Sevgili Erol bey,balık çiftlikleri hakkındaki resmi belge statüsündeki yazı paylaşımını dikkatle okudum.Ve sende yorumu sizlere bırakıyorum diye açık kapı bırakarak yazına son vermişssin.Ben de senin bıraktığın açık kapıdan girerek konu hakkında düşündüklerimi anlatmaya çalışayım.Tüm denizlerdeki ekonomik değere hitap eden balık populasyonunun durumu malum.Hadi dünya genelini bırakıp,kendi sularımızı göz önüne alacak olursak bir an balık çiftliklerinin olmadığını düşünelim.Sadece denizlerden çıkan levrek ve çupraya kaldığımızı var sayalım.O çupranın ve levreğin kilosunu artık siz deyin 80 ytl.ben diyeyim 280 ytl'den aşağıya olmaz herhalde.Hele av yasağının olduğu yaz aylarını da göz önüne alırsak siz düşünün artık çupra ve levreğin kilosunun kaça olacağını.Şu an kültür balıkçılığı yapan çiftlikler sayesinde yaklaşık 7-10 ytl verdiğimizde evimize çoluk çocuk yiyebileceğimiz balığı alabiliyoruz.
Diyeceksiniz balık çiftlikleri etrafı kirletmiyormu ? Veya bulunduğu yerdeki su kalitesini kötü yönde etkilemiyormu ? Evet bunların hepsi doğrudur.Balık çiftlikleri etrafında benim gibi vakit öldürenler bilir ki,yem verme işlemi bittikden sonra suyun yüzeyini resmen yemden dolayı adeta bir yağ tabakası kaplar.Tabi toz halinde olup da kafes içindeki balıklar tarafından tüketilemeyen toz haline gelmiş yemlerde tortu şeklinde suya karışarak bulandırır.Bunların hepsi doğrudur.
Peki çözüm ne diyecek olursanız acele etmeden konu üzerinde fikir yürütterek bulmaya çalışalım.Deniyorki balık çiftlikleri karaya yakın fazla derin olmayan sularda kuruluyor.Doğrudur efendim.Deniyorki akıntının fazla olmadığı koylarda kuruluyor.O da doğrudur ve bana göre de öyle olmalıdır.Bir an düşünün milyarlarca lira para yatırmışsınız ve balık çiftliği kurmuşsunuz.Kurulan bu tesisden hem ekmek yemek,hemde başkalarına ekmek yedirmek zorundasınız ki,koyduğunuz paranız kurtulsun ve kar elde ederek size geri dönsün.Benim bu işi yapan arkadaşlarım oldu.Onların yanında, zaman zaman onlarla da yaşayarak konuya daha değişik açıdan bakabilme fırsatı buldum.Beyler düşünün bir kere milyarlar yatırmışsın ve tesisine canın gibi bakıyorsun ki rezil olup sıfıra inmeyesin diye.Bu adamlar eğer bir hava oynadımı akılları yerinden oynayacak gibi oluyorlar.Yeminle uyku durak olmadan fırtına geçinceye kadar ağızlarını bıçak açmıyor.Kafeslerden birinin patladığını ve sürüklenmeye başladığını bir düşünün.Haydi gitti onca emek ve para.Her şey sil başdan.İşte o yüzden fazla rüzgar almayan koyları tercih ediyorlar ki bu olasılık en az seviyede yaşansın.Kıyıya yakın sığ sularda bu işi yapıyorlarki, gecenin bir vakti şerefsizler gelip kafesleri yağmalamasınlar ve hemen bulundukları kulübeden çıkıp olaya müdahale edebilsinler.Tabi yunus ve fok saldırıları ayrı konu.Fok öyle akıllı bir hayvan ki, kulübenin kapısını açıp göründüğün an,derhal denize atlar ve kaybolur.Sen kulübeye gir kapıyı kapat anında bir çevik hareket ile aynen kafeslerin tepesine ve oradan da kafese girer.Yiyeceği bir kaç balık belki ama,bir anda düzinelercesini parçalar.vs.....
Yani hakikaten riski çok yüksek bir yatırım bence.İhracat olmasaz ise.iç piyasaya kilosu 5 ytl'den balık verilerek yapılabilecek bir iş değil.Alabalık 3-4 ayda sofralık olurken bir çupranın veya lidakinin yetişmesi çok çok daha uzun bir zaman alıyor.
Peki yanlış nerede yapılıyor veya çözüm ne diye soracak olursanız.Arkadaşlar yerleşim yerlerine yakın yerlerde balıkçılık olmaz ve olmamalı.Sorun turizme hitap eden veya yerleşim merkezlerinin yakınlarına çiftlik ruhsatı verilmemesi gerekir.İşte esas sorun bu.Bir tarafda billur gibi sular,sahilde bir sürü 5 yıldızlı turistik oteller ve yazlık evler.Tam karşılarında ise denizin içinde sıra sıra balık kafesleri.Ne diyeyim abi.Tam Türk kafası bir iş.Esas sorun böyle ortama ruhsat veren yönetici-yetkili kimliği ile görev başında olan insanların mevcudiyetidir.(Kendi yöremden örnek vereyim:Gerence ve balıklı ova civarına çiftlik ruhsatı verimesi bana göre çok yanlış.Ama gidebilenler bilirlerki zeytineli denilen yer bu iş için çok uygun ortam.Her türlü yerleşim merkezine kilometrelerce uzakta bir yer.)
Bu mesaj en son " 16-10-2006 " tarihinde saat 18:26 itibariyle Uzm.Dr.Rastgele tarafından düzenlenmiştir....
|