Sevgili dostlar,epeyden beri balığa gidemediğim için,artık ''hamlık ve kaşıntı'' had safhaya geldiğinden dolayı ne olursa olsun bu hafta mutlaka balığa kaçmaya karar verdim.
İşyerinden arkadaşım Çupra dedesi Mehmet ve Mercankatili35 nickili Erdal bey ile de cumartesi için bir plan yapmayı tasarlamışdık.İlle velakin hangi meteroloji sitesine bakarsan bak:İzmir ve yöresi için yağış veriyordu.
Ama dedik ya; hepimizde kaşıntı had safhada...Neyse sabahın 05.30'unda yollara düşdük ve niyetimiz kıyıdan çupraya takılmak ve kefal denemek idi.Zaten Cuma akşamından da Kefal için Mantarlı takımlar hazırlamışdım.Yem işini halledip Otobana girdiğimizde yağmurdan eser yok iken;Birde baktık ki,Güzelbahçe taraflarına yaklaşırken başladı tıpırtılar...
Hadiiiiii, bizde oldu morallar tabi ki, sıfır.Otobanda hem beyhude gidiyoruz hemde hep beraber fikir cimnastiği yapıyoruz.Takımlar hazır,yemler alındı...Malum geri dönmek olmaz.....
Şimdi kıyıdan gitsek,ya yağmur hiç kesilmez ise...diye düşünürken;aklımıza Çeşme Mercankoydaki Eratç Abimiz geldi....Ama adamcağıza önceden haber de vermedik filan diye laflarken...Soluğu Ertaç beyin evinin önünde aldık.Ortalık daha zifiri
karanlık;yağmur ''ahmak ıslatan tarzında'' ince ince atıyor.Vallahi sabahın köründe cesaret edip de kapısını çalamadık ve hemen onun yakınındaki Erdal beylerin yazlığına geçdik.Başladık kahvaltı hazırlamaya...Birde baktık ki,Ertaç abi beş dakika geçmeden yanımıza zıpladı.Meğer bizim arabanın sesine uyanmış.Ve, ne yapacağı belli olmayan bu havada her biri birbirinden beter şekilde 4 ''kafadan kırık'' soluğu teknede aldık ve.....Pat pat pat....
Limandan henüz ayrılmışdık kı.Teknenin şansızanında sorun çıktı.Bir türlü vites geçmiyordu...Hadi bu defa yağmurdan sonra bir aksilik daha çıktı...Şanzıman....
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
Şansıman işi bizi taaaa saat: 08.00 kadar uğraştırdı ve geçici bir çözüm ile halledilmiş oldu.Tabi bu arada yağmurda bayağı hızlanmaya başlamıştı.Havanın sonunun ne olacağını tam bilemediğimizden dolayı her zaman gittiğimiz 50-60 derinlik yerine,bu defa yaklaşık 30 metrelere doğru yola çıktık.
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
Olta atacağımız yere vardığımızda sorunsuzca,taramadan demirimiz tuttu ve büyük bir iştahla oltaları denize salladık.Fakat havadan mıdır;yoksa demirlediğimizin yerin verimsizliğinden midir yoksa mevsimden midir bilemiyorum, istediğimiz av yapamadık vesselam...Yağmur çok çok hızlandığında kamara giriyor ve azıcık hafiflediğinde ise tekrar olta atmaya çalışdık ise de nafile...
.
Çay molası anı......Ama ne keyf.....!!!!!
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
Bu arada da tabirimi maruz görün hepimiz donumuza kadar ıslandık desem vallahi abartı olmasın.
Bir sağdan bir soldan esen rüzgar ile ha bre yağmur yedik durduk....Baktık işin tadı yok ve saat:12.30 gibi geri döndük.Hemen evdeki sobayı ateşledik.Bizler sobanın dibinde ıslak giysilerimizden çıkan buharları seyrederken beni cepden arayan Onur ve Göksel'e azıcık ''durumumuz hakkında'' bilgi vermişdim.Ayrıntılar da böyle.....
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]