Bende nacizane bilgilerimi paylaşmak istiyorum.
Kefal kalabalık bir topluluk halindeyse kıbrıs inanılmaz bir performans gösteriyor. 2 yıl önce aynı gün 30 tane kefal yakalayan görmüştüm (İzmir/Konak) bu kefaller yenmez diye hiiç uğraşmadım ama nasıl kıbrıs sarılır falan öğrendim. Daha sonra (1-2 gün) merakıma yenilip kıbrıs ile kefal tutmayı denedim başarılıda oldum ve balık iri olduğu için çokta güzel geliyor benim için iyi bir tecrübe olmuştu (300-400 gramlık topan) bu ondan sonra pek gidip kefal avlamadım.
Bu yaz sanırım 10 temmuz günü bi tanıdığın yazlığına gittik evlerini önünden bir dere geçiyordu. Bana yok burdan kol gibi kefal çıkıyo falan dediler ama inanamadım hadi ya dalga geçmeyin dedim. Neyse akşam geç saatte gitmiştik zaten denize girmek için plaja gittik niyetim hem denize girmek hemde sabah olta atacak ve zıpkınla dalıcak güzel bir yer bulmaktı biraz yüzüp gezindim neyse kayalık bir alan buldum çok güzel döküntü taş bir yer sargos karagöz melanur ısparoz kaynıyordu kendi kendime baya sevindim üşüyüp sudan çıktım plajda oturup kurudum biraz neyse giyinip eve dönmeye başladım dere kenarını takip ederek eve dönüyordum ve oda ne

bacak kadar bir çocuk kol gibi kefal almış. O an beynimde şimşekler çaktı. Eve gidip takım çantasını iyice karıştırdım ama oda ne kıbrıs yok. Hemen arabaya atlayıp 2 tane kıbrıs alıp geldik enişteyle. Neyse evin 10 metre ilerisinde derenin kenarına ağaç altı bir yere oturduk zaten hava kararmaya başlıyordu nerdeyse. Oltaları salladık bizim ballı enişte ufak bir gamit yakaladı herkes ooo falan filan sevindi neyse ben kontra olarak 2 tane ufak gamit yakaladım hava karardı ve av bitti. Akşam çok erken saatte yattım hedefim sabah erkenden kalkıp zıpkınla avlanmak sonra derede kırısa devam etmek. Sabah 7 gibi suya girdim baktım su buz gibi ama balık var 30-40 dakika kadar avlandım gördüğüm sayısız balıktan sadece bir kefal vurmuştum oda karnını yırtıp kaçmıştı moralsiz moralsiz eve döndüm duş alıp temiz giysiler giydim ve kefal için dere kenarına indim. 2 kıbrısta bana kalmıştı enişte yoktu

ufak tefek gamitler tutuyordum ama iri kefal göremiyordum bile öğlene kadar 10-15 tane gamit yakaladım. haydi pazara gidelim diye beni derenin ordan çağırdılar bende balık varken kim takar pazarı diyerek teklifi kibarca reddettim. İşte asıl olay bundan sonra başladı. her attığım oltaya 300-400 gramlık şahane kefaller geliyordu ard arda 6-7 tane yakaladım. daha sonra büyük kefalleri şerefsiz ördekler kaçırdı

yine gamitlere talim etmeye başladım akşam hava kararmasına yakın 1 adet 500 gramlık kefal yakaladım ve pilim bitmiş ama keyifli bir av oldu daha sonra 5-6 kilo kefali mangalda pişirip bol salata ile tabiki rakıda vardı tükettik inanırmısınız sadece 1 lokma yiyebildim bütün gün yemek yemediğim halde tuttuğum balıklar beni doyurdu belki sirküleri ihlal ettiğim tek av bu oldu ama balıkların hepsi yenildiği için hiç vicdan azabı duymadım. ve aldığım duyumlara göre benden 10 gün sonra dereye kocaman balık avlamak yasaktır yazısını asmışlar
