Murat bey....
Çeşme dalyan'a bundan 8-10 sene öncesine kadar kıyıdan geceleri avlanmak için çok giderdim.Gırgırlar daha yasağın bittiği akşam çıkarlar ve kasa kasa sardalya-istavrit-uskumru getirirlerdi.Yükünü indiren gırgır daha sabah olmadan bir posta daha gider ve gelirdi.Balıklar kamyonlara yüklenirken kasalardan onlarca kilo sardalya dökülürde dönüp bakmazlardı.Ayaklarının altında ezilenleri zaten kimsenin baktığı yoktu.Biz kıyı oltacıları da tekneye yama olup koca tanşaş posetleri ile sardalya doldurur;yarısını kefal ve levreğe dip kıbrısda kullanırkan geri kalan yarısını da eve götürür taze sardalyanın tadını çıkarırdık.Yani tam bir sahipsiz kalan mala yağma gibi denizi hallaç pamuğu gibi attırırlardı.En son 2 sene önce eylül ayında dalyanı denemek için gittiğimizde ise gırgırların durumu içler acısıydı.Koca gırgır onlarca çalışanınca balığa çıkmış ve getirdiği sardalya kasası sayısı 50'yi bulmaz.Vallahi değil etraftaki insanlara sardalya vermek.yere düşen tek bir sardalyayı dahi eğilim alıyorlar ve kasaya ilave ediyorlar.Abisi kimsenin ekmek parası hakkında fikir yürütmek bana asla düşmez ama şuda bir gerçek ki,gittikleri yeri kurutuyorlar.
|