Alıntı:
Çağatay tafarından gönderildi
Bu arada Çeşmealtında teknesi olan arkadaşlar, özellikle bugün hava çok sert. Umarım ağzımızın tadını bozacak bir şey olmaz limandaki teknelere.
|
Dün böyle söylemişken az kalsın benim ağzımın tadı bozulacaktı.
Sabah ofiste çayımı yudumlarken saat 10.30 civarı cep telefonum çaldı. Arayan limandan bir tanıdık, "çabuk gel teknen batıyor". Apar topar işi gücü bırakıp limana gittim. Dün gece, yan komşum tekne batmış, benimkinde ise su seviyesi farş tahtaları hizasını 1 karış geçmiş. Bir yandan sert rüzgar ve soğuk diğer yandan tek başımayım. Yan tarafımda batan tekne benimkinde yara mı açtı yoksa başka bir şey mi oldu değerlendirecek durumda değildim. Teknenin bakım zamanı çoktan geçti biraz su yapıyordu, hafta içi az da olsa yağmur yağdı, bir de fırtınanın dalga serpintisi, yara almamış olsa da sintine pompasının bozulma olasılığı vardı. Ama dediğim gibi o an bu olasılıkları değerlendirip, o rüzgarda tek başıma teknenin suyunu boşaltma durumum da yoktu. Hemen vinçi çağırıp karaya aldırdım. İçindeki sudan dolayı olağanüstü ağırlaştığından dolayı karaya alırken epey uğraştık.
Neyse, batmadan kurtardık fakiri. Zaten bakıma alacaktım. Bu vesile ile bakım için yarın bugün derken süreç hızlanmış oldu. Bana zararı fazladan vinç parası oldu, onun için de canımız sağolsun diyeceğiz. Zira tam batsaydı, bu sefer de motor bakımı problemi çıkacaktı. Her şeyde bir hayır vardır. Ucuz atlattım diyorum kendi kendime.
Sanırım bir süre benden tekne avı raporu alamayacaksınız.
Ama ben boş durmam, hele kıyıdan çupraya çıkmazsam hiç rahat edemem.
Bundan sonra tek rakibim "Hasan Balıkçı".
Şaka bir yana, umarım tüm avlarınız güzel ve bereketli geçer. Bugün de böyle bir macera yaşamış oldum.