Evet dün Tago, abim, Onur ve ben Zeytineline gidelim dedik. 3 gün boyunca eşimin başının etini yedikten sonra izini koparabildim. Yemleri aldık vardık Zeytineline, oltaları attık, bekle allah bekle, tık yok. Bir süre sonra Tgao ufak bir dil çekti. 1-2 saat sonra da benim oltama bir dil takıldı. Tık yok, Tago ben Onur toparlandık , başka bir yere gidelim diye. Arabaya bindik abimi almaya gidiyoruz, Kıyıdan çipurasını gösterdi ve her zamanki gibi " ben bir yere gitmem " dedi. 2 kasnak aynı anda uçmuş birini çekmiş diğerini de 30 mt çektikten sonra kaçırmış, Çipura güzeldi. Neyse yemekleri yedik attık gene olaları denize. 30 dakika sonra içim geçmiş kayaların üzerinde şöyle bir uyumuşum, ama ne güzel geldi, güneş , temiz hava, su sesi. Abimin sigara isteğiyle uyku sefası bitti, kalktim yer değiştiriyorum, Onur'un önünden geçiyorum , horul horul, Tago'nun önünden geçiyorum o da gözlerini dinlendiriyor . 1 saat daha salladık baktık birşey yok, 1 tane ufak Kokar çipurasını da denize saldık,atladık arabaya dönüş yoluna. Köy kahvesinde çayları da içtikten sonra eve döndük. Balıkların resimleri yok, Tagonun babası meze yapsın diye ona verdik. Onur da belki 1-2 güzel resim vardır.
Zetytinelinde avlandığımız sahil inanılmaz pis ti. Kedi, kuş leşleri, troba, halat, bidon, yemek artıkları, ne ararsanız vardı. Nitekim ben Akbükten şaşmam artık.

saygılar