Yalnız Mesajı Göster
Eski 27-09-2012, 11:15   #5
hus213
Kaptan
 
hus213 kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 26.05.12
Şehir: izmir
Yaş: 77
Mesaj Sayısı: 6.066
Varsayılan hayıralarım.

Yıl 1976 yer Kuşadası bulunuş nedenim memuriyet görevi.Kuşadasında hiç bir tanıdığım yok.Tayinimi kendim istememe rağmen bu kadar sıkıntı çekeceğimi tahmin etmiyordum.O günkü şartlar doğrultusunda 1113 TL maaşım Kuşadası pilot bir bölge her şey pahalı benim gibi küçük memurlar için yaşanacak yer değil ama geldim bir kere bir şeyler yapmam lazım çünkü 750 TL kira ödüyorum geçinmem imkansız.İlk olarak ayağıma göre bir lastik çizme,bir el feneri ve birde hafif olmak kaydıyla bir kepçe sahibi olmak için çaba sarfettim ve kısa zamanda da bahsini ettiğim malzemelerin sahibi oldum.Tabi şimdi düşünüyorsunuz bunlar ne olacak.Evet arkadaşlarım bunlardan önce bir araştırma yaptım.Olta balıkçılığı yapanlar sadece sardalya veya hamsi ile balığa çıkıyorlar yani yem olayı o tarihte Kuşadasında yok .Bu bulguyu bulduktan sonra bu günkü balık hali olan yer daha müsait yani bu kadar kalabalık ve işgal altında değildi birde insanlar bir birlerine daha yardımcı oluyorlardı diye düşünüyorum.O balık halinin önünde olta ve malzemelerini satan bir abimiz vardı kendisine gittim danıştım,sana garides (TEKE) toplasam getirsem satarmısın dedim,tabi ne kadar getirirsen getir anlaşırız dedi.İşte çizme,elfeneri ve kepçe bu işime yarayacaktı.Tabi ertesi gün mesai bitiminden hava kararmaya başlayınca çizmeleri ayağıma geçirip kepçe ve feneride elime alarak bu günkü marinanın oradan kadınlar denizine kadar olan mesafeyi kıyıdan taradığımda o günkü nasibime göre 250-300 adet teke topluyordum.Onları eve getiriyor ve evde büyüklerini yemek için ayırıyor geri kalanınıda oltacı amcaya götürmek üzere bir sepetin içine ıslak çuvalı koyup tekeleride içine koydummu sabah götürdüğümde hepsi sanki yeni denizden çıkmış gibi oluyorlardı.Bunları bir müddet devam ettirdim fakat devamlı olması mümkün olmuyordu,Hava muhalefeti veya elde kalanlardan devam edemiyordu.Netice yine sıkıntılar.Ne yapacağım evde huzur kaçmaya başlamıştı oltalarımı alıyor dejarz olmak için Güvercin adanın Yılancı burnu tarafından o zamanlar balık avlamak için insanın balık ile ilgili hiç bir şey bilmemesi gerekir çünkü tamamen taşlık bir yerdi.Şimdi ise plaj yapılmış ve ada tarafından gezi tekneleri kaldırılıyor.O kayalık yerden oltalarımı atar taşlara ayaklarımı vurarak ağzıma gelen bildiğim bütün küfürleri sıralar ve sakinleşerek eve giderdim.Evet canlarım işte balık bahane sohbet şahane böyle birebir yaşadığım bir çok konularım var inşallah önümüzdeki günlerde bir feiz daha gelir paylaşırım. Hepinize Rasgele.
__________________
Hüseyin Altınay
30 Temmuz 1946
Bornova/İzmir
Kan Gurubu:B.Rh (+)
hus213 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla