RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI

RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI (http://www.rastgelsin.org/forum.php)
-   TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER (http://www.rastgelsin.org/forumdisplay.php?f=7)
-   -   "Elektromanyetik Alanın" İnsan Vicuduna olan Zararları.. (http://www.rastgelsin.org/showthread.php?t=7932)

Necati ARAT 27-07-2010 09:58

"Elektromanyetik Alanın" İnsan Vicuduna olan Zararları..
 

"Elektromanyetik Alan" konusunda doktora yapmış olan
......

Doç.Dr. Ayşegül YILMAZ' Sizlere cok önemli uyarı var
..



*Öncelikle; dizüstü bilgisayarları asla ve asla kucağınızda, dizinizin üstünde kullanmayın.

*
En çok manyetik alanı saç kurutma makinesi ve ütü yayar (bu aletleri kullanırken acele edin, işinizi çabuk bitirin.

*
"Yatak odalarında televizyon, bilgisayar ya da cep telefonu bulunması tahmin edemeyeceğiniz kadar zararlıdır. Havayı iyonize eden elektromanyetik alan yüzünden çoğu zaman bir koku ile algıladığımız ancak gözle göremediğimiz elektrik yüklü parçalar havada asılı kalırlar. Saatlerce havalandırsanız bile tam olarak ortamdan süpürülmezler, her
nefes aldığınızda ciğerlerinize bu parçaları çekiyorsunuz demektir.

*
Elinizin hemen altındaki klavye ve Mouse ise her hareketinizde elektrik sinyalleri gönderir. Mutlaka kablolu Mouse kullanınız.. Aynı şekilde uzun süreli klavye ve mouse kullanımı maalesef bilekleri ve eli deforme etmektedir. "RSI (Repetitive Strain Injury)" denen sürekli aynı bedensel hareketlerin tekrarıyla oluşan eklem rahatsızlıkları ve "Carpal
Tunnel Sendorumu (tekrar eden hareket sendromu )" ciddi sonuçları olan ve ameliyat gerektirebilen hasarlar verirler.

*
Lazer baskı yapan yazıcılar, çalışmaları sırasında ozon gazı üretirler. Uzmanlar kanser ve bağışıklık sistemi hastalıklarının, manyetik alanın zayıflattığı bünyelerde oluştuğunu söylüyorlar.

*
Mesela çoğumuzun kullandığı Bluetooth kablosuz bağlantısı için HP
firmasının resmi kitapçığı "lütfen sağlığınız için bir metreden kısa mesafede Bluetooth kullanmayın" diyor.

*
Eğer bütçeniz yetiyorsa LCD dediğimiz ince ekranlardan alın. Bunun radyasyon seviyesi daha düşüktür.

*
Bilgisayar kasanızı bedeninizden uzak tutun. Kabloları mümkün olduğunca uzun tutarak çevrenizdeki boş alanı uzatın,

Bilgisayar masanızı metal aksamdan değil, ahşap ve elektrik yükü tutmayacak şekilde oluşturun.


*
Bilgisayarınızın bağlı olduğu prizi mutlaka topraklı yaptırın.

*
Günde bir kaç saatten fazla keyif, oyun ve web gibi zorunlu olmayan
aktiviteler için bilgisayar karşısında zaman harcamayın.

*
Son olarak, bilinen tüm elektronik cihazlarda elektromanyetik alanı yakalama becerileri yüzünden özellikle ametist kristalleri kullanmanızı ve bilgisayarınızın yakınına koymanızı önereceğim.

Bu ametist kristalleri belli aralıklarla deniz suyuyla topraklandıklarında elektrik yükleri sıfırlanarak gereken koruma alanını sağlamaya devam ederler."


Sevgili okurlar, ben şahsen Balıkesir Dursunbey Güğü Köyü'nde çalışırken, köyde ametist madeni olması nedeniyle, bol miktarda ametist kristali edinmiştim.


*
VE EN ÖNEMLİ KONU::::Eğer acil servis doktoru falan değilseniz, cep telefonunuz uyuyacağınız odada asla açık olarak kalmamalı. Gece siz uyurken Yatak Odanızdan en az 10 metre uzakta olmalıdır!!!!

Yapılan araştırmalara göre 20 dakika boyunca cep telefonu ile kesintisiz

konuşanların, bir sağlık kuruluşunda beyin kontrolünden geçmesi gerekiyor. Nitekim telefon ile konuşurken sınırı aştığınızda hep başınız
ağrır. Unutmayın ki , konuşurken de telefonun patlama gibi bir tehlikesi vardır. Mutlaka KULAKLIK KULLANIN!!!!

Telsiz telefonlarda da benzer tehlikeler mevcut, ev telefonunuz telsizse değiştirin, kablolu alın.


*
Çamaşır ve bulaşık makineleri çalışırken yanında durmayın ( mesela bulaşık makinesini çalıştırıp yanındaki masada keyif çayı içmeyin veya masa keyfi yapmayın ), çünkü çok manyetik alan yayarlar. Özellikle çamaşır makinesinin, çamaşırları döndürme aşamasında hemen uzaklaşın...

*
Son olarak; kullanmadığınız aletleri fişten çekin. yapılan araştırmaya göre, "stand by" da yani bekleme modunda kalan aletler, gene elektrik tüketiyorlar. Ve ABD'de bekleme modunda tüketilen elektriğe " vampir elektrik" deniliyor. Bu da gösteriyor ki elektronik aletler fişten çekilmediği, en azından güç düğmesinden kapanmadığı sürece bizim
için tehlike yaymaya devam ediyor...

Tüm bu aletlerin neden olduğu masraf ve küresel ısınma yetmiyormuş gibi, bizi de tüketiyorlar yavaş yavaş..


Gördüğünüz gibi hayat kolaylaşırken kısalıyor sanki. Kolay ve hızlı; fakat kısa… Bu manyetik kirlilik içinde, eğer dikkatli olmazsak, bizim küçükken birlikte yaşadığımız nine ve dedelerimiz, gelecekte birer masal olacaklar sanırım, insanların genç yaşlarda hayata veda etmelerine bakılırsa yeni nesil nine ve dedelerini tanıyamayacak çünkü.

xnode 27-07-2010 12:01

Bilgiler ve paylaşımınız için teşekkürler.

gonencsenkal 27-07-2010 13:59

Paylaşım için teşekkürler.nacizane bende bu önemli konuda bir kaç bilgi aktarmak isterim.:(Maalesef teknoloji geliştikçe manyetik alanlarla iç içe yaşamak zorunda kalıyoruz yerkürede serbest dolaşan elektrik akımları dahi bir iletken üzerinden geçtiklerinde doğal manyetilk alanın haricinde ikincil bir manyetik alan oluşturuyorlar dolayısı ile oturduğumuz betonarme yapıların iskeletini teşkil eden donatılar(demirler) karmaşık bir manyetik alan yumağı haline geliyor.Malesef gece uyurken bile elektronik cihazlardan uzak kalsak dahi bu alandan doğrudan doğruya etkileniyoruz.Aslında çoğumuzun beğenmediği o eski kerpiç yada ahşap evler insan sağlığı için en iyi yaşam mekanlarını oluşturuyor.Ben şahsen ileride kendime o çoook sevdiğim denizin kenarında önünde bahçesi olan küçük bir ahşap+kerpiç ev yapıp oturmayı düşünüyorum, inşaallah Allah bir gün nasip eder. :)bu manyetik alanlardan ne kadar uzak yaşarsak o kadar iyi diye düşünüyorum..saygılarımla..

Anıl ÜNALAN 27-07-2010 16:36

Çoğu yerine getiremiyeceğimiz şeyler. Biz manyetik zararları seven bi hal almışız demekki..
Bilgilendirme için teşekkürler..

kaptankarabulut 27-07-2010 18:55

Necati kardeşim bilgilendirme için teşekkürler..

