Muaffak abim, bende ''mevsiminde olmak kaydıyla'' kıyıdan aldığım hazzı hiç bir yerden alamıyorum desem yalan olmaz....Ama yerini ve ''yurdunu bulmak kaydıyla'' tekneninde tadı bir başka oluyor...
Senin de belirttiğin gibi artık eski balık yok.Ve, en önemlisi urla/mordoğan tarafından çıkınca da çoğu zaman ''izmrait '' banko balık oluyor.....Özellikle urla karşısında derinlik genelde 25-30 metre arası bu derinlikte de '' düzgün balık'' bulmak çok zor hale geldi...
Sağolsun gırgırlar ve trolcular buraları çorak topraklara çevirdiler diyebiliriz....
Ben uzun yıllar sonra, yeni edindiğim dostlar sayesinde düzgün balığa çeşme taraflarında rastgeldim...Velhasıl hem derinlik hemde,meranın zemini çok önemli...Tam yerini bulmadan da iyi bir şeyler alabilmek çok zor oluyor....
Ayrıca senin de belirttiğin gibi büyük küçük demeden İzmarit ve isparoz un dibine vuran çok kişinin; kıyıya çıktıktan sonra kendisine fazla gelen bu balıkları vermek için yer aradıklarını ve kimsenin istememesi sonucu limandaki çöpe döktüklerini veya limandaki kedilere verdiklerini de çok gördüm.Yahu yemeyeceğin balığı neden tuttuklarını hala da anlamış değilim.Pul kadar isparoz veya serçe parmağı kadar izmarit kimin işine yarar ki...Ama işin içinde hırs ve cahalet olunca malesef bunu engellemek çok zor hale geliyor...Hiç bir bilinçli arkadaşımızın ''en çok balığı ben tuttum'' hırsına kapılmaması gerektiği kanaatindeyim...
|