ancak, sonuç yine sıfır. Balık yakalamak bir yana tek bir vuruş dahi almak mümkün olmadı. Hava aydınlanmaya başlayınca arkadaşlarım palamut çaparisine döndüler, ben de bu arada yukarıda saydığım takımlara bir de zargana için ipek ekleyerek devam ettim. Çevremizde birkaç kişi ikili tekli palamut aldı ancak genel olarak oradaki kalabalığa göre hasılat çok düşüktü. Zaten balığın olmadığı anlaşılınca saat 9’a doğru sahil iyice boşaldı. Bir ara sahile kadar gelen çinekoplar orada bulunan kıraça sürüsüne dalınca hemen ince çapari ile aldığımız kıraçaları canlı olarak takarak iki tane çinekop aldık. Bu kısmetsizliği dikkate alarak bu seneki av sezonumu kapatmaya karar verdim. Seneye kısmet diyoruz artık. Sevgi ile kalın. |
Bence ümidi kesmek için erken davranmışsınız. Daha mevsimin başı, kısmetsilik bir gün bol kısmete dönüşüverir...
|
Alıntı:
|
sevgili murat. yok öyle pes etmek.
ben sırtıcıyım. bir ara ben de senin gibi düşünerek teknemi satmayı bile düşündüm. ama bu SEVDA BEEE. bırakılamıyor, vazgeçilemiyor. elbet bir gün ... RASTGELSİN. |
Alıntı:
|
murat kardeşim bence sen devam et umudunu yitirme ve yine dene nasibinde varsa gelir hind den yemenden nasip degilse ne gelir elden ....selametle .....bekliyoruz kış sezonu fotolarını
|
Sevgili Murat senin de bildiğin gibi bizim iş kara sevda işi.Yakalanınca hemen hemen dermanı yok gibi birşey.Aslında durup adam gibi bir hesap yapsak onca yapılan masrafa ve emeğe karşılık kasa kasa en ala balıktan alınır.Ama bizim içimize '' o aşk '' düşmüş bir kere,iflah olacağımızı ve olacağını zannetmiyorum.Ben genelde 15 günde bir balığa gidiyorum.İki defa arka arkaya gidipde bir tek düzgün balık tutamadığım çok ama çok olmuştur.Ama hep görmüşümdür ki, 2-3 gün sonra o meşhur kaşıntı yine başlamıştır.İmkan bulup balığa gidemesem bile gidenleri anılarını dinlemek ve okumak bile emin ol aynı hazzı verir bana.Eminim ki makul bir süre sonra tekrar gidip stresini atmak isteyeceksindir.Ben daha şimdiden sana rastgelsin diyorum.:D
|
Murat abi gelicek sezonun çok daha iyi geçmesi dileğiyle :)
|
Son mesajımdan bu yana içimize işlemiş ya; duramadık birkaç kez daha İstanbul’un muhtelif yerlerine ava gittik. Bir kısmı yemli bir kısmı ise yapaylarla denendi. Ancak sonuç yine hüsran oldu. Hatta bir seferinde sırf balık yakalamış olmak için gümüş oltası ile avlandım. 5 tane gümüş dışında bir tek balık bile alamadım.
En son bu Cumartesi gece yarısı ile Pazar saat 06:00 arasında Galata köprüsü’nde idik. Yem olarak kurt kullandık. 00:15 civarında suya bırkatığımız kurtlar sabah çektiğimizde halen canlı bir şekilde duruyordu. 4 kamış ile farklı derinlikte av bekledik ama olmadı. Son olarak artık bu hafta malzemeleri bir kez daha temizlemek ve Haziran ayına kadar kaldırma kararı aldım. Artık balık dolu bir havuz bulana kadar bu kararımdan vaz geçmem diye umuyorum. |
Murat Abi geçmiş olsun, bu zamandan sonra kıyıdan balıkçılık bahara kadar zor artık...
|
Saat 06:15. |
Powered by vBulletin Version 3.7.4
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
TR Çeviri : organik81