Yalnız Mesajı Göster
Eski 28-03-2012, 14:54   #2
bnymnblr
Çımacı
 
bnymnblr kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 06.09.09
Şehir: istanbul
Yaş: 45
Mesaj Sayısı: 52
Varsayılan

Topu sadece kirliliğe atmak gerçek anlamda haksızlık olur. Ancak kirliliğin etkisini de yorumlamak lazım. Bu konuda da bir duruşun olması gerekli.
Kirlilik ile mücadele tek başına sonuç getirmez. Bu sadece bir bütünün parçasıdır.
Karadeniz’de bir risk daha vardır. H2S zonu.
1990’lı yılların sonuna kadar Karadeniz’e nehirler yoluyla taşınan besleyici ve kirleticilerin miktarında
aşırı derecede artış meydana gelmiştir
Besleyicilikteki artışın ana kaynağını Tuna nehri teşkil etmektedir. Tuna nehri vasıtasıyla taşınan besleyiciler ve aşınan madde miktarındaki artış deniz suyunun yükselme sirkülasyonunun
da tesiriyle havzanın sığ kuzeybatı sahanlığının ekolojik yapısının bozulmasına sebep olmaktadır. Karadeniz’de Kuzeybatı kıta sahanlığı sularında, özelikle 1970’li yıllardan sonra ortaya çıkan ötrofik yapı ve bunun sonucu olarak da zemin ve zemin üzerindeki tabakalarda oksijen azalması ve oksijen yokluğu oluşumu tespit edilmeye başlanmıştır.
Deniz suyunun Tuna’ya bağlı ani yükselmelerinde dipteki H2S zonunun da yükselmesine sebep vermesiyle H2S’in olduğu bölgede canlılık olamayacağından, pek çok tür bölge değiştirmek zorunda kalmıştır.

Eğer Karadeniz’de H2S zonu daha yukarılara çıkacak olursa, kelimenin tam anlamıyla bir felaket olur.

Ancak bunu söylerken bazılarının balık azlığında topu sadece deniz kirliliğine atarak zaman kazanmaları olarak değerlendirilmesin. Bunların hepsi bir bütünün parçasıdır. Bu sadece bilinmesi gereken bir hadisedir. Bu konunun uygulamasında günümüz anlayışında yapılacak pek fazla bir şey yoktur.

Ancak Türkiye şartlarında pratikte yapılacak iş konusunda sizinle hemfikirim.
1. Filoların sayı ve tekne boyu olarak küçülmesi.
2. Her tür balık için kota ve avlanma boyu ve buna uygun ağ tasarımlarının geliştirilmesi ve uygulanması
3. Kültür balıkçılığına yem üretmek amacıyla kendi hamsi stoklarımız kullanılmamalı.
4. Bazı bölgeler sonsuza kadar deniz rezervi ilan edilmeli ve sonsuza kadar o bölgeler avcılığa kapanmalı.
__________________
Bünyamin İstanbul

Varlığında kıymetini bilmediğimiz şeylerin yokluğundaki tokadıyla uyanacağız. Gelecekte daha büyük sıkıntılar çekip daha fazla geçmişe özlem duyacağız.

Bu mesaj en son " 28-03-2012 " tarihinde saat 14:58 itibariyle bnymnblr tarafından düzenlenmiştir....
bnymnblr Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla