[TUNCAY ŞEKER]

sevgili arkadaşlar,kanunlara ne kanun koyucular nede kanun uygulatıcılar malesef uymamaktadır.kanunları koyan devlet denetlemiyor,kanun uygulayıcı belediyeler ise hiç uygulamamkta hatta kanun koyanla uygulayanlar denizleri,gölleri ve akarsuları kendileri kirletiyorlar.belediyelerin hiç bir arıtması olmadan atıkları sulara veriyor,ama sen ben en küçük bir kirlenme yaptığımızda ceza kesmenin anasını ağlatıyor.örnek,istanbul anakent belediyesi haliçi temizlemek için k.denizden ve marmnaradan tüneller açtı haliçin suyunu bir gram arıtmadan denize bastı,tüp geçit kazılarından çıkan çamur karada açılan ve kille kaplanan çukurlarda biriktirilerek kimyasalla örtüldükten sonra toprakla kapatılacaktı malesef yalava çukuru diye adaların etrafına döküldü,dil ovası hereke arasında bir sürü kimye ve boya sanayii var hiç birinde arıtma yok,tüm izmit körfezini dönün ağır sanayii ve arıtmalar yetersiz,limanlar,dereler temizleniyor pislik denize bırakılıyor,hopa dan başlayarak k.deniz sahiline bakın,demir çelik,bakır işletmeleri,küre işletmeleri,sakarya şeker fabrikaları,taş kömürü işletmeleri,gübre fabrikaları arıtma yok deniz tabanı balçık çamur ve küre vs.artıklarla kaplanmış.bakalım kanun koyucu kısmına kim devlet,devlet koruma ve kontrolu bakanlar kurulu kararıyla tarım ve çevre bakanlıklarına vermiş,ama bakıldığında çoğunlukla kirletici kitler yani devlet,ya kanun uygulayıcılar belediyer onlarda ortada şimdi sorarlar adama,bu denizi bizler balıkçılar ve vatandaşlarmı bitirdik yoksa devletmi diye?