[Baba Yalçın]

YENİ ZELANDA: 32 koruma alanı var. Örnekleme; Bir adada gözlem yapılıyor.

Deniz Kestaneleri her yeri istila etmiş. Oksijen sağlayan bitki örtüsünü yok etmiş.
Kaptan Cousteau; Su altı için, "Sessiz Dünya" derdi yanılmış diyor, su altında koro halinde çıtırtılar duyuluyor. O duyulan sesler, deniz kestanelerinin bitki örtülerini yerken çıkardıkları seslermiş, (bende eski yıllarda Pendik, Tuzla Tuzburnu, Sırataşlar-Yıldız Kayalığı, Küçükyalı, Bostancı, Adaların bazı bölümlerinde, Ege'de bir çok yerde aynı sesleri duyardım) Deniz kestanelerinin istila sebebi ise aşırı avlanan dişli balıklar ve onların o bölgeye mahsus Sarı Kırlangıç dedikleri balıklar. O balıklarıda sonradan gösterdi. Ben de kırlangıç deyince sizin gibi düşündüm tabikide.
Balığın vücut dizaynı, şekli, rengi aynı Sinarit gibi. Sadece kafası 9-10 Kg.lık Mercanınki gibi yuvarlak, sinaritteki açık mavi benekler daha iri ve belirgin Allah'ın özene bezene yarattıklarından. Çok tahrik edici süper bir balık. Bu Sarı Kırlangıç dediklerinin yanında, sürüler halinde öğütme makinesi gibi gezen, çeşitli mercan ve kekamozları yiyip, fabrikasyon kuma dönüştüren papağan balıklarınında tamamı halledilmiş. Birde domuz Balıkları (Çutre balığı) o da yok edilmiş.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bizdede ağlarla, istem dışı yakalananarak nesli kuruyan lüzumsuz otları yiyen marul yiyici balıklar, çırçır, lapin, kikla, ispari gibi balıklarda yok olunca, sahil dolgusuyla birleşince, her yer marul dolmadımı!!??
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Neyse fazla büyük olmayan adayı koruma altına alıyorlar, 7 yıl sonra balıkların tümü akın akın Anadolu, hepsi burda irili ufaklı, üstelik burayı üreme alanı yapıyorlar niye rahatsız edilmeyeceklerini bidikleri için. Tüm popülasyon patlama yapıyor. Ekosistem yıllarca öncesine dönüyor. Kestane sorunu kısa zamanda hallediliyor, oksijen sağlayan bitki örtüsü de yavaş yavaş hayata geçmeye başlıyor.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gene başka bir koruma bölgesinde (ada bölgesi) korumaya alınıyor. 6 yıllık bir süre sonra inanılmaz bir balık akını, irili ufaklı buraya üs kuruyor adeta, aynı şekilde güvenli bölge olduğu için yumurta alanı yapmakta beis görmüyor, (hani balıklar aptal değil sadece teknoloji karşısında çaresiz kalıyorlar diyordum, işte ispatı) ve sonra düşünüyorlarki. Burası çok balık doldu sadece olta ile avcılığa izin verelim diyorlar ve öylede yapıyorlar. Ve 17 Yıl sonra bakıyorlarki, balık popülasyonu azalmaya başlayınca yeniden oltayı bile yasaklayıp, ya hep ya hiç mantığından yola çıkarak tekrar her türlü avcılığı yasaklayıp, o küçük bir bölgeyide 32 Koruma Alanına dahil ediyorlar. Gerçi o alanın küçüklüğü ve türlerlede alakalı olabilir bizimkilerle kıyaslanırsa, orda olmayan pelajikler gibi mesela.