gediz nehri kurtuluyor
 

Uşak artık Gediz'i kirletmeyecek
Uşak Tekstil Organize Sanayi Bölgesi'nde yapımına başlanan fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma olarak planlanan tesis tamamlandı.

Yapımına 2005 Eylül ayında başlanan ve 2006 Nisan ayında inşaatı tamamlanan arıtma tesisinin 2006 Mayıs ayında başlanan tesisinin şu anda çevre düzenlemesi ve montaj çalışmaları tamamlanıyor. Aralık ayı sonunda yapılacak olan açılış töreni ile birlikte hizmete girecek olan tesis Gediz nehrindeki kirliliği tamamen önleyecek.

Uşak Tekstil Organize Sanayi Bölgesi olarak her zaman çevreye duyarlı çalışmalar yaptıklarını ve göreve gelirken arıtma tesisini yaparak kirlilik sorununu ortadan kaldıracaklarının sözünü verdiklerini belirten Uşak Tekstil Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hazim Sesli "Fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak üçlü arıtma sistemi kurmak için tesisi inşa ettik. Tüm kurulum ve alt yapı çalışmaları dahil olmak üzere 3.5 Milyon Avro'luk bir yatırımla arıtma tesisini tamladık. Aralık ayı sonunda hizmete açarak tesisi çalıştırmaya başlayacağız. Arıtma tesisi 22 bin metrekare alan üzerine oturmakta. Tesis hizmete açıldığında günlük 12 bin metreküp su arıtabilecek bir kapasiteye sahip olacak. Uşak Tekstil Organize Sanayi Bölgesi içerisindeki tüm işletmelerin gönderdiği atık suları rahatlıkla arıtabilecek. Ayrıca 2. ve 3. bölgeler içinde kapasitesi yeterli durumda olabilecek şekilde tasarlandı. İhtiyaç olduğu takdirde arıtma kapasitesini günde 18 bin metreküpe yükseltebileceğiz. Şu haliyle Uşak Tekstil Organize Sanayi Bölgesi Arıtma Tesisi 280 bin nüfuslu bir şehrin atık su arıtmasını bile yapabilecek şekilde işleyecek." dedi.

Uşak'ın yıllardır Gediz nehrini kirleten ve kirliliği başlatan il olarak anıldığını ifade eden Hazim Sesli, "Biz göreve gelirken Uşak'ın ve Uşak sanayisinin kirleten imajını silerek kirletmeyen ve çevreye duyarlı bir şehir ve sanayi olması için çalışacağımızı söyledik. Bunu da başardığımıza inanıyorum. Uşak Tekstil Organize Sanayi Bölgesi kirliğin başladığı yer olan ve Gediz nehrinin Uşak sınırları içerisinde olan kısmında artık kirlilik yaratmayacak. Uşaktan diğer Gediz Havzası illeri olan Manisa, Aydın ve İzmir'e temiz ve arıtılmış bir nehir akacak. Ancak diğer iller kendi üzerlerine düşen görevi yerine getirmeleri gerekiyor. Manisa, Aydın ve İzmir'de arıtmalar olmasına rağmen hala kirletmeye devam ediliyor. Arıtma tesisinin olduğu bölgelerde arıtma sağlansa bile arıtması olmayan bölgelerin kirli atıkları Gediz nehrine karışıyor. Bunun da bir an önce önlenmesi gerekmektedir. Yıllardır Uşak kirlilik yarattığı için suçlanmıştır. Ama artık kimse Uşak kirletiyor diyemez. Şimdi sıra diğer illerin üzerlerine düşen görevi yapmalarına gelmiştir" şeklinde konuştu.


alıntıdır...

Guzel ve sevindirici haber icin tesekkurler.
Kirliligin baslayip denize ulastigi noktaya kadar bolumde, biyolojik yasamin eski halini almasi cok cok uzun zaman alacaktir.

Hic bir seyi umursamadan, her isin en kolayina kacisimiz yokmu...
Yeri geldiginde de, magalda kul birakmayiz.

biz kirletmeyelimde doğa kendini toplar abicim zaman içinde bulur çaresini bize çare bulamıyor sadece.....

uşaklıları tebrik ediyorum. umarım aynı hassasiyeti diğer illerde gösterir.

işte yetkililerden beklediğimiz bu...
 

Gediz için bir araya gelen 3 ilin vali ve başkanları dilek ve temennilerini bildirdi
İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Manisa Valisi Refik Arslan Öztürk, Belediye Başkanı Bülent Kar, Uşak Valisi Kayhan Kavas ve Belediye Başkanı Mesut Apaydın'ın da aralarında bulunduğu Gediz Havzası İlleri Çevre Koruma ve Hizmet Birliği, Gediz nehrini kurtarmak için biraraya geldi.



Manisa İl Genel Meclisi salonundaki toplantıya Gediz havzası etrafındaki yerleşim birimlerinin yetkilileri de iştirak etti. Birliğin genel kurul toplantısına geçilmeden önce üç ilin valisi, Gediz ve onu kurtarmak için kurulan birlik hakkında görüşlerini dile getirdi. İlk olarak söz olan Gediz Havzası İlleri Çevre Koruma Hizmet Birliği Başkanı Vali Öztürk, bütçenin azlığından sözetti. Öztürk, 1990'lı yılların sonunda kurulan birliğin 45 bin YTL parası olduğunu, bununla havzanın kurtarılmasının mümkün olmayacağını savundu. Öztürk önce birliğin bütçesini arttıracak projeler geliştirmesi, ardından sekreterya ve bir binanın olması gerektiğini söyledi.

Daha sonra söz alan Vali Köksal ise havzanın su kirliliğiyle birlikte toprak kirliliğine doğru uzanan tehlikesinden bahsederek, tedbirler alınmaması halinde vahim sonuçları doğacağını vurguladı. Bugünkü toplantıda tarihi bir görevi yerine getirmek ya da getirmemekle karşı karşıya olduklarını dile getiren Köksal, görevi yerine getirmeyi düşündüklerini kaydetti. İzmir Valisi, Gediz havzası uzunluğu en az olan ve etrafındaki yerleşim birimleri arasında nehri en az ilin İzmir olduğunu, en büyük zararıysa yine İzmir'in gördüğünü ifade etti. Köksal, bundan sonra ne gerekirse İzmir olarak üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye hazır olduklarını belirtti. Köksal'ın ifadesine göre önce birliğin sağlıklı bir şekilde görevini icra edebilmesi için yeniden yapılandırılması, bir sekreterya kurulması ve üç ilin valisinin içinde bulunduğu bir yönetim kurulu oluşturulması gerekiyor. Köksal'ın üzerinde durduğu iki önemli konusu ise şunlar: Birincisi çevre bilincini ortaya koyacak bir zihniyet değişikliği diğeri ise havza etrafından gedizi kirleten fabrika ve evsel atıklarına son verilmesi. Söz konusu iki değişikliği herkesin katkıda bulunması gerektiğini öneren Köksal, aksi takdirde bu toplantıların gedizi kurtarma adına hiçbir işe yaramayacağını sözlerine ekledi.

Toplantıya en hazırlıklı gelenlerden biri de Vali Kavas'tı. Kürsüye bir yıldan bu yana Gediz için yaptığı çalışmaları anlatan sinevizyon görüntüsüyle çıkan Kavas, nehrin kirlenmemesi için bölgesinde çok sayıda işletmenin işine son verdiğini vurguladı. İşe ilk olararak tabakhanelerden başladığını bildiren Uşak Valisi, trilyonlar harcayarak önce dev modern bir arıtma tesisi kurduklarını bildirdi. Kavas daha sonra tabakhaneleri bu arıtma tesisin etrafına taşıdığını karara uymayan işletmeleri kapattığını bildirdi. "Çevreye kirleterek ekonomi sağlanmaz." diyen Uşak Valisi, yaptığı için çok zor olduğunu ama çevre için bunu yapmak zorunda olduklarını kaydetti. Vali Kavas, aynı hassasiyeti diğer yerleşim birimlerinin de göstermesi gerektiğini ifade etti. Kula'yı örnek veren Uşak Valisi, ilçede hiçbir tabakhanenin arıtma tesisinin bulunmadığını ve sularını doğrudan Gediz'e akıttığını iddia etti. Kavas, eğer buradaki işletmelerin de gereğinin yapılmaması halinde kendi çalışmasının bir anlamı olmayacağını vurguladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, birlikte yeniden yapılanmaya gidilmediği takdirde yer almayacağını bildirdi.

Konuşmaya katılanlar arasına Dokuz Eylül Üniversitesi Su Kaynakları Yönetim ve Su Kaynaklı Doğal Âfetlerin Kontrolu ve Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nilgün Harmancıoğlu da katıldı. Harmancıoğlu, konuşmalarda sadece Gediz'in kirliğinin konuşulduğunu, su kıtlığından hiç sözedilmediğini hatırlattı. Harmancıoğlu'na göre Gediz büyük bir su kıtlığı yaşıyor. Konuşmaların ardından genel kurula geçildi. Kurulda birliğin faaliyetleri ve bütçesi konusunda bilgiler verildi ve oylamaya gidildi. Toplantıyı Mehmet Çerçi, Hasan Hüseyin Tanrıverdi ve İsmail Bilen olmak üzere üç milletvekili de takip etti.

alıntıdır...

Umarım bu çalışmalar işe yarar. Ama sorun sadece Gediz değil ki, akarsularımızın büyük kısmında benzer sorunlar var ne yazık ki :(...