Teaser 27-07-2010 22:33

Alıntı:

gonencsenkal tafarından gönderildi (Mesaj 90337)
Paylaşım için teşekkürler.nacizane bende bu önemli konuda bir kaç bilgi aktarmak isterim.:(Maalesef teknoloji geliştikçe manyetik alanlarla iç içe yaşamak zorunda kalıyoruz yerkürede serbest dolaşan elektrik akımları dahi bir iletken üzerinden geçtiklerinde doğal manyetilk alanın haricinde ikincil bir manyetik alan oluşturuyorlar dolayısı ile oturduğumuz betonarme yapıların iskeletini teşkil eden donatılar(demirler) karmaşık bir manyetik alan yumağı haline geliyor.Malesef gece uyurken bile elektronik cihazlardan uzak kalsak dahi bu alandan doğrudan doğruya etkileniyoruz.Aslında çoğumuzun beğenmediği o eski kerpiç yada ahşap evler insan sağlığı için en iyi yaşam mekanlarını oluşturuyor.Ben şahsen ileride kendime o çoook sevdiğim denizin kenarında önünde bahçesi olan küçük bir ahşap+kerpiç ev yapıp oturmayı düşünüyorum, inşaallah Allah bir gün nasip eder. :)bu manyetik alanlardan ne kadar uzak yaşarsak o kadar iyi diye düşünüyorum..saygılarımla..

Açılan konuya ilaveten çok doğru ve mühendislik bilgisi içeren açıklamalar olmuş :helal:

Ayrıyeten müsadenizle ufak bir düzeltme mahiyetinde bilgi vermek isterim . Kerpiç denilen yapı malzemesinin kanserojen olduğunu öğrendim bu sene . Bizim buralardaki köylerde en çok kullanılan yapı malzemesidir . Annemize teşhis konulurken soruların içerisinde "kerpiç bir evde yaşadınız mı ya da yaşıyor musunuz ?" şeklindeki sorunun anlamını doktordan öğrendikten sonra bunu yazma gereksinimi duyuyorum . Yani betonarmenin çimentosu gibi kerpiçte kullanılan agrelar da tehlikeliymiş . Saygılarımla ...

Konu , katılım ve bilgilendirmeler için teşekkürler :helal:

Aydın35 27-07-2010 23:17

Abi öyle bir anlatmışsınki sabah okurken sabloları nereye sokcağımı şaşırdım ayağımın altındakileri duvara doğru itekleyip durdum.Az önce çamaşır makinesi yüksek devirde çalışmaya başlayınca nasıl kaçacağımı şaşırdım.Meğer nelere maruz kalıyormuşuz.Bilgilendirmen için teşekür ederim Necati abim ayrıca şu kumu nereden temin edebiliriz?

Teaser 28-07-2010 01:34

Alıntı:

Aydın35 tafarından gönderildi (Mesaj 90392)
Abi öyle bir anlatmışsınki sabah okurken sabloları nereye sokcağımı şaşırdım ayağımın altındakileri duvara doğru itekleyip durdum.Az önce çamaşır makinesi yüksek devirde çalışmaya başlayınca nasıl kaçacağımı şaşırdım.Meğer nelere maruz kalıyormuşuz.Bilgilendirmen için teşekür ederim Necati abim ayrıca şu kumu nereden temin edebiliriz?

Maalesef ametist kristali bizleri korumaya yetmez . Elektromanyetik dalgaların uzaydaki kara deliklerde olduğu gibi yahut bir lavobonun giderinin suyu boşaltması gibi bir durum söz konusu değildir. Bu elektro manyetik dalgalardan korunmanın en bilinen yolu yine demir gibi ferromanyetik olmayan bir metali kalkan olarak kullanmak olabilir . Örneğin radyoloji odalarında kurşun metalinin kullanılması gibi ...

İlaveten koruyucu ( kalkan) olarak kullanılacak madde sadece yüzeyinin maruz olduğu elektromanyetik dalgalarla muhatabtır. Yüzey alanı dışına bir faydası olmaz . Kaldı ki günümüz teknolojisinde ametist de dahil olmak üzere birçok mineral madeninin araştırılmasında yine elektromanyetik dalgalar kullanılmaktadır. Eğer minerallerin bu şekilde bir absorblama ( emme ) özelliği olsa idi ; toprağa verilen elektromanyetik dalgaların yine toprak yüzeyinde bulunan araştırmacıların alıcılarında herhangi bir sayısal değer oluşmazdı . Sonuç olarak bilimsel bir araştırma yapılamazdı bile.

