Polonya'daki Lodz kasabasından çıkan tren, dükkanlara dondurma dağıtır. (Dondurma trenle niye dağıtılıyor? Güzelim Frigo araçlar varya! )Görevlilerden ikisi, (başka görevlilerde var demekki…!) dondurmaları dükkana taşımak için dondurma
dolabının içine girer. O sırada dolabın kapağı kapanır ve içerde
kalırlar. (diğer görevliler ve de dorndurma taşınan dükkanın sahibi niye çıkmadılar diye merak etmezler!!!)Dolabın kapağını vururlar ama onları duyan kimse yoktur. (…!!!) Öleceklerini anlarlar ve sürekli kendi kendilerine "Donucaz, donucaz..." diye mırıldanırlar. İçlerinden bir tanesi kağıda "Yavaş yavaş tenimiz donmaya başladı, artık dayanamıyoruz." diye yazı yazar.(dondurma taşıyıcıları üzerlerinde mutlaka kağıt kalem bulundurur ve o en kritik anda kalanlara bilgi verme amaçlı not tutarlar) En sonunda bunlar donucaz diye diye donarak ölürler. (Bir şeyi 40 kere tekrarlarsan olur ‘Türk atasözü’ Polanyalı olduklarından bilememişler.) O akşam onları orada bir kasabalı bulur ve polise haber verir. (Nihayet akşam olduktan sonra birisinin kontrol edesi tutar.)Olay yerine gelen polis bunların otopsisini yaparak donarak öldüklerini kamuoyuna açıklar. (Polanya polisi yeteneklidir!!! Otopsi yapmayı da bilmektedir.)
AMA DOLAP SABAHTAN BERİ ÇALIŞMIYORDUR... (En ilginç yanıda bu: Çalışmayan bir dolapla DONDURMA dağıtmaya çıkmışlar.
Not: Alıntı yapıldığında cümle cümle yorum zor olacağı için böyle bir yöntem seçilmiştir. Parentez içindekiler benim yorumum.
__________________
Amasya
Erol Işıtır
1966/Çorum
|