[Anıl ÜNALAN]

Ergun abimizle daha önceden anlaştığımız gibi sabah 5.30 da buluştuktan sonra Taygun kardeşimi alıp daha sonra teknemize gitmek için yola koyulduk. Kahvaltımızı ettik sabah çaylarımızı balıkçı kahvesinde yudumluktan sonra sıradaki işimiz marşa basmak oldu
Ve genel olarak av veren meramıza doğru yola koyulduk bu sırada yarı yola geldiğimizde sırtılarımızı indirdik. İlk balık bana denk geldi ve daha genel avlağımız olan meramıza gelmeden teknemize teşrif etti Daha sonra Ergun abi kalamarlardan oluşan çaparisinin iş yapmayacağı kanısına varınca takımını ben 1-2 balık daha yakaladıktan sonra değiştirdi ve denediği rapala yine verimsiz av veriyordu, kurşununu arttırmak için takımı çektiğimizde başımıza traji-komik bir olay denk geldi ve ben takımı kestikten sonra ayağımın altından kaçırdım rapalamız denize gitti fakat komik yanı ise kaybolan rapalamızın(daha önce iş yaptığı test edildiği için onu kullanıyorduk) yerine taktığımız Yo-zuri Crystal Minnow kırmızı kafalı modeline atar atmaz günün en büyük balığı olan toriğin gelmesi oldu
Çok keyifli bir av geçirdik, elimiz boş dönmediğimiz için mutluyuz. Ergun abi beni kırmayıp geldiğin için çok teşekkür ederim Tekrardan görüşmek üzere

Günün ilk balığı



Taygun kardeşimin yakalamış olduğu Palamut.




Günümüzün neşeli geçmesini sağlayan Ergun abinin yakalamış olduğu Torik





Karabulut kaptanımızın çayını içmek için uğramadan edemedik Çay için tekrardan teşekkürler Süleyman Kaptan



Hasılatımız bu kadar




Av dönüşü keyfimiz yüzümüzden okunmuyo değil