Herkese selamlar
Öncelikle beni gelip alan Göksel abime teşekkür ediyorum o olmasaydı kokar koyunu ömrü hayatım boyunca zor görürdüm
Şimdi olayı kısaca anlatmak ve asıl hatanın nerde yapıldığını söylemek gerekirse hatamız uzunkuyu tabelasını görmeden zeytinler tabelasını zeytineli sanarak o köye atlamamız hatta köy tabelasını geçmiştik ki göksel abi burası yaa diyerek geri döndü. Ama tarif ancak bu kadar uyar köy meydanına geldik bakkaldan alacakları aldık sola döndük ilerledik tarif aynen uyuyor orman başladı hah dedik şimdi orman bitecek çorak bir arazi gelicek ve sonra ver elini zeytineli 1 saat kadar orman bitti tam seviniyoruz yine orman başladı hemde kesim sahasıymış her tarafta tomruklar var ve yolun en bozuk kısmı burdan sonra başlıyor 4x4 ile dahi girilmeyecek yollardan Göksel abimin usta şöförlüğü sayesinde sağ salim çıktık. Bizim kokara geldiğimizi anlamamız yolculuğun son 10 dakikasında gerçekleşti
ilk başta çok sevindik çupra hayaliyle yanıp tutuşan bünyeleri sakinleştirmişti bu manzara ama nerede olta atacaktık 1-2 yere baktık her taraf dimdik kaya olurmu oluyor işte bir yerden zorla indik (Dağcılık kurslarımız başlamıştır) bi taşa oturdum etrafta ayağımı basabileceğim sadece 3-4 ayaklık yer var sağdan sola dönmek olta atmak mümkün değil. Ben göksel abiyle 3-4 metre mesafedeydim ama kayalardan görmek ne mümkün sadece attığı oltayı görebiliyorum ona keza lilia abla yukarda kaldı ama başımı kaldırdığımda 2 metreden sonra yukarısınıda görmek mümkün değildi haa balık olsa hepsine değerdi ama hanozdan başka hiç bişey yakalayamadım mamunları bütün bütün yuttular sineye çektim madya taktım onuda bütün bütün yuttular yaklaşık 1 karış boyunda hanoz yakaladım daha sonra karar verdimki artık hanozun ismi hanoz değil
kokar çuprası. Neyse dönüş yoluna geçtik yolda baktık dağ çileği var hemen inip topladık. Ormanda kesim sahası var demiştik ya tomruklar var demiştik ya işte o tomrukları almaya bir kamyon gelmiş ve yol 1 arabanın anca geçebilecegi bir yol uzun süre bekledikten sonra kamyon az ilerde geniş bir yerde sola çekti bizde yandan sıyrılıp yollara düştük tekrar. Yol sanırım 2 saat sürüyor köye gelmeden bi yerde durup baktık yol tarifine hatalar silsilesi yaptığımızın farkına vardık nereye gitsek diye düşünürken hem lilia abla çeşmeye gidelim dedi hemde biz tekrar virajlı bir yola dayanamayacağımız için ıldıra gittik. ilk başlarda ufak balık bile tıkırdamıyordu bi süre sonra başladı ama onlarda adeta kibrit kutusu büyüklüğündeydi sadece 1 adet karagöz yakalayabildim oda ufak olduğundan özgürlüğüne kavuştu. Daha sonra ishak abinin sözleri kulaklarımda yankılanda çıplak iğneyle avlanırken çuprayla adeta tokalaşırsın bende tokalaşmak için zokalı bir takım hazırladım 1 saat kadar avlandım ama elime 5-6 iri hanozdan başka bişey geçmedi artık oltayı ümitsizce atıyordum işte beklediğim an gelmişti çupra abimiz aldı götürdü yemi adeta parmağımı kopartmak istercesine burda eşşşeklik edip iyi tasmalamadan çekmeye başladım baktım oltayı sağa sola gezdiriyor ohhh işte istediğim balık gel yavrum derken ani bir asılış yaptı bende o sırada güç verdiğim için elveda demeden gitti
daha sonra belki tekrar gelir diye deli gibi uğraştıysamda olmadı bostan bitmedi karpuz.
Fakat ben bu maceradan yinede keyif aldım. Hem Göksel abiyle tanışma fırsatımız oldu hem Göksel abimin abisi yani Nadir abiyle tanışmış oldum (Süper maceraları var öldürdü bizi gülmekten) Hemde diğişik 2 yerde avlanma fırsatı buldum zaten her zaman balık avlayacağız diye bir kaide kural yok
garantisi olsa rastgelsin demezdik