Burada hepinizden özür dileyerek "çok bilen" durumuna düşmek istemem . Ancak elektromanyetik alıcı ve vericiler asıl mesleğim değil sadece hobimdir . Özellikle de ELF-ULF-VLF ve LF dalga boylarında araştırmalar yaparak kendimi geliştirmeye çalışmaktayım. Eğer yanlış olarak verdiğim düşünülen bir bilgi varsa lütfen itiraz edilsin ki , doğruya hep beraber ulaşalım .Bu konuda soru var ise bildiğim kadarıyla cevaplamaktan zevk duyarım. Saygılar ...

musty 28-07-2010 08:44

Alıntı:

Necati ARAT tafarından gönderildi (Mesaj 90332)

"Elektromanyetik Alan" konusunda doktora yapmış olan
......

Doç.Dr. Ayşegül YILMAZ' Sizlere cok önemli uyarı var
..



*Öncelikle; dizüstü bilgisayarları asla ve asla kucağınızda, dizinizin üstünde kullanmayın.

*
En çok manyetik alanı saç kurutma makinesi ve ütü yayar (bu aletleri kullanırken acele edin, işinizi çabuk bitirin.

*
"Yatak odalarında televizyon, bilgisayar ya da cep telefonu bulunması tahmin edemeyeceğiniz kadar zararlıdır. Havayı iyonize eden elektromanyetik alan yüzünden çoğu zaman bir koku ile algıladığımız ancak gözle göremediğimiz elektrik yüklü parçalar havada asılı kalırlar. Saatlerce havalandırsanız bile tam olarak ortamdan süpürülmezler, her
nefes aldığınızda ciğerlerinize bu parçaları çekiyorsunuz demektir.

*
Elinizin hemen altındaki klavye ve Mouse ise her hareketinizde elektrik sinyalleri gönderir. Mutlaka kablolu Mouse kullanınız.. Aynı şekilde uzun süreli klavye ve mouse kullanımı maalesef bilekleri ve eli deforme etmektedir. "RSI (Repetitive Strain Injury)" denen sürekli aynı bedensel hareketlerin tekrarıyla oluşan eklem rahatsızlıkları ve "Carpal
Tunnel Sendorumu (tekrar eden hareket sendromu )" ciddi sonuçları olan ve ameliyat gerektirebilen hasarlar verirler.

*
Lazer baskı yapan yazıcılar, çalışmaları sırasında ozon gazı üretirler. Uzmanlar kanser ve bağışıklık sistemi hastalıklarının, manyetik alanın zayıflattığı bünyelerde oluştuğunu söylüyorlar.

*
Mesela çoğumuzun kullandığı Bluetooth kablosuz bağlantısı için HP
firmasının resmi kitapçığı "lütfen sağlığınız için bir metreden kısa mesafede Bluetooth kullanmayın" diyor.

*
Eğer bütçeniz yetiyorsa LCD dediğimiz ince ekranlardan alın. Bunun radyasyon seviyesi daha düşüktür.

*
Bilgisayar kasanızı bedeninizden uzak tutun. Kabloları mümkün olduğunca uzun tutarak çevrenizdeki boş alanı uzatın,

Bilgisayar masanızı metal aksamdan değil, ahşap ve elektrik yükü tutmayacak şekilde oluşturun.


*
Bilgisayarınızın bağlı olduğu prizi mutlaka topraklı yaptırın.

*
Günde bir kaç saatten fazla keyif, oyun ve web gibi zorunlu olmayan
aktiviteler için bilgisayar karşısında zaman harcamayın.

*
Son olarak, bilinen tüm elektronik cihazlarda elektromanyetik alanı yakalama becerileri yüzünden özellikle ametist kristalleri kullanmanızı ve bilgisayarınızın yakınına koymanızı önereceğim.

Bu ametist kristalleri belli aralıklarla deniz suyuyla topraklandıklarında elektrik yükleri sıfırlanarak gereken koruma alanını sağlamaya devam ederler."


Sevgili okurlar, ben şahsen Balıkesir Dursunbey Güğü Köyü'nde çalışırken, köyde ametist madeni olması nedeniyle, bol miktarda ametist kristali edinmiştim.


*
VE EN ÖNEMLİ KONU::::Eğer acil servis doktoru falan değilseniz, cep telefonunuz uyuyacağınız odada asla açık olarak kalmamalı. Gece siz uyurken Yatak Odanızdan en az 10 metre uzakta olmalıdır!!!!

Yapılan araştırmalara göre 20 dakika boyunca cep telefonu ile kesintisiz

konuşanların, bir sağlık kuruluşunda beyin kontrolünden geçmesi gerekiyor. Nitekim telefon ile konuşurken sınırı aştığınızda hep başınız
ağrır. Unutmayın ki , konuşurken de telefonun patlama gibi bir tehlikesi vardır. Mutlaka KULAKLIK KULLANIN!!!!

Telsiz telefonlarda da benzer tehlikeler mevcut, ev telefonunuz telsizse değiştirin, kablolu alın.


*
Çamaşır ve bulaşık makineleri çalışırken yanında durmayın ( mesela bulaşık makinesini çalıştırıp yanındaki masada keyif çayı içmeyin veya masa keyfi yapmayın ), çünkü çok manyetik alan yayarlar. Özellikle çamaşır makinesinin, çamaşırları döndürme aşamasında hemen uzaklaşın...

*
Son olarak; kullanmadığınız aletleri fişten çekin. yapılan araştırmaya göre, "stand by" da yani bekleme modunda kalan aletler, gene elektrik tüketiyorlar. Ve ABD'de bekleme modunda tüketilen elektriğe " vampir elektrik" deniliyor. Bu da gösteriyor ki elektronik aletler fişten çekilmediği, en azından güç düğmesinden kapanmadığı sürece bizim
için tehlike yaymaya devam ediyor...

Tüm bu aletlerin neden olduğu masraf ve küresel ısınma yetmiyormuş gibi, bizi de tüketiyorlar yavaş yavaş..


Gördüğünüz gibi hayat kolaylaşırken kısalıyor sanki. Kolay ve hızlı; fakat kısa… Bu manyetik kirlilik içinde, eğer dikkatli olmazsak, bizim küçükken birlikte yaşadığımız nine ve dedelerimiz, gelecekte birer masal olacaklar sanırım, insanların genç yaşlarda hayata veda etmelerine bakılırsa yeni nesil nine ve dedelerini tanıyamayacak çünkü.

Necati abicim bilgiler için teşekkürler emeğine ellerine sağlık ...

gonencsenkal 28-07-2010 11:31

Alıntı:

Teaser tafarından gönderildi (Mesaj 90382)
Açılan konuya ilaveten çok doğru ve mühendislik bilgisi içeren açıklamalar olmuş :helal:

Ayrıyeten müsadenizle ufak bir düzeltme mahiyetinde bilgi vermek isterim . Kerpiç denilen yapı malzemesinin kanserojen olduğunu öğrendim bu sene . Bizim buralardaki köylerde en çok kullanılan yapı malzemesidir . Annemize teşhis konulurken soruların içerisinde "kerpiç bir evde yaşadınız mı ya da yaşıyor musunuz ?" şeklindeki sorunun anlamını doktordan öğrendikten sonra bunu yazma gereksinimi duyuyorum . Yani betonarmenin çimentosu gibi kerpiçte kullanılan agrelar da tehlikeliymiş . Saygılarımla ...

Konu , katılım ve bilgilendirmeler için teşekkürler :helal:

:helal:Bilgilendirmeniz için teşekkür ediyorum bu durumda sanırım kerpiçin yerine iyi bir araştırma yaparak yeni bir yapı malzemesi bulmamız gerekecek.:(


Saat 03:15.

Powered by vBulletin Version 3.7.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
TR Çeviri : organik81