[Taygun KOCABIYIK]

Hayrettin abi merhabalar

Ben mesajına özelden değil buradan cevap vermeyi tercih ettim ki yanlış anlaşılmalar ortadan kalksın.

Yalçın abiyi bir yıldır tanırım. Kendisini buraya davet etmeden önce uzun süre mail ile, telefon ile uzun uzun konuştuk. Yıllardır denizlerde yapılan katliamları konuştuk, neler yapabiliriz konusunda fikir alışverişi yaptık.

Benim onu buraya davet etme sebebim denizleri doğayı korumayı ilke edinmiş. Yakaladığı ufak bir balığa dahi kıyamayan amatör balıkçıların biraz daha farklı bakış açısı kazanması. Daha geniş çaplı alanlarda bir şeyleri değiştirebilme potansiyelini oluşturması, zamanı geldiğinde de bu potansiyeli harekete geçirmesiydi. Halada aynı düşüncedeyim.

Denizlerde, göllerde, akarsularda hepimiz av yapıyoruz. Ve internet sayesinde amatör balıkçıların büyük çoğunluğu o kadar duyarlı hale geldi ki bir ufak balık yüzünden millet birbirini düşman gibi görür hale geldi. Aslında güzel bir şey ama bir veya bir kaç kilo balığın yanında asıl hedefimiz tonlarca balığı, daha doğrusu türlerin devamını kurtarmak olmalı bizim amacımız.

Baba Yalçın geçimini balıkçılık yaparak sağlamış fakat 2-3 yıldır teknesiyle bir kez bile denize çıkmamış. Ben bir kendime bakıyorum bir çapariyle yakaladığım kıraçalara kendime yediremiyorum diyen bir insan. Onun affına sığınarak bunları yazıyorum çünkü kendisi asla ve asla "ben" diyen bir insan değil.

Benim bildiğim su ürüleri kooperatiflerinde başkanlık yapmış, balıkçılıkla ilgili istişare toplantılarında denizin kanını emen, denizleri hortumlayan gemi, fabrika sahibi insanların karşısında dik durmaya çalışmış bir insan.

Bir kaç yıldır kampanyalar düzenleniyor greenpeace, fikir sahibi damaklar gibi sivil toplum kuruluşları bir şeyler yapmaya çalışıyor. Balıkçıların da bir kısmı kendi aralarında hareketlenmeye başladı çünkü artık herkes denizlerin tükenme noktasına geldiğinin farkında. Sadece yukarıda bahsettiğim fabrika sahipleri, 3-5 gemi sahibi insanlar hala ne tuttum, cebime ne koydum, servetime ne kattım kardır mantığıyla olaylara yaklaşıyor.


Onun yazdığı yazıları bir okuyun öncelikle Mavi Ormanın Son Kralı serisini. Balıkçılıkla ilgili toplantılara katılan, gerçek anlamda denizlerde yapılması gerekenleri madde madde yazmış herkesin yaptığı gibi vatan millet sakarya değil madde madde bunları detaylarıyla yazmış bunları yetkili kurumlarla paylaşmış bir insan.

Burada paylaştığı videolarla takdir kazanmak gibi bir derdi asla yoktur. Sadece bakın bunlar da var dünyada diye örnekler göstermektedir. Videolar arasında gırgır ile trol ile balık avcılığıda vardır ve bunlar özendirme amacıyla değil insanların gözü dönmüş biçimde denizleri nasıl tüketmeye çalıştığını gözler önüne sermek için yayınlanmış videolar.

Mavi Ormanın Son Kralı serisini vakit ayırıp oku lütfen Hayrettin abi.

Bir yanlış anlaşılma olduğunu, aslında ikinizinde aynı mücadeleyi verdiğinizi göreceksin.

Sitemizde Nuri Deniz kaptanımız var, kendisi babadan balıkçıdır, gırgır sahibidir reislik yapmaktadır. Fakat kendisi de sürdürülebilir avcılığı destekleyen bir insandır ve sitemizde yazı yazmaktadır.

Anlatmak istediklerimi umarım doğru şekilde cümlelere dökebilmişimdir. 11. köye falan gerek yok bu köy ne benim, ne senin, ne diğerinin, hepimizin yazıp çizdikleriyle oluşmuş sanal bir ortam.

Videonun altında yorum silinmiş, sen yorum yapmışsın, o yorum yapmış ufak tefek tartışmalar olabilir. Umarım kendi aranızda tatlıya bağlarsınız, benim yapmam gereken bir şey de varsa seve seve yaparım.

Sevgiler, saygılar