Hiçbirinde olta atmak nasip olmadı , hem zaman meselesi, hem de öncelikle o ülkenin kanunlarına bakmak lazım olta atmadan önce, zira onlar bizden çok çok daha fazla özen gösteriyorlar. Yalniz Lizbon sanki balık hali gibi, 1 mahallesi var mesela koca koca varillerin içi silme balık kurusu, fıstık gibi kokuyor sokaklar bana kalırsa . Portekiz okyanusa açık olduğundan çok balık var. Brezilya ise okyanus ülkesi olmasına rağmen büyükbaş hayvancılık daha çok gelişöiş koskoca Rio da 1 tane adam gibi balık restoranı var iken, her yer etçi. Ayni bizim döner sehpası gibi koca doneri getiriyorlar masaya (döner diil tabiiki sırf et hayvanın muhtelif yerlerinden) sen istediğin yeri kestiriyorsun, çok pişir demeniz nafile , keserken tabağa kanları damlıyor .
50 dolar veriyorsunuz yiyebildiğiniz kadar, öncelikle müthiş bir açık büfe salata bar var, salata dediğin yeşillik değil dırf deniz ürünü , kestane, balık çorbaları, denizanası vesaire, yok yok. Sonra masalar arasında tepsilerde dolaştırıyorlar pişen balıkları devamlı tabağına atıyorlar ta ki dur diyene kadar. Hatırlıyorum sanırım 3 tane karides yiyebilmiştim , jumbo karides değil jumbo ötesi, dirseğime kadar neredeyse. Dubai de ise mevsim Kasım olmasına rağmen çok ama çok sıcaktı, ayrıca Ramazandı o yüzden hiç teşebbüs etmedim balık avına, zira adamların ne yağacağı belli olmaz