Cuma gecesi saat 12 de yola çıktık 2 gibi Kazıklıdaydık, oltaları attık, tık yok bu böyle sabah kadar sürdü. Bu arada ben , Lilia, Mustafa, Dilara, abim Nadir 5 kişi gittik. Gece hava baya soğuktu önceki haftaya göre, güzel bir ateş yaktık. Bu arada Tago bilir çalıların yanından tam önüme atmama rağmen 2 kere bir şamandıraya takıldı oltam ve koptu. Sabag hava aydınlanınca soldaki buruna doğru gittim çünkü tık yok. Veeeee neden balık olmadığı anlaşıldı, Güllük limanına bağlı Vurgun isimli ufak bir balıkçı kayığı, bizim avlandığımız yerden taaa buruna kadar siz deyin 600 metre kıyıdan 10 metre açığa ağ atmış geceden. Bizim bunu farketmemiz mümkün değil gece, kaldı ki sabah ben buruna giderken farkettim. Nesye saat 7 gibi beyefendi geldi ağı çekti, çekerken pervanesine doladı, kesti, bizim oltaları kopardı, taaaa önümğze kadar geldi ve benim olta taktığım şamandırayı çekti. Meğer o şamandıra ağınmış, ama bunu anlamaya imkan yok arkadaslar arada nerden baksanız 300 mt mesafe var. Tabii ağ olan yere balık mı girer. Neyse kısa kesiyorum akşam 2 ye kadar sahilde uyumuşum, tabii balık yok, Kazıklıya gelen kimsede yok, herkes döndü , aksam 4 gibi balık çiftliklerinin oraya gitmeye karar verdik. Gittiğimiz gibi saat 6 ya kadar 6 tane isparoz tuttum başka da hiçbirşey yok. Ilk defa bu kadar kötü av oldu, yanımızda götürdüğümüz arkadaşlara da yazık oldu, hem yoruldular hem zevk almadılar . Akşam biz dönerken aynı balıkçı aynı yere ağ atıyordu. 1-2 video çekimi yaptık, resimleri çıkartıp şikayet edicem o balıkçıyı. Bu arada ağdan çıkan 3 tane parmak kadar isparoz 1 tane de iri kolyoz başka da birşey yok.