Selam arkadaşlar,
Muratcım sen yeter ki gel,tabiki bu sözüm tüm arkadaşlar için de geçerlidir.Hiç bir şey avlayamzsak bile toplanıp kıyıda sucuk ekmek yeriz,zaten yakınlarda böyle bir organizasyon yaparız gibime geliyor.
Hüsnü cüm, bu boy balıklarda tadı damağımda kalan iki pişirme üsülü var,birincisi sevgili Mert inde söylediği gibi,dükkanlarda kaba tuz ya da kaya tuzu olarak satılan tuz ile balığın her tarafını kapatarak 250 derece de yaklaşık 20 dakika ( tuz pembeleşinceye kadar ) bekletmektir.Burada dikkat edilecek konulardan bir tanesi,temizlenmiş olan karın bölgesi gibi yerlerin alüminyum folyo ile kapatılmasıdır,gayesi tuzun deri harici yerlerle teması kesmektir.Genelde balık ağırlığının iki katı tuz kullanılır,arzu eden karın bölgesine defne yaprağıda koyabilir.
İkincisi ise daha maceracılar içindir,pişirme yeri açık arazidir.Önce meşe odunlarından balığın dört beş katı kadar bir ateş yakılır,alevler sönmeye yakın balık bu közün içine gömülür,yine 20-30 dakikalık bir bekleyişten sonra afiyetle yenir.O ateşin başında daha neler olabileğini sizin hayal dünyanıza bırakıyorum...
__________________
Erol ERDOĞAN 1966
Hepimiz birer gölgeyiz aslında…
Nerede yaşarız, neye benzeriz bir fikrimiz yok, neyiz ne değiliz bir bilgimiz yok. Birbirimiz hakkında bildiğimiz tek şey Nick lerimiz…
Sanal alemin sisleri arasında beliriyor sonra kayboluyoruz. Gerçek olan tek şey; paylaşımlarımız, burada bizi var eden de bir tek bu…(alıntıdır)
